Artvin Kiliseleri: İşhan Ve Barhal

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Artvin Kiliseleri: İşhan Ve Barhal






Artvin Kiliseleri: İşhan ve Barhal








Parhal Kilisesi, Yusufeli Artvin


Doğu Karadeniz’in doğusundaki Artvin’in şimdilerde baraj sularıyla dinginleşen Çoruh Nehriyle şekillenen sarp kayalıklar ve ormanlarla çevrili coğrafyasında yıllardır ihmal edilen ancak turizm çeşitliliği bakımından mutlaka el atılması gereken hazineleri var Bunlar eski Gürcü krallıklarından kalan kiliseler


Bir kısmı Çoruh nehrinin kollarının suladığı Erzurum’un Tortum ilçesi sınırları içinde kalan bu kiliselerin, 3 tanesi de Artvin sınırları içerisinde yer alıyor Bunlardan en önemlisi kuşkusuz İşhan Manastır Kilisesi’dir İşhan Manastırı, Yusufeli’ndeki İşhan Köyü’nde bulunur Manastırdan günümüze bir kilise ve bir şapel ulaşmıştır “Kilisenin adı ilk olarak, 951 tarihli “Grigor Khandza’nın Yaşamı” adlı elyazmasında geçer Khandza Manastırı’nda Gürcü dilinde yazılmış olan ve halen Kudüs’de saklanan elyazmasında, III Nerses’in piskoposluğu döneminde (641-661), doğum yeri olan İşhan’da Tetrakonchos planlı bir kilise inşa ettirdiği belirtilir Ancak, kısa süre sonra başlayan Arap akınları sırasında kilise tahrip olur ve terk edilir Dokuzuncu yüzyılın başında Rahip Saba, Kral Adarnese’nin (ölümü, 826) desteği ve maddi katkısıyla, tahrip olan kilisenin yerinde yeni bir manastır kurar ve manastırın ilk rahibi olur Kilisenin içindeki ve güney duvarındaki beş ayrı Gürcüce yazıttan, kilisenin 917 yılından başlayarak 1032 yılına kadar değişik dönemlerde onarıldığı anlaşılır 12-14 Yüzyıllarda ise kilisenin batı, kuzey ve güneyine yeni yapılar eklenir








İşhan Kilisesi


Çoruh Havzası’ndaki beş piskoposluk merkezinden biri olarak kullanılan manastırın

17 Yüzyıla kadar kullanıldığı biliniyor 19 Yüzyılda Osmanlı-Rus savaşları sırasında,

Osmanlı ordusunun kışlası; 19 Yüzyılın sonundan 1983 yılına kadar kilisenin batı haç kolu cami olarak kullanılan kilise, 1987 yılında da Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmış olmasın rağmen korunması için pek çaba harcanmadığı ortada













İşhan Kilisesi


Artvin’deki bir diğer yapı da Barhal manastırıdır Barhal Manastırı da Yusufeli’nde Altıparmak Köyü’nde Parhal Çayı’nın sağındaki yamaçta yer alır Manastırdan günümüze bir kilise ve iki şapel ulaşmıştır “973 tarihinde Şatberdi Manastırı’nda kopya edilen “Parhal İncili”ne göre manastır, Gürcü Kralı David Magistros (krallığı, 961-1001) tarafından 961-973 yılları arasında inşa ettirilmiş olmalıdır Elyazmasında manastır kilisesinin Vaftizci Yahya’ya adandığı belirtilir Gürcü kralı Büyük Aleksander (krallığı, 1412-1442) döneminde, kilisenin güneyindeki giriş açıklığı önüne bir mekan eklenir Orta nefin güney duvarındaki kırmızı boya ile yazılan yazıtta, kilisenin, Patrik VIII İovan (patrikliği 1495-1507) döneminde onarıldığı belirtilir 1518 yılında, Atabek Kvarkvare tarafından, kilisenin batı girişi önüne yeni bir mekan eklenir Kilisenin güney ve batı girişi önüne eklenen mekanlar günümüze ulaşmamıştır Kilise 17 yüzyılın ortalarından bu yana cami olarak kullanılmaktadır” 2


Ama cami olarak kullanılması da onu bakımsızlıktan kurtaramamış Ne yazık ki Anadolu’daki tüm sivil eserlerin hani dine mensup olursa olsun makûs talihi bu olsa gerek


Yusufeli’deki Okhta Ecclesia Manastırı da aynı ilgisizlikten ve duyarsızlıktan nasiplenen yapılardan biri Tekkale köyüne 7 km uzaklıktaki bu yapı 1350 metre yüksekliğinde bir tepe üzerine inşa edilmiş Dört Kilise Manastırı kilise, yemekhane, elyazmaları odası ve dört şapelden oluşuyor Ayrıca manastıra giden yol üzerinde, Tekkale Köyü’ne varmadan önce bir kale ve içinde bir şapel bulunuyor Kilisenin tarihine bakıldığında ise şu bilgilere ulaşmak mümkün: “ Kilisenin tuğlaları üzerindeki ‘İsa David’i korusun’ yazısına dayanılarak manastır kilisesi Gürcü Kralı David dönemine (961-1001) tarihlenir Dört Kilise Manastırı’nın adı ilk kez 1031 tarihli bir Gürcü elyazmasında geçer Ioannes ve Euthemios isminde iki azinin yaşamlarının anlatıldığı elyazmasında ‘Ioannes 965 yılında İsa’nın aşkının ateşi ile dünyadaki nimetlerden vazgeçip o zamanlar çok ünlü olan oktaeklezya manastırına çekildi’ denilmektedir Bu bilgiden manastır kilisesinin 965 yılından önce bitirildiği anlaşılır”3 Bu kilise diğer yapılara nazaran daha korunmuş durumda olsa da yine de bir turizm değeri olarak bilinmemekte


Şavşat’taki Tbeti Katedrali ise Cevizli köyünde bulunuyor ve ondan günümüze kalan bir kilise ve bir şapel Kilise Gürcü kralı Kuropalates Gurgen’in ölümünden sonra oğlu Aşot Kuhi (899–918) tarafından inşa ettirilmiş 995 yılında burada yazılmış olan ve çok büyük sanatsal değer taşıyan bir İncil bugün St Petersburg Halk Kütüphanesi’ndedir Meraklıları gidip orada görebilir! 1885 yılında kubbesine yıldırım düşmesi sonucu hasar görmüş olan kilisenin camii işlevi 1889 yılında sona erer Bir süre yanındaki okulun tiyatro salonu olarak kullanılan kilisenin 1953 yılında kubbesi ile birlikte batı bölümü tamamen yıkılır


Artvin merkezindeki Hamamlı köyünde bulunan Dolishan Manastırı da tarihin izlerini yok ettiği yapılardan biridir Günümüze sadece bir kilisenin ulaşabildiği yapıyla ilgili olarak tarihi kaynaklarda Dolishan, Dolis-Kana yada “iri taş ovası” anlamındaki Lodis-Kana adıyla anılır Manastır kilisesinin, Gürcü kralı Bagrat (937-954) tarafından 10 yüzyılın ilk yarısında inşa ettirildiği tahmin edilir 14 yüzyıla kadar işlevini sürdüren Manastır Kilisesi 16 yüzyılda, güney haç kolu duvarına bir mihrap eklenerek cami olarak kullanılmaya başlanır 1957 yılındaki bir onarım sırasında kilisenin içi ahşap bir bölme ile iki kata ayrılır; üst kat cami, alt katı ise depo olarak kullanılmaya devam eder 2002 yılında köye yeni bir cami yapılması ile kilise terk edilmiş ve içindeki ahşap kat ayrımı sökülmüş


Evet; Artvin kiliselerinin durumu böyle Sonradan camiye çevrilenler bile kaderine terk edilmiş Burada şunu önemle vurgulamakta fayda var: Türkiye gerçekten de TRT’deki programlarda iddia edildiği gibi bir açık hava müzesi ise gereği yapılsın Eğer gereği yapılmazsa bu yapılar da olmayacağından mesela bir 10 yıl sonra müzelik durumdan bahsetmek imkansız olacak En iyisi iş işten geçmeden, elbette işin ehli insanlarla bu kiliseleri onarıp Artvin’e kazandırmak inanç turizmi kadar kültürel mirasın korunması adına da doğru bir hamle olacak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.