|  | Türk Tarihine Işık Tutan İki Satırlık Yazı |  | 
|  10-07-2007 | #1 | 
| 
angelesdream
 |   Türk Tarihine Işık Tutan İki Satırlık YazıBir Türk tiginine ait ve her şeyi saf altından olan elbisenin dünyada eşi yok    ALTIN ELBİSELİ ADAM 1970 yılında, Kazakistan'da Alma-Ata'nın 50 km  kuzeyinde bulunan Esik kasabasında, garaj yapmak ve yol açmak için alçak bir tepenin düzeltilmesine karar verildi ve kazı başladı  O tarihe kadar o alçak tepenin bir höyük olduğunu kimse bilmiyordu  Çevrede eski kalıntılar da yoktu  Kazı yapılırken kullanılan araç büyük bir kayaya çarptı, işçiler, kayayı parçalamak için üzerini örten toprakları kürekle açtılar ve bunun işlenmiş bir kaya olduğunu gördüler  Durum, ilgili resmî makamlara bildirildi ve inceleme yapan arkeologlar tarihi bir eserle karşılaştıklarını gördüler  O tepe bir höyüktü, büyük bir mezarın üzerine yığılan kum tümsek idi  Höyüğü açan arkeologlar muhteşem bir mezarla karşılaştılar  Bu, bir lâhid değil, Mısır piramidlerindeki firavun odasını andıran, her tarafı kapalı, süslü kayalarla yapılmış bir oda idi  Bu odayı itina ile açtılar ve asıl şaşkınlık o zaman oldu  Çünkü, bu ölü odasının içi pırıl pırıl altın eşya ile doluydu  Altın olmayan eşyalar da çoktu  ALTIN ELBİSE En göz alıcı ve harika nitelikteki eşya, altından yapılmış bir elbise idi  Çizmesinden başlığına, kemerinden kılıçlarına kadar her şeyi saf altın olan bir elbise  Altın elbisenin başlığı ok ve tuğlarla süslü  Alın hizasında koç, geyik ve at kabartmaları var  Bu kabartmalara, kama kılıfında ve öteki eşyalarda da rastlanıyor  Belindeki kemerin solunda bir kılıç, sağında ise bir kama asılı  Ceketin altındaki düz pantolonun paçaları çizmenin içine giriyor  Ceket, yüzlerce üçgen altının birleştirilmesinden meydana gelmiş, çorabın çizme ile diz kemiği arasında kalan kısmında yine üçgen parçalar, çizmede ise dörtgen parçalar var  Tarihçiler bu elbisenin bir tigine (prense) ait olduğunu söylüyor, fakat tiginin kimliğini henüz bilemiyorlar  Onun için yazılarda adı "Altın Elbiseli Adam" olarak geçiyor   Kazakistan'da Alma-Ata'nın yakınındaki Esik höyüğünden çıkarılan ve M  Ö  5  yüzyılda yaşamış bir Türk tiginine ait altın elbise  Halen Alma-Ata müzesinde bulunan bu elbise ve diğer eşyalar, 25 asırlık geçmişten Türk tarihine ışık tutan belgelerdir  Saf altından yapılan böyle bir elbise dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur  SAKA TÜRKLERİNE AİT Mezarda, 4  800 parça altından başka, tabakları, vazoları, kepçeleri, ayna ve tarak kılıflarını, gümüş kaşıkları inceleyen tarihçiler,bunların, M  Ö  5  yüzyıla ait yüksek bir medeniyetin ürünleri veya belgeleri olduğunu oybirliği ile kabul ediyorlar  Yine bu tarihçilerin kanaatlerine göre, bu yüksek medeniyetin kurucuları, Çin baskısı ile Altaylardan kalkıp bugünkü Kazakistan bölgesine gelerek yerleşen ve 'Sakalar' olarak anılan bir Türk kavmidir  Sakalar, M  Ö  8  ve 4  yüzyıllar arasında, önce Tiyanşan'da, sonra da güneybatı Asya'da yaşayan Turanî kavimler topluluğuna verilen bir addır  Daha sonra bunlara İran kökenli Soğdlar da karışmıştır  Sakalar, Fergana, Kaşgar, Aral Gölü, Hazar Denizi arasındaki alanda ve bugünkü Rusya'nın güneyinde kalan yerlerde hâkimiyet kurmuşlardı  Bunların inanışları, ölü gömme törenleri ve örfleri, Altaylılarınkinin aynı idi  Hunların ve Göktürklerin âdetlerine de uyuyordu  Bir yandan İranlıların, öte yandan Çinlilerin sürekli baskılarına uğrayan Sakalar, M  Ö  4  yüzyılda devlet olarak ortadan kaldırıldılar  Bugün Yakut Türkleri kendilerine 'Saka' demektedirler   EN DEĞERLİ EŞYA Altın Elbiseli Adam'ın bir Türk tigini olduğu anlaşılmaktadır  Mısır piramitlerinden sonra mezarından en çok altın çıkan, baştan başa, her şeyi ile saf altından elbisesi olan veya zamanımıza kalan yalnız odur  Fakat, Altın Elbiseli Adam'ın mezarında bulunan en değerli şey ne bu altınlardır, ne de diğer eşyalar  Bu mezarda bulunan en değerli tarihi belge, yarısı kırık bir kabın üzerindeki 26 harflik iki satır yazıdır  Bu yazı, tarih ilmîne, özellikle Türk tarihi ve medeniyetine ışık tutan, yeni boyutlar kazandıran bir belgedir  Bugüne kadar bilinen en eski Türk yazısı, Yenisey ve Orhun anıtlarındaki yazılardı ve bunlar zamanımızdan ondört asır geriye uzanıyordu  Oysa, Esik'teki mezarda bulunan bu yazı 25 asırlık bir belge idi  Sovyet tarihçilerinin okuduğu 26 harflik yazının anlamı şudur: "TİGİN 23'ÜNDE ÖLDÜ  ESİK HALKININ BAŞI SAĞ OLSUN  " EN DEĞERLİ BELGE: Esik höyüğünden altın bir elbise ve yüzlerce değerli eşya çıktı  Bu eşyalar arasında tarih bakımından en değerli olanı, yarısı kararmış bir gümüş tabaktır  Bu tabağın üzerinde bulunan iki satır yazı, en eski Türk yazısı sayılıyor  KAZI DEVAM EDİYOR  Esik dolaylarında kazılar devam etmektedir  Daha büyük ve başka mezarlar da bulunmuştur  Fakat bunların soyulduğu, değerli eşyaların çalındığı, mezarların bomboş bırakıldığı görülmüştür  Bununla beraber taş lâhidler, yontmalar, çeşitli buluntular, aydınlatıcı belge niteliğindedir  Esik höyüğünde bulunan altın elbise ve diğer eşyalar halen Alma-Ata müzesindedir   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |