Şeker Hastalığı Ve Komplikasyonları

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeker Hastalığı Ve Komplikasyonları




Şeker Hastalığı ve Komplikasyonları


İnsülin´in ortaya çıkması sayesinde diyabetik koma çağından, diyabetik komplikasyonlar çağına ilerledik Bu sözler, şeker hastalığı konusunda zamanının önemli uzmanlarından olan EPJoslin´e ait İnsülin´in keşfini izleyen dönem içinde bundan yaklaşık 70 yıl kadar önce söylenmiş bu sözler, tıp dilinde Tip 1 diabet olarak adlandırılan insüline bağımlı şeker hastalığı için söylenmiş olmakla beraber, bu gün için, İnsülin´e bağımlı olmayan yani Tip 2 diabet için de geçerlidir Bu sözlerle ne denilmek istendiğini belki anladınız Şeker hastası olarak yaşanan yıllar çoğaldıkça, bu hastalığın neden olduğu ek sorunlar (komplikasyonlar) da artmaktadırDiabetin Tipleri Nedenleri?Diabet denilince, kandaki glukoz metabolizmasının bozulmasına yol açan birbirinden ayrı iki tablo anlaşılır Juvenil diabet olarak da adlandırılan tip 1 diabet, genellikle çocukluk yaşlarında ortaya çıkar Nedeni, pankreasın beta hücrelerinin yeteri kadar insülin üretememesidir Bilindiği gibi insülin, sindirim sisteminin gıdalardaki unlu, şekerli, nişastalı maddeleri işleyerek oluşturduğu ve kana karışmasını sağladığı glukozun, hücrelere girip kullanılmasını yani enerji üretilmesini sağlayan bir hormondur Yeterli insülin bulunmadığı taktirde, kanda bol miktarda bulunan glukoz hücrelere giremez, hücreler açlık çekerler Bunun aşırı olması, hücrelerin ve dolayısıyla hastanın ölümüne yol açabilir Bu nedenle tip 1 diabeti olan hastaların, glukoz metabolizmasını düzenlemek için, ömür boyu, insülin takviyesi yapmaları gerekir Tip 2 diabet yaşamın daha geç dönemlerinde ortaya çıkar Pankreasın yeterli insülin üretememesinin yanısıra, vücut hücrelerinin insülinden etkilenmelerinde de bozukluk vardır Yani kanda yeterli hatta çoğu zaman fazla, glukoz ve insülin bulunmasına rağmen hücreler glukozu alıp kullanamaz yani açlık çekerler Diğer bir deyişle tip 2 diabetiklerde insülin, ´glukozun kapı bekçisi´ olma görevini yapamamaktadır, dolayısıyla hücrelerin glukoza kapısı kapalıdır Zaman içinde hastaların çoğunda insülin üreten beta hücrelerinde ilerleyici bir fonksiyon kaybı da olur Böylece, başlangıçta şeker düşürücü haplarla (oral antidiyabetik) idare edebilen hastalar da insülin takviyelerine ihtiyaç duyar hale gelirler Şeker hastalığı (diabet) başlıca iki tip olmakla beraber, özellikle erişkin kişilerde görülebilen ´glukoz tolerans bozukluğu) olarak adlandırılan başka bir tablo da bulunur Bu da zaman içinde tip 2 diabetin oluşacağının bir göstergesidir Gelişmiş ülkelerde erişkinlerin yaklaşık %6 ila 10 kadarında tip 2 diabet %15 kadarında da ´glukoz tolerans bozukluğu´ görülmektedir Bu oranın gelişmiş ülkelerde artmış olmasının nedeni daha hareketsiz bir yaşam ve şişmanlığın artmasıdır Gelişmekte olan ülkelerde de refah düzeyi arttıkça daha önceleri düşük olan bu oran, gelişmiş ülkelerdeki düzeye doğru artmaktadırNasıl Teşhir Edilir?Diabet teşhisi kandaki glukoz düzeyinin ölçümü ile yapılmaktadır Şüpheli durumlarda, halk arasında ´şeker yükleme´ olarak bilinen oral glukoz tolerans testi yapılmaktadır Eğer kandaki glukoz düzeyi açlıkta 125 mgın veya 75 gr glukoz içirildikten 2 saat sonra 200 mgın üzerinde ise diabet tanısı konulabilirKomplikasyonlarıİnsülin´i n ilaç olarak üretilip piyasaya verilmesinden önceki dönemlerde tip 1 diabet hastalarının yaklaşık %75lik kısmı çok erken dönemde, diabete bağlı komplikasyonlardan (ek sorunlar) ölmekteydi Diabetin komplikasyonları atardamar sisteminin en ince dallarını etkiler Mikrovasküler sistem denilen bu damar sistemi kılcal düzeydeki damarlardır Diabet mikrovasküler sistemdeki damarları hasarlandırdığı için, çeşitli organlar da bu mikrovasküler sistemdeki hasarlar nedeniyle etkilenirler Etkilenen organlar arasında ilk sıraları alanlar, gözün retina tabakası, sinir dokusu ve böbreklerdir Bu nedenle diabetik retinopati, diabetik nöropati ve diabetik nefropatiden bahsedilir Bunlar en korkulan komplikasyonlar olan körlük, böbrek yetersizliği ve sinir sistemi hasarlarına bağlı olarak duyu ve hareket bozukluklarına yol açarlar Karbonhidratlı gıdaların sindirilmesiyle oluşarak kana verilen glukoz, pankreas tarafından salgılanan insülin hormonunun etkisiyle hücrelere girerek, yaşaması için gerekli enerjiyi sağlar Glukoz hücreye hayat verir ancak, glukozun kandaki düzeyleri uzun süreler boyunca yüksek kalırsa, atardamarların iç çeperlerini kaplayan endotel hücreleri için ölüm anlamına da gelir İnce atardamarlarda (mikrovasküler sistem) oluşan hasar, glukoz düzeyinin yükseklik miktarı olduğu kadar yüksek kaldığı sürenin uzunluğuna da bağlıdır Önceleri ince damarları tutan bu hasar giderek daha büyük damarları da tutabilir Bunun sonucunda ateroskleroz (damar sertliği), kalp damarlarının hastalıkları, miyokard infarktüsü, inme gibi ciddi sorunlar görülebilir İşte bütün bu sorunlar, diabetin çok titiz bir şekilde takip edilmesinin önemini ortaya koyar Gelişmiş ve bu nedenle diabet sıklığı artmış ülkelerde körlüklerin büyük nedeni diabettir Ayağa giden damarların tıkanmasına bağlı olarak ayak kesilmeleri, diabetli hastalarda çok sıktır Miyokard infarktüsü ve kalp krizi nedeniyle ani ölüm şeker hastalarında 6 kat daha sık görülürEşlik Eden Hastalıklarda Önemli

Diabetik hastalarda komplikasyonlara yol açan en önemli etken, kandaki glukoz oranının yükselmesidir Tip 1 yani insüline bağımlı diabette temel sorun pankreasın yeterince insülin salgılayamamasıdır Tip 2 diabette ise hücrelerin insüline cevaplarında bozukluk yanında pankreasın insülin salgılama fonksiyonunda da ilerleyici bir fonksiyon bozukluğu bulunur Eğer Tip 1 diabette kandaki glukoz düzeyini düzenleyici tedavi iyi düzenlenirse komplikasyonlardan büyük ölçüde korunmak mümkün olabilir Oysa Tip 2 diabette daha hastalık teşhis edildiği anda bile tansiyon yüksekliği, kan yağları yüksekliği ve miyokard infarktüsü gibi sorunlar bulunabilir Bu nedenle Tip 2 diabetlerde komplikasyonların görülme sıklığı çok daha fazladır Bu nedenle Tip 2 diabetlerde kandaki glukoz yüksekliğinin kontrolunun yanısıra, kandaki yağların (kolesterol vb) ve kan basıcının (tansiyon) da normal düzeylerde tutulmasının önemi büyüktür Bütün bunların yanısıra Aspirin gibi koruyuculuğu kesinleşmiş ilaçların tedaviye katılması önemlidir

Hasta Uyumu

Diabet yaşam boyu süren bir hastalıktır Bir insana tüm yaşamı boyunca uyması gereken katı kuralları kabul ettirmek çok zordur Bunun yanısıra yüksek kan şekerinin başlangıçta hastaya zarar vermemesi, hastalığın hafife alınmasına da yol açar ´´Benim şekerim 400´e bile çıktı bana bir zarar vermedi´´ ya da ´´Ne yaparsam 200 den aşağı indiremiyorum, benim bünyem buna alışmış artık bana bu normal geliyor´´ gibi konuşmalara çok şahit oluruz Oysa bunların hiçbiri doğru değildir Önceleri çok bir belirti vermeyen hastalık, damar sisteminde ciddi bozuklukları sinsi sinsi hazırlamaktadır Komplikasyonlar belirti vermeye başladığı zaman hasar çok ilerlemiş ve çoğu zaman geri döndürülemez noktaya gelmiştir Komplikasyonlar kadar diabetin de başlangıçta kendini göstermemesi, özellikle tip 2 diabette sık rastlanan bir durumdur Glukoz tolerans bozukluğu aşamasından belirti veren diabet haline geçiş, çoğu zaman 8-10 yıllık bir zaman alır Bu süre zarfında da bazı hasarlar oluşmaya başlamıştır Bu nedenle hastalanmadan önce yapılan sağlık kontrolları (check-up) sırasında şeker hastalığı açısından titiz davranmak ve şüpheli hallerde glukoz tolerans testi yapmak önemlidir
Hekimlerin Sorumluluğu
Hasta uyumunda hekimlerin tutumunun da önemi büyüktür Uygulanması hemen hemen mümkün olamayacak kadar katı diyetler önerilmesi, hastanın diyeti ve bazen tedaviyi de tümden reddetmesine yol açabilir Ayrıca bazı hekimlerde, çok ileri düzeylerde olmayan tip 2 diabeti çok önemli bir hastalık gibi görmemek eğilimi de vardır Oysa kandaki glukoz miktarı aşırı düzeylerde olmayan şeker hastalarında bile komplikasyonlar sık görülmektedir Hiçbir rahatsızlık hissetmeyen bir insanın muhtemel sorunlara karşı önlem alması, ilaçlar kullanması ve yaşamında kısıntılar yapması zor gibi gözükmekle beraber, ileride bekleyen tehlikeleri iyi bilmek uyum sağlama açısından önemlidir Unutmayın ki, bütün zorluklarına rağmen diabetin komplikasyonlarından korunmak, onları tedavi etmekten çok daha kolaydır


Kozmetikler 'hormon dengesini' bozuyor


Menopozda hormon tedavisi karmaşası


Çocukların aşırı spor yapması hormon sistemini bozuyor


Uzun yaşamın sırları


Aşkı evlilik değil tiroit öldürüyor



İyot ve Tiroit, Tiroit Glandının Yeri, Yapısı ve Fonksiyonları, Tiroit Tümörlerinde Radyoiyot (Atom) Tedavisi, Levotiroksin Tedavisi, Gizli Şeker, Tuz ve Kullanımı, Tiroit Hastalıkları İle İlgili Ön Bilgiler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.