![]() |
Hücre Yönetiminde Tehdit Unsurları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hücre Yönetiminde Tehdit Unsurları* Hücre, iç ve dış kaynaklı tehdit unsurlarına karşı, nasıl mükemmel bir sistemle donatılmıştır? * Canlıların hücrelerine yerleştirilen müdafaa sistemlerinin özellikleri nelerdir ve bu sistemler nasıl çalıştırılmaktadır? * Hücrelerimiz nasıl bir eğitime tâbi tutuluyor? * Canlının miras aldığı savunma sistemi bilgileriyle, sonradan öğretilen bilgiler, nasıl uyum içerisinde çalıştırılmaktadır? * Canlıların bağışıklık sisteminin arşiv ve sicil kayıtları ![]() ![]() ![]() * Kendi vatandaşlarını tanıyamadıkları için vazife alamayan hücreler ![]() ![]() ![]() * Bağışıklık sistemimizdeki harika plân ve program ![]() ![]() ![]() Tehdit unsurlarının tespiti, tanınması ve bunlarla alâkalı müdafaa mekanizmalarının kurulması devletler için önemlidir ![]() ![]() Hücreleri mükemmel organizasyonla yaratılmış bir tür devlete benzetecek olursak, tehdit unsurlarından korunmak, hücreler için önemlidir ![]() ![]() Misâl verecek olursak; bir antibiyotik molekülü, sindirilmeden kana geçen bir protein veya her türlü mikroorganizma, yabancı hücre ve dokular, parazitler, tabiî yahut sentetik kimyevî maddeler, yabancı olarak kabul edilir ![]() Canlıların hücreleri içine yerleştirilen müdafaa sistemleri, Yaratıcı'mızın programladığı değişken ve dinamik bir süreç olarak çalıştırılır ![]() ![]() ![]() Müdafaa sistemlerine ait bu bilgiler antikor dediğimiz moleküllerde ve hücrelerin üzerindeki reseptör moleküllerle ilgili olup, temelde üç farklı bölgedeki bilgilerin ve yardımcı faktörlerin değişimi ve sentezi ile alâkalıdır ![]() Fakat sayıları sınırlı olan bu temel faktörleri ham madde kabul ederek çalıştırılan sisteme, sonsuza yakın alternatif silâh ve mühimmat üretme kabiliyeti verilmiştir ![]() ![]() Müdafaa sisteminin gelişmesinde ve her kişinin kendine ait bir hususiyet kazanmasında, genetik olarak ebeveynden alınan bilgiler kadar, embriyonik gelişme döneminde anneden geçen ve daha sonra yine anneden süt vasıtasıyla aktarılan bilgiler de önemlidir ![]() Farklı kaynaklardaki bilgilerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkarılan bu müdafaa sisteminin potansiyel olarak milyar kere milyar değişik (1018) unsuru tanıması söz konusudur ![]() ![]() Bu müdafaa sisteminin iki boyutu vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zîrâ grip gibi tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuş bir virüse, tanınmasına vesile olan kapsülündeki moleküler yapıyı sürekli değiştirebilme özelliği verilmiştir ![]() ![]() ![]() Şâyet önceki neslin grip virüsüne ait hazır harp bilgilerini devralarak kendimizi korumaya çalışsaydık, devamlı değişen bu virüs karşısında mağlup olmamız kaçınılmaz olurdu ![]() ![]() Bundan 100 sene önceki bir insanın karşılaştığı tehdit edici unsurlarla mukayese edildiğinde; bugün karşı karşıya kaldığımız sentetik moleküller, hava kirliliği, gıda katkı maddeleri, çeşitli ziraî ilâçlar ve kılık değiştiren milyonlarca mikroorganizma türünün meydana getirdiği tehditlerin sayısının milyar kere milyar rakamlarına (1014-1018) ulaştığı tahmin edilmektedir ![]() Canlı organizmaya girmiş veya kendi içinde ortaya çıkmış bir şeyin yabancı olduğu nasıl anlaşılmaktadır? Veya kendisinden olup da sonradan yabancılaşan (kanserleşme gibi) hücreler, nasıl fark edilmektedir? Her yabancı nesne için tehdit değerlendirmesi ve önceliği aynı mıdır? Canlının miras aldığı savunma sistemi bilgileriyle, sonradan öğretilen bilgiler uyum içinde midir? Her iki grup bilginin gereğini aynı memurlar mı yerine getirmektedir? Canlıya daha önce karşılaştığı nesneler nasıl hatırlatılmaktadır? Devletin resmî evrakındaki zaman aşımı, bir devlet gibi işletilen canlıda da söz konusu mudur? Bunlara benzer soruların cevaplarını bulmak için, tehdit değerlendirilmesinde rol oynayan müdafaa sistemi oyuncularının kritik vazifelerine bir göz atalım ![]() Canlıya kendisinden olanı, olmayandan ayırt etme kabiliyeti verilmiştir Bunun için her canlı, daha embriyonik süreçte iken eğitilmeye başlanmakta ve her hücrenin zarına kendi kimliğini tanıtan özel şifreli moleküller yerleştirilmektedir ![]() ![]() Ayrıca insan vücudunda bu kimlik moleküllerini tanıyan özel görevlendirilmiş hücreler vardır ve bunlar timus isimli organımızda eğitime tâbi tutulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Kimlik tanımada vazife alacak immün sistem hücreleri, bu vazifeye lâyık olup olamayacaklarının anlaşılabilmesi için ciddi imtihanlardan geçirilir ![]() ![]() ![]() ![]() Benzetme yapacak olursak, kendi vatandaşlarını tanıyamayarak, sistemde zarlı olabileceklere vazife verilmemektedir (kemik iliğinde ve timusda) ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gibi durumlarda bir tasdik sistemi devreye girmektedir ![]() ![]() ![]() Tanıma ve ayırt edicilik hem kimyevî, hem de fizikî boyutlarda olmaktadır Hem fizikî, hem de kimyevî bir tanıma olan tehdit unsurunu ortaya çıkarma, çok yönlüdür ![]() ![]() ![]() Misâl verilecek olursa, mükemmel ve girift bir yapı arz eden bakteri için istihdam edilmiş akademik eğitimli hücre sayısı, binli rakamlarla ifade edilirken; çok daha yeknesak naylon molekülü için bu sayı 3-5 adet civarındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her karşılaşılan nesne ile ilgili kayıt tutulmaktadır Devletin emniyet ve adliye birimlerinin arşiv ve sicil kayıtlarının olması gibi, canlıların da bağışıklık sisteminin kayıtları bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tehditle mücadele kademeli ve hiyerarşik olmaktadır Tehditle mücadelede öncelik, yabancının ilk teşhis edildiği bölgedeki hücrelere verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Tehdit olarak algılanan yabancıyla mücadelede öncelik, tehditin zararsız hâle getirilmesi, sonra da tehdit unsuru yabancının dar bir mekâna hapsedilip, olay yeri inceleme ve müdahale ekibi tarafından ayrıntılı tanıma ve imha etme işlemlerine tâbi tutulmasıdır ![]() ![]() Ayrıca antikor özelliğe sahip uzun menzilli ve hedefe tam kilitlenebilen silâhlar da kullanılabilmektedir ![]() ![]() Ancak 100 milyarda bir tanesi kilitlendiği hedeften ayrılabilmektedir (ayrışma kapasitesi, Kd=10-15 M) ![]() ![]() ![]() Mücadele sırasında mümkün olduğunca kendi tebasına zarar verilmez Hücre devletçiklerinden meydana getirilen canlı organizma, teb'asını asayiş ve huzur içinde yaşatacak sistemlerle donatılmıştır ![]() ![]() ![]() Bu ayrıntılı araştırma ile hücrelerin anormal davranışlar gösterip göstermediği (kanserleşme gibi); veya sağlıklı olup olmadığı (viral infeksiyonlar) erken dönemde fark edilmektedir ![]() ![]() ![]() Bu kritik durumda her hücreye canlı sistemin menfaatini koruma adına iki önemli vazife yüklenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Netice olarak, canlıların iç ve dış düşmanlarından korunmasında vazifeli bağışıklık sistemi ve bu sisteme ait hücrelere ürettirilen antikorlar ve interferon gibi haberleşme molekülleri, sırlarına tam olarak vâkıf olamadığımız kompleks bir sistem ve mekanizmayla Allah'ın canlılarda tecelli eden Müdebbir, Kerîm, Şâfî ve Rab gibi isimlerine aynalık etmektedirler ![]() ![]() Dr ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|