Karın Kasları

İnsan gövdesinin göğüs boşÂluğunun alt açıklığı ile (apertura thoracis inferior) pelvis kemiklerinin (leğen kemikleÂrinin) üst kenarları arasında kaÂlan kısmında iskelet parçası olaÂrak yalnız arkada omurgaÂnın bel parçası bulunur

Önde ve yanlarda kemikler yoktur İnsan vücudunun bu kısmının ön ve yan taÂrafları açık kalır Kaburga kavisleri arasındaki açıklıÂğın yukarıya doğru uzamaÂsı ve pelvis duvarının önÂde dar olması yüzünden, açıklık, ön tarafta daha fazÂladır

Gövdenin kemiksiz kalan bu kısımları apertura thoracis inferior ile pelvis kemikleri arasında gerilen kas ve zarlarla kapatılmışÂtır Bu kas ve zarlar, karın boşluğunun büyük bir kısÂmını önden, yanlardan ve arkadan sınırlar Bu durum insan gövdesine daha fazÂla, daha çeşitli ve daha çeÂvik hareketler yapma imkâÂnını vermektedir

Karın duvarlarını meyÂdana getiren kaslar, germe hareketleri (ekstensiyon) dıÂşında, omurgaya ve gövÂdeye çeşitli hareketler yapÂtırırlar Yukarıda kaburgalara yapışmış olan karın kasları aynı zamanda, solunum işinde de önemli rol oynarlar

Bundan başka karın kasları normal gerÂginliklerini (tonuslarını) artırmak veya azaltmak suretiyle boşÂluğun büyüklüğünü, karın orÂganlarında bulunan maddelerin miktarına göre, ayarlayabilirler Solunum sırasında da diafragmanın aşağıya inmesiyle küçülen karın boşluğu, karın kasÂlarının tonusunun azalması ile genişler ve karın organlarının sıÂkışması önlenir

Solunum sırasında, göğüs boşluğunun karın boşluğu hesabına büyümesi ancak bu şekilde mümkün olur Hem elastikiyet, hem kasılma yeteneği olan kas dokusu, şekil ve durum değiştirme ve çeşitli durumlara uyma bakımından bütün dokulardan üstündür

Bütün bu avantajlara rağmen, karın boşluğunda bulunan önemli organların korunması bakımından, yalÂnızyumuşak dokulardan yapılmış karın duvarları, isÂkelet parçalarının da katılması ile yapılmış göğüs duvarlarına nazaran daha zayıftır Fakat, Yüce YaraÂtıcı kaslara öyle bir özellik vermiştir ki tehlike başgösterdiği anda, dışarıdan geÂlen ve zararlı olabilecek mekanik bir etki karşısınÂda, karın kasları derhal kaÂsılır, sertleşir ve sağlam bir duvar meydana getirirler

Aynı zamanda elastikiyeti de yüksek olan karın duÂvarları, dışarıdan gelen kuvveti karşılar, dağıtır ve uygulanan kuvvetin iç orÂganlar üzerindeki etkilerini önemli derecede azaltır Ancak ansızın ve haberiÂmiz olmadan vuku bulan ve sertleşmeden şiddetli bir darbeye maruz kalan karın duvarı, kuvvete karşı koyamaz ve boşluğa doğru çöÂker Bu hallerde, karın duvarının kendisi sağlam kaldığı halde, yapı bakımından daha zayıf olan iç organlar, kuvvetin teÂsiriyle parçalanabilirler

Gövdenin hareketleri, soÂlunum işinde oynadığı rol ve karın boşluğunda bulunan organların kasılmasından başka, Yüce Yaratıcı, karın kaslarına önemli bir vazife daha yaptırır O da şudur: Karın kasları kaÂsıldıkları zaman, karın boşÂluğunu küçültmek suretiyle boşÂlukta bulunan organlara basınç yapar ve bu organlar içinde buÂlunan maddelerin dışarıya atılÂmasını kolaylaştırır

İdrar yapÂma, defekasyon (büyük abdest) ve kadınlarda doğum sırasında bu bakımdan karın kaslarının yardımı çok önemlidir Yalnız bu gibi hallerde karın kaslarını basınç aracı olarak kullanmak istersek, aynı zamanda gırtlakta bulunan rima glottidis denilen aralığın kapanması ve hava yoÂlunun kesilmesi lazımdır Bu da ağzımızı kapatmakla olur

Aksi takdirde, karın kaslarına oranla daha zayıf olan diafragma, fazla basınç altında kaldığında, göğüs boşluğuna doğru yükselirdi ve kasların kasılmasına rağmen karın boşluğu ya hiç veya çok az küçülürdü Rima glottidisin kapanması ve dışarıya açılan hava yolunun kesilmesi ise, haÂvanın akciğerlerden çıkmasına engel olur ve hava dolu akciÂğerlerde diafragmanın yükselmesine ve göğüs boşluğuna fazla sokulmasına imkân verÂmezler

Bu, Yüce Yaratıcı’nın, bazen gövdenin çeşitli parçalaÂrında birbirinden uzakta bulunan ve temel görevleri bakımından tamamen başka sistemlere ait olan organları gövdenin yararı için nasıl sıkı iş birliği yaptırarak çalıştırdığını göstermektedir





Dr Hacı LÜY