Hukukun Dalları |
07-31-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hukukun DallarıHukukun Dalları Kara Avrupası hukuk sisteminde ve keza Türkiye’de hukuk, “kamu hukuku” ve “özel hukuk” olmak üzere ikiye ayrılır 1 Özel Hukuk- Özel hukuk kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini, eşitlik ve irade serbestisi esasına göre düzenleyen hukuk kuralların bütünü olarak tanımlanabilir Özel hukuk ilişkisi iki taraflıdır Yani bir özel hukuk ilişkisinin ortaya çıkabilmesi için, tarafların karşılıklı anlaşmaları gerekir Üstelik kimse kendi iradesini zorla bir başkasına empoze edemez Özel hukukta irade serbestisi ve tarafların eşitliği ilkesi geçerlidir Özel hukukta tarafların yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğu yolunda bir karine yoktur Özel hukukta herkes kendi iddiasını ispatlamak zorundadır Keza özel hukukta kimse re'sen icra yetkisine sahip değildir Haklı olan kişiler dahi hakkını almak için mahkemeye başvurmak zorundadır Özel hukukta tarafların eşit olmasının sebebi her iki tarafın da kendi özel çıkarını korumak amacıyla hareket ediyor olmalarıdır Taraflardan her ikisinin de kendi çıkarını gerektiği gibi koruyacağı varsayılır Örneğin kira ilişkisi bir özel hukuk ilişkisidir Kira sözleşmesi ev sahibi ile kiracı arasında karşılıklı anlaşmayla kurulur Kimse bir kişinin evini zorla kiralayamaz Ev sahibi istemediği kişiye evini kiralamaz Keza kira miktarı da ancak tarafların karşılıklı iradeleriyle tespit edilir Kiracı kirasını ödemezse, ev sahibi kira alacağını zorla kiracıdan kendisi alamaz Bunun için mahkemeye, icra dairesine başvurması gerekir 2 Kamu Hukuku- Kamu hukuku, bir devletin teşkilatını, bir devlet ile bir başka devlet ve bir devlet ile bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının bütünüdür Kamu hukuku ilişkisinde taraflardan birisi olan devlet üstün konumdadır Kamu hukuku ilişkisi tek taraflıdır Devlet iradesini açıklamakla hukukî ilişki ortaya çıkar Bunun özel kişi tarafından kabul edilmesine gerek yoktur Üstelik kamu hukuku ilişkisinde devletin yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğu konusunda karine (=varsayım) vardır Dahası devlet aldığı kararları kendisi tek taraflı olarak re'sen icra edebilir Kamu hukuku ilişkisinde devlete tanınan bu üstün yetkiler, devletin işlemlerinde kamu yararı amacını güdüyor olmasındandır Örneğin kamulaştırma işlemi bir kamu hukuku işlemidir Mesela Karayolları Genel Müdürlüğü, Bursa Karacabey yolunu yapmaktadır Bu yolun dosdoğru olmasında kamu yararı vardır Bu yolun hizasına gelen tarlaların özel mülkiyetten çıkıp Karayolları Genel Müdürlüğünün mülkiyetine geçmesi gerekir Bu amaçla Karayolları Genel Müdürlüğü, söz konusu tarlayı özel hukuk hükümleri çerçevesinde satın almak için tarla sahibine başvurabilir Ancak kaç lira teklif ederse etsin, tarla sahibi tarlasını satmak istemiyorsa, Karayolları Genel Müdürlüğünün bu tarlayı özel hukuk hükümleri çerçevesinde kalarak zorla satın alması mümkün değildir Oysa bu yolun yapılmasında ve üstelik dosdoğru bir şekilde yapılmasında kamu yararı vardır İşte bu amaçla kamu hukukunda devlete (burada Karayolları Genel Müdürlüğüne) kamulaştırma yetkisi tanınmıştır Karayolları Genel Müdürlüğü tek yanlı olarak açıklayacağı bir irade beyanı ile bu tarlayı kamulaştırır Böylece tarla özel mülkiyetten kamu mülkiyetine geçer Kamulaştırma işleminin oluşabilmesi için bunun tarla sahibi özel kişi tarafından kabul edilmesine gerek yoktur Kamulaştırma işleminden sonra Karayolları Genel Müdürlüğü söz konusu tarlanın üzerinde yol geçirir; böylece kamu yararı gerçekleşmiş olur (Uyarı: Kamulaştırma sürecinde tarla sahibinin kamulaştırma işleminin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açması mümkündür Keza kamulaştırma bedeli de idare tarafından tek yanlı olarak değil, asliye hukuk mahkemesi tarafından belirlenir) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|