![]() |
Hüsrev Paşa Hükümet Toplantısını Mahalle Kahvesi Zannedip Rakibine Bıçakla Saldırdı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hüsrev Paşa Hükümet Toplantısını Mahalle Kahvesi Zannedip Rakibine Bıçakla SaldırdıHüsrev Paşa hükümet toplantısını mahalle kahvesi zannedip rakibine bıçakla saldırdı ![]() ![]() 16 ![]() ![]() ![]() Aslen Bosnalı bir devşirme olan ve bazı kaynaklarda Sokullu Ailesi ile akraba gösterilen Hüsrev Paşa, kendisi gibi Osmanlı Devleti'ne hizmet veren ve İkinci Selim'in yetişmesinde önemli rol oynayan Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa'nın kardeşiydi ![]() ![]() Hakkındaki yolsuzluk ve zulüm iddialarına rağmen iktidarını korumayı başaran ve merkezdeki bağlantıları sayesinde en karışık badireleri bile atlatan paşa, hükümdarın huzurunda devrin sadrazamına önce ağır hakaretler edip, sonra işi hançer çekmeye kadar götürmesiyle bardağı taşırmıştı ![]() ![]() VEZİRLİĞE YÜKSELDİ ![]() ![]() ![]() Devşirilmesinin ardından Enderun'da çeşitli görevlerde bulunan, daha sonra Osmanlı'nın doğu bölgelerinde önemlibeylerbeyilik vazifelerini ufa eden Hüsrev Paşa, sırasıyla Karaman'da, Diyarıbekr'de , Halep'de, Şam'da ve Mısır'da görev yapmış ve kubbe vezirliği sayesinde bir rivayete göre üçüncü vezirliğe kadar yükselmişti ![]() ![]() Dikkafalı ve zorba yapısına rağmen askerlik vazifesini kusursuzca yerine getirmesi sayesinde gerek Yavuz Sultan Selim, gerekse Kanuni Sultan Süleyman devirlerinde büyük itibar görmüş, Yavuz'un 1514 Çaldıran ve 1516 Mercidabık seferlerine katıldığı gibi, Anadolu'daki isyanların bastırılmasında da önemli roller oynamıştı ![]() ![]() ![]() Hüsrev Paşa'nın 1521 de Diyarıbekr beylerbeyliğine atanmasının üzerinden çok geçmeden merkeze şikayetler yağmaya başladı ve Divan-ı Hümayun tarafından Diyarıbekr'e teftuş için bir divan kethüdasının yollanmasına ve iddiaların yerinde tedkikine karar verildi ![]() ![]() Fransız tarihçi Jean Louis Bacque Grammont tarafından yayınlanan bu rapordan anlaşıldığı kadarıyla, şikayetleri tedkikle görevlendirilen memur Kürtçe'ye hakimdi ve mahalli ağalarla temasa geçerek paşa hakkında bilgi toplamaya çalışmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() SERVETİNE SERVET KATTI ![]() ![]() ![]() Çok geçmeden hapisten çıkan kethüda, Hüsrev Paşa'nın çeşitli yolsuzluklara karıştığını yazdığı raporunu Divan'a sundu ![]() ![]() ![]() Görevini vergi tahsilinde ve tımar işlemlerinde de kötüye kullanan Hüsrev Paşa, kendisinden önceki beylerbeyi Bıyıklı Mehmed Paşa'nın tahsis ettiği tımarların gelirlerine el koyarak, pek çoğunu Diyarıbekr'den önce görev yaptığı Karaman eyaletinden getirttiği yandaşlarına dağıtıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsrev Paşa'nın gerek merkezdeki bağlantılarının, gerekse sultanın hoşuna giden işbitiriciliği ile cengaverliğin de tesiriyle, rapor ,İstanbul da ciddi bir tesir uyandırmadı ![]() ![]() ![]() İşinin başına geçtikten kısa süre sonra Mısır Eyaleti'ndeki vergi tahsilatını arttıran paşa, Selefi Hadım Süleyman Paşa'nın sekiz yük tutarındaki katkısını, on ila 12 yük arası bir meblağa çıkardı ve İstanbul'a alışılmazdan çok daha fazla para gönderdi ![]() ![]() ![]() DONANMANIN GELİRİ Paşa hakkında derhal soruşturma açılmış, ancak Hüsrev Efendi, adeta minareyi çaldığı gibi kılıfını da hazırlamış ve tahkikat sırasında, gelir fazlalığının gerekçesi olarak Mısır'da kendi döneminde devreye giren ve beraberinde ürün arttırımını getiren yeni sulama sistemini göstermişti ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsrev Paşa'nın gerekçelerini inandırıcı bulmayan Kanuni Sultan Süleyman, usulsüz uygulamalara daha fazla sebebiyet vermemek için Mısır dan gelen paranın fazla kısmını iade etti ve toplum menfaati için bayındırlık işlerine harcanmasını ferman buyurdu ![]() ![]() ![]() ![]() RAHATÇA UYUDULAR ![]() ![]() Bazı kaynaklar, her türlü yolsuzluklarına rağmen Hüsrev Paşa'nın Mısır'da güvenliği tam manasıyla sağladığını, hatta Kahire halkının evlerinin ve dükkanlarının kapısını her daim açık tuttuğunu ve geceleri güvenle uyuduklarını yazarlar ![]() ![]() Mısır'dan sonra Anadolu'da, daha sonra da Rumeli'de beylerbeyi görevini yürüten Hüsrev Paşa,en sonunda merkeze alındı ![]() ![]() Desiseleri ile meşhur olan Kanuni'nin damadı Rüstem Paşa yüzünden öteden beri araları açık olan Veziriazam Süleyman Paşa ile bir Divan toplantısı sırasında önce tartışmış, daha sonra da hırsına yenik düşerek cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın huzurunda hasmına hançer çekmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Başına gelenlerden sonra ruh sağlığı bozulan Hüsrev Paşa, birgün atına binerken çevresinde ne kadar az insan olduğuna dikkat etmiş, eski debdebeli günlerini hatırlayarak, bir kaç gün öncesine kadar etrafında dolanan kalabalık ve giydiği süslü elbiseler aklına gelmişti ![]() ![]() ![]() İLAÇLARI REDDETTİ ![]() ![]() ![]() Her geçen gün bünyesi zayıflayan ve adeta eriyen Hüsrev Paşa, yakınlarının tedavi için getirdikleri hekimleri geri gönderdi ve "Siz bana kastedersiniz, bana zehir yedirmek istersiniz" diyerek ilaç tavsiyelerini bile reddetti ![]() ![]() ![]() Kanuni devri veziriazamlarından Lütfi Paşa'nın "Tevarih-i Ali Osman" isimli eseri, dönemin en önemli kaynaklarındandır ![]() ![]() ![]() KENDİNE ÖYLE BİR TÜRBE YAPTIRDI Kİ, ŞAŞAASI ASIRLARCA GÖZ KAMAŞTIRDI ![]() ![]() ![]() İmar faaliyetleri ve çıkan yangınlar, İstanbul'a özgü mahalle ve semt dokusunu mahvetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsrev Paşa'nın türbesi inşasından itibaren ihtişamı ve yüksek sanat değeri ile dikkatleri üzerine çekti ![]() ![]() ![]() ŞAŞAALI TÜRBELER ![]() ![]() Halihazırda türbenin içindeki bazı izler, iç duvarların bir zamanlar çinilerle kapladığı izlenimini verir ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı sanat tarihçileri, Fatih döneminin ilim adamlarını ve sanatkarlarını himaye eden, zevk sahibi Veziriazam Mahmud Paşa'nın iç ve dış duvarları gayet müzeyyen türbesini bile ihtişam itibariyle daha aşağıda görürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ekrem Hakkı Ayverdi, 1955'de kaleme aldığı yazısında, türbeyi ve etrafını şu sözlerle anlatmıştır: "Bir zamanlar Sarıgüzel'den biraz aşağıda, Yenibahçe Deresi düzlüğü üzerinde bedestanlı esnafın, uzunçarşılı elh-i hırefin ve bir kısım ilmiye ricalinin makbul semti olan bir Hüsrev Paşa Çarşısı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Semtin dokusu bugün daha da köklü bir değişime uğramış durumdadır ![]() ![]() ![]() ![]() YANGINDA HASAR GÖRDÜ ![]() ![]() ![]() Ekrem Ayverdi'nin anlattığı ortamdan geriye kalan, Hüsrev Paşa'nın hala onarılan türbesi, Bali Paşa Camii ve Neccar Mehmet Efendi'nin türbesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Türbeye iliştirilen kitabesinde ise, "Kırkçeşme su yolları emini" sıfatı yerine "Fatih Sultan Mehmed Hazretleri'nin marangozucubaşısı Neccar Mehmet Efendi'nin ruhuna fatiha" yazar ![]() ![]() ![]() ![]() Çeşitli badirelere maruz kalan Hüsrev Paşa Türbesi, en son 1918 de çıkan ve bütün Fatih çevresini kasıp kavuran yangın sırasında büyük hasar gördü ve 1950 lerde kısmi bir onarım yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak:Ht Tarih |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|