Çökertme |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
ÇökertmeMemleketin keşmekeş içinde olduğu, işgal ordularının yurdu parsellediği yıllardıEge ‘de Yunan varEli silah tutan tüm gençlerin bellerinde pistov, ellerinde Rus filintası, sırtlarında yatakları, dağları, taşları, ovaları mesken tuttukları yıllarKüçük Menderes ‘ten, Köyceğiz’e, Denizli ‘den Bodrum’a her karış toprakta onların alın teri Bir yandan işgalcilerle boğuşuyorlar, bir yandan da devletin seçip gönderdiği yöneticilerleBir yandan düşmanı kovalarken diğer yandan da işbirlikçilerle boğuşuyorlarİşte o yıllarda Halil adlı yiğit bir delikanlı vardıMerttiİyi silah kullanır, üç kuruşluk mevkiye boyun eğmezdiÇam yarması gibi, kaşı gözü ,eli yüzü düzgün, cesurduYiğitliği de dillerdeydiBir de “Bodrum kaymakamı” vardıHalk düşmanı , astığı astık, kestiği kestikİstanbul ‘un da gözde adamıAdına da “Çerkez Kaymakam “ derlerdiHalk arasında “Kalleş Kaymakam” Bir eli yağda bir eli baldaSandal sefaları, gece alemleriEtrafında etek öpenler, fedailik yapanlarMilletin kıtlıktan kırıldığı günlerde yağlı ballı yemeklerle donatılmış sofralar Bir de güzelliği tüm yörenin dilinde Çakır Gülsüm vardıBitez yalısında otururduSahilde şipşirin bir köyKöyün yakınlığından adına “Bitez yalısı” demişlerHerkes güzel Gülsüm ‘ü yiğit Halil ‘e yakıştırıyorduGülsüm adı Halil ‘le beraber anılırdıBunca dillenen güzellik Bodrum Kaymakamının kulağına da ulaşmıştıEtrafındaki dalkavuk çömezler kaymakamın kulağını doldurmuşlar”Gülsüm güzel kızSaraylara layıkHalil gibi baş kaldırmış bir eşkıyanın eline düşerse yazık olurSen evet de on Gülsüm getirelim sanaZaten Halil dağda, çetelerle dolaşıyor” diyerek şişirmişlerAmaçları kaymakama yaranmak, hem de çıkarlarına taş koyan Halil ‘e zarar vermek Çerkez Kaymakamın ‘ın çok hoşuna gitmiş bu düşünce Hem güzel Gülsüm’e sahip olacak, hem de büyüklerinin kulağına gitmiş bir efenin nişanlısını kaçırıp daha da yaranacak onlaraKaymakam Bitez yalısına göndermiş kolcularınıBir feryat, bir figan sarıp sarmalıyıp götürdüler Gülsüm ‘üGülsüm ‘ün apar topar içine atıldığı sandal kıyıdan uzaklaşmak üzereyken çökertme tarafından hızlı hızlı gelen sandal göründüSandalın kürekleri kanat gibi açılıp kapanıyorduBir yanda kaymakam kolcularının sandalı bir diğer yanda da Bitez yalısına girdi girecek olan Halil’in sandalıYanında en güvendiği arkadaşı İbrahim Çavuşİbrahim Çavuş asılmış küreklere, Halil ise ayakta gözünü siperlemiş eliyle kolcuları gözlüyorMillet sahile dökülmüş yürekleri ağzında seyrediyor onları Halil’in sandalı uçuyor gibiİki sandal burun buruna geldi vuruşma başladıPatlayan silah sesleriVe ardından Gülsüm’ün figanıİbrahim Çavuş’un figanı İbrahim Çavuş kapanmış sandala haykırıyordu”GittiYiğit Halil gittiVurdular Halil’iKalleş Kaymakamın adamları vurdu Halil‘i Kolcuların sandalı Bodrum’a hızla Gülsüm ‘ü götürürken, Halil’in sandalı da ağır ağır sahile yaklaşıyorduSonra sandaldan çıkardılar Halil’iOluk oluk kan akıtordu İbrahim Çavuş’un kollarında verdi son nefesiniSonra kalabalığı bir uğultu sardıBir hıçkırık, bir gözyaşı seliBunların arasından da yanık içli bir ses yükseldiAğlayan,ağlatan Çökertme'den Çıktım Da Halil'im Aman Başım Selâmet, Bitez De Yalısına Varmadan Halil'im Aman Koptu Kıyamet Arkadaşım İbram Çavuş Allah’ıma Emanet, Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı, Ciğerime Ateş Sardı, Telli Kurşun Yarası Güverte De Gezer İken Aman Kunduram Kaydı, İpekli Mendilimi Halil'im Aman Mor Rüzgâr Aldı Çakır Da Gözlü Gülsüm'ümü Aman Kolcular Aldı, Gidelim Gidelim Halil'im Çökertme'ye Varalım, Kolcular Gelirse Halil'im Nerelere Kaçalım Teslim Olmayalım Halil'im Aman Kurşun Sıkalım, |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|