Elmalılı Hamdi Efendi’Nin Fetvası

**Prof. Dr. Sinsi** · 08-02-2012

Elmalılı Hamdi Efendi’nin Fetvası

lmalılı Hamdi Efendi’nin Fetvası[/url]

Abdülhamid Han’ı bütün felaketlerin kaynağı gösteren İkinci Meşrutiyet aydınları bu büyük padişah hal’ edildiği takdirde memleket meselelerinin kesin olarak halledileceğine inanıyorlardı

Heyhat, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da feci bir şekilde yanıldılar

‘Ulu Hakan’ın tahtından indirilmesiyle birlikte ortaya çıkan korkunç manzaralar karşısında hayrette kaldılar

Aralarında bulunana bazı insaf sahipleri olanca pişmanlık duygularıyla Sultan Abdülhamid Han’ın ruhundan istimdad dilediler

Nedametlerini dile getiren manzumeler kaleme aldılar

Bilindiği gibi, itiraf-ı zünupta bulunana bu kafilenin başını Rıza Tevfik çekiyor

Bir gün Sahaflar Çarşısı’nda dolaşırken rastladığım Avukat Fazlı Bey’den duydum

O da bizzat Muhtar Yazır Bey’den dinlemiş

Efendim, Muhtar Yazır Bey, büyük müfessir merhum Elmalılı Hamdi Yazır’ın oğluydu

Zannediyorum, yetmişli yılların sonunda Rahmet-i Rahman’a kavuştu

İşte bu muhterem zat, bir konuşma sırasında babasının cumhuriyet devrinde evinden çıkmadığını, mahzun ve münzevi bir hayat yaşadığını söyledikten sonra, kendisine bağlanana emekli maaşından da beş kuruş almadığını belirtmiş

Muhtar Yazır Bey, babasına bunun sebebini sorunca Hamdi Efendi şu cevabı vermiş:
-Biz, Sultan Hamid’in hal’ edilmesine karar verdik

Bu para bana haramdır!

Oğlu, peki niçin böyle bir fetva verdiniz, diye sorunca da merhum müfessir işin aslını söylemiş:
-Hal’ edilmeseydi, katledilecekti!

Belli ki İttihatçılar’a boşuna “katiller” denilmemiş

Çınaraltı Kitap Sohbetleri-s:152-153
Dursun Gürlek

Konu Araçları	Bu Konuda Ara
Yazıcı Çıktısını Göster Sayfayı E-posta ile Yolla	Bu Konuda Ara: Gelişmiş Arama
Görünüm Modları

08-02-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Elmalılı Hamdi Efendi’Nin Fetvası Elmalılı Hamdi Efendi’nin Fetvası lmalılı Hamdi Efendi’nin Fetvası[/url] Abdülhamid Han’ı bütün felaketlerin kaynağı gösteren İkinci Meşrutiyet aydınları bu büyük padişah hal’ edildiği takdirde memleket meselelerinin kesin olarak halledileceğine inanıyorlardı Heyhat, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da feci bir şekilde yanıldılar ‘Ulu Hakan’ın tahtından indirilmesiyle birlikte ortaya çıkan korkunç manzaralar karşısında hayrette kaldılar Aralarında bulunana bazı insaf sahipleri olanca pişmanlık duygularıyla Sultan Abdülhamid Han’ın ruhundan istimdad dilediler Nedametlerini dile getiren manzumeler kaleme aldılar Bilindiği gibi, itiraf-ı zünupta bulunana bu kafilenin başını Rıza Tevfik çekiyor Bir gün Sahaflar Çarşısı’nda dolaşırken rastladığım Avukat Fazlı Bey’den duydum O da bizzat Muhtar Yazır Bey’den dinlemiş Efendim, Muhtar Yazır Bey, büyük müfessir merhum Elmalılı Hamdi Yazır’ın oğluydu Zannediyorum, yetmişli yılların sonunda Rahmet-i Rahman’a kavuştu İşte bu muhterem zat, bir konuşma sırasında babasının cumhuriyet devrinde evinden çıkmadığını, mahzun ve münzevi bir hayat yaşadığını söyledikten sonra, kendisine bağlanana emekli maaşından da beş kuruş almadığını belirtmiş Muhtar Yazır Bey, babasına bunun sebebini sorunca Hamdi Efendi şu cevabı vermiş: -Biz, Sultan Hamid’in hal’ edilmesine karar verdik Bu para bana haramdır! Oğlu, peki niçin böyle bir fetva verdiniz, diye sorunca da merhum müfessir işin aslını söylemiş: -Hal’ edilmeseydi, katledilecekti! Belli ki İttihatçılar’a boşuna “katiller” denilmemiş Çınaraltı Kitap Sohbetleri-s:152-153 Dursun Gürlek