Bosnali Abdullah Efendi (Abdullah-İ Rûmî)

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bosnali Abdullah Efendi (Abdullah-İ Rûmî)




BOSNALI ABDULLAH EFENDİ (Abdullah-ı Rûmî)

Osmanlı evliyâsının büyüklerinden 1583 (H992) senesinde Bosna'da doğdu Asıl ismi Abdullah Abdî olup, babasınınki Muhammed'dir Bosnâvî, Rûmî ve Gâibî nisbet edildi Şârih-ul-Fusûs ve Şârih-il-Mesnevî diye meşhûr oldu

Doğum yeri olan Bosna'da ilim tahsîline başlayan Abdullah Efendi, sonra İstanbul'a geldi Tahsîlini tamamladıktan sonra Bursa'ya gitti Bursalı Hasan Kabaduz Efendi ile görüştü Bu zâtın sohbetlerinde kemâle gelip olgunlaştı Hâcı Bayram-ı Velî halîfelerinden Bıçakçı Ömer Dede'nin halîfesi olan Hasan Kabaduz Efendinin feyz ve himmetleri ile yüksek derecelere kavuştu Bosnâvî Abdullah Efendi, Bursa'dan ayrılıp Mısır'a, sonra 1636 (H1046) senesinde hac vazîfesini yapmak için, Hicaz'a gitti Mekke-i mükerremeyi ve Medîne-i münevvereyi ziyâret etmekle şereflendi Hac dönüşünde, Şam'da Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin türbesi yanında inzivâya çekildi Günlerce ibâdetle meşgûl oldu Sonra Konya'ya geldi Sadreddîn-i Konevî ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi büyüklerin kabirlerini ziyâret edip, rûhâniyetlerinden isifâde etti Konya'da yerleşip, vefâtına kadar bu şehirde kaldı Talebelerine ilim öğretmek ve emr-i mârûf yapmakla Allahü teâlânın emirlerini bildirmekle meşgûl oldu 1644 (H1054) senesinde hac dönüşü Konya'da vefât edip, çok sevdiği Sadreddîn-i Konevî hazretlerinin türbesi civârında defnedildi Sonradan yapılan kabir taşına, vasiyeti üzerine; "Hâzâ kabrû garîbillahi fî ardıhî ve semâihî Abdullah el-Bosnâvî er-Rûmî el-Bayrâmî" ibâresi yazıldı

Mısır ve Hicaz'a yaptığı seyâhatlerinde ve Şam'daki ikâmetinde kendisi ile görüşen ilim erbâbı, Abdullah Bosnavî'nin ilmini ve eserlerini çok beğenirlerdi Yüksekliğini anlayanlar, ilim ve feyzlerinden istifâde etmek için birbirleriyle âdetâ yarış ederlerdi Arab âleminin meşhûr ulemâsından Garsüddîn Halîlî Muhammed Mirzâ Sürûcî, Dımeşkî Sûfî, Muhammed Mekkiyy-ül-Medenî, Seyyid Muhammed bin Ebî Bekr Ukûd gibi âlimler, Abdullah Bosnavî'nin talebesi olmakla şereflendiler

Kaynaklarda Abdullah Bosnavî'nin altmış eserinin ismi verilmektedir Bunlardan en meşhûru, Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin meşhûr eseri Füsûs-ül-Hikem şerhidir Mısır'da ve İstanbul'da birer defâ basılmıştır Diğer eserleri çeşitli kütüphânelerde mevcûd olup, okuyanlar istifâde etmektedirler Eserlerinden bâzıları şunlardır:

1) Mevâkib-ül-Fukarâ, 2) Hakîkat-ül-Yakîn, 3) Risâle-i Hazerât-il-Gayb, 4) Metâli-un-Nûr-is-Senî an Tahâret-in-Nebiyy-il-Arabî, 5) Risâletün fî Tafdîl- il-Beşer Alel Melek, 6) Tezyilün fî Münâzeat-i İblîs li-Sehl bin Abdullah et-Tüsterî, 7) Mekâsıd-ı Envâr-ı Ayniyye ve Meskâıd-ı Ervâh-ı Tayyibe-i Gaybiyye, 8) Muhâdarât-ül-Evâil Bunlardan başka çeşitli âyet-i kerîme ve sûre-i şerîfelerin tefsîrleri, çeşitli mevzûlarda manzûm ve mensûr Türkçe ve Arapça eserleri vardır

RESÛLULLAH'IN ANNE VE BABASI MÜMİN İDİ

Bir sohbeti esnâsında, Peygamber efendimizin peygamberliği bildirilmeden önce İbrâhim aleyhisselâmın dîninde olduğunu şöyle anlattı:

Sevgili Peygamberimiz, peygamberliği bildirilmeden önce, İbrâhim aleyhisselâmın dîninde idi Nitekim Kur'ân-ı kerîmde İbrâhim sûresi 40 âyetinde meâlen; "Rabbim! Beni gereği üzere namâza devâmlı kıl Zürriyetimden de böyle kimseler yarat Ey Rabbimiz duâmı kabûl et" buyruldu"

İbn-i Münzîr tefsîrinde, bu âyet-i kerîme hakkında, İbn-i Cerîr'den sahih bir senedle, "İbrâhim aleyhisselâmın zürriyetinden İslâma uygun olarak, Allahü teâlâya ibâdet eden kimselerin elbette bulunacağını" bildiriyor

Kelime-i tevhîdin ve tevhîd îtikâdının, İbrâhim aleyhisselâmın zürriyeti arasında devâm etmesi, Allahü teâlânın onlara lütuf ve ihsânıdır İslâm dîninin Resûlullah efendimize bildirilinceye kadar devâm edip gelmesi, Resûlullah efendimizin hazret-i İbrâhim'e kadar olan müslüman baba ve dedeleri vâsıtasıyla olmuştur Çünkü onlar da, İbrâhim aleyhisselâmın müslüman olan zürriyetindendirler

İslâmdan ibâret olan Hanîf dîni, Muhammed aleyhisselâmın peygamberliğinin bildirilmesine kadar devâm etmiştir Hak dînin, İbrâhim aleyhisselâm zamânından, Resûlullah efendimiz zamânına kadar devâm etmesi, bu iki zaman arasında, bir Allah'a inanan müminlerin bulunmasıyla olmuştur Bu sebeple Resûlullah efendimizin ana ve babalarının da müslüman oldukları sâbit olmaktadır Resûl-i ekremin babası Abdullah ve annesi Âmine Hâtunun tevhîd inancı üzere bulundukları ve müslüman oldukları ortaya çıkmaktadır

1) Hülâsâtül-Eser; c3, s86
2) Osmanlı Müellifleri; c1, s43
3) Sefînet-ül-Evliyâ; c2, s337
4) Esmâ-ül-Müellifîn; c1, s476
5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (48Baskı) s1028
6) Sicilli Osmânî; c3, s367
7) Tuhfe-i Hattâtîn; s280
8) Metâlî-un-Nûr-is-Senî an Tahâret-in-Nebiyy-il-Arabî (En-Ni'met-ül-Kübrâ Alel-A'lem kitabı içinde), Hakîkat Kitabevi, İstanbul-1986; s275
9) Cevher-ül-Esnâ fî Terâcim-i Ulemâi ve Şuarâi Bosna (Muhammed Hancî Bosnevî, Mısır-1349; s94-100
10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c15, s219
11) Mu'cem-ül-Müellifîn; c6, s81
12) El-A'lâm; c4, s101
13) Brockelman; Gal-2, s793

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.