Prof. Dr. Sinsi
|
Gotik Sanatında Kaynaklar Ve Teknik Yenilikleri...
Kaynaklar ve teknik yenilikleri
Gotik üslubun başlıca öğesi olan yeni mimari estetik, başlangıçta romanmimari deneyiminin vardığı son durak olarak ortaya çıktı Yapılarıngenel strüktürü, bunun bir sonucuydu «Uyumlu» diye anılan iki kulelicephe, norman sanatının bir mirasıydı ve ışınsal şapelli deambulatoryumise büyük Roma kiliselerinden alınmıştı Ayrıca, bellibaşlı iki teknikde Roman sanatının buluşudur: kırık kemerin teknik üstünlüğü daha XI yy sonunda Paris’teki Cluny Manastır Kilisesi’nde fark edilmiş, sivrikemer Lombardiya’da (Milano’da San Ambrogio), İngiltere’de (DurhamKatedrali) ve Normandiya’da (Lessay Manas Kilisesi) denenmişti Kırıkkemerin tek işlevi, duvarların yüküyle o çıkan itme kuvvetleriniaşağıya doğru kolayca aktarmak ve böylece kemerlerin ezilmesiniönlemekten, sivri kemerli tonoz, çapraz tonozun ayrıntıları boyuncasabit bir taş kalıp kurarak itme kuvvetlerini taşıyıcılara yöneltiyor,böylece taşıyıcılar arasındaki duvarları azaltma, hatta ortadankaldırma imkânını,veriyordu
XIII yy’da girişilen başarılı uygulamalar
Hâlâ çok büyük ölçüde roman estetiğinden esinlenen bu ilk uygulamaları,XIII yy’da, önceki yüzyılda denenmiş formülleri kullanan ve geliştirenyeni yapılar izlemiştir Geleneksel sınıflandırmaya göre mızraklı veışınlı gotik adlarıyla anılan iki aşama söz konusudur Yalnızcapencerelerin biçim ve düzenine dayanan bu terminoloji, günümüzde çoksınırlayıcı bulunduğundan beğenilmemekte, ancak «ışınlı» terimi XIII yyve X1V yy’da gerçekleştirilmiş yapıtları nitelendirmede yine dekullanılmaktadır Bu dönem boyunca, teknik bilgiyi ellerinde tutanmimarlar artık ustabaşı düzeyinin üstünde bir yerdedir Bu mimarlardanbazıları unutulmamıştır: Reims’te Jean d’Orbais, Amiens’da Robert deLuzarches, Paris Notre-Dame Katedrali’nin çaprazsahnını gerçekleştirenJean de Chelles, Saint-Denis Manastır Kilisesi’ni kısmen yeniden inşaeden Pierre ve Fudes de Montreuil, Parşömen üzerine çizilmiş, birkaçnadir desen, örneğin Villard de Honnecourt’un kroki defteri veStrasbourg Katedrali’nin cephe görünüşleri günümüze ulaşmıştır
Işıklı gotik
Altın çağ gotiğinin sürekliliği içinde ışınlı üslup özellikle camlıyüzeylerin dikkate değer bir biçimde artmasıyla ayırt edilir Paris’teki Sainte-Chapelle’in tek sahınlı üst şapeli, bunun ilk anlamlıörneğidir (1243-1248) Büyük yapılarda yan sahınların alışılagelmişsundurma çatılar yerine piramitlerle veya düz çatılarla örtülmesi,doğal ışık alan triforyumların yapılmasını sağlamıştır Amiens veBeauvais katedralleri koroyerinde bu sistemin benimsenmiş olması,kuşkusuz bunların geç bir tarihte tamamlanmış olmasındankaynaklanmaktadır İle-de-France’ta en karakteristik örnek, koroyeri,çaprazsahnı ve ana sahnı 1231-1265 arasında yeniden inşa edilenSaint-Denis Kilisesi’dir
XIII yy’ın ikinci yarısında v XIV yy boyunca çeşitli yapılar, dahastatik bir biçimde de olsa bu modele göre yapılmıştır: Troyes’da kiSaint-Urbain Kilisesi (yapımına 1262’de başlanmıştır), EvreuxKatedrali’nin koroyeri (1260-1310), Rouen’daki Saint-Ouen ManastırKilisesi (1318-1339) Koroyerleri, Saint-Sulpice Kilisesi’nde(Essonne’da Saint-Sulpice-de-Favi olduğu gibi tam anlamıyla camkafeslere dönüşmüştür Bununla birlikte, mimari etkinliğin en önemlibölümü, daha önce başlanmış yapıların tamamlanmasına ayrılmış gibidir(Auxerre, Troyes ve Tours katedralleri)
Mimari bezeme ve değerli sanatlar
Sanat bu alanda öylesine büyük bir gelişme göstermiştir ki, bunubasitçe tanımlamak güçtür Kimi eski gelenekler sürdürülmüşse de,dünyanın yeni bir gözle kavranması giderek gerçekçilik arayışınaözendirmiştir Bir yandan çok sayıda nitelikli eser üretilirken, biryandan da tümüyle sanayiye dayanan bir üretim doğmaktadır Hem yapımcı,hem müşteri olarak laiklerin payı hızla önem kazanmaktadır
Kilise ve bezemesi
XII yy’ın sonundan itibaren karmaşık ikonografik programlar yeniinşaatlarda yer almaya başlamıştır Artık yalnızca ilahi kelâmıaktarmak ve ahlaki bir söylem temelinde insanlara cehennemle cennetarasında bir seçim önermek söz konusu değildir Artık insanlık dayapıyla bütünleşmekte, katedral dünyanın aynası durumuna gelmektedir Önceki dönemin büyük temaları ki hâlâ mevcuttur ve Son Yargı genellikleana taçkapınm kemer tablasında yer almaktadır Hz Meıyem de, insanlaTanrı arasındaki ayrıcalıklı bir aracı gibi, İsa’yla birlikteçoğunlukla cephede görülmektedir İç mekân bezemesi artık yalnızcaİnciller ve Eski Ahit’le sınırlı değildir:
Hıristiyanlığınkurucusu olan azizler büyük bir yer tutmakta ve XIII yy’dan itibarenkimi insani etkinlikler gösterilmekte, özellikle de meslekler(kumaşçılar, kasaplar) canlandırılmaktadır Bunlar elbette loncalarınbağışlarıdır ama böylesi imgelerin kilise içinde kabul görmesi,insanın, yani gerçek dünyanın, ilahi dünyanın bir parçası olduğunukanıtlamak ister gibidir Nihayet, Eski Ahit krallarının tasviriyoluyla krallık da kilisede var olmaktadır
Roman sanatıdönemin en önemli ifadesi olan duvar resminin rolü duvarlar gitgideortadan kalktığı için azalmaktadır Ortaçağ sonuna kadar daha mütevazıyapılarda kullanılan duvar resmi, yalnız Güney Avrupa’da, özellikle deİtalya’da önemli bir sanat olarak varlığını sürdürmüştür Ne var ki,Cimabue veya Giotto’yu gotik ressamlar olarak ele almak güçtür veözellikle Venedik yoluyla gelen Bizans katkıları, bu üretimi ayrı birgrupta değerlendirmeye zorlamaktadır Fransa’da XV yy’a kadarProvence’ta ve Languedoc’ta nitelikli yapıtlar gerçekleştirilmiştir veAlbi’deki Seti Yargı buna iyi bir örnektir
KuzeyAvrupa’da vitray, resmin yerini almaya başlamıştır Önceden boyanmışrenkli camlarla oluşturulan vitray, parlak resimler yaratmak için doğalışıktan yararlanmakta, böylece tapınağa, işlevine uygun bir loşlukvermektedir Chartres Katedrali’ndeki renkler, koyu mavilerle parlakkırmızıları, canlı yeşilleri ve altın sarılarını kontrast içinde biraraya getirmekle haklı bir ün kazanmıştır
Erken Ortaçağ’dan beri bilinen bu teknik, ilk gotik deneyimlerlebağlantılı olarak, gerçek anlamda XII yy’da gelişmiştir Poitiers’de,Mans’da ve özellikle Chartres’da, hâlâ romanesk üslubun izlerinitaşıyan güzel örnekler günümüze ulaşmıştır Chartres’ın batıcephesindeki pencereler ve deambulatoryum vitraylarına daha ileri birtarihte eklenen Hz Meryem figürü anılmalıdır
Amakiliseler XIII yy’da kapı ve pencelerin büyütülmesiyle gerçek anlamdacam kafeslere dönüşmüştür Paris Sainte-Chapelle’de vitraylar, zemindentonoza kadar neredeyse tüm cephe kaplamaktadır Katedrallerde alt katpencereleri genellikle (Chıstres ve Bourges’un deambulatoryumlarındaolduğu gibi) madalyati lar içine yerleştirilmiş öykülü küçüksahnelerden oluşurken, büyük figürler sahnın ve koroyerinin üstpencerelerinde yer alır XIII yy’u sonundan itibaren vitraylarda büyükklşüiklere yer vermek kura haline gelmiştir (Troyes’da Saint-Urbain,Rouen’da Saint-Ouen)
XV yy sonunda bu gelenek, renklicamlara aynı önemin verildiği 1 Metz Katedrali’nin koroyerinde veçaprazsahnında hâlâ sürmekdin Başka yerlerdeyse yeni bir tekniğingeliştiği gözlenir: camlar da ha büyümüş, renkler daha açıklaşmış veasıl desen grizay ola gerçekleştirilmiştir XVI yy’da boyalı camıngelişmesiyle nitelikli vitraylar da ortadan kalkacaktır
Tıpkıvitray gibi heykel de roman sanatı dönem üslubunun ürünüdür XII yy’daheykel hill mimarlığın ayrılmaz bir parçasıdır Saint-Denis, Chartresve Bourges katedrallerinin heykel sütunları
Heykel
Heykellerinbağımsızlığını kazanması XIII yy’da olmuş, 12l0’ı doğru Chartres’ınkuzey ve güney taçkapılarında, ardından Amiens’de ve Reims’ıncephesinde klasik bir üslup gelişmiştir Reims Katedrali belki de,birbirini izleyen üç üslup açısından en olgunlaşmış sanatı temsiletmektedir: birincisi, belirgin bir biçimde antik, karakter taşıyanZiyaret sahnesinde anlatımım bulurken, ciddi üslup diye anılan ikincisiAmiens klasikçiciğini taklit etmekte, Paıisı heykel sanatına büyüketkisi olacak üçüncü üslup da biçimlerin yumuşaması ve yüzlerdekimütebessim ifadesiyle ayırt edilmektedir (Gülümseyen Melek)
Fransızgeleneğindeki heykel mimarlıkla birlikte, özellikle Bamberg (KatedralinAdem taçkapısında Süvari heykeli, l235’e doğru) ve Naumburg başta olmaküzere (batı jübesi, l225’e doğru); Bourgogne’da gotik heykel,Dijon’daki Champmnıl Manastırı’nda, Flaman usta Claus Sluter’in yapıtıolan Musa Kuyusu’ndaki büyük peygamber heykelleriyle (1395-1404) enparlak dönemini yaşan Fransa’da Ortaçağ sonunda okulların sayısıartmıştır ve bunlardan en önemlilerinden biri Troyes okuludur İtalyabu akımın dışında kalmış gibidir ve Nicola ve Giovanni Pisano gibisanatçıların antik sanattan derin izler taşıyan yapıtları daha çokRönesans’ın habercisidir Büyük yapıtların yanında, halk inanışlarınabağlı olarak küçük heykellerin de çoğaldığı görülmektedir Bunlarhalkın gözünde Tanrı’nın aracıları sayılan ve dertlere deva olduklarıdüşünülen çeşidi azizlere aittir
Duvar Halıcılığı
Gerçekanlamda XIV ve XV yy’larda gelişen duvar halıcılığı, ürünlerin çoğuharap olduğundan daha az tanınmaktadır Taşınabilir bir dekor olanduvar halısı, kimi şenliklerde kullanılmıştır Bu-türün korunmuş engüzel örneği, kuşkusuz, Angems Katedrali için XIV yy’dagerçekleştirilmiş olan Kıyamet konulu duvar halısıdır
Sehparesimleri, yani tablolar ve sunakarkalıkları, XV yy’da büyük bir önemkazanmıştır Ne var ki, «primitif» ressamların çoğu çok geçmedenİtalyan Rönesansı’nın etkisine girdiğinden, kimi hatlar gotik kalmışsada, eserlerin çoğu gerçek anlamda dönemine, yani Ortaçağ’a aitdeğildir Flander Ren bölgeleri, Bourgogne düklüğü ve Ile-de-France encanlı üretim merkezleridir
Değerli sanatlar
Tezhipli dinsel elyazmaları en önemli yeri tutmaktadır ama bunlargitgide laik ressamlara sipariş edilir olmuştur Merkezlerin sayısıartmış, ahlak dersi veren İnciller gibi, Eski ve Yeni Ahitlerin birbiöyle uzlaşan bölümlerini ele alan yeni eser türleri ortaya çıkmıştır XIII yy ortasında Paris okulu, Sainte-Chapelle için «Aziz LouisMezamirler Kitabı» (1253-1270) gibi önemli eserler gerçekleştirmiştinAncak, XIV yy’dan başlayarak kişisel kullanım için dua saatleri ki ıabıgibi özel siparişler çoğalmıştır
Aynızamanda, fildişi heykel ve kuyumculuk yapıtları gibi önemli bir üretimdaha dikkati çekmektedir Kimi zaman çokkanatlı olarak düzenlenmiş çoksayıda Fildişi levha gerçekleştirilmiş, Sainte-Chapelle’deki ÇocukluMeryem (1 doğru) gibi heykelcikler üretilmiştir Kuyumculuk,özellikle de minecilik ürünleri daha da çok sayı dadır XII yysonunda, sanatçı Nicolas de Verdun çevresinde Me use okulu ince birsanat geliştirmiştin Avusturya’daki Klostemeuburg’un ünlü sunakarkalığıbu sanatçının yapıtıdır XIII yy’da bölge, tüm Germenİmparatorluğu’nda bulunan büyük rölikerleriyle ün kazanacaktır Avrupa’da korunan çok sayıda nesne, Limoges mine sanatının önemiüretimine ve bunun tüm Ortaçağ boyunca gösterdiği başarıya tanıklık etmektedir
|