Alişar Höyük, |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Alişar Höyük,Alişar Höyük, MÖ 4 binyılda Bakır Çağında MÖ 1 binyıl arasında yerleşilmiştir MÖ 3 binyıldaki Erken ve Orta Tunç çağında Alişar surlarla çevrili bir kent haline geldi Nihayet bölgenin en önemli şehri haline geldi Güneyindeki Kaniş (Kültepe) gibi, MÖ 2 binyılda Asurlu tüccarların geldiği bir ticaret merkezi haline geldi Sonra şehir imha oldu; bu, yarı-efsanevi Hitit kralı Anitta'nın istilası sonucu olmuş olabilir Anitta'nın Kussar adında bir şehri ele geçirdiğine dair kayıtlar vardır ve bu şehrin Alişar Höyük olduğu anlaşılabilmektedir Hititler sonra kuzeyde bulunan Hattuşaş'ı başkent yaptılar MÖ 1400-1200 döneminde Alişar muhtemelen Ankuwa adlı bir taşra kasabası idi Çoğu Hitit yerleşkeleri gibi Geç Tunç Çağının sonunda, MÖ 12 yüzyılda yanıp imha edildi Daha sonra Frigler burayı ele geçirdiler Alişar yakınlarında Kerkenes'te Friglerden kalma büyük bir Demir Çağ kenti bulunmaktadır Kazılar Bir çukura kurulan höyük 520x350 m ölçülerinde olup, 30 m yüksekliği ile Anadolu'nunbüyük höyüklerinden biridir Burası 1927-32 yıllari arasında Şikago Üniversitesi'nden Hans Henning von der Oste başkanlığında bir ekip tarafından kazılmıştır Sonunda eski, (doğu-batı), (güney – kuzey) yollarının birleştiği merkeze yakın yerde Alişar Höyük meydana çıkarılmıştır Burada bulunan kalıntılar Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri Projesi aracılığıyla 1992 kazılar tekrar başlatılmıştır Kazılar Ronald Gorny idaresinde Şikago Üniversitesi'nden bir ekip tarafından yürütülmektedir Höyüğün ilk kuruluşundaki hali (MÖ 3200-2600) dörtgen planlı, kerpiç duvarlı, düz damlı evleriyle basit bir köy görünümündedir Bundan sonraki devirlerde şehrin iç kalesi olduğu, evlerin belirli bir plana göre yapıldığı ve bazılarında duvarların içten ve dıştan sıvandığı görülür Bu devirde şehir surla çevrilmiştir Mezopotamya ile kültür alış verişinin bu devirde başladığı anlaşılmaktadır Üçüncü devirde ise, iki sur da, yani iç kale ve dış kale kuvvetlendirilmiş, iç kalenin alanı genişletilmiştir Bu devir, MÖ 2200-2000 yılları arasında olup, Hitit çağına kadar devam eder Dördüncü devre gelince, Alişar’ın gelişmeleri iyice seçilebilmektedir MÖ 2000-1500 yılları arasında Alişar büyük bir şehir hüviyetine bürünmüştür Eski tunç çağının tersine, Hititler alt şehri yurtlandırmışlardır, yine alt şehir eski Hitit çağını karakterlendiren büyük bir surla sağlamlaştırılmıştır Şehir, geniş planlı kale kapıları, yeraltı yolları ve yer yer kulelerle kuvvetlendirilerek savunmalı bir hale getirilmiştir Büyük Hitit çağında (MÖ 1400-1200) önemini kaybetmeyen höyük, yine küçük bir yerleşme alanı olmuştur Beşinci devirde MÖ 1200 - 700 yıllarında Alişar’da, Hitit - Frig Kültürü görülür Artık bu devirden sonra alt şehir önemini kaybetmiştir Bundan sonra şehirde ortaya çıkan eserler Frig kültürünün ağırlığını ortaya koymuştur Bu çağda iç kale eski temelleri üzerine yeniden yapılmışsa da MÖ 19 yüzyıla ait olan ilk yapı katının iç kale suru bir yangınla ortadan kalkmıştır Frig devrinden sonra önemini iyice kaybeden Alişar; Med, Pers, Helenistik çağ, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerini yaşamışsa da bu devirlerden söz edilebilecek önemli izler yoktur Kaynaklar * Ronald L Gorny, Hittite Imperialism and Anti-Imperial resistance as viewed from Alişar Höyük Bulletin of the American Schools of Oriental Research 299/300, 1995, 65-89 (The American Schools of Oriental Research) Bulletin of the American Schools of Oriental Research 299/300, 1995, 65-89 (The American Schools of Oriental Research) * Branting, S 1996 Branting, S 1996 The Alisar Regional Survey 1993-1994: A Preliminary Report The Alisar Regional Survey 1993-1994: A Preliminary Report Anatolica * Ronald L Gorny 1995 "Alişar Höyük in the Late Second Millennium BC", in Carruba, O, Giorgieri, M and Mora, C (Hrsg) Atti dell Congresso Internazionale di Hittitologia, Studia Mediterranea 9, 1995, 159-171 Ronald L Gorny 1995 "Alişar Höyük Late in the second millennium BC," in Carruba, O, Giorgieri, M and Mora, C (eds) Atti dell Congresso Internazionale di Hittitologia, Studia Mediterranea 9, 1995, 159 -- 171 |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|