İğdır |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İğdırI Ğ D I R Genel Bilgiler: Yüzölçümü: 3539 km², nüfusu 168634 (2000) olan Iğdır, İran üzerinden gelip Doğubayazıt, Kars, Erzurum, Erzincan üzerinden İç Anadolu’ya uzanan İpek Yolu üzerindedir Iğdır, Doğu Anadolu Bölgemizin en doğu sınırında yer alır İlin kuzey ve kuzeydoğu sınırında Aras Nehri ve Ermenistan, doğu ve güneydoğu sınırını Nahcivan ve İran, güney sınırını Ağrı, batı ve kuzeybatı sınırını ise Kars oluşturur Iğdır, önceleri Kars ilinin bir ilçesi iken, 1992 yılında Kars'tan ayrılarak Türkiye'nin 76 ili olmuştur Böylelikle Merkez ilçeye Tuzluca, Karakoyunlu ve Aralık ilçelerinin de bağlanmasıyla 4 ilçeye sahip olmuştur Ayrıca Iğdır ilinin 3 belde ve 156 köyü vardır Bir yanında 5137 metre ile Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı, diğer yanında uçsuz bucaksız Iğdır Ovası ile dünyada eşine az rastlanır bir coğrafyaya sahiptir ”İyilik, yiğitlik, ululuk, büyüklük, bahadırlık” anlamında olan Iğdır, Türk Oğuz Boyunun, 24 ana boyundan biri olan Üçoklar koluna mensup, aynı zamanda Oğuz Han’ın altı oğlundan en küçüğü olan Deniz Han’ın, dört oğlundan en büyüğünün adıdır (Iğdır Han) I Dünya Savaşı sırasında Ruslarla Ermeniler Iğdır ve çevresini işgal etmiş, bölgede bulunan halka çeşitli işgenceler yaparak onları katletmiştir Aşağıdaki fotoğraf, bu zulmün anısına yaptırılmış olan anıtı ve Ağrı Dağı'nı göstermektedir IĞDIR'IN TARİHİ VE TURİSTİK YERLERİ Bölgede zengin bir turizm potansiyeli bulunmaktadır Özellikle Iğdır Ovası''nın güneyindeki Büyük Ağrı Dağı ülkemizin dağ turizmi yönüyle yüksek bir potansiyele sahip dağlarından birisidir Bu volkanik dağ dağcılık sporu ile uğraşanların belki de aradığı bütün özelliklere sahiptir Gerçekten tırmanış mesafesinin yüksek olması ve çıkışın başladığı yere kadar motorlu araçlarla gidilebilmesi önemli bir avantajdır Bir çok ülkede dağın kaidesine varabilmek için bazen günlerce yürümek gerektiği halde Ağrı Dağı; Doğubeyazıt Iğdır ve Aralık gibi merkezlere gelen asfalt yollarla kolayca ulaşılabilecek bir konumda bulunmaktadır Büyük Ağrı Dağı''na tırmanışlar sadece dağcılık sporuna yönelik olmayıp bunların çoğu bilimsel amaçlıdır Bu tür tırmanışların ilki 1829''da F Parrot ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir Bunu 1845''te H Abich 1848''de M Wag-ner 1900''de A Osvvald ve 1955''te M Blumental gibi jeologların dağın jeolojik yapısını incelemek amacıyla gerçekleştirdikleri tırmanışlar izlemiştir Dağcılık sporu amacıyla daha bir çok iniş ve çıkışlar yapılmıştır Ağrı''ya tırmanan ve zirvesine Atatürk''ün büstünü koyan 1937''de Binbaşı Cevdet SUNAY olmuştur Ağrı Dağı''nın Hz Nuh Tufanı hadisesi dolayısıyla diğer dağlara göre daha fazla turist çekme özelliği bulunmaktadır Ağrı Dağı''nda yüksek bir turizm potansiyelinin varhğını ve değerlendirilmeyi beklediğini söyleyebiliriz Bu konuda yapılan bir araştırmada dağın belli bir yüksekliğine Hz Nuh''un temsili gemisi yerleştirilip Aralık KKTİ yakınlarından buraya ve tesislerden dağın doruk noktasına bir teleferik hattı döşenerek bölgenin turist çekme cazibesi artırılabilirBölgede tarihi ve turistik değer taşıyan 7 adet eser bulunmaktadır Ancak bu tarihi eserlerin yerli ve yabancı turist çekme özelliğinin zayıf olduğunu söyleyebiliriz Karakale Ören (Harabe) Yeri Iğdır Ovası''nın batısında Ermenistan sınırında savunmaya elverişli bir konumda kurulmuş olan Karakale Sürmeli Çukuru''nun en eski yerleşim merke/lerinden biri olup Urartular''a belkidaha da eskilere dayanır Ancak 1664 ve 1840 yıllarında meydana gelen depremlerde kale duvarları tahrip olmuştur Günümüzde tamamen harabe halindedir Kervansaray Iğdır il merkezini Asma köyüne bağlayan yolun 25 inci km''sinde bulunan kervansaray XII yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin en güzel örneklerinden biridir Sürmari Emiri Şerafeddin Ejder tarafından yaptırılmıştır Kervansaray Ba-tum-Tebriz karayolu üzerindeki menzil noktalarından birisi olup kervanlar Çilli geçidini aşmadan önce burada konakmıyorlarmış 1988 yılında koruma altına alınan eser halen harabe halindedir Iğdır Korganı (Kalesi) Kale Büyük Ağrı Dağı''nın eteklerinde bulunmaktadır Savunmaya elverişli sarp kayalıklar üzerinde ve kervan ticaret yolunun en iyi şekilde kontrol altında tutulabileceği bir konumda yer alan Iğdır Korganı XI yüzyılda Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur Dağ yamaçlarında "Kız Kalesi" ve onun 200 m kadar aşağısında "Oğlan Kalesi" adı verilen iki kale kalıntısı bulunmaktadır Sürmeliden Büyük Ağrı Dağı''na doğru giden ilk çağın kervan yolu bu iki kale arasından geçer ve Ahura yönünde uzanarak Küçük ve Büyük Ağrı Dağları arasındaki Serdarbulak Geçidi''nden Beyazıt''a (Doğubeyazıt) doğru giderdi Iğdır Korga-nı''nda o devirlerden kalma bir değirmen harabesi de bulunmaktadır Koç Başlı Mezarlar Hemen hemen Iğdır Ovası''ndaki bütün eski mezarlıklarda bulunan koç başlı mezarlar Karakoyunlu-lar döneminden kalmadır Bu mezar taşları yiğit ve kahraman kişiler ile genç yaşta ölen delikanlıların mezarlarına dikilirdi Kümbe Iğdır''ın Çakırtaş köyünde bulunmaktadır Bu eser de Selçuklular''dan kalmadır Ancak kümbet bakımsızlık dolayısıyla büyük ölçüde tahrip olmuştur Kültepe Melekli beldesi yakınlarındadır Burada 1913 yılında yapılan kazılarda ölülerin yakılarak küllerinin kaplar içinde gömüldüğü bir Urar-tu mezarlığı ortaya çıkarılmıştır Mezarlıkta ayrıca süs eşyaları silahlar ve mühürler bulunmuştur Ahura Ören (Harabe) Yeri Ağrı Dağı eteklerinde bulunan Ahura (Yenidoğan) günümüzden 2200 yıl önce Artaksiyaslılaf tarafından bir dini ibadet merkezi olarak kurulmuştur Ancak; 1840''ta meydana gelen deprem nedeniyle dağdan yuvarlanan büyük kayalar ve çamur köyü örterek yok etmiştir Burada halen eski köy yerleşim mezarlığı bulunmaktadır |
İğdır |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İğdırBilgiler Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Iğdır’ın doğu ve güneydoğusunda Nahçıvan ve İran güneyinde Ağrı İlikuzey ve kuzeydoğusunda Ermenistanbatı ve kuzeybatısında Kars İli yer almaktadır Iğdır’ın kuzey ve kuzeydoğu sınırını Aras Nehri ve bu nehrin yatağı boyunca geçen Ermenistan sınırı oluşturmaktadır İl toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olupküçük bir bölümü ovalıktır İlin doğu ve batı doğrultusunu Durak Dağı ve Zor DağıAğrı Dağı’nın da kuzeybatısı kesimi engebelendirir Bunlardan Ağrı Dağı il sınırları içerisinde 5137 m ye ulaşan en yüksek doruğudur Kutsal kitaplarda ismi geçen Nuh’un efsanesine konu olan bu dağbirçok dilde farklı isimlerle anılmaktadır Bunların başında da AraratKuh-i NuhCebel el Haris gibi isimler gelmektedir Volkanik bir dağ olan Ağrıülkemizin en yüksek dağıdır Tek bir kütleden oluşmayan Ağrı Dağı’nın çevresi yaklaşık 130 kmyi bulur; 3000 mden sonra ikiye ayrılarakBüyük ve Küçük Ağrı olarak adlandırılır Büyük Ağrı’nın zirvesi ve krater kalıntısı geniş buzulların altındadır Küçük Ağrı’nın ise buzul hareketleri ve erozyonlar sonucu krater çanağı yok olmuştur Bu nedenle de 3896 m yüksekliğinde olan dağ oldukça sivri bir görünümdedir Büyük Ağrı’nın zirvesi birbirine yakın iki ana zirve bloğundan oluşur Güney ve batı yüzlerinde 4800 mden itibaren daimi buzullar dağı kaplar Diğer yüzeylerinde ise buzullar daha da aşağılara kadar ilerlemektedir Dağın Güneyinde ve kuzeyinde zirveden başlayarak yaklaşık 2000 m kadar aşağıya uzanan iki derin vadi bulunmaktadır İldeki diğer önemli yükseltiler ise Büyük ve Küçük AğrıZorDurak ve Pamuk Dağları’dır Erzurum-Kars platosu kapsamındaki Iğdır Ovası denizden 850 m yüksekliğinde olup770 km2’lik bir alanı kaplar Ovanın ortasından geçen Aras Nehri aynı zamanda Ermenistan ile doğal sınırı çizer Iğdır Ovası oluşum yönünden hem alüvyon dolgulu çöküntü ovasıhem de çöküntü havzası özelliklerini taşımaktadır İl topraklarını Bingöl Dağları’nın kuzey yamaçlarından kaynaklanan ve doğuya doğru akan Aras Nehri sulamaktadır Bu nehirkuzeyden gelen Arpaçayı da içerisine alarak Iğdır Ovasından geçer ve sınır dışına çıkar İlin bir diğer önemli akarsuyu da Karasu Nehridir Iğdır’da coğrafî konumundan dolayı karasal bir iklim hüküm sürmektedir sıcaklık bölge ortalamasından daha yüksektir çok az yağmur almaktadır Yazları sıcak ve kurakkışları ise soğuk ve rutubetli bir mikroklima iklime sahiptir İlin jeolojik yönden yapısı alüvyoniktir Yüzölüçümü 3546 km2 oluptoplam nüfusu 64170’dir İlin ekonomisi tarım hayvancılık ve sınır ticaretine dayalıdır Tarım daha çok Iğdır Ovası’nda yapılmaktadır Yetiştirilen başlıca ürünlersanayi bitkileri şeker pancarıpatatessebzecilik ve kavunkarpuzkavunüzümerik ve şeftalidirBunların yanı sıra buğdayarpa gibi tahıl ürünleri de yetiştirilmektedir Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olupsığırkıl keçisikoyun yetiştirilmektedir Kümes hayvancılığında ise tavukhindiördek ve kaz gibi çeşitli kümes hayvanları beslense de bunların en önemlisi tavukçuluktur Hayvancılığa dayalı olarak mandıracılık oldukça gelişmişkaşar peyniri başta olmak üzereyağkaymakderiyapağı ve kıl üretimi de önem taşımaktadır Hayvancılık sınır ötesi ticaretin başında gelmektedir Iğdır ve yöresinde el sanatlarının ekonomiye büyük katkısı vardır Özellikle köylerde özel kök boyanın kullanıldığı yün veya pamuktan halıkilimhalçahurcunheybe örülmektedir Bunların üzerinde Karabağ ve Kafkas motifleri işlenmiştir Ayrıca yün çoraplar üzerinde de bitkisel ve hayvansal motifler bulunmaktadır Bunların yanı sıra Şah Maral motiflerine sıkça yer verilmiştir Iğdır ismi Oğuz boylarından Üç Ok’ların başında bulunan Oğuz Han’ın oğullarından olan Iğdır Bey’in isminden gelmektedir Iğdır’daki ilk yerleşim MÖ 5000-4000 yıllarında Orta Asya’dan geldikleri kabul edilenbugünkü AzerbaycanSürmeli Çukuru ve Doğu Anadolu’da yerleştikleri sanılan Hurriler’dir Hurrilerden sonraMÖ 3000-2000 yıllarında MitannilerHititlerAsurlular ile başlamıştır Ardından buradaki Urartu yerleşimi MÖ646-625 yıllarında IIISardur döneminde Kimmerlerin ve Sakaların buraya yaptıkları saldırılar sonucunda yıkılmıştır Bundan sonra bölgede MedlerPerslerMakedonyalılarSeleukoslarRomalılarA rsaklar ve Sasaniler hüküm sürmüşlerdir VIIyüzyılda Araplar buraya egemen olmuşardından yöre Araplar ile Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiştir Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklu egemenliğine girmiş1239’da Moğollar yöreye hakim olmuşardından ÇingizlerİlhanlılarCelayırlılarKarakoyunlular AkkoyunlularSafaviler burada hakim olmuşlardır Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferinden (1514) sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır Osmanlıların 1583’te Revan’ı (Erivan)fetihlerinden sonra bugünkü IğdırTuzluca ve Aralık ilçelerinin idaresi"Aralık Kazası" adıyla Revan Eyaleti’ne bağlanmıştır İranlılarla yapılan savaşlar sonunda imzalanan 1736 tarihli İstanbul Antlaşmasından sonra 1827’ye kadar İran idaresinde kalan bölge1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda 42 yıl Rus işgalinde kalmıştır 1917 Ekim DevrimindenBolşevik İhtilali sonra içine düştüğü siyasi bunalımdan kurtulamayan Rusya’nın diğer devletlerle Brest-Litovks Antlaşmasının imzalamasıyla bölgetekrar Osmanlıların eline geçmiştir I Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Mondros Mütarekesiyle (30 Ekim1918) Türk orduları bölgeden çekilince bölge Ermeniler’in saldırılarına uğramıştır 14 Kasım 1920’de 15 Kolordu Komutanı Kazım Karabekir komutasındaki Türk ordusu Ermenileri bozguna uğratmış ve Aras Nehri’nin kuzeyine püskürtmüşIğdır ve çevresi de Türkiye topraklarına katılmıştır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|