Ahsen-Ül Kasas

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ahsen-Ül Kasas




Başlıkta okuduğumuz terkip, 'Kıssaların en güzeli' demektir Bu tâbir, Kur'ân-ı Kerim'de, Hz Yûsuf aleyhisselâmın kıssası için kullanılmıştır Bu kıssayı, ya bir tefsirden, veya onunla alâkalı bir kitaptan okumanızı tavsiye ederiz

Bildiğimiz sebeplerle Kenan diyarından Mısır'a getirilen Hz Yûsuf, Yâkup aleyhisselâmın oğludur Dedesi Hz İshak, büyük dedesi de Hz İbrâhim'dir Hepsi de şirke karşı tevhîdi, küfre karşı îmânı tebliğ etmiş, Allâh'ın nûrunu kalplere nakşetmek için mücâdele etmişlerdir

Böylesine muazzez, mukaddes ve müberrâ bir nesilden gelen Hz Yûsuf, aristokrat bir hayat içinde yüzen Mısır saraylarında; hayâ, edep ve terbiye âbidesi olarak insanlara örnek olmuş, aslâ gayr-i meşrû tekliflere iltifat etmemişti Hatta ahlâksızca yapılan îmâ ve baskılara karşı Cenâb-ı Hakka, bunlardan kurtarması için yalvarıp, 'Zindan, bunların beni dâvet ettiği şeyden iyidir Rabbim, dedi' (S Yûsuf, 33)

Sonra, Aziz ve arkadaşları, Hz Yûsuf (as)'un mâsûmiyetini isbat eden bütün o kat'î delilleri görmelerine rağmen, halkın dedi-kodusunu kesmek için onu zindana attılar Hatta onunla beraber, biri hükümdârın sâkîsi, diğeri de ekmekçisi olmak üzere iki delikanlı daha hapse atıldı Onlar, hükümdarı zehirlemeye teşebbüs etmek suçuyla itham olunuyorlardı

Bunlardan biri,

- Ben rüyamda kendimi şarap için üzüm sıkıyor gördüm, dedi

Öbürü ise;

- Ben de rüyamda kendimi başımda ekmek götürüyor, kuşlar da gagalayıp yiyor gördüm, dedi Bize bunların tâbirini haber ver; çünkü biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz, dediler

Dahhak rahımehullah hazretlerine;

- Yûsuf aleyhisselâmın iyiliği ne idi? diye sorulduğunda, şöyle cevap verdi:

- O, dâima iyiliği tercih eder, bütün hâl ve hareketlerinde güzel ahlâkını gösterirdi: Zindandaki hastaları ziyaret eder, mahzunlara dost ve arkadaş olup onları tesellî eder, yeri dar olanlara genişlik sağlar, muhtaç olanlara yardım toplayıp verirdi

Yûsuf aleyhisselâm delikanlılara dedi ki:

- Size rüyanızda rızık olarak yiyecek bir şey gelecek oldu mu, ben muhakkak onun ne olduğunu, daha size gelmezden evvel rüyanızı tâbir eder, haber veririm

Dikkat edilirse, Yûsuf aleyhisselâm onları, kendisine sorulanlara cevap vermezden evvel, tevhîde dâvet ve doğru yola irşad etmek istiyor Bu dâvet ve tâbirinde doğruluğuna delâlet etmek üzere de, gaybden haber verme mûcizesini anlatıyor Zira bütün peygamberlerin, peygamber olduklarını isbat için mûcize göstermeleri gerekir

Yûsuf aleyhisselâm konuşmasına devam ederek şöyle diyor:

- Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir Çünkü ben, Allâh'a inanmayan, âhireti de inkâr eden bir kavmin dînini terk ettim Atalarım İbrâhim, İshak ve Yâkub'un dînine uydum Allâh'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız bizim için doğru olmaz Bu tevhid, bize ve bütün insanlara Allâh'ın bir lûtfudur; fakat, insanların çoğu buna mukabil şükretmezler

Ey Benim zindan arkadaşlarım, düşünün bir kere; darma dağınık birçok rabler mi iyi, yoksa her şeyi hükmü altında tutan ve kahredici olan bir tek Allah mı?

Sizin onu bırakıp taptıklarınız, kendinizin ve atalarınızın takmış oldukları kuru, mânâsız ve boş isimlerden başkası değildir Allah, onların gerçekliği hakkında hiçbir delil indirmemiş, onlara hiçbir güç vermemiştir Hüküm, yalnız Allâh'ındır O, yalnız kendisine ibâdet etmenizi emretmiştir İşte dosdoğru din budur Fakat insanların çoğu bilmezler

Ey zindan arkadaşlarım, rüyalarınıza gelince; biriniz efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılıp tepesinden kuşlar yiyecektir İşte hakkında fetvâ istemekte olduğunuz mes'ele, böylece olup bitmiştir

Bundan sonra Yûsuf aleyhisselâm, bu iki delikanlıdan, kurtulacağını bildiği kimseye yani sâkîye dedi ki:

-' Beni efendinin yanında an, benden bahset

Fakat şeytan, efendisine onu anlatmayı unutturdu Bu yüzden Yûsuf aleyhisselâm, daha nice yıllar zindanda kaldı (S Yûsuf, 35-42)

Yani Hz Yûsuf, Allah'tan başkasından yardım istediği için, beş yıllık mahpusluktan sonra, yedi yıl daha hapiste kaldı Zira böyle bir istek ümmetten herhangi bir fert için gayet normal olmakla birlikte, bir peygamber için münasip değildi

Onun zindanda kaldığı 12 sene âyet-i kerimedeki 'üzkürnî ınde rabbik' kavl-i keriminin harflerinin miktarına müsâvidir Bu 12 adedinde daha başka acâib sırlar da vardır:

Burçlar, aylar on ikidir 'Lâ ilâhe illallah' ve 'Muhammedün Resûlüllah'ın asılları da on ikişer harftir

Kezâ Yâkup aleyhisselâmın oğulları da 12 idi (Rûhu'l-Beyan)

Yûsuf aleyhisselâm, Mısır'ın iktisadî bakımdan en kritik bir devresinde yani yedi sene süren kıtlık yıllarında hazînenin başına geçmiş ve önceden aldığı tedbirlerle ülkeyi bir bâdireden kurtarmıştır

Hz Yûsuf, bu güzel hizmeti yapmayı, bizzat kendisi tercih etmiştir İlk bakışta, peygamberlik makamında bulunan bir zâtın Mısır Hükümdârı'nın emrinde (bugünkü tâbirle) Mâliye Bakanlığı yapması garip karşılanabilir; fakat, insanlığa iktisadî yönden bir hizmet verirken, kazandığı sevgi-saygı ve hüsn-i zanla en müessir bir şekilde İslâm'ı tebliğ, telkin ve tâlim etmesi, kısacası o milleti maddî-mânevî tehlikelerden beraberce kurtarması, ibret ve ders alınacak bir husustur

Onun içindir ki, Kur'ân-ı Hakîm'de Yûsuf aleyhisselâmın kıssasına, kıssaların en güzeli mânâsında, 'Ahsenü'l-Kasas' tâbir edilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.