Prof. Dr. Sinsi
|
İbn Kesir
Islâm ilimlerinin bir çogunda meshur ve büyük söz sahibi olan âlimlerden birisi Imâduddîn Ebu'l-Fidâ Ismail Ibn Ömer Ibn Kesir Dimask civarindaki Busrâ'nin Mecdel köyünde
701/1301'de dünyaya geldi Bu yüzden el-Busravî ve ed-Dimaskî nisbeleri de vardir
Küçük yasta babasini kaybettiginden onun terbiye ve yetiştirilmesi (ö 742/341)'dir Bu hocasi ile uzun müddet çalışmış ve O'nun kızı ile
büyük kardeşi Abdulvehhâb meşgul olmuştur
Ilk tahsilini köyünde yaptiktan sonra Şam'a gelmiş ve tahsiline burada devam etmiştir Hocalari arasinda Burhanuddin el-Fezârî (ö
729/1329), Ibn Kadi Sihne (ö 726/1326), Ishak el-Âmidî (ö 725/1325) sayilabilir Hadis
sahasinda üstadi Ebu'l-Haccâc el-Mizzî (ö
742/1341)'dir Bu hocasi ile uzun müddet
çalismis ve onun kızı ile evlenmiştir Bu arada Takiyyuddîn Ibn Teymiyye (ö 728/1328)'den
çok seyler ögrenmis ve onu müdafaa etmis, onun fetvalari ile amel edip fetva vermis, bu yüzden bir çok tenkidlere de ugramistir Bu arada Karâfi, Debûsî Uranî ve Hutenî gibi âlimlerden icazet almistir
Birçok ilimde derinlesmis ve eserler vermistir O bir tarihçi, bir hadis, bir fikih, bir tefsir âlimidir Yazdigi eserler, kendisi hayatta iken meshur olmus ve takdir görmüstür Hal tercümesi (Tabakât) kitaplarinda ondan büyük bir övgü ile söz edilir (bk Zehebî, Zeylu Tabakâtu'l-Huffâz, s 57-59; Suyûtî, Tabakatu'l-Huffâz, Kahire 1973,
s 53, 529; Dâvûdî Tabakâtu'l-Müfessirîn, Kahire 1972, I, 110-111; Ibnu'l-Imâd el-Hanbelî, Sezerâtu'z-Zeheb, Beyrut (t y ) VI, 231, 232;
Ibn Hacer, ed-Dureru'l Kâmine, Beyrut (t y ) I, 374)
Şam'in meshur medreselerinde müderrislik yapmiş; Zehebî (ö 748/ 1347)'nin vefatiyla onun yerini Ümmu Salih medresesi seyhligine, Subkî (ö 771/1370)'nin vefati üzerine de Eyrefiyye Dâru'l-Hadîs Medresesinin seyhligine gelmistir Yetistirdigi talebesi içinde meshur hadis âlimi Sihabeddin Ibn Hiccî, Hafiz Ebu'l Mehâsin el-Hüseynî ve Ibn Hacer el-Askalânî sayilabilir Ömrünün sonlarina dogru gözlerini kaybetmis, 774/1373 yilinda 74 yasinda iken Şam'da vefat etmiş ve hocası Ibn Teymiyye'nin yanina defnedilmiştir (Ismail Cerrahoglu, Tefsir Tarihi, Ankara 1988, II, 206-210; Ömer Nasuhi BIlmen,
Büyük Tefsir Tarihi, Ankara 1960, II, 392-393; Muhammed Hüseyn ez-Zehebî, et- Tefsir ve'l Müfessirun, Kahire 1976, I, 242-243)
Telif etmis oldugu birçok risale ve kitaptan önemli olanlari sunlardir:
1 el-Bidâye ve'n-Nihâye: Yaradilistan baslayarak 767/1366 senesine kadar olaylari anlattigi tarihe dair eseridir Islâm Tarihinin ana kaynaklarindan sayilir
2 Câmiu'l-Mesânid: Ahmed Ibn Hanbel'in
Müsnedi, el-Bezzâr, Ebu Ya'lâ ve Ibn Ebi, Seybe'nin eserlerini el-Kutubu's-Sitte'ye ilâve
ederek topladigi hadise dair eseridir Bu eserini bâblara göre tertip etmistir
3 el-Bâisu'l-Hasîs: Ibnu's-Salâh'in Ulûmu'l-Hadis adli eserinin muhtasaridir
4 et-Tekmîl fi Ma'rifeti's-Sikât ve'd-Duafâ ve'l-Mecâhil
5 Tabakâtu's-Sâfiiyye
6 Menâkibu'l-Imam es-Sâfiî
7 Edillelu't-Tenbîh fî-Fikhi's-sâfiyye Bu eserini gençliginde, telife ilk basladigi siralarda yazdigi nakledilir
8 el-0ctihad fî Talebi Fadli'l-Cihâd: Yazma halindeki bu eserin bir nüshasi Istanbul Köprülü kütüphanesinde 234 numaradadir
9 Muhtasaru Ibnu'l-Hâcib
10 Ehâdîsu't-Tevhîd ve'r-Redd ale's-Sirk
11 Müsnedu's-Seyhayn: Hz Ebu Bekr ve Hz Ömer'in rivayet ettikleri hadIsleri toplayan bir hadis mecmuasidir
12 Fedâilu'l-Kur'an ve Tarîhu Cem'ihî: Kur'an'i Kerim'in faziletine dair hadisleri topladiği bir risale olup tefsirinin bir tekmilesi mahiyetindedir
13 Serhu'l-Buhârî: Imam Buhârî'nin el-Câmi's-Sahîh'ini açikladigi bu eserini tamamlayamamıştır
14 Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm: Taberî'nin tefsirinden sonra Ikinci kaynak kabul edilen bu eseri rivayet tefsiri metoduyla yazılmis tam bir tefsirdir:
Tefsiru'l-Kur'âni'l-Azîm
Ibn Kesîr bu tefsirinde oldukça uzun bir mukaddime ile baslar Bu mukaddimede Kur'an ve tefsirle ilgili birçok meseleyi ele alir Tefsir
İlminin yüce bir ilim olduğunu, ona olan ihtiyaci belirtir Tefsir İlminin yüce bir ilim oldugunu, ona olan ihtiyaci belirtir Kur'an'i tefsir etmenin en güzel yolunun "Kur'an'ın yine Kur'an ile tefsiri"
olduğunu söyler "Kur'an'i Kur'an ile tefsir etmekten âciz kalirsan onu sünnet ile tefsir etmen gerekir Çünkü hadis Kur'an'i açiklayici
ve izah edicidir  Aradigimiz ayetin tefsirini ne Kur'an'da, ne de hadiste bulamazsak bu konuda sahabenin sözlerine basvururuz "
der İsrailiyyet ve İsrailiyyat'in bu ümmete verebilecegi zararlar konusunda okuyucu ikaz eder Sahabeden sonra rey ve tefsirlerine
itimat edebilecek tâbiûn ve tebe-i tâbiin âlimlerinin isimlerini verir Kur'an'i kendi reyi ile tefsir konusuna açiklik getirir, bu konudaki
müsbet ve menfî görüslere nakleder, sonra da Kur'an hakkinda genel bir takim bilgilere yer verir
Bu mukaddimeden de anlasilacagi üzere İbn Kesir tefsirinde rivayete önem verir ama dirayet tefsiri yönünü de ihmal etmez Tefsirde, hadis ravilerinin kritigi olan "cerh ve ta'dîle" özen gösterir Bu hususta hocasi el-Mizzî'nin görüslerine büyük deger verir
İbn Kesîr bu eserinde, tefsirin en güzel yolu olan Kur'an'i Kur'an ile tefsir etme yolunu tercih etmis buna ayri bir önem vermistir Bir ayet veya ayet toplulugunu verdikten sonra bunlari zâhirî mana açisindan basit ve anlasilir ifadelerle kendisi izah eder Bundan sonra öncelikle bu ayetleri tefsir eden diger ayetleri zikredip bunlar arasindaki
münasebete işaret eder Daha sonra Hz Peygamber'den, sahabe ve tabiunun ileri gelenlerinden nakillerde bulunur, bir ayetin tefsiri hakkindaki degisik görüsleri zikrederek bunlari degerlendirir, aralarinda tercihler yapar Rivayetleri senetleri ile birlikte sahih olanlari ile illetli veya zayif olanlarini ayirdeder
Ibn Kesir bu tefsirinde Ibn Cerîr et-Taberî* (ö 310/923) Ibn Ebî Hâtim (ö 327/938), Ibn Atiyye (ö 541/ 1147) gibi kendisinden
önceki birçok mufeshirin tefsirlerinden, hadis sahasinda da Ahmed İbn Hanbel'in Müsned'inden çokça nakillerde bulunur Ancak Taberi'nin tefsirinde rastlanan zayif rivayetler İbn Kesir'de yer almaz
Ibn Kesîr'in tefsirinin rivayet tefsirleri içinde mümtaz bir mevkide olmasini saglayan en önemli özelliklerinden biri de onun, birçok tefsir
aldiklari isrâiliyyat konusundaki hassasiyetidir israiliyyata sirf tenkidini yapmak ve bu haberlerin kaynaklarini belirtmek sonra da müslümanlari bu tür rivayetlerden koruyup sakindirmak için eserine dercetmistir
Biraz önce de belirttigimiz gibi bu tefsir bir rivayet tefsiri olmasi yaninda dirayeti de ihmal etmemis ve bu arada fikhî ve kelâmî konulara da yeteri kadar yer vermistir Tefsirde itikadî yönden İmam Es'arî'nin, fikhî yönden ise Imam Şâfiî'nin görüsleri tercih müdafaa edilmis; ayetlerden bu Iki Imamin görüslerini teyit eden manâlar, bu
Iki Imamin mezhebine uyan hükümler
çikarılmaya çalisılmistir Ahkâm ayetlerinin tefsirine giristiginde Imam Sâfiî'yi açikça iltizam
ettigini göstermesi yaninda zaman zaman diger mezheblerin, özellikle de Imam Ebu Hanife'nin mezhebini ve delillerini çürütmeye çalisir
Ibn Kesir bir tarihçi olmasi hasebiyle bu tefsirde tarih ve kissalara da yer vermistir ama bu kabilden kisimlari azdir Yine bu tefsirde ayetlerin gramer tahlillerine fazlaca yer verilmez Kirâatlere temas edilmez Ancak zaman zaman Ubeyy Ibn Ka'b, Abdullah Ibn Mes'ûd ve Ali Ibn Ebî Talib'in mushaflarindaki küçük farkliliklara işaret edildigi görülür
Bu özellikleriyle Ibn Kesir'in Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm'i rivayet tefsirlerinin en faydalisi, Kur'ân-i Kerim'in Hz Peygamber ve ashabi tarafindan yapilmis açiklamalarini en genis anlamda toplayani, ehl-i sünnet ve'l-cemâat mezhebinin delillerini Kur'an-i Kerim'den en güzel bulup çikarani, sapik mezheblerin Kur'an ayetlerine yüklemeye çalistiklari ihtimali olmayan te'villerden müslümanlari koruyani olarak
görülmektedir
Bu kiymetli tefsir degisik Islâm ülkelerinde defalarca yayinlanmis olup son olarak Misir'da Muhammed İbrahim el-Bennâ, Muhammed
Ahmed Âsûr ve Abdülaziz Guneym'in tahkîki ile yayinlanmistir Türkçeye "Hadislerle Kur'ân-i Kerim Tefsiri" adiyla yapilan tercümesi de İstanbul'da nesredilmistir
Bedreddin ÇETINER
|