Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Afyonkarahisarİsçehisar İlçesi Afyonkarahisar-Ankara karayolu üzerinde olup il merkezine 23 km uzaklıktadır 1987 yılında ilçe olmuştur Zengin mermer yatakları üzerinde kurulmuş olan ilçemiz, tarım, hayvancılık ve mermer sanayi üzerinde gelişmiştir İlçenin adı, ilk defa işitenler için oldukça dikkat çekicidir "İscehisar" ismi ile ilgili olarak, Anadolu'nun Türkler tarafından fethedilmesi yıllarına bakıldığında şu bilgilere rastlamaktayız: " Çin tarihlerine göre en eski Türk ili (TÜRKİSTAN) Hiyenigne(Koyunlu) devleti beş büyük hanlık şeklinde yönetiliyordu Kuzeyde KARAHAN, güneyde AKHAN, batıda KIZILHAN, merkezde SARIHAN(İlhan), doğuda GÖKHAN komuta ediyordu Şu halde Kara, Gök, Kızıl, Ak ve Sarı isimleri renk değil, birer yön ve Türk İli'nin ayrıldığı beş büyük boy adı demektir Selçuklu hükümdarı IMESUD döneminde Afyonkarahisar civarında 300 yerleşim bölgesi tespit edilmiş, yukarıda bahsedilen Türk boyları buralara iskân edilmiştir Oturumuna tahsis edilen milletin mensup olduğu boy adına göre bu bölgelerin adları konulmuştur Bu beş boydan bölünerek Anadolu'ya gelenlerin yerleşim alanları şunlardır: "Kar, Karaca, Karasar, (Karahisar-Afyonkarahisar) İscekarahisar (İscehisar), Karacaören (Belkaramık), Karadilli, Karayokuş, Karakuyu, Karataş, Karacalar, Karasandıklı, Karakışla, Karahalilli, Karayatak" Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde, "İscehisar" adı Karahan boyundan gelen Türklerin adıdır Yaşlıların zaman zaman kullandıkları "İscekaraser" şeklindeki ifadelerden de bu hükme varmak mümkündür Demek ki Türkler 800 yıl önce Anadolu'yu vatan olarak benimsemişler, Karahanlılar boyundan gelenlerle bölgeye "İscekaraser" adını vermişlerdi Zamanla bu isim İscehisar'a dönüşmüştür Tarihi oldukça eski olan ilçemizde Roma, Hitit, Frig ve Türk-İslâm dönemlerine ait pek çok eser bulunmaktadır Bu dönemlere ait eserlerin bir kısmı tahrip olmakla birlikte önemli bir bölümü günümüze kadar ulaşmıştır Seydiler Kalesi, peribacaları, Kırkinler, Çatal Kayalar, Menevşeli Kayalar, Kızıl Kayalar, Selimiye Kayalıkları, Ornaş Kayalıkları, Bacak Kale, Dökümeon Kale surları, Gresunlular Şehitliği, Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerler görülmeye değer eser ve tabiat harikalarıdır Alanyurt, Selimiye, Çatağıl ve Dağlat çevreleri yayla ve dağ turizmine elverişlidir İlçe merkezinin kuzeyindeki ormanlık alanlar piknik yapmaya ve avcılığa oldukça müsaittir Seydiler Gölü çevresi, Köroğlu dağları ormanlık sahaları ve Acısu mevkii ilçenin belli başlı dinlenme yerleridir İlçenin Seydiler kasabasında Hasan bin Basri Türbesi ve Camisi bulunmaktadır Kuduz hastalığını tedavi eden Hasan Bin Basri ve beş bilgin arkadaşı, Horasan'dan gelip Seydiler kasabasına yerleşmişler ve burada yaşamışlardır Bunların türbesi Hasan Bin Basri soyundan gelen "Tekkeşin" adı verilen kişilerce yaptırılmış ve bunlar türbenin bakım ve temizliğini nöbetleşe olarak üstlenmişlerdir Hasan Bin Basri'nin muhafızları olduğu sanılan Çoban Dede yatırları da bu kasabamızdadır Ege bölgesinin en doğusundaki ilçelerimizden birisi olan İscehisar, 29 °c- 40¢ -31°c-43¢ doğu meridyenleri ile 37°-40¢-39°-17¢ kuzey paralelleri arasında olup doğudan Bayat, batıdan Afyonkarahisar merkez, kuzeyden İhsaniye ve Çifteler(Eskişehir) ilçeleri, güneyden Gebeceler kasabasıyla çevrilmiştir Ortalama yükseltisi 1050 m olan ilçenin yüzey şekillerinde önemli farklılaşmalar görülür İlçe topraklarının kuzey ve kuzey doğu kesimleri dağlık ve engebeli olmasına rağmen, güney ve batı kesimleri ise dalgalı ve düz bir yapı şeklinde görülür İlçenin genel görünümü ise yayla karakteri taşımaktadır İlçe merkezi 7 tepe üzerinde kurulmuştur İscehisar Çay'ı ilçeyi ikiye ayırmıştır Volkanik karakterli ve kalkerle bir yapıya sahip olan ilçenin önemli yükseltileri şunlardır: Ağındağı (1526m), Elmadağı (1516m), Şapane Tepesi (1785 m), Köroğlu Dağı (1526m), Madentepe (1894 m), Karakol Tepesi (1721 m), Asar Dağı (1400 m), Kavaklı Beli (1444 m) İlçenin nüfusu 22 Ekim 2000 nüfus sayımına göre genel olarak 23209'dir Bunun 11813'ü ilçe merkezinde yaşamaktadır Yüzölçümü ise 483 km²'dir Coğrafî konumu itibariyle ilçe, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin birbirine en çok yakınlaştıkları yerde kurulduğu için, bu özelliğinden dolayı İscehisar'da Akdeniz ve karasal iklimin özellikleri görülür Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir İklim şartlarına ve yüzey şekil özelliklerine bağlı olarak belirlenen tabiî bitki örtüsü "bozkır" dır Ormanlık alanı ilçe yüzölçümünün ¼'ü kadardır Başlıca orman ağaçları karaçam, meşe, ardıç, palamut ve karaağaçtır İlçede eğitim ve öğretim faaliyetleri örgün ve yaygın eğitim alanlarında yürütülmektedir İlçemizde 19 ilköğretim, 2 ortaöğretim bulunmaktadır Toplam: 4362 öğrenciye 155 öğretmenle hizmet verilmektedir İlçe de 1 Meslek Yüksekokulu bulunup 189 öğrenciye 8 öğretim görevlisiyle eğitim verilmektedir Ayrıca Halk eğitim merkezi müdürlüğü merkez ilçe ve köylerinde kurslar açarak hizmet sunmaktadır İlçede 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi, 4 Sağlık Ocağı, 4 Sağlık Eviyle halka sağlık hizmeti verilmektedir İlçede 1500 kişi kapasiteli 1 stadyum ve 1 spor kulübü bulunmaktadır İlçenin ekonomisi büyük ölçüde mermerciliğe dayansa da tarım ve hayvancılık önemli bir yer tutar İlçe merkezinde çalışan nüfusun büyük bir kısmı (% 80'i) ile köylerde çalışan nüfusun küçük bir kısmı (%20'si) mermercilikle uğraşmaktadır Tarım ve hayvancılık faaliyetleri mermercilikle birlikte olarak yürütülmektedir Tarım ilçemizin 14820 hektarlık alanında susuz tarım şeklinde yapılmaktadır Tarım alanları ilçenin güney ve batı kesimlerindedir Arazi kullanımında gösterilen işlenebilir arazinin 391 hektarında sulu, 14429 hektarında ise susuz tarım yapılmaktadır Daha çok buğday, arpa, ayçiçeği, haşhaş, vişne, elma ve kayısı yetiştirilmektedir İlçemizde hayvancılık ev ihtiyaçlarımızı karşılamak için, köylerimizde ise geçimi temin etmek için yapılmaktadır Daha çok koyun, sığır, keçi, tavuk, hindi ve ördek yetiştirilmektedir Mermer: Kalkerlerin metamorfizmaya uğraması sonucu meydana gelen kaya çeşitlerindendir Ülkemizde ve dünyada "Afyonkarahisar mermeri" olarak bilinen ve tanınan mermer İscehisar'da çıkarılıp işlenmektedir İscehisar'da 2000 yıldır mermer ocakları işletilmektedir Muhtemel mermer rezervinin 500x106 m3, olduğu bunun 70 x 106 m3' ünün görünür rezerv olduğu hesaplanmıştır Mermer atıkları çeşitli alanlarda değerlendirilmektedir Bunlardan bazıları şunlardır: a)İlâç, boya ve kimya sanayiinde, b)Karo, sıva, çimento ve buna benzer inşaat sektöründe c)Seramik, porselen ve sert plâstik imalatında d)Filitrasyon işlerinde İlçede çıkarılan mermer çeşitleri şunlardır: Afyonkarahisar kaymağı, kirli sarı, Afyonkarahisar şekeri, Afyonkarahisar gülü, kaplan postu ve menekşedir Ocak mermerciliği: 1980 yılına kadar ilkel metodlarla çıkarılan mermer, bu yıldan sonra yeni teknolojik imkânlarla çıkarılmaya başlanmıştır Bundan dolayı taş kaybı azalmıştır Mermer, 1983 yılına kadar hammadde olarak satılmakta iken 1983 yılından sonra işletmeye yönelmiştir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarEmirdağ İlçesi Afyonkarahisar'ın 70 km kuzeydoğusunda kurulmuş en eski ilçelerinden biridir Adını; bölgeyi Türk iskânına açan Emir Afşin ile yaslandığı Emirdağlarından almıştır İlçemiz 1924 yılında kurulmuştur Hititlere kadar uzanan tarihi zaman içinde kesintisiz bir yerleşim alanıdır Aurra (Hisarköy), Yedikapı (Başkonak köyü), kral yolu üzerindedirAmorium, Roma çağında Anadolu'nun önemli merkezlerinden biri haline gelmiş, adına bronz sikke bastırılmıştır Bizans döneminde Avrupa'nın üçüncü, Anadolu'nun ikinci büyük kenti olmuştur Ünlü fabl ustası Ezop (MÖ 620) Amorium doğumludur Emirdağ yöresinde yerleşim MÖ 1437 yılına kadar gitmektedir Bölge; Hititler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar egemenliğine girmiş olup bu toplumlara ait izler taşımaktadır Ege bölgesinde yer alır Kuzeyde Eskişehir, doğuda Konya ile komşudur İlçenin güney tarafı Emirdağ sıradağları ile kuşatılmıştır Doğuda oldukça geniş ovası yer almaktadır Arazi yapısı tarıma elverişlidir İlçenin yüzölçümü 2213 km²'dir : İlçede yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir Emirdağ ilçemiz, Afyonkarahisar-Ankara karayolunun 41km'sinde 9 km içeridedir İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 47162'dir Bunun 20495'i ilçe merkezinde yaşamaktadır Yurt dışında Emirdağ'dan göç etmiş yaklaşık olarak 100000, Eskişehir'de 99000 ve diğer şehirlerde 30000 Emirdağlı yaşamaktadır İlçede 52 adet ilköğretim, 8 adet ortaöğretim okulu mevcuttur Toplam 7620 öğrenciye, 402 öğretmenle eğitim verilmektedir AKÜ'ye bağlı 1 Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır Okulda, 11 öğretim görevlisi ile 625 öğrenciye eğitim verilmektedir Ayrıca Halk Eğitim Merkezi ve Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürlükleri vardır İlçede 100 yataklı bir Devlet Hastahanesi, 10 Sağlık Ocağı, 15 Sağlık Evi, 1 Verem Savaş Dispanseri, 1 adet Sağlık Meslek Lisesi bulunmaktadır İlçede spora büyük önem verilmektedir 1 adet 500 kişilik kapalı spor salonu, 1 adet 1000 seyirci kapasiteli toprak zeminli stadyum, ve birçok semt sahaları vardır İlçede Aziziye Spor Kulübüne ait futbol, basketbol, voleybol branşları bulunmaktadır Arazi yapısı tarım ve hayvancılık için oldukça uygundur Arazinin %62'si (130500 hektar) ekilebilir arazi, %15,4'ü (31984 hektar) ormanlık ve fundalık, %14,6'sı(31089 hektar) çayır ve mera ve %7,8'i (16347 hektar) tarım dışı arazidir Ekilebilir arazinin 8409'u sulanmaktadır 201511 hektarlık araziye de sulama imkânı yaratılabilir İlçede yetişen ürünler şunlardır Arpa, buğday, şeker pancarı, nohut, yeşil mercimek, ay çiçeği, haşhaş ve yonca Sebzelerden; biber, domates, fasulye, salatalık, ıspanak, kavun ve karpuz meyvelerden; elma, armut, erik, kayısı, kiraz, vişne, badem, ceviz ve üzüm yetiştirilmektedir Hayvancılık oldukça önemlidir Daha çok koyun yetiştirilir İlçe çapında oldukça önemli miktarda süt üretilmektedir Ülkemizde Emirdağ yoğurtlarının lezzeti çok iyi bilinmektedir İlçemizde küçük sanayi sitesi mevcuttur Emirdağ organize sanayi bölgesi yeri tesbit edilmiş, çalışmaları yürütülmektedir İlçede un fabrikası ile sentetik dokuma fabrikası vardır Sentetik dokuma fabrikası, yurt dışında çalışan işçiler tarafından ilçeye kazandırılmıştır İlçede, el sanatlarının önemli bir yeri vardır Yoğun olarak kilim, dantel, oya, ipek halı gibi el sanatları yapılmaktadırİlçede geleneksel el sanatlarının başında kilim gelir Bu kilimlerdeki desenler çok şeyin anlatımı gibidir Emirdağ kilimleri %100 yün ve %100 tabiî kök boyasıyla üretilmektedir Kilimlerde mahalli desen ve motifler yer alır Ticarî amaçlı bu motifler değiştirilmemiştir Asıklı, Aynalı, Kara döşeme, Çamçalı kilimleri, Bindallı, Kösköslü, Kelleli seccadelerinin ünü yurt dışına taşmıştır Emirbaba, Gölcük, Çiçekli yaylaları, Balcam mağarası, Amorium ören yeri ve Sakarya nehrini besleyen Pınarbaşı gezip görülebilecek yerlerdir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarEvciler İlçesi Afyonkarahisar'a 132 km mesafede düz alanda kurulmuştur 1991 yılında ilçe olmuştur Afyonkarahisar-Denizli karayolu üzerindedir Çevre höyüklerde bulunan parçalardan tarihinin Lidyalılara kadar uzandığı anlaşılmaktadır Bugün ilçemizde Koca höyük ve Küçük höyük diye bilinen iki höyük ile Öküzviran ve Kocaviran isminde iki örenyatağı vardır Hititler, Yeni Hitit devrinde Şuppiluliuam (MÖ1380-1345) zamanında Ege'den Akdeniz'in doğu kıyılarına kadar uzanmış ve Ön Asya'nın en güçlü imparatorluğunu kurmuşlardır Evciler ilçesinin, MİRA KUVALYA KRALLIĞI'nın yıkılışından sonra Seha Irmağı Krallığı'na katıldığı ve bu krallığın elinde çok kısa bir süre (40-50 yıl) kaldığı söylenmektedir Yörede Lidyalılar, Hititler, Frigler, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yaşamışlardır Önemli tarihî bulgular ve kalıntılar, mezar, Terra, Codta ve lâhit gibidir Ege bölgesinin İç Batı Anadolu ile Göller Bölgesi arasında yer alır Bir başka deyişle; İç Anadolu yaylasının Ege kıyılarına açılan bölgesindedir İlçe, Evciler ovasının orta kısmında kurulmuş olup, bu düzlük saha kuzey kısmına doğru yükselmektedir Ovanın kuzey kenarı Bozdağ tepeleri ile çevrilmiştir Ovanın batısında Maymun Dağı, kuzey doğusunda ise Büyük Menderes, Işıklı Barajı ve Akdağ bulunmaktadır Evciler, kuzeyden Denizli'nin Çivril (40 km), doğudan Dinar(26 km), güney batıdan Dazkırı(21 km) ilçeleriyle komşudur Deniz seviyesinden yüksekliği 981 m'dir İlçede genellikle karasal iklim görülür Fakat Işıklı Barajı ile Acıgöl'ün iklimi biraz daha yumuşattığı bilinmektedir İlçeye ulaşım hem karayolu, hem de demiryolu ile yapılmaktadır İlçe jeolojik olarak çok hafif meyilli bir morfoloji göstermektedir İlçenin 2000 genel nüfus sayımına göre nüfusu 9486'dır Bunun 5139'u ilçe merkezinde yaşamaktadır Yüzölçümü ise 235 km²'dir İlçede 5 ilköğretim okulu, 1 ortaöğretim okulu bulunmaktadır 4 adet ilköğretim okulunda taşımalı sistem uygulanmaktadır Toplam 1166 öğrenciye 76 öğretmenle eğitim verilmektedir İlçede okuryazarlık oranı % 98-%100'dür İlçedeki 2 Sağlık Ocağı, 1 Sağlık Eviyle halkımıza sağlık hizmeti verilmektedir İlçemizde, faaliyet gösteren 2 spor kulübü olup, 1 semt sahası bulunmaktadır İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zayıftır Koruların dışında orman yoktur Bütün boş alanlar ekilidir Nadas sistemi uygulanır İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve dokumacılığa dayanır Küçük höyük ve Büyük höyük civarında sulu tarım, diğer alanlarda ise kuru tarım yapılmaktadır En çok yetiştirilen tarım ürünleri buğday, arpa, susam, haşhaş, ayçiçeği ve şeker pancarıdır Sebze ve meyvecilik gelişmemiştir Çünkü toprağın yarım metre derinliğinden sonra başlayan "kist" ağaçların gelişmesini engellemekte ve iki sene sonra kurutmaktadır Evcilerde ticarî amaçlı olarak süt üreticiliği, tavukçuluk, az da olsa küçükbaş hayvancılığı yapılmaktadır İlçede 1 adet süt ve süt mamulleri işleyen 5 ton süt işleme kapasiteli mandıra ile 1 adet 20 ton/gün kapasiteli süt toplama merkezi bulunmaktadır Ayrıca 1 adet 20 ton/gün kapasiteli un fabrikası bulunmaktadır İlçe ve ilçeye bağlı köy, kasabalarda Belçika, Almanya, İsviçre, Fransa ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde çalışan kayda değer sayıda işçi ailesi bulunmaktadır |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarDazkırı İlçesi Afyonkarahisar-Denizli karayolu üzerinde il merkezine 140 km mesafededir İlçemiz 1959 yılında ilçe olmuştur İlçemiz kök boyalı halı dokuma ve satış reyonlarıyla dünya çapında üne kavuşmuştur Dazkırı ilçe merkezinin bugünkü sakinleri, Anadolu Selçukluları zamanında, "Tataroğulları" adıyla bilinen Kızılırmak boylarından gelenlerin ve daha sonraları Adana havalisinden gelerek yerleşen "Farşa" aşiretinin mensuplarıdır Dazkırı'nın ismi o zamanlar "Apa" olarak adlandırılmıştır Sonradan, bu isimlerin çokluğu ve "Polatlı" adıyla karıştığı gerekçesiyle "Dazkırı" olarak değiştirilmiştir İlçede, eski devirlerde Lidyalılar, Hititler, Eski Yunanlılar, Romalılar ve Bizanslılar hakimiyet kurmuşlardır Bugün meydana çıkan eserlerde bu milletlere ait pek çok tarihî eserler bulunmaktadır İlçe, güneydoğusundan, Dinar ve Evciler ilçeleri, güneyinden Başmakçı, güneybatısından Denizli/Çardak ilçesi ve Maymun dağlarıyla çevrilidir İlçe merkezi, 1 belde ve 15 köyden teşekkül etmiştir Köylerin 8 adedi ovalık kesiminde, 7 adedi de orman sahası içerisinde yerleşmiştir İlçede elektriksiz köy bulunmamaktadır İlçenin yüzölçümü 570 km² olup, rakımı 832 m'dir Bölge genellikle düzgün olup, ilçe arazisi doğudan batıya uzanan geniş bir vadidir Bu vadi içerisinde Küçük yayla, Boztepeler bulunmaktadır Bölgenin sınırları içerisinde Acıgöl mevcut olup, genel yüzölçümü 41,5 km²'dir Bunun 20 km²'si Başmakçı ve Dazkırı ilçe sınırları içerisindedir Ortalama derinliği 150-210 cm arasındadır Bölgenin iklimi yazları kurak ve sıcak, sonbaharda ılık ve yağışlıdır Kışları az miktarda kar yağmakta ise de genellikle yağışlıdır İlçemizin 2000 genel nüfus sayımına göre nüfusu 14453'tür Bu nüfusun 6583'ü ilçe merkezinde yaşamaktadır İlçe nüfusunun 14-44 yaş grubunda, okuma-yazma bilmeyenlerin oranı % 2, okuma-yazma bilenlerin oranı ise % 98'dir İlçe merkezi ve köylerinde toplam 12 ilköğretim okulu, 5 adet ortaöğretim okulu bulunmaktadır Bu okullarda toplam 2351 öğrenciye, 150 öğretmenle eğitim hizmeti verilmektedir İlçemizde 1 Öğretmen Evi vardır Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından nakış, kilimcilik, meyvecilik, kalorifer ve bilgisayar kursları açılarak halkın ihtiyaçlarına cevap verilmektedir İlçede henüz bir Devlet Hastahanesi yoktur 1996 yılında başlanan hastahane inşaatı devam etmektedir 3 Sağlık Ocağı, 7 Sağlık Evi, 1 Ana Çocuk Sağlığı, 1 Sağlık Meslek Lisesi mevcut olup, halkımıza sağlık hizmetleri verilmektedir İlçede 250 kişi kapasiteli 1 stadyum ve 1990 yılında Yeni Dazkırı Belediyespor ve Alkimspor kulüplerimiz, her yıl Afyonkarahisar I Amatör Liginde ilçeler arasında düzenlenen spor müsabakalarına katılmaktadırlar İlçe halkının % 60'ı geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır İlçemiz arazilerinin 19880 hektarı tarım arazisidir 6000 hektarı fiilen sulanabilen bu arazilerin 11000 hektarı sulanabilir arazidir Arazilerin 2000 hektarı çayır-mera alanıdır %54'ü düz toprak yapısı kumlu, tınlı ve kireçlidir Sulu tarım arazilerinde şekerpancarı, haşhaş, fasulye, mısır, yonca, hayvan pancarı, susam, çilek, salatalık, kavun, karpuz, gibi bitkiler; elma, armut, kayısı, kiraz, ceviz, dut, ayva ve kavak gibi ağaçlar yetiştirilmektedir Kuru tarım arazilerinde ise; buğday, arpa, nohut, mercimek, ayçiçeği, kimyon, anason, badem, vişne, erik, susam, gül yetiştirilmektedir İlçemiz, Afyonkarahisar'da antepfıstığının yetiştirildiği tek ilçedir Hayvancılık ilçenin önemli geçim kaynaklarından biridir İlçemizde, büyükbaş, küçükbaş, etlik ve yumurtalık kümes hayvancılığı da yapılmaktadır İlçemiz merkez, kasaba ve köylerinde yaklaşık olarak 120000 tavuk, 16000 koyun, 6000 keçi, 1950 adet sığır, 2 adet manda ve 130 adet at bulunmaktadır İlçenin merkezinde bir adet yün ipliği fabrikası, bir adet çorap fabrikası ve yorgan fabrikası, bir adet sodyum sülfat fabrikası ve bir adet de yem fabrikası mevcuttur 15000 işcinin çalıştığı yün ipliği fabrikasında halı ipi üretilmektedir Sodyum sülfat fabrikasında deterjan, kâğıt, tekstil, cam ve ilâç sanayisinde kullanılan sodyum sülfat üretilmekte, üretilen sodyum sülfatın % 80'i yurt dışına ihraç edilmektedir Dolayısıyla ülke ekonomisine önemli miktarda döviz girdisi sağlanmaktadır Çorap fabrikasında günlük ortalama 900000 çift çorap üretilerek, üretilen çorapların tamamı Fransa'ya ihraç edilmektedir İlçenin E-24 karayolu güzergâhı üzerinde bulunması sebebiyle, bu yol güzergâhı üzerinde bulunan Sanaos Halıcılık ve Muratköy Halıcılık İşletmelerinin tur organize eden turizm şirketleriyle anlaşarak belirli bir plân dahilinde turist taşıyan turların turistik halı evlerine gelmesi, turizmi canlandırmakta, ilçe ekonomisine katkı sağlamaktadır |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarÇay İlçesi Afyonkarahisar-Konya karayolu üzerinde, il merkezine 48 km uzaklıkta bulunan ilçemiz, 1958 yılında kurulmuştur Eber Gölü, Karamık sazlığı arasında Sultan dağlarına yaslanmış yeşillikler içinde şirin bir ilçemizdir İlk kuruluşuna ait bilgi ve belgelerine henüz rastlanmayan Çay ilçesinin geçmişi milâttan önceye dayanmaktadır Eski Tunç Çağına kadar uzanan tarihi içinde Mısır, Suriye, Trakya krallarının birleşik ordusu ile Gelene kralı Antigon arasındaki İpsos meydan savaşına(MÖ 301) ev sahipliği yapmasıyla ünlenmiş, doğu-batı, kuzey-güney doğrultulu antik yolların kavşak noktası olmuştur Selçuklu Türklerinin Anadolu'yu fethi sırasında Bekçioğlu Emir Afşin, Orta Anadolu'da Amerra(Emirdağ) önlerine kadar gelmiştir Bölgenin ne şekilde kimler tarafından fethedildiğini bildiren kayıtlar olmamasına rağmen, Emir Ahmet Şah, Emir Sanduk ve Dolathankuvvetleri tarafından fethedildiği sanılmaktadır Haçlı savaşları sırasında Haçlı ordularınca tahrip edilen şehre, 1155 yıllarında Selçuklu Devleti tarafından Oğuz Türkleri yerleştirilmiş, adı da "Çay Değirmeni" olarak değiştirilmiştir Selçuklu Sultanı III Gıyasettin Keyhüsrev öldükten sonra bölge, önce Eşrefoğullarına ve Sahipataoğullarına, daha sonra ise Germiyanoğullarına geçmiştir Germiyan Beyi I Yakup samimi bir Osmanlı dostu olup, beyliğini vasiyet yoluyla II Murat'a bırakmış ve böylece Osmanlıların eline geçmiştir 2 Nisan 1921 günü Yunan ordusunca işgal edien Çay ilçemiz, bir gün sonra, 3 Nisan 1921 günü ordumuzca geri alınmıştır Daha sonra 21 Ağustos 1921 günü Yunan ordusunca ikinci kez işgal edilen ilçemiz, 35 gün sonra şanlı ordumuzca 24 Eylül 1921 günü tekrar kurtarılmıştır İç Ege bölgesinde; Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin kesiştiği güzergâh üzerinde yer alan Çay ilçesi, bağlı olduğu Afyonkarahisar ilinin doğusunda, Sultandağlarının kuzey eteklerinde kurulmuştur İdarî sınırlar olarak doğuda Sultandağı, güneyde Yalvaç, batıda Şuhut ve Afyonkarahisar, kuzeyde Bolvadin'le çevrilidir Geniş ve düz alanları ile ova görünümünde olan Çay ilçesi, aslında 1010 metrelik rakımı ile İç Anadolu plâtosu karakterini taşır İlçenin eteklerine yeleşmiş olduğu Sultandağları ilçenin yegâne dağlık alanı olup, bir silsile üzerinde yer alan 2610 m rakımlı Gelincikana Tepesi, 2519 metre rakımlı Toprak Tepe ve 2063 metre rakımlı Kırkkaya Tepe yörenin en yüksek noktalarını oluşturmaktadır Geniş bir ova görünümünde olan zemini III(Neojen) ve IV zamanların alüvyon topraklarından oluşmuştur Arazisinin %20'sine varan bölümü (yaklaşık olarak 16243 hektar) göl ve bataklıklarla kaplıdır Bozan ve Karakuş dağlarından inen sularla beslenen Karamık bataklığı denizden 1000 m yüksekliktedir İlçenin kuzey doğusundaki Eber Gölü denizden 967 m yükseklikte olup 125 km²'lik bir alanı kaplamaktadır İlçe, iklim bakımından İç Anadolu'ya uyum gösteren tipik kara iklimi özelliklerine sahiptir Yazları sıcak, kışları sert ve soğuktur İlçenin nüfusu 2000 nüfus sayımına göre 49981' dir Bunun 20111'i ilçe merkezinde yaşamaktadır Yüzölçümü 790 km2'dir İlçede 27 ilköğretim okulu, 7 ortaöğretim, mevcut olup toplam 6701 öğrenciye 356 öğretmenle eğitim verilmektedir Ayrıca İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ilçe halkının istekleri doğrultusunda kurslar açarak hizmet vermektedir Ayrıca AKÜ'ye bağlı 1 Meslek Yüksek Okulu bulunmakta olup, 484 öğrenci ve 7 öğretim görevlisi bulunmaktadır İlçemizde 100 yataklı Devlet Hastanesi, 14 Sağlık Ocağı, 5 Sağlık Evi, 1 Sağlık Meslek Lisesi bulunmakta olup halkımıza sağlık hizmeti verilmektedir İlçe yüzölçümünün %18'ini teşkil eden 14509 hektarlık saha çayır ve merayla, % 6,84'ünü oluşturan 5598 hektarlık alan ormanlarla kaplıdır Bu ormalık alanlarda ardıç, meşe, çam ve çalı gibi ağaçlar bulunmaktadır Toplam arazinin %48'ni oluşturan 39338 hektarlık kısmı tarla arazisi olup, çok büyük bölümü sulanabilir durumdadır 400 hektarlık bağ ve bahçe arazisine sahip olan ilçede hububat, şekerpancarı, haşhaş, fasulye, patates, ayçiçeği, muhtelif sebze ve büyük ölçüde meyve (vişne, kiraz, elma) yetiştirilmektedir Karamık ve Eber Göllerinden kesilerek SEKA'da işlenen kamış ve meyvacılık önemli yer tutar Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin kesiştiği noktada kurulan şirin ilçemizin geçmişi oldukça eskiye dayanmakla birlikte tarihî eser sayısı azdır Ağaçlandırma çalışmaları, ilçeyi, "Yeşil Çay"denilerek güzelleştirmiştirTabiî güzellikleri arasında Eber ve Karamık Gölleri bulunmakta olup, bu göllerde balık avcılığı (sazan, turna) ve çeşitli kuş avcılığı yapılmaktadır Bunlardan hariç Çağlayan Parkı ve Şelâlesi, Kanlı Yer Kavaklığı çevrede tercih edilen mesire yerleridir Görülebilecek tarihi eserleri ise Selçuklulardan kalma Taş Camiî ve Kervansaray, önemli tarihî eserleridir İlçede her yıl Temmuz ayı içerisinde Vişne Festivali yapılmakta, üreticiler ödüllendirilmektedir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarBolvadin İlçesi Afyonkarahisar-Konya karayolunda 13 km içeride Antik Kral Yolu üzerinde ve Eber Gölü kenarında kurulmuş Afyonkarahisar'ın Merkez ilçeden sonra en büyük ilçelerindendir İl merkezine uzaklığına 61 km dir Tarım, ticaret, giyim ve toprak sanayi üzerinde gelişmiştir Kendi adınıtaşyan geniş ovasında ayçiçeği, haşhaş ve şekerpancarı yetiştirilmekte, hayvancılıkla birlikte kendi sanayisine altyapı oluşturmakta olup, hızlı bir gelişim içindedir Türkiye'de tek olan Alkoloid fabrikasıda ilçeye hareketlilik kazandırmıştırEber Gölü, Heybeli Kaplıcası,Horan Parkı en önemli gezi ve dinlenme yerleridirSon yıllarda büyük oranda kirlenen Eber Gölü; sazlığıyla, yüzen adacıklarıyla (Kopak) su ve balık avcılığıyla adını dış ülkelere kadar duyurmuştur Gölden elde edilen kamış SEKA fabrikasında işlenir Sanayinin gelişimiyle kındıra ve sazlardan Berdi yastığı, sepet, sele, hasır örmeciliği azalmıştır Toprak çanak çömlek yapımcılığı, halı ödüllendirilmekte, Bolvadin'i tanıtma etkinliklerine ağırlıkta yer verilmektedir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarBayat İlçesi İlçemiz, Afyonkarahisar- Ankara karayolu üzerinde il merkezine 46 km uzaklıktadır 1988 yılında ilçe olmuştur Kilim dokumacılığıyla dikkat çeken ilçede üretilen kök boyalı Bayat kilimleri Amerika, Japonya ve birçok Avrupa ülkesinden sipariş alacak kadar ün kazanmıştır 1116 yılında Bizanslılarla Selçuklular arasında cereyan eden bir savaşta, Büyük Sultan ordusunu güneydeki dağın yamacına, Emir Mengücek de ordusunu kuzeydeki dağın yamacına yerleştirmiş, işte bu durum üzerine sultanın çekildiği dağa Sultandağı, Emir'in çekildiği dağa da Emirdağı denilmiştir Sultan Mesut bu mücadelelerden sonra zamanını bu yerlerin iskânına ayırmıştır (1147-1157) Bayat ilçesi Oğuz Türklerinin Bayat'boyu tarafından 1147'de bugünkü yerinde, Bayat Çayının kenarında kurulmuştur Barçınlı ve Han Barçın adlarıyla da anılan Bayat ilçesi İstanbul-Bağdat kervan yolu üzerinde olduğundan Bizans ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir konaklama yeri olmuştur İlçe kuzey doğudan Çal dağları, kuzeyinden Hendi Baba dağları, batıdan Bey ve Asar dağları, güneyden kazankaya dağları, güneydoğusundan Mekecik ve Çal dağlarıyla çevrilidir İlçemiz kara iklimine sahiptir Yazları çok sıcak ve kurak sebebiyle kışları ise uzun ve soğuk geçmektedir İlçenin dağlık olması sebebiyle ovası yoktur En önemli yaylaları ise Bayat, Çöğürlü, Çanacık, Mekan, İnpazarcık ve Esenlik yaylalarıdır İlçenin nüfusu 2000 nüfus sayımına göre, genel olarak 8773'tür Bunun 4717'si ilçe merkezinde yaşamaktadır Yüzölçümü 465 km²'dir İlçede 4'ü merkezde, 10 adedi köylerde olmak üzere 14 ilköğretim, 1 ortaöğretim bulunmaktadır Toplam 1423 öğrenciye 84 öğretmenle hizmet vermektedir Ayrıca İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne ait merkez ilçe ve köylerinde kilimcilik ve halıcılık kursları yedi yıldır devam etmektedir İlçede üretilen kök boyalı kilimler halkın başlıca gelir kaynağıdır İlçenin 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi, 2 Sağlık Ocağı, 3 Sağlık Evi bulunmakta olup, halkımıza hizmet vermektedir Bayat ve çevresinde halkın gelir kaynakları tarım ve hayvancılığa dayanır Çevrede ekilebilir arazi nüfusa yetecek oranda değildir Yakın bir zamana kadar çevredeki tepeler ve yüksek dağlar oldukça zengin ormanlarla kaplı iken, kaçak kesim, tarla açma ve keçi yetiştiriciliğiyle orman örtüsü tahrip edilmiştir Bugün, yeni geliştirilen "mekecik ormanları" diye adlandırılan ormanları mevcuttur İlçede en çok yetiştirilen tarım ürünlerinin başında arpa, buğday ve haşhaş gelmektedir Bayat'da toplam alanın ancak 1/3'ü ekilebilir durumdadır Hayvancılık için bol ve geniş merası bulunmaktadır Dağlık bölgelerinde hayvancılık yapılmakta ve koyun, tiftik keçisi, mandofon kırması ile yerli kara sığır beslenmektedir 1993 yılında DSİ tarafından yaptırılan Bayat göletinde balık üretimi yapılmaktadır İlçede 750 seyirci kapasiteli stadyum bulunmaktadır İlçe eski bir tarihî yerleşim bölgesi olması sebebiyle ilçe yakınlarında Kurtini, İnpazarcık, Asarkale,Elicek ve Yanıkin adlarıyla bilinen Bizans dönemi yerleşim alanları vardır Dört bir yanı çam ve meşe ormanlarıyla kaplı Köroğlu Beli, Mekân Yaylası, İnpazarcık, Kolaylıtaş ve Çatal Çeşme, mesire alanları olarak kullanılmaktadır Ayrıca Köroğlu Beli'nde yeme-içme ve konaklama tesisi bulunmaktadır İlçede her yıl Temmuz ayında Bayat Oğuz-Türkmen Festivali düzenlenmektedir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarSultandağı İlçesi Afyonkarahisar-Konya karayolunun 68km'sinde Sultandağlarının eteğinde kurulmuş Sultandağı, 1958 yılında ilçe olmuştur Bakır Devrinde kurulmuş olan Sultandağı çok eski bir maziye sahiptir Bizanslılar ve Selçuklular zamanına kadar batı ve doğunun yol uğrağıdır Ayrıca Anadolu-Bağdat İpek Yolu'nun Sultandağı'ndan geçmesi de ticarî bir önem kazanmıştır Sultandağı yerleşim olarak Ege bölgesi ile İç Anadolu bölgesinin kesişim noktasına yakın bir alandadır Esas yeri, Göller Bölgesi olarak adlandırılan alanın kuzeyinde Eber-Akşehir Gölleri ile Batı Torosların İç Anadolu'daki uzantısı olan Sultandağı'nın eteklerinde yer almaktadır Kuzeyinde Bolvadin, güneyinde Isparta ili Yalvaç ilçesi, doğusunda Konya ili Akşehir ilçesi, batısında ise Çay ile sınır komşusudur Denizden yüksekliği 1020 metredir İlçemizde kışlar soğuk ve karlı, yazları ise sıcak ve kurak geçer İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 22625'dir Bunun 7207'sı ilçe merkezinde, 15418'i kasaba ve köylerinde yaşamaktadır Yüzölçümü ise 983 km²'dir İlçede 12 ilköğretim okulu, 3 ortaöğretim okulu bulunmaktadır Toplam 2655 öğrenciye 174 öğret-menle eğitim verilmektedir Ayrıca ilçede 1 Meslek Yüksekokulu olup, 242 öğrenciye 4 öğretim görevlisiyle eğitim hizmeti verilmektedir İlçede, 25 yataklı 1 Devlet Hastahanesi, 7 Sağlık Ocağı, 1 Sağlık Evi ve 1 Sağlık Meslek Lisesi bulunmaktadır Devlet Hastahanesi 25 yataklıdır Çevre sağlık hizmetleri sağlık ocakları tarafından yürütülmektedir Merkez ve kasabalarımızda halk kütüphaneleri mevcuttur İlçede 2 semt sahası ve 2 spor kulübü vardır Sultandağlarının etekleri ile demiryolu ve Akşehir Gölü arasında kalan sulanabilir alanlarında meyvecilik, ilçenin diğer bölümlerinde ise hububat ve hayvancılık yapılmaktadır Sanayi ve el sanatları pek gelişmemiştir İlçemizin kuzeyinde bulunan dağlık ve kırsal alandaki halkın geçim kaynağı çok zor şartlarda yapılan kuru tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır(Göç olayının en hızlı olduğu yerleşim birimleri de bu alanlardadır) İlçenin sulanabilir arazileri üzerinde ise meyvecilik önde gelmektedir Kiraz, vişne, elma üretimi ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır Kiraz üretiminin %80'i ihracata gitmekte olup, elma ve vişne daha ziyade iç piyasaya sürülmekte, kalan kısmı da ilçede bulunan Morello ve Konkav Kovala meyve suyu ve konservecilik fabrikalarında değerlendirilmektedir Napolyon kirazı, Fransa, Hollanda, İngiltere, Almanya ve Belçika'ya ihraç edilmektedir Ekilebilir arazi 18260, nadasa bırakılan 12630, meyvelikler 33156, sebzelik arazi ise 22 hektardır Buna bağ sahası da eklenince tarıma elverişli arazi toplamı 35579 hektardır Çayır ve mera alanı 14967, tarım dışı arazi 7477 hektardır İlçemizde meyveciliğin yanında daha çok buğday, arpa, mercimek, fasülye, haşhaş, nohut ve kimyon üretimi yapılmaktadır Hayvancılık olarak koyun, kıl keçisi, sığır, tavuk ve arıcılık yapılmaktadır İlçemizin toplam ormanlık ve fundalık alanı 17817 hektardır Dort Deresi Asmalı mevkiindeki orman sahasında Geyik Üretim Merkezi bulunmaktadır Bu geyik üretim merkezinde geyikler koruma altındadır Dort ve Dereçine Derelerinde erozyon kontrolü çalışmaları yapılmıştır Ayrıca Dort deresi, Sultandağı merkez, Karapınar Üçkuyu kasabasında orman içi ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır Meyve bahçeleriyle ünlü ilçenin sınırları içerisine giren Eber ve Akşehir Gölleri, Taşköprü, Çiğdem düzü, Asmalı gibi mesire yerleri, Sahipata Kervansarayı ve Hamamı, Lâleli Çeşmesi, Buzluk Mağarası, Dort Deresi ve manastır başlıca gezip görülecek yerlerdir Fındık ormanlarıyla kaplı Balaban, Dumra, Küçük ve Büyük Kirazlı yaylaları ise yayla turizmine elverişlidir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarSincanlı İlçesi Afyonkarahisar-Uşak -İzmir karayolu üzerinde, il merkezine 33 km uzaklıkta bulunmaktadır 1953 yılında ilçe olmuştur Kendi adını taşıyan ovasında doğu-batı ve kuzey-güney uzantılı, günümüzde izleri görülen antik yolların kavşağında, Cidyessuz (Küçükhöyük) adıyla kurulmuş, Hitit dönemine kadar uzanan önemli bir merkezdir İlçemizin MÖ 4000 yıllarından günümüze kadar çeşitli medeniyetlere sahne olan yerleşim yeri olduğu, yapılan tarihi araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır Sincanlı ovasının ortasında bulunan Küçükhöyük Kasabasında yapılan yüzey araştırmalarında, MÖ 3000 yıllarında buralarda insanların yerleşmiş olduğu anlaşılmaktadır Zaman içerisinde Hititler, Romalılar, Bizanslılar, hâkimiyeti altında kalan yöremiz, XII yüzyılda Türklerin eline geçmiştir Osmanlı döneminde, Fatih Sultan Mehmet, II Beyazıt ve Yavuz Sultan Selim zamanlarında önemli bir devlet olan Hersekzade Ahmet Paşa şimdi kendi ismi ile anılan Ahmet Paşa Kasabasına 1517 yılında yerleşmiştir Mezarı kasaba mezarlığı içerisindedir Sincanlı ilçe merkezine adını veren Sinan Paşa, Akkoyunlu Devleti'nin ileri gelen beylerinden Mehmet Bey'in küçük oğlu olup, 1473 yılında Fatih Sultan Mehmet ile, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan arasında yapılan Otlukbeli Savaşından sonra, babasıyla Fatih Sultan Mehmet'e sığınmış, sarayda ve Enderun'da eğitim görmüştür Pek çok sefere katılan ve sancaklarda görev yapan Sinan Paşa ihtiyarlığı yüzünden emekli olmuş, Rumeli'deki arpalık zeameti köylerine karşılık, Sincanlı ovasında Çathöyük ve Küçükhöyük köyleri kendisine arpalık olarak verilmiştir Çathöyük köyü, yani şimdiki Sinanpaşa Kırka ve Ahmetpaşa köyleri arasında olduğundan, bu köy arazisi içinde kurduğu çiftliğinde ve saraçiçi mevkiinde cami, imaret, okul ve hamam yaptırmıştır Çiftliğine 10 kadar hizmetkârını yerleştirmiştir Çathöyük halkı, sonradan cami etrafında birer ikişer yerleşerek köyü terk etmiş ve çiftlik Sinanpaşa adını almış, Sincanlı'nın kadılık merkezi olmuştur Sinanpaşa 1894 yılında Sincanlı'nın nahiye merkezi olmuş, bu durum Yunan işgaline kadar devam etmiştir 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle perçinleşen Türk zaferiyle birlikte Yunanlıların işgalinden kurtarılmıştır Sincanlı, Cumhuriyet'ten sonra 1934 yılına kadar köy olarak kalmış, bu tarihten itibaren tekrar "Nahiye Merkezi" olmuştur 01011948 yılında Belediye teşkilâtı kurulmuş, 1953 yılında ilçe merkezi haline gelmiştir İlçe, kuzeyden Kütahya'nın Altıntaş ve Afyonkarahisar Merkez ilçesi, batıdan Uşak ilinin Banaz ve yine Kütahya ilinin Dumlupınar ilçesi, Güneyden Sandıklı ve Hocalar, doğudan Afyonkarahisar Merkez ilçesi ve Şuhut ilçeleriyle çevrilidir İlçe ovalık bir arazi üzerinde kurulmuştur İlçe arazilerinin % 45'i ova niteliğindeki düzlüklerden oluşmaktadır Arazinin % 31'i orta meyilli, % 21'i dik, % 3'ü sarptır Sincanlı ve Sandıklı ilçeleri arasında uzanan Ahır dağları, Uşak ilinin Banaz ilçe sınırlarını da kaplar Her iki yüzü de çam ormanlarıyla kaplıdır Güneybatıda yağcı ormanları ve Devlet Orman İşletmesi vardır İklim karakteri kara step özelliği arz eder Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları kurak ve sıcak geçmektedir İlçenin nüfusu 2000 yılı genel nüfus sayımına göre, 64104'dür Bunun 6168'i ilçe merkezinde, 57936'sı köy ve kasabalarda yaşamaktadır Yüzölçümü ise 845 km²'dir İlçede 40 ilköğretim okulu, 3 ortaöğretim okulu bulunmaktadır Bu okullarda okuyan 7299 öğrenciye, 305 öğretmenle eğitim verilmektedir Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, açılan meslekî kurslarda kursiyerlere makine nakışları, giyim, bina içi pratik elektrik tesisatçılığı, bilgisayar operatörlüğü, el sanatları, çiçekçilik, okuma-yazma ve daktilograf becerileri kazandırmaktadır İlçemizdeki Çıraklık Eğitim Merkezinde, doğrama, mobilya, oto elektrik, oto motor tamiri, radyo-TV tamiri, kaynakçılık ve pastacılık başta olmak üzere çeşitli branşlarda da eğitim verilmektedir İlçenin 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi, 13 Sağlık Ocağı, 9 Sağlık Evi halkın sağlık ihtiyaçlarını karşılamaktadır İlçede 500 kişi kapasiteli bir stadyum ve 12 spor kulübü bulunmaktadır İlçe de ekonominin temelini tarım oluşturur Yüzölçümünün 72000 hektarlık bölümü tarıma elverişlidir Bunun 14000 hektarı sulanabilir niteliktedir Sulama, %80 oranında toprak-su kooperatifleriyle, kalanı ise, vatandaşların kendi çabaları ve sondajla yapılmaktadır Yetiştirilen başlıca ürünler haşhaş, buğday, arpa, pancar, patates, ayçiçeğidir Meyve olarak daha çok elma ve vişne yetiştirilmektedir İlçe ekonomisinde hayvancılık önemli bir yer tutar Ova kesiminde büyükbaş hayvan besiciliği yanında, kültür ırkı süt inekçiliği de gelişme safhasındadır Dağlık bölgelerde daha ziyade küçükbaş hayvancılığı yapılmakta, koyun ve keçi yetiştirilmektedir İlçede kök boyalı kilim ve halı dokumacılığı da yaygındır Orman varlığı açısından, ilçe, Türkiye ortalamasının üzerindedir Akören-Gecek Gediği, Merkez Çiğiltepe, Taşoluk, Güneyköy Kasabaları ile Yıldırım Kemal Köyünde ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır Ağaçlandırma çalışmalarının tamamından olumlu sonuçlar alınmıştır İlçede Tazlar köyü orman içi piknik alanı, Başkomutan Millîparkı, Büyük Taarruz Şehitliği, Çiğiltepe Albay Reşat Anıtı, Yıldırım Kemal Şehitliği, Sinanpaşa ve Kureş Baba(Boyalı) Külliyeleri, Otuziki İnler, Çoban Su Uçtuğu, Kırka Göleti, Serban Göleti gezilip görülecek yerlerdir İlçede her yıl Yörükler Ayran Şöleni yapılmaktadır |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarKızılören İlçesi Afyonkarahisar-Antalya karayoluna 3 km'lik mesafede kurulmuş olan ilçe, il merkezine 87 km uzaklıktadır 1990 yılında ilçe olmuştur Tarım ve hayvancılık başlıca geçim kaynaklarıdır İlçenin tarihî kuruluşu hakkında elimizde kesin bir bilgi bulunmamaktadır Ancak ilçe halkının yaşlıları arasında eskiden beri söylene gelen rivayetler bulunmaktadır Bu rivayetlere göre ilçemiz, Ankara-Antalya karayolu üzerinde bulunan Belediyeye ait akaryakıt istasyonunun bulunduğu Karapınar mevkiinde küçük bir köy olarak kurulmuştur Halk, meydana gelen bir sel felâketinden sonra şu anda ilçenin bulunduğu alana göç etmiştir İlçeye eskiden "Kızılviran" denirdi Şu andaki adını (Kızılören) daha sonra almıştır Kızılören, Afyonkarahisar ilinin güney batısında kurulmuş, kuzeyinde Sandıklı, güneyinde Dinar, batısında Akdağ, doğusunda Kumalar dağı bulunmaktadır Deniz seviyesinden 1111 metre yüksekliktedir İlçenin nüfusu 22 Ekim 2000 genel nüfus sayımına göre 4126'dır Bunun 2558'i ilçe merkezinde yaşamaktadır Yüzölçümü ise 337 km²'dir İlçede 2 ilköğretim okulu, 1 ortaöğretim okulu bulunmaktadır Toplam 410 öğrenciye 31 öğretmenle hizmet verilmektedir Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce giyim, arıcılık, halk oyunları, okuma-yazma ve el sanatları kursları açılmaktadır İlçedeki 20 yatak kapasiteli Sağlık Merkezi binası devlet-millet işbirliğiyle yapılmıştır İlçede ayrıca sağlık hizmetlerinin sunulduğu 1 Merkez Sağlık Ocağı ile 2 Sağlık Evi bulunmaktadır İlçe ve ilçeye bağlı köylerin geçim kaynağı genel olarak tarım ve tarıma dayalı hayvancılıktır Sulu tarım yeterli düzeyde değildir Çoklukla buğday ve arpa, haşhaş ekimi yapılmaktadır İlçemizin merkez ve köylerinde, tarımla birlikte büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği de yapılmaktadır İlçe sınırları içerisinde, özel sektöre ait bir sanayi tesisi olarak, 70 civarında işçinin çalıştığı YETAŞ Mobilya Fabrikası bulunmaktadır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca yapılan konfeksiyon atölyesi, özel sektörü teşvik etmek için kiraya verilmiştir; yaklaşık olarak 40 işçi ile faaliyetine devam etmektedir Ayrıca, ilçede el sanatları olarak halıcılık yapılmaktadır İlçe merkezinde bulunan Ulu Cami ve korumaya alınan çınar ağacı görülmeye değer yerlerinden biridir Şehir merkezinde tarihî evler de mevcuttur |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarSandıklı İlçesi İl merkezine 60 km uzaklıktadır Antalya-Denizli karayolu ve İzmir-Ankara-İstanbul demiryolu hattı üzerinde kurulmuş önemli yerleşim merkezlerindendir Sandıklı 1924 yılında ilçe olmuştur Kaplıcası ve leblebisi ile tanınmaktadır İlçenin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, Frigyalılar döneminde kurulduğu, yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştırSandıklı bölgesinin en büyük yerleşim yeri Kussar-Kussor idi Bu şehir, Hititlerin başşehri olarak bilinen Hattuşaş ayarında bir şehirdi Bu durum Oxford Üniversitesinden Arkeolog MissWinifert Lamb tarafından Kussar (Kusura köyü) Höyüğünde yapılan kazılardan anlaşılmıştır Kusura şehri, tarih itibariyle MÖ 5000 yıllarına kadar dayanmaktadır Buradan çıkan eserler Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi'nde olup, Bakır çağını yansıtmaktadır Hititlerin MÖ 1200 yıllarında yıkılması ile Frig devleti kurulmuştur Sandıklıda bu dönemde önem kazanmıştır Tarihte Yanık Frigya olarak bilinen bölge içindeki beş şehri kapsayan Pentapolis bölümü bugünkü Sandıklı ovasına yayılmış olan Koçhisar (Hierapolis), Karasandıklı (Bruzeus), Menteş (Stektoriom), ve Yanıkören (Otreus) önemli yerleşim merkezleri ve antik kentlerdir Sandıklı MS 395 yılından 1078 yılına kadar geçen süre içerisinde Bizans yönetiminde kalmıştır 1071 Malazgirt Savaşından sonra zamanla,Türkler bütün Anadolu'ya hâkim olmuşlardır Anadolu'ya gelen Türkmen boylarının başında Kutalmışoğlu Süleyman, Mesut, Dolatan, Emir Alpyoluk Afşin, Sanduk Beyler bulunuyordu Afyonkarahisar ve Sandıklı bölgesi Dolatan ve Emir Sanduk kuvvetlerince Akdağ kesimine kadar, tamamen Bizanslıların elinden alınmıştır Selçuklular zamanında Germiyanoğulları, Sandıklı'yı çeyiz hediyesi olarak Yıldırım Beyazıt'a vermişlerdir Böylece Osmanlı hâkimiyetine geçmiş, Timur'un Anadolu'yu istilâsı ile Osmanlı hâkimiyetinden çıkan Sandıklı, bir ara Karamanoğulları Beyliğinin elinde kalmış ise de, daha sonra tekrar Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir Selçuklu Devletinin yıkılmasıyla Anadolu'da irili, ufaklı beylikler kurulmuştur Germiyanoğulları bundan yararlanarak Sandıklı bölgesini hâkimiyetleri altına almışlardır Bu dönemde bazı eserler yapılmış ve şehrin tamiri 1325'te tamamlanmıştır Ulu Camî, yine bu dönemde, 26 Mart 1379'da yapılarak ibadete açılmıştır İstiklâl Savaşı yıllarında Sandıklı ve köyleri Yunanlılar tarafından işgal edilmiş ise de uzun sürmemiştir İstiklâl Savaşı sonucunda Türkiye Cumhuriyeti idaresine geçmiştir İlçe, ilimizin güneybatısında kurulmuş olup, doğusunda Kumalar dağ silsilesi, güneyinde Akdağ, batısında da Ahır dağları ile çevrilidir Yüzey şekli bakımından ovası alüvyonlu ve verimlidir Sandıklı ovasının ortasından Kûfi çayı geçer Daha ileride Hamam çayı ve Beylik deresi ile birleşip, Dinar ovasını sulayarak Büyük Menderes sularına karışır İlçe, kışları soğuk ve kar yağışlı, yaz ayları ise kurak ve sıcak bir iklime sahiptir İlçede merkez belediye dahil 11 belediye ve 47 köy mevcuttur İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 87982'dir Bunun 43791'i ilçe merkezinde yaşamaktadır Yüzölçümü ise 1036 km²'dir İlçede 70 ilköğretim okulu (13'ü, tamamı taşıma nedeniyle kapalı) 6 lise ve dengi okul, 1 Halk Eğitim Merkezi, 1 Çıraklık Eğitim Merkezi, 2 Motorlu Taşıt Sürücü Kursu, 1 Özel Dersane, 5 Özel Yurt Pansiyon, 1 Öğretmen Evi mevcuttur İlköğretim okullarında 8142, lise ve dengi okullarda 1499 olmak üzere toplam 9641 öğrenci öğrenim görmektedir Halk Eğitim ve Çıraklık Eğitim Merkezlerinde değişik alanlarda kurslar açılmaktadır İlçede toplam 525 öğretmen görev yapmaktadır İlçemizde Afyon Kocatepe Üniversitesine bağlı olarak Sandıklı Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır Bu yüksekokula bağlı 6 bölüm( program) vardır : Yüksekokulda ön lisans programı uygulanmaktadır İlçede 1 kütüphane bulunmakta, 3 mahallî gazete yayınlanmaktadır (Sandıklı Postası, Termal ve Sandıklı Hareket haftalık olarak çıkmaktadır) İlçede 125 yataklı 1 Devlet Hastahanesi, devlet hastanesi bünyesinde 6 makineli dializ ünitesi, 6 ambulans, 112 acil yardım ve kurtarma hizmetleri, 14 Sağlık Ocağı ve 19 Sağlık Evi, 1 Sağlık Meslek Lisesi sağlık alanında hizmet vermektedir Ayrıca ilçede 19 adet eczahane bulunmaktadır İlçede 500 kişilik bir kapalı spor salonu, 1000 kişilik portatif trübünü bulunan bir stadyum ve 2 semt sahası, 4 adet çocuk oyun alanı bulunmaktadır Kaymakamlıkça her yıl düzenlenen futbol ve voleybol müsabakaları ile spor faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır İlçede 4 futbol takımı, 1 voleybol ve 1 basketbol takımı ile amatör spor kulübü vardır İlçe halkının büyük bir kısmı tarımla uğraşmaktadır Tarım faaliyetleri büyük ölçüde modern tarım makineleriyle sürdürülmektedir Daha çok buğday, arpa, nohut, fiğ, şekerpancarı, haşhaş, patates ve vişne yetiştirilmektedirİlçede hayvancılık tarım ile müşterek olarak yapılmaktadır Ova köylerinde koyun ve büyükbaş, dağ köylerinde ise daha ziyade küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır Dağ köylerinde hayvancılık, ova köylerinde tarım daha ağır basmaktadır Hayvancılık yaz aylarında daha çok ilçemiz hudutları içerisindeki yaylalarda ve otlaklarda, kış aylarında ise besi şeklinde yapılmaktadır Toplam büyükbaş 24420 küçükbaş 56450 kanatlı kümes hayvanı 147820'dir 1650 adet arı kovanı vardır İlçede büyük bir sanayi kuruluşu yoktur Organize Sanayi kuruluşu çalışmaları devam etmektedir Küçük sanat erbabının faaliyet gösterdiği 228 işyeri kapasiteli Küçük Sanayi Sitesi bulunmaktadır İlçe merkezinde 3 adet un, 4 adet yem, 1 adet ısıcam, 1 adet teneke ve gazoz fabrikası bulunmaktadır Üretilen patateslerin değerlendirilmesi için cips fabrikası inşaatı tamamlanmak üzeredir Ayrıca patates un fabrikası yapılması için çalışmalar devam etmektedir İlçenin Hüdai Kaplıcaları termal Turizm potansiyeli yönünden oldukça zengindir Örnek niTlfik taşımaktadır Hüdai Kaplıcaları, çevre özelliğini bozmayan, rastgele inşaat yapımına müsaade edilmeyen niteliğini korumaktadır Merkezdeki ve Hüdai Kaplıcasında bulunan otel ve villâların toplam yatak kapasitesi 2000'dir yatak kapasitesi bulunmaktadır Hüdai Kaplıcaları Turizm Bakanlığı'nca "Turizm Merkezi" ilân edilmiştir (Bk: Turizm) Kaplıca merkezinde 328 yataklı 2 otel, 1700 yataklı villâlar ve çadır kentler mevcuttur Böylece iç ve dış turizme hizmet verilmektedir İlçe sınırları içerisinde bulunan Akdağ Orman Bakanlığının 29062000 tarih ve MPGMP123 03/270 sayılı Olur'larıyla "Tabiat Parkı" olarak tescil edilmiştir "Akdağ" ve Akdağ'da bulunan "Kocayayla" ile "Tokalı Kanyon" görülmeye ve gezilmeye değer yerleridir |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarBaşmakçı ilçesi İl merkezine 129 km karayoluyla bağlı Söğüt dağlarına yaslanmış şirin bir ilçedir Afyonkarahisar Burdur karayoluna 23 km uzaklıkta bulunan Başmakçı 1988 yılında ilçe olmuşturIsparta, Kula, Lâdik, Hereke tipi halı dokumacılığı, gül yetiştiriciliği, kuş cenneti Acıgöl'ü ve tavuk çiftlikleriyle ünlü Başmakçı, Türkiye yumurta borsasının merkezidir İlçenin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir İlçenin kurulu bulunduğu alanın ova ve yeşil olması sebebiyle sûvarilerin atlarını besledikleri ve arazileri arpalık olarak kullandıkları söylenmektedir Yörede ayakkabıcılık ileri olduğundan, sûvarilerin, çizmelerini burada yaptırdıkları, bu yüzden ilçenin, adını "ayakkabı ve çizme" anlamına gelen "Başmak" kelimesinden aldığı rivayet edilmektedir Toplu bir yerleşim merkezi olarak 1200-1300 yıl önce kurulduğu ve zaman içerisinde Eti, Lidya, Roma, Bizans ve Selçuklu egemenliğine girdiği söylenmekle birlikte bilinen yazılı tarihi Hacı Ahmet Hafız'a ait mezar taşına göre 470 yıllıktır İlçe, İlimizin en güney ucunda yer almaktadır İlçemiz batıdan Dazkırı, kuzey doğudan Isparta-Keçiborlu ilçesi, güneyden ise Burdur-Yeşilova ilçe toprakları ile Denizli-Çardak ilçesiyle çevrilidir İlçe merkezinin rakımı 836 m olup, doğuya doğru genişleyen ova ile güneybatıda Yandağı, Söğüt dağlarıyla çevrilidir İlçemizde Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir İlçenin yüzölçümü 369 km2 olup, 96200 hektarı tarım arazisi, 30 hektarı tarıma elverişsiz arazi, 185 hektarı funda ve ormanlık, 50 hektarı ise mera ve otlaklıktır Ormanlarımız çam, meşe, ardıç, kayın ve çalılıklarla kaplıdır İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 15772'dir Bunun 8521'i ilçe merkezinde yaşamaktadır İlçede 11 ilköğretim okulu ile 1 orta öğretim okulunda toplam 1852 öğrenciye 104 öğretmenle eğitim verilmektedir İlçemiz merkezinde Habibe EREN Ana Okulunda 2 öğretmenle 43 öğrenciye eğitim-öğretim verilmektedir Ayrıca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile halkın istekleri doğrultusunda kurslar açarak hizmet vermektedir İlçede 50 yataklı 1 devlet hastahanesi, 2 sağlık ocağı, 7 Sağlık Evi, bulunmaktadır İlçede 500 seyirci kapasiteli 1 stadyum bulunmaktadırİlçenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır İlçede daha çok gül, şekerpancarı ve haşhaş bitkileri yetiştirilmektedir İlçe itibariyle 2000 dekarlık sahada yağ gülü bahçesi olup, yılda 300 ton civarında gül çiçeği üretilerek, bu gül çiçeklerinden 53 kg ekolojik, 53 kg ince gül yağı üretimi gerçekleşmektedir Üretilen gül yağları başta Almanya olmak üzere, çeşitli Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir Yıllık geliri 1000000-Mark'tır Sulama alanlarının değerlendirilmesinde önemli bir yeri olan şeker pancarı 1700 dekar sahada ekilmiş olup, 8500 ton pancar üretimi elde edilmektedir İlçe ve çevresinin geleneksel tarımını yaptığı haşhaş bitkisi, yaklaşık olarak 1600 dekarlık sahada ekilmekte, 182 ton kapsül, 170 ton dane alınmaktadır Ayrıca, ilçenin dağlık bölgelerinde hayvancılık yapılmakta olup, koyun, keçi yetiştiriciliği ile büyükbaş hayvan ve yumurta tavukçuluğu daha fazla görülmektedir İlçede 11370 adet koyun, 17650 adet keçi, 500000 adet yumurta tavuğu, 3836 adet sığır bulunmaktadır Tarımsal kalkınma kooperatifi adedi 8'dir Tavukçuluk kooperatifinin Başmakçı ekonomisine katkısı yıllık 3135000000000- TL'dir Yine bunun yanında gül kooperatifi üretmiş olduğu ekolojik gül yağı ile gül çiçeğini dünya pazarlarına ihraç etmektedir Kooperatifin yıllık satışı 1 milyon Mark'tır Ayrıca ilçe merkezinde 1, köylerinde 2 olmak üzere, 3 adet sütçülük kooperatifi hizmet vermektedir İlçe merkezindeki sütçülük kooperatifinin ilçe ekonomisine yıllık katkısı 700 milyar TL'dır İlçenin merkez ve köylerinde halı dokumacılığının mazisi çok eskilere dayanmaktadır Önemli bir geçim kaynağı durumundadır İlçe itibariyle 650 halı tezgâhında 1100-1200 genç kız halı dokumaktadır İlçenin güney batısında yer alan Acıgöl, başta nesli tükenmekte olan flâmingo kuşları olmak üzere, turna, kuğu, pelikan, meke, karabatak, yaban ördeği, kaz ve çeşitli kuş türleriyle görülmeye değer bir kuş cenneti durumundadır |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Afyonkarahisarİhsaniye İlçesi Afyonkarahisar'ın 35 km kuzeyinde tabiat ve tarihin en cömert davrandığı ilçelerimizden biridir1959 yılında ilçe olmuştur Meşe, çam, ardıç ormanları ve koruluklarla çevrilidir Gazlıgöl kaplıcası ve içmeleri, Frig Kaya Anıtları, Roma-Bizans kaya yerleşimleri, mezar odaları, peribacaları ve yaylaları ilgi odaklarından bazılarıdır İlçenin köklü bir mazisi vardır Eski medeniyetlere beşiklik etmesi onun tarihî çehresini güzelleştirmektedir İhsaniye'nin vaktiyle Hitit İmparatorluğu sınırları içerisinde bulunduğuna dair elde bazı belgeler mevcuttur Hitit İmparatorluğu'nu ortadan kaldıran Frigyalıların eski yapıların da İhsaniye sınırları içerisinde rastlanmaktadır Ayazin, Kayıhan yerleşim birimleri Kapıkayalar, Aslantaş, Maltaş ve Yılantaş gibi Göynüş Vadisi'ndeki yerler, mezar oldukları sanılan tarihî kalıntılar Frigler dönemine aittir Ayrıca tabiat harikası kütleler ve peribacalarının süslediği Frig bölgesi diye anılan saha bu yörenin Frigler zamanının önemli bir yerleşim bölgesi olduğunu gösterir Bölge Pers, Helen, Roma ve Bizanslıların, daha sonra Selçukluların ve Osmanlıların hakimiyetine girmiştir Bu medeniyetlerden günümüze kadar yaşayabilen eserlere rastlanmaktadır Anadolu'nun 1071 Malazgirt Meydan Savaşı'ndan sonra Türklerin yerleşimine açılması sonucunda bazı Türk boylarına mensup kafilelerin bu bölgeye yerleştikleri sanılmaktadır Döğer ve Alanlı bölgelerinin Oğuz Türkleri tarafından 1085 yıllarında iskân edildiği tahmin edilmektedir Döğer ve Anıtkaya yerleşim bölgelerinde Germiyanoğullarından kalan kervansarayların mevcut oluşu ilçenin bir yol kavşağı ve konaklama yeri olduğunun kuvvetli delilleridir İhsaniye 13 Temmuz 1921'de Yunanlılar tarafından işgal edilmiş ve tam13 ay 14 gün düşman zulmü altında kalmıştır Millî Kurtuluş Savaşımız sırasında 22 Ağustos 1922'de düşman istilâsından kurtulmuştur İhsaniye, mevkii olarak Orta Anadolu ve Batı Anadolu bölgeleri arasındadır Doğudan İscehisar, batıdan kısmen Kütahya ve Altıntaş, kuzeyden Seyitgazi ve kısmen Kütahya, güneyden Afyonkarahisar ile çevrilidir Yüzölçümü 888 km2'dir İlçe genel görünümü itibariyle yayla karakterini göstermektedir Rakımı 1093 metredir İlçe, denizlerden uzak ve dağlarla çevrili olduğu için tipik bir kara iklimine sahiptir Genellikle kışları soğuk, yaz mevsimi kısa ve sıcak geçer Bölgedeki akarsular, Emre Gölü'nün beslendiği Döğer Çayı ile Üçler Kayası köyünün yakınından geçen Balıklıpınar ve Eğret'ten çıkan Cumalı çaylarıdır İlçenin 2000 genel nüfus sayımına göre nüfusu 34224'dirBunun 5095'i ilçe merkezinde yaşamaktadır İlçe sahip olduğu eğitim-öğretim kadrosu ve öğrenci potansiyeliyle oldukça iyi durumdadır İlçe ve çevresinde eğitim-öğretim halen 31 ilköğretim okulu, 3 ortaöğretim okuluyla yapılmaktadır Toplam 5107 öğrenciye 72 öğretmenle eğitim verilmektedir Ayrıca ilçemizde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü halkımızın istekleri doğrultusunda bilgi ve becerileri arttırıcı kurslar açarak hizmet vermektedir Merkez ile çevre yerleşim bölgelerinde 6 Sağlık Ocağı, 5 Sağlık Evi ve 1 Sağlık Meslek lisesi bulunmaktadır İlçe spor faaliyetleri bakımından vasat bir seviyededir İlçede 3 semt sahası ve 5 spor kulübü mevcuttur Ayrıca 500 kişi kapasiteli, 1 kapalı spor salonu vardır İlçe ekonomisi; hayvancılık, besicilik, tarım ve az da olsa ticarete dayanmaktadır Sanayi olarak dünyaca ünlü Kızılay Madensuyu ve Yıldız Madensuyu İşletmesi ve özel sektöre ait 2 adet un fabrikası bulunmaktadır Gazlıgöl kaplıcası İhsaniye ilçesi sınırları içerisinde, Afyonkarahisar'a 25 km uzaklıktadır Afyonkarahisar Belediyesince işletilmektedir İklim karasal olduğu için halkımız elverişli olan yerlerde hayvancılığa yönelmiştir İklime uygun olarak ilçe çapında çoğunlukla tahıl ürünleri yetiştirilmektedir Aileler, genel olarak kendi ihtiyaçlarına yönelik sebze ve meyve üretimi yapmaktadırlar |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarDinar İlçesi Afyonkarahisar-Antalya karayolu üzerinde olup, il merkezine 106 km uzaklıkta bulunan ilçe 1924 yılında kurulmuştur Yüzölçümü 1328 km²'dir Tarihin çok eski çağlarında sayısız imparatorun, tanrı Apollo ve Kral Midas'ın müzik yarışı yaptığı İncirli, Üçlerce, Beloluk ve bilhassa Suçıkan mevkileri, ilçenin dinlenme ve mesire yerleridir İlçemizin adeta sembolü durumunda bulunan Suçıkan, Menderes nehrine kaynaklık eden Pınarbaşı, Bülüçalan kaynağı, Yapağı ve Beşpınar kaynakları, Pınarlı, Yeşilçat göletleri ile Eldere kuş cenneti ve Çamlıköy koruluğu diğer mesire yerleridir Bu güzellikler, Dinar'ı hem iç, hem de dış turizm açısından önemli bir turizm merkezi haline getirmektedir Dinar gerek mesire yerleri, aile parkları ve gerekse Afyonkarahisar-Denizli, Denizli-Antalya karayolu üzerinde şehrin girişinde yer alan dinlenme, tesis ve lokantalarıyla geçit turizmine hizmet vermekte ve gelecekte turizm açısından daha büyük canlılık kazanacak konumda bulunmaktadır Dinar'ın bilinen geçmişi MÖ1200 yıllarına kadar uzanmaktadır Dinar Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerindendir Dinar Hitit İmparatorluğu döneminde Seha ırmağı (Büyük Menderes) Beyliğine bağlı olduğu tarih kitaplarından da anlaşılmaktadır "Dinar", tarih boyunca birkaç kez kurulmuş ve batmış şehirlerden (Kelainai-Celainai-Apemeia-Kiboyossimo-Geyikler-Dinar) sonra bu adla anılmaya başlanmıştır Şehrimiz, Truva Savaşlarında yenilerek Anadolu içlerine çekilen Ahiya (Akariyon) prenslerinden Geleinos tarafından MÖ 1200'lerde "Geleneia" adıyla kurulmuş, bitişiğinde kurulan "Apemeia" şehriyle birleşip "Dinar" adını almıştır Dinar, antik kral yolu üzerinde Ege kıyılarına ve Akdeniz'e açılan karayolu ile demiryolu kavşağında kurulmuştur Hititlerden Aka-İyon, Frig, Kimmerler, Persler, Roma, Bizans ve Türklere kadar bir çok Anadolu medeniyetinden izler taşıyan Dinar, eski çağlardan bu yana, sürekli olarak bölgenin başkentliğini yapmıştır Dinar tarihin ilk müzik yarışmasının yapıldığı yerdir İçine tanrıların, kralların karıştığı masallar ve efsaneler şehridir Geleine, Anhoros, Midas, Asmalı yol, Ilıca ve Marsiyas efsaneleri dededen toruna anlatıla gelmiştir İlçemiz 1874 yılında Belediyelik, 1908 yılında ilçe olmuştur Afyonkarahisar iline bağlı olan ilçemiz Dinar, Akdeniz ve Ege bölgesi arasında kalır İlçe merkezi ve güneyindeki köyler Akdeniz bölgesinde, kuzeyindeki köyler Ege bölgesindedir Göller bölgesi içerisinde incelenen Dinar ilçesi, kuzeyde Sandıklı, kuzey doğusunda Şuhut, güneydoğuda Isparta, güneybatısında ise Başmakçı ve Evciler, kuzeybatıda Denizli, güneyde Keçiborlu'yla çevrilidir İlçenin Dombay, Çöl Ovası ve Dinar Ovası adıyla başlıca üç ovası, Karakuyu adıyla bir gölü, bir akarsu olarak Büyük Menderes nehri vardır Cerit yaylası ve Dombay İncebel yaylası önemli yaylarımızdır İlçe; Akdeniz ikliminden, İç Anadolu kara iklimine geçiş karakteri gösteren yöresel klima alanıdır İlçenin 2000 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu 92608'dir Bu nüfusun 37608'i ilçe merkezinde yaşamaktadır İlçemize bağlı 9 kasaba ve 56 köy bulunmaktadır İlçede 1 Ekim 1995 Pazar günü saat 1800'da 61 şiddetinde deprem meydana gelmiş, 94 vatandaşımız hayatını kaybederken, 250 yurttaşımız yaralanmıştır İlçede 46 ilköğretim okulu, 8 ortaöğretim okulu vardır Bu okullarda toplam 8849 öğrenciye 459 öğretmenle eğitim verilmektedir Ayrıca 1 Meslek Yüksekokulumuz bulunmaktadır Okulda 424 öğrenciye 13 öğretim görevlisiyle yükseköğretim verilmektedir İlçede ayrıca Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı Halk Eğitim Merkezi ve Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürlükleri bulunmaktadır İlçe merkezi ile kasaba ve köylerinde 2 Devlet Hastanesi, 11 Sağlık Ocağı, 21 Sağlık Evi, 1 Ana Çocuk Sağlığı ve 1 Verem Savaş Dispanseri Tabibliği ve 1 adet 144 öğrencisi bulunan Sağlık Meslek Lisesi bulunmaktadır Dinar Devlet Hastahanesinin yatak sayısı 150, Haydarlı Devlet Hastahanesinin yatak sayısı 30'dur İlçede 1500 kişi kapasiteli 1 stadyum, 2 semt sahası ve spor kulübü bulunmaktadır Antik Kral Yolu üzerinde Ege kıyılarına ve Akdeniz'e açılan karayolları ile demiryolu kavşağı üzerinde kurulmuş olan Dinar ilçesi; tarım, hayvancılık ve ticarette gelişmiştir Dinar ve çevresinde halkın gelir kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanır İlçede tahıllardan arpa, buğday, nohudun; endüstri bitkilerinden ayçiçeği, mısır, şeker pancarı, haşhaş ve yem bitkilerinin; kuru soğan, patates vd sebzelerin; elma, vişne, armut, üzüm gibi meyvelerin üretimi yapılmaktadır Toplam tarım alanı 63700 hektardır Hayvancılık olarak; büyükbaş, küçükbaş, tavukçuluk ve arıcılık yapılmaktadır Söz konusu hayvanlardan; et, süt, yoğurt, peynir, yumurta ve bal üretilerek ilçemizin ve ülkemizin ekonomisine katkı sağlanmaktadır İlçede 14375 büyükbaş, 89340 küçükbaş, 112000 kanatlı hayvan, 3155 arı kovanı bulunmaktadır İlçede ormanlık alan sahası 186138 hektardır İlçemizde 625 kayıtlı üyesi bulunan Dinar Sanayi ve Ticaret Odası mevcuttur İlçede 9 adet dokuma, 2 adet teneke kutu,2 adet çuval, 2 adet un fabrikası, 2 adet yem fabrikası, 1 adet balık ağları iplik fabrikası, 2 adet makine ve tarım aletleri fabrikası, 1 adet kot dikim atölyesi vardır 50 adet kalkınma ve sulama kooperatifi ile 7 banka şubesi mevcuttur Dinar-Denizli karayolu üzerinde, ilçeye 12 km mesafedeki Akçaören-Göğebaan mevkiinde, yaklaşık olarak 830 hektarlık alan, organize sanayi bölgesi olarak tespit edilmiştir Bu alan, belediye imar sınırları içerisine alınmıştır Organize sanayiiyle ilgili çalışmalar devam etmektedir Danteon (Tanrılar Kulu Tapınağı), Artemis Anaitis Tapınağı,Tiyatrosu, Agorası (Pazar yeri), Stadyumu, Suçıkanı, Pınarbaşı, Karakuyu kuş cenneti, Norgaz orman piknik alanı, Cerit ve Zenderi yaylası ilçemizin ilgi odağıdır Yol güzergâhında bulunan dinlenme tesisleri turizme hizmet vermekte, ilçeye hareketlilik kazandırmaktadır |
Afyonkarahisar |
08-04-2012 | #15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
AfyonkarahisarÇobanlar İlçesi Afyonkarahisar'ın 25 km doğusunda düz bir arazi üzerinde yeni kurulmuş ilçelerimizdedir Afyonkarahisar il merkezine bağlı olarak ilk defa 1956 yılında belediye teşkilatı kurulmuş, 10091991 tarihinde ise fiilen ilçe teşkilatı kurulmuştur Yöre tarihinin Akarçay kenarındaki höyüklerle yaşıt olduğu ve eski Tunç Çağına kadar uzandığı bilinmektedir Bugünkü Kocaöz (Feleli) köyünde antik Anabura kenti kurulmuştur Afyonkarahisar Arkeoloji Müesinde bulunan Artemis heykeli buradan çıkarılmıştır İlçemiz, ilimizin doğusunda düz ve geniş bir arazi üzerinde olup, tipik Osmanlı yapısını andıran avlu evlerden müteşekkildir İlçenin kuzeyinde Bayat, kuzeydoğusunda ise İscehisar, güneydoğusunda Çay, doğusunda Bolvadin ilçeleri vardır Yüzölçümü 422 km²'dir İlçenin nüfusu 2000 nüfus sayımına göre 13283'dir Bunun 9126'sı ilçe merkezinde yaşamaktadır İlçe merkezinde 8 ilköğretim okulu, 1 ortaöğretim okulu mevcuttur Toplam 2279 öğrenciye, 88 öğretmen tarafından eğitim verilmektedir İlçe merkezinde 2 adet Sağlık Ocağı, 1 Sağlık Evi mevcut olup, ihtiyaca cevap vermediğinden, devlet-millet işbirliğiyle hastane inşaatına başlanılmış, zemin ve birinci kat tamamlanarak çatısı kapatılmış bulunmaktadır İlçemizde bir adet semt futbol sahası mevcuttur Futbol takımı, merkez belediyesinin desteğiyle Afyonkarahisar I Amatör Liginde faaliyet göstermektedir Tarım ve hayvancılık ilçenin gelir kaynağını teşkil etmektedir Topraklarının büyük bir bölümü sulanan Çobanlar, Afyonkarahisar Şeker Fabrikasının pancar deposudur Tarımcılıkta pancar ekimi ön sırayı almaktadır Hayvancılıkta büyük ve küçük baş hayvancılığı olarak yapılmaktadır Becerisi büyük bu küçük ilçemizde Türk otomotiv sanayisinin en ilginç aracı üretilmektedir Su motorundan taşımacılık ve tarım işlerinde kullanılan "PATPAT" adlı römork-pikap karışımı araçlar, ilçenin küçük atölyelerinde imal edilmektedir Ayrıca ilçede 2 adet un fabrikası mevcuttur |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|