Çocuğunuzu Sakın Bu Sözlerle Sevmeyin!

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çocuğunuzu Sakın Bu Sözlerle Sevmeyin!





Çocuğunuzu sakın bu sözlerle Sevmeyin!







Estetik değerleri, değerlilik hiyerarşisinde en önemli, en üstün ve öncelikli değer olarak sunan bir ortamda yetişen genç, ergenliğe girdiğinde manken hastalığına sıklıkta yakalanmaktadır

Bir gazetemize röportaj veren estetik cerrah bir doktorumuz; burada çocuğumuzu “Benim yakışıklı, güzel çocuğum” diyerek sevmeyi önerdi Çocuğun, güzelliği ve yakışıklılığı kalbiyle hissedeceğini öngörerek bu öneride bulundu

İşte asıl tehlike de buradadır

Son yıllarda yapılan beyin araştırmaları çocukluk dönemi öğretilerinin insan beyninde kas gelişimi gibi beynimizi güçlendirilebildiğini kanıtladı

Bu çalışmalar anne ve baba telkinlerinin “ağsal” bir yapı meydana getirdiğini, nöroplastisiteyi ve zihin haritasının “Önem ve öncelikli yollarını” oluşturduğunu gösterdi

Ağır makyajlı, marka tutkunu, cesur dekolteli, yüksek topuklu, kaş kaldıran, yağ aldıran, sıfır beden, günlük 500 kalori ile beslenen kız ergenler veya fiziksel görünümü, marka giyinmeyi, lüks yaşantıyı birincil değerlilik ölçüsü olarak kabul eden erkek ergenler karşısında bilim çaresiz bir haldedir Çünkü harçlıklarını toplayıp estetik ameliyat olan genç sayısı o kadar çok ki…

Çare olarak öne sürülen botoks, göğüs, burun, yağ dokusu estetik operasyonları gerçek çözüm mü?


Estetik operasyonlarda neden artış oldu?

Çünkü iyi kalça, iyi vücut sahibi olmak değer olarak iyi bir kafaya sahip olmanın yerine geçti Kalçasını göğsünü değil kütüphanesini büyüten gençliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız varken bir estetik cerrahın, estetik algılamayı bozan görüşü yanlış anlaşılmaya çok açıktır

Batı kültürünün görselliği ve estetik değerleri çok yücelttiğini biliyoruz

Önem ve öncelikli değer olarak fiziksel görünümü içsel görünümden önde tutan yaşam felsefesinin ne sakıncası var dersiniz?

Birincisi, insanların güzel ve yakışıklılık ölçütleri istatistiksel olarak hesaplandığında insanların ancak yüzde 20-30’u toplum tarafından güzel ve yakışıklı olarak algılanır Geriye kalan yüzde 70-80’i çeşitli derecelerde daha az güzel ve yakışıklı olarak algılanır Bu anlayış yerleşirse kişi hayatının başında mutsuz olmaya başlar

Modernizm buna karşı “Çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır” diyerek kozmetik endüstriyi çözüm olarak sundu Güzel bilinen bir kadın bile bu anlayışa göre makyaj yapmadığında sevimsiz oluveriyordu

Yaşlılık ve hastalıkta özgüvenleri yıkılıp yalnızlaşan güzelleri de unutmayalım

İkincisi, insanın değiştiremeyeceği şeye odaklanmak zorunda kalması onu depresif ve mutsuz yapmaktadır İnsanoğlu fiziğini güzelleştiremiyebilir ama ruhunu güzelleştirebilir

Gerçek güzelliğin ve insanı güzel yapan şeyin sevimlilik, olumluluk ve özgüven olduğunu savunanlar, insanoğluna değiştirebileceği ‘değişkenleri’ sunarak mutlu olmasını kolaylaştırmaktadırlar

Estetik değerleri değerlilik hiyerarşisinde en önemli, en üstün ve öncelikli değer olarak sunan bir ortamda yetişen genç ergenliğe girdiğinde manken hastalığı olarak bilinen Anoreksiya Nervoza veya Bulimia, Beden Dismorfik Bozukluğu gibi insan beyninin estetik algılama ile ilgili alanının bozulduğu hastalıklara kolayca yakalanıyordu

Çocukluk dönemlerinde fiziksel görünümün çok yüceltildiği ve evde baskın konunun güzel görünmek, ince ve çekici olmak olduğu aile kültürlerinde büyüyen gençlerin beyin gelişimi bundan etkilenmektedir

29 kilo olduğu halde kendisini 100 kilo gibi algılayarak 500 kalori ile beslenen gençler veya aynaya baktığında güzel olduğu halde kendini çirkin olarak algılayan gençlerin beyinlerinde estetik algılama ile ilgili sinirsel yapıların bozulduğunu biliyoruz

Bu gençlerin beyinleri “objesiz algılama” yapıyor, olmayan görünümü gerçek sanıyor Bu derece ilerlemiş olgularda hastane tedavileri sıklıkla gerekmektedir






Herkes güçlü, ünlü, zengin ve güzel olamaz ama herkes iyi insan olabilir Fiziksel görünüm kontrol edilmesi zor bir değişken ama iyi huy ömür boyu süren bir değerlilik ölçüsü değil mi?

Değerlilik ölçüsü olarak iyi insan olmayı benimseyip çocuğumuzu severken onun iyi huyunu, güler yüzünü vurgulamamız daha akıllıca bir yoldur



Prof Dr Nevzat Tarhan



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.