Bir Bilgisayar Mühendisinin İntikamı... |
07-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Bilgisayar Mühendisinin İntikamı...Ankara'nin en buyuk megamarketlerinden birinde bilgisayar muhendisi olarak calisiyordum Buyuk ekonomik krizden dolayi kapi onune konulanlardan biriydim Almanya'daki ana sirket bu krizi firsat bilip Turkiye'deki uc buyuk sehirdeki megamarketlerdeki tum elemanlarinin neredeyse yariya yakinini isten cikarmis ve geri kalanlarinda maaslarinda neredeyse yuzde kirklara varan maas azaltmasi yapmislardi Geride kalanlar sessiz kalmak zorunda kalmislardi İtiraz edenlere de ekonomik krizi gosterip, 'begenmiyorsan isten ayrilabilirsin' diye aba altindan sopa gostermislerdi Megamarketin yaptigi aslinda firsatciliktan baska bir sey degildi Ekonomik krizin getirdigi bulanik ortamdan faydalanip hem personel yenilemesine gitmisler hem de var olan personel giderlerini yuzde kirklara varan oranda azaltmislardi Bu azaltma tabi ki daha sonra yil sonu bilancosuna kar olarak gecmisti Diger supermarketleri 'buyuk bakkal' diye kucumseyen ve burnundan kil aldirmayan yoneticiler icin elde edilen bu kar, basari hanesine atilan fazladan bir arti demekti Tabi ki issiz kalan insanlarin durumu onlarin kesinlikle umurunda degildi Sebepsiz olarak acikta kalmak elbette kotu bir seydi ama iste ekonomi buydu kati kurallari olan bir sistem Elime tutusturulan ve timsah gozyaslari ile dolu olan isten cikarma mektubunda yazan sozler hicbir sekilde umurumda degildi Bir anda bes parasiz ve issizkalmistim İssizligimin birinci ayinda evimden, ikinci ayinda ise sevgilimden olmustum Ucuncu ayin kayiplarini hicbir sekilde sormayin bana Tek istedigim bir sekilde megamarketten intikam almakti Bu yasadigim cokuntunun ve acinin bir sekilde hesabini vermek zorundaydilar Marazi bir duyguydu biliyordum ama kendimi de alamiyordum Tuhaf bir psikoloji Nasil intikam alabilirdim? Hizla ve ofkeyle kosarken, kosedeki bakkaldan ekmek alirken ve yastiga kafami koymadan kafamin icinde hep ayni dusunce vardi: megamarketi caresiz birakmak ve onlara zarar vermek istiyordum Bir bilgisayar muhendisi bir megamarkete nasil zarar verebilirdi? Gidip yangin cikarsam sigorta sirketi ertesi gun buyuk bir cekle zarari hemen tazmin ederdi Elimde silah birkac yoneticiyi haklasam? Hapislerde cururdum Baska ne olabilirdi? Oyle bir sey bulmaliydim ki Buyuk bir hincla ve inatla her hafta muhakkak bir kez megamarkete ugruyordum Hicbir sey almasam bile (sonucta bir musteri olarak girmeme engel olamazlardi) oylesine dolasiyordum Calistigim yere girmeme tabi ki izin vermiyorlardi Orasi ozel manyetik kartlarla girilen, klimalarin havayi buz gibi yaptigi ve bilgisayar sisteminin oldugu yerdi Almanya'dan gelen yoneticilerin buyuk bir gururla ovundukleri stok takip programinin calistigi yerdi 'Raflardan bir sakiz eksilse ekranda bunu goruruz' diye ovunurlerdi hep Dedikleri dogruydu, bir sakiz kasada satilsa, tum sakizlarin oldugu veri tabanina bu hemen islenirdi Hem donanim hem de yazilim olarak bilgisayar sistemleri ile o kadar ovunurlerdi ki herhangi bir anda herhangi bir rafta bulunan sakiz sayisini kesin olarak bulabileceklerini soylerlerdi Bu konuda abartiya kacmiyorlardi, kayip ve bozulmalari hesaba katmazsaniz gercekten tam sakiz sayisini bilebilirlerdi Bu ozel stok takip sistemin dunya uzerinde birkac otomobil fabrikasinda ve megamarkette oldugunu iddia ediyorlardi Bu iddialarinda haksiz sayilmazlardi Sistemi Almanlarla birlikte kuran bendim ve dedikleri gibi gercekten mukemmel isliyordu Sadece bilgisayar ayagi degil, ayni zamanda stok sayimi, kasa takibi, urun girisi vs hepsi birlikte mukemmel bir butundu Butun urunler ambara girisinden, kasa cikisina kadar siki bir sekilde takip edilirdi ve en ufak bir kacak dahi soz konusu degildi Bunlari dusunup yururken birden cikis kapisindaki detektor ottu Sanirim bir musteri ya bir seyi kasaya isletmeden yanlislikla almisti yada mutsuz bir kleptoman bir sey yurutmeye kalkismisti Guvenlik detektorunun otmesiyle birden aklima bir sey geldi İster megamarket olsun ister ufak bir bakkal, butun kontroller sadece cikista yapilirdi, giriste hic bir kontrol olmazdi Baska bir supermarketten alisveris edip megamarkete geldiyseniz naylon torbaniz iceri girmeden once gorevliler tarafindan bantlanirdi, Boylece kasada karisma olmasi engellenirdi Bir de ayrica guvenlik kontrolu vardi ki o o sadece uzerinizde silah yada kesici bir alet var mi? diye bakmak icindi Bildik ve siradan prosedur yani Butun guvenlik onlemleri megamarketten herhangi bir sey calinmamasi icin duzenlenmisti ama kimsenin aklina megamarkete bir sey sokmak isteyen birinin cikabilecegi gelmemisti Oyle ya durduk yerde bir musteri niye megamarkete mal soksun ki? Yani megamarketi durduk yerde daha da zengin etmenin gorunurde hic bir mantigi yoktu Bunu dusununce gulumsedim Aklima gelen fikrin basitligi beni bile sasirtti Megamarketi cildirtabilirdim, hem de cok basit bir sekilde Onlari cok ovundukleri bilgisayar sistemiyle vurabilirdim İsten atilali beri ilk defa yuzume bir gulumseme ve icime bir nese yayildi Hemen megamarketten cikip evime geri dondum Kapidaki gorevlinin 'isten ayrilmaniza cok uzuldum' demesi uzerine basimi sallayip, gorevliye bakip kaygiyla yuzumu eksittim Eve donunce hemen intikam planimi yapmaya basladim Megamarketin belkemigini olusturan bilgisayar sisteminin ve onun uzerinden calisan bilgisayar programinin en buyuk kusuru, sistemin kusursuz olmasi yada bir baska deyisle sistemden kusursuz olmasi istenmesiydi Bu da onun en buyuk kusuruydu İnsanin kulagina paradoksal geliyordu ama sistemin kusuru 'kusursuzluguydu' Ertesi gunden baslamak uzere kalin paltolarimin icine sakladigim ve baska supermarketlerden aldigim urunleri gizlice megamarkete sokup, kameralarin (hepsinin yerini ezbere biliyordum) goremeyecegi sekilde raflara koymaya basladim Eger bir kamera varsa, sirtimi kameraya donuyor ve sonra disardan baska bir supermarketten aldigim bir ufak deterjan, bardak ya da her neyse cikarip, sanki o an begenmemiste yerine koyuyormusum gibi rafa, benzer urunlerin yanina yerlestiriyordum Olur da beni takip ederler diye tum alisverisi nakit olarak yapiyordum cunku ayni kredi karti numarasi ister istemez onlari suphelendirirdi Suphelenirlerse takip ederler ve sonucta mutsuz adami bulabilirlerdi Daha sonra aklima bir seytani fikir daha geldi Megamarketten aldigim bazi mallari tekrar iceri sokup tekrar satin aliyordum Ayni barkodlu urun iki kere kasadan gecerse sistem iyice sasardi Bu sinsi cabalarim yaklasik iki hafta boyunca her gun surdu Disaridan aldigim mallar bana pahaliya patlasa da (yaklasik uc yuz milyonluk ivir zivir mal) sonucta bekledigim karmasa gerceklesti Eski is arkadaslarimdan birini hal hatir sorma bahanesiyle telefonla aradim O hala megamarkette eski maasinin yarisina bir maasla calisiyordu 'Dukkanda isler nasil?' diye oylesine sordum 'Kotu Bilgisayar sisteminde daha once hic karsilasmadigimiz garip bir hata olustu' 'Ne oldu ki?' diye sordum icimdeki heyecani zorlukla zaptederek 'Epey bir kalemde daha once hic karsilasmadigimiz bir stok fazlasi gorunuyor, yani stokta ve rafta olan mal miktar bilgisayarin gosterdiginden fazla' 'E ne var ki bunda? Az cikmasindan iyi degil mi?' dedim sanki bilmiyormusum gibi' 'Az cikmasi bizim icin cok daha iyi Her zaman icin calinma, kayip yada urunde bozulma yuzunden belli bir miktar eksik cikmasi normal kabul edilir Zaten mahalle bakkalindan tut uluslararasi megamarkete kadar tum saticilar bunu bastan kabul eder ve sineye cekerler, calindi, bozuldu yada kayboldu denir Bizde de raf ve stok sayimlarinda cikan eksikler kayda gecirilir ve yil sonu envanterinden dusulur' 'Peki sorun ne? gercekten hala anlayabilmis degilim' dedim 'Fazla cikmasi demek, bir butun olarak ambar girisinden, kasa cikisina kadar olan urun hattinda bir yerde bir hata oldugu anlamina gelir Ya insan hatasi ya da bilgisayar' dedi 'Kocaman megamarkette o kadar bir fazlalik ne olacak ki, niye bu kadar problem oldu ki?' dedim saf saf 'Haklisin, bize kalsa dort, bes yuz milyon liralik bir acigin ustunde durmazdik Turk usulu olayi ort bas eder, unutur giderdik Meblag devada kulak, ne olacak ya! Aptal pastanenin gunluk cirosu bile 10 milyar Ama basimizdaki Gestapo olaya takti Biliyorsun bu Almanlar hastalik derecesinde titizler ve bizim yer, bu sistemin pilot olarak denendigi ve calistigi ilk yer Sistemin neredeyse kusursuz islemesini istiyorlar Sorun dort yuz milyon falan degil, bu kadar bir para tabi ki onlarin da umurunda degil Gestaponun derdi, bilgisayar sisteminin mukemmel calistigindan emin olmak Dusunsene, bu olayin nedenini arastirmak icin bizi mesaiye biraktirdilar ve sadece otuz kisinin iki gunluk fazla mesai ucreti dort milyar' dedi 'Peki nedenini bulabildiniz mi?' diye sordum 'Simdiye kadar hayir Butun bunlar yetmezmis gibi bir de, cift urun gecisi var Ayni barkodlu bir urun iki kere satilmis gibi gozukuyor Olacak sey degil Sanki biri aldigi mali tekrar yerine koyup almis gibi Neyse, sen ne yapiyorsun?' 'Bildigin gibi, bir degisiklik yok Simdilik eldekilerle gecinmeye calisiyorum' 'Evet Bu kriz hepimizi kotu vurdu Aklimdasin, bir is cikarsa ilk seni arayacagim' Konusma bittiginde gulumseyerek telefonu yerine koydum Bekledigimden cok daha buyuk bir basari kazanmistim Basit fikrim ise yaramisti Bu asamada yeni yeni mallar goturmeyi kesmemeliydim cunku sorunun devam etmesi gerekiyordu Ertesi hafta yine benzer sekilde calistim Sistemde bariz bir hatanin olduguna inanmalari icin baska urunlerde de benzer stok sorunlarinin cikmasi gerekiyordu Bu yuzden, deterjandan, siradan ampule kadar bir cok urunu ya disardan aliyordum yada megamarketten alip tekrar iceri sokuyordum Konustugum arkadasimi bir hafta sonra tekrar aradim Yine hal hatir sorma, hafif bir sohbetten sonra konuyu ben demeden kendi acti 'Gecen gun sana bahsettigim sorun vardi ya' dedi 'Hangi sorun?' dedim sanki animsamakta zorlaniyormusum gibi 'Hani su urun fazlasi cikmasina neden olan sorun' dedi 'Haaaa!, evet hatirladim, ya koca megamarket icin dort yuz milyonluk acik inanilmaz kucuk bir rakam, devenin kulagi bile degil, bunun icin mi? ugrastiriyorlar sizi adi adamlar, beni isten attiklari yetmiyormus gibi Peki bulabildiniz mi fazlaligin sebebini?' diye sordum 'Hayir Seninle konustugumuz o gunden bu yana gece 12'lere kadar mesaiye kalmamiza ragmen hicbir sey bulamadik Sadece biz bilgisayarcilar degil, ambar gorevlileri ve kasiyerlerin bir kismi da ise dahil edildi Urun sayimlari, kontroller, stok takibi, kasa cikislari, muhasebe kayitlari vs vs Bu fazlaligin nereden kaynaklandigini bulamadik Sen de bilirsin, sistem o kadar buyuk ki, takip etmek cok zor Sanirim bilgisayar programinda bir hata var Kabul etmek istemiyorlar ama durum onu gosteriyor Bilirsin Almanlar inatcidir, hata yaptiklarini kabul etmek istemezler' dedi 'Evet' dedim Arkadasim gulumsedigimi tabi ki goremiyordu Ben ve megamarket arasindaki mucadele bu sekilde bir ay kadar devam etti Durumu acikliga kavusturmak icin Almanya'dan once bir mufettis arkasindan bir bilgisayar grubu geldi Turkiye'deki gorevli Alman'in titizligini Almanya'daki merkezde gostermisti Butun bu cabalara ragmen hicbir sekilde cozum bulunamamisti Kimse fazlaligin nedenini aciklayamiyordu Dort aylik bir mucadelenin sonunda pes etmislerdi Hatanin bilgisayar programindan kaynaklandigini kabul ettiler Programda oyle bir kutu icinde iki uc bin dolara satilan siradan bir program degildi 600 bin dolara satin alinan ve birden fazla yerde kurulan cok pahali bir seydi Programi yazan firma, ancak hatayi gorurse programi geri alabilecegini soylemisti Kaynak kodu tek tek taramak kimsenin isine gelmiyordu cunku 15 bin satirlik bir dokumanda surekli olarak asagi yukari gezinmek demekti bu Sonucta megamarket programi kullanmaktan vazgecti Kurulumu, kendisi ve egitimi dahil olmak uzere onlara 600 bin dolara patlayan yeni bir stok takip programi almak zorunda kaldilar Yeni programda sorun cikartacakti ama cikartmadi cunku beni tekrar ise almislardi İlginc bir sekilde bir kum tanesinin kocaman bir disli carkini cildirtabilecegini gordum Buyuk sistemler gercekten cok tuhaftirlar Bu olay Amerika'daki birkac universitenin bilgisayar bolumunde 'fazlalik veren program olarak' veri tabani dersinde orneklerle islendi Kaynak kodunun o kadar incelenmesine ragmen sebebi bulunamadi Programin sahibi olan firma neredeyse iflasin esigine geliyordu ama bu benim istegimin ve kontrolumun disinda olan bir seydi Megamarketin neden cildirdigini bu gun bile kimse tam olarak aciklayamadi ama olay unutuldu Kimse hatirlamiyor, bir kisi haric Tahmin edin kim? |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|