Sıfır Maliyetli Ama Çok Kârlı Yatırım ''Teşekkür Ederim''

Sıfır Maliyetli Ama Çok Kârlı Yatırım

''Teşekkür Ederim''






Trafik, iş, alışveriş, toplantılar, ödemek zorunda olduğumuz faturalar, dinlemek zorunda kaldığımız dır dır ve vır vırlar Hepsini toplayıp üst üste koyduğunuz zaman ortaya çıkan tek şey stress Bütün bunlarla uğraşıp boğuşurken, söylerken vaktimizi almayacak bir kelime var

TEŞEKKÜR EDERİM

Emek ve zaman ikilisini mükemmel kullanıp size en sevdiğiniz yemeklerden oluşan mükellef sofrayı kuran sevgili eşinize, orta şekerli Türk kahvesini büyük bir heyecanla pişirip elinize getiren küçük kızınıza, gazetenizi ve ekmeğinizi kapınıza kadar getiren apartman sorumlusuna, şu anda sahip olduklarınıza sahip olmanızı sağlayan dünya’nın en iyi ana- babalarına, en sinirli ve çekilmez olduğunuz zaman bile sizi dinleyen sevgilinize, apartmanı beraber paylaştığınız, en zor anınızda kapısını çaldığınız sevgili komşularınıza, sabah ilk uğradığınız bakkala ya da simitçiye, mahallenizin postacı amcasına, sizinle birlikte çalışan elemanlarınıza, şu an burada sayamayacağım ama hayatınızın bir yerinde bir an beraber olduğunuz insanlara hatta sizin kapasitenizi ve dayanıklılığınızı denemek için yolunuza çıkan güçlüklere en son ne zaman teşekkür ettiniz?







Gerçekten düşündünüz mü bu soruyu Kendinize bir sorun bakalım ‘’ben en son ne zaman teşekkür ettim?’’ bu sorunun cevabını vermekte zorlanıyorsanız yeni bir şeyler öğrenin… İnanın hep işe yarar

Fiyatı olmayan, ücret ödemeyeceğiniz, ipotek göstermek zorunda kalmayacağınız, formalitelerle uğraştırmayacak sıfır maliyetli ama karlı bir yatırım şekli “TEŞEKKÜR EDERİM” demek

Bu yazıyı okurken şunu da düşünebilirsiniz; o kadar sıkıntının arasında teşekkür etmek kimin aklına gelir ki? İşsizlik bir yandan, pahalılık diğer yandan, çoluk çocuğun istekleri, kira günü, vergi zamanı, işçinin maaşı, sigortası, borç takvimi ve bütün bunların arasında somut şekil alması için uğraştığımız sevgili hayallerimiz Bu hengâmenin içinde insan olduğumuzun, hissettiğimizin en göz alıcı belgesi Teşekkür etmektir Modern yaşamın, gerçekten modern olabilmesi için teşekkür etmeyi kendinize kefaret olarak belirleyiniz Çatık kaşların gevşediğini, asık yüzlerin gülümsediğini, içinizden bir şeylerin yer değiştirdiğini göreceksiniz…






Mehmet Bey, çarşıdaki bir kafeye oturdu Yanına güleç yüzlü garson kız yaklaştı

“Buyurun efendim” dedi Mehmet Bey cebinden kalem, kâğıt çıkardı Kâğıda

“Ben bir gözleme bir limonata istiyorum kızım” yazdı Kusura bakma kızım ben ne işitiyorum nede konuşabiliyorum diye eklemişti siparişinin sonuna

Genç kız durumu anladı ve kâğıda “Peki efendim” yazdı Mehmet Bey altmışlı yaşlarda, eşini kaybetmiş çok varlıklı biri idi Dışarıdan bakıldığında onun zengin olduğuna dair hiçbir emare yoktu Genç kız biraz sonra siparişi getirdi Gülümseyerek masaya bıraktı Masadaki kâğıda “ Afiyet olsun efendim” yazdı ve diğer siparişlere yetişmek için acele ile tezgâha koştu Kafenin hatırı sayılır bir müşteri kitlesi vardı Öğlenleri dolup taşıyordu Kafe sahibi iyi kazanıyordu Mehmet Bey yemeğini bitirdi genç kıza işaret ederek hesabı istedi Genç kız güler yüzüyle Mehmet Beyin yanına geldi Koşturmaktan kan ter içinde kalmıştı Mehmet Bey hesabını ödedikten sonra kağıda “Teşekkür ederim kızım” yazdı Genç kızda “Ben teşekkür ederim efendim” yazdı
Mehmet Bey insan sarrafı idi Servetini insani özellikleri ile kazanmıştı Her şeyi dili ile yani konuşması ile kazanmıştı Mehmet Bey hayatta her şeye doymuştu Birkaç nesline yetecek parası vardı Ama bir şeye doyamamıştı İnsana, iyi insanlara hep özlem duyuyordu Güzel insan gördüğünde kendini çok şanslı ve mutlu hissediyordu Aslında Mehmet Bey ne sağırdı ne de dilsizdi Bir amacı vardı kendince ve bu rolü oynuyordu Ertesi gün yine kafeye gelip masaya oturdu Genç kız gülerek yaklaştı, Mehmet Bey yine siparişini yazdı” Bir gözleme, bir limonata” Genç kız koştu getirdi Mehmet Bey genç kızın ilgisinden memnun kalmıştı Hesabı ödedikten sonra genç kıza yüklü bir bahşiş bıraktı Genç kız kalemi aldı ve kağıda “Teşekkür ederim efendim” yazdı Mehmet Bey bu ilgi nedeniyle buranın müdavimi olmuştu Her gün yemeğini yer, genç kıza teşekkür eder, bazen bahşiş bırakır giderdi Genç kızda her seferinde üşenmeden “teşekkür ederim” yazar Mehmet Beyi uğurlardı



Kafe sahibi bir gün genç kızı yanına çağırıp azarladı Bu morukla çok zaman kaybediyorsun, işimiz çok “Sormadan limonatasını ve gözlemesini bırak gel” dedi Mehmet Bey bunları işitmişti ama belli etmedi Genç kız sormadan gözleme ve limonatayı alıp getirdi Mehmet Bey bu sefer kâğıda “ben çay istiyorum kızım” yazdı Genç kız mahcup bir edayla “özür dilerim efendim benim hatamdı” dedi Mehmet Bey genç kızın ilgisinden dolayı buraya geliyordu Genç kızın ona karşı gösterdiği nezaket O’nu büyülemişti Bu durumdan memnun olmayan kafe sahibi idi ve bu yazışma seremonileri onu çok kızdırıyordu Ona göre zaman kaybından başka bir şey değildi Derken kafe sahibi genç kızı böyle bir tartışmadan sebeple işten çıkardı

Mehmet Bey genç kızın kovulmasından sonra kafeye bir daha uğramadı Onu kafeye çeken ne gözlemenin nede limonatanın lezzeti idi Mehmet Bey genç kızın her seferinde üşenmeden “Teşekkür ederim” yazmasına vurulmuştu Genç kızın ayrılmasından sonra kafe sahibinin müşterileri giderek azaldı Nasıl azalmasın; buraya müşterileri çeken şey aslında genç kızın güler yüzü ve ilgisi idi Sonunda kafeyi elden çıkarmaktan başka çaresi kalmadı Mehmet Bey burayı devir alarak işletmesi için genç kıza teklif götürdü Genç kız sevinçle kabul etti, çok mutluydu ama bir o kadar da şaşkındı

Bir akşamüzeri genç kız Mehmet Beye neden kendisine böyle davrandığını sordu Bak kızım dedi “Sen çok iyi bir insansın Sen benim her gelişimde bana teşekkür ettin, üstelik bunu hiç üşenmeden yazarak yaptın İnsanların çoğu dili ile bile söylemeye üşenirken sen her seferinde yazma zahmetine katlandın İşinden olma pahasına bana teşekkürü esirgemedin Teşekkür herkesin birbirine borçlu olduğu ama kimsenin kendisini ödemek zorunda hissetmediği bir borçtur Ödendiğinde kazancı, ödenmediğinde de kaybı büyük bir haslettir” diye ekledi


Mutluluğun küçük sırlarından biri de TEŞEKKÜR etmektir


*Alıntı*