Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gören, utanıyor, uygulayan, şiddeti

Şiddeti Uygulayan Değil Gören Utanıyor

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şiddeti Uygulayan Değil Gören Utanıyor





Çukurova Üniversitesinden çarpıcı bir şiddet mağduru kadın araştırması

Çukurova Üniversitesinin, Türkiye genelindekikadın sığınma evlerinde, kadınlarla yüz yüzegörüşmesiyle yaptığı araştırmada, şiddet görenkadınların hayat hikayeleri dinlendi Dinleyenlere ''bu kadarı da olmaz'' dedirtenaraştırmada, yoksul ya da zengin, eğitimli ya da eğitimsiz, kırsal ya da kentli tüm kadınlarınyaşadıkları dramlar canlı şahitleriyle gözler önüne serildi

Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalında ''Fiziksel Şiddete Uğramış Kadınlar ve Tıptan Beklentileri' konulu Neşe Kayrın'a ait ve danışmanlığını Yrd Doç Dr Selim Kadıoğlu'nun yaptığı doktora tezi araştırması kapsamında, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün belirlediği Adana, Mersin, Samsun, Gaziantep, Ankara, Eskişehir, İzmir ve İstanbul'daki sığınma evlerinde şiddet mağduru 51 kadınla yüz yüze görüşmeler yapıldı

6 yıl süren araştırmanın sonuçlarına göre, şiddeti uygulayan koca değil, daha çok şiddeti gören kadın utanma duygusu yaşıyor Şiddet mağduru kadınlar, utandıkları için zorunlu kalmadıkça yaşadıklarını en yakınlarına bile anlatamıyorlar

Fiziksel şiddete maruz kalan kadınları görenler de zor durumda kalmamak için ihbar sorumluluğunu yerine getirmiyor Karakolluk olanlar, çevresinin 'Kocandır sever de döver de' tepkisiyle karşılaşıyor Aile içi mesele olarak görülen kadına dayağa müdahale edilmiyor

Kadının kaderi kırsalda da metropol kentlerde de değişmiyor Kadının, eğitimlisi de eğitimsizi de, fakiri de yoksulu da dayak yiyor ''Kocandır döver de sever de'', ''yaşarsan kocanın, ölürsen toprağın'' tepkileri kadınları çaresizliğe itiyor

Kadına yönelik şiddet konusunda ulusal bir veri tabanı da bulunmuyor Bütünleştirilmemiş yerel ve kurumsal kayıtlarda yer alan bilgiler ise ancak buz dağının görünen kısmını oluşturuyor

KADINLARIN FİLMLERİ ARATMAYAN DRAMLARINDAN ÖRNEK

''Yaşarsan kocanın, ölürsen toprağın'' bu cümle, Adana'da kocasından şiddet gören 26 yaşındaki CB'nin ağabeyine ait 15 yaşında evlenen ve iki çocuğu olan CB, evlenmeden önce mutlu bir çocukluk geçirmiş 15 yaşında aile baskısıyla amcasının oğluyla evlenmiş, yaklaşık 3 ay sonra kayın validesiyle tartışınca eşiyle arasındaki köprüler adeta yıkılmış

Eşinin şiddet uygulaması talihsiz kadının, ilk bebeğini düşük sonucu kaybetmesine yol açmış Ev dışına çıkması yasaklanan, doktora gitmesi de engellenen kadının, eşinden gördüğü fiziksel şiddet zaman içinde giderek daha sık ve daha ağır hale gelmiş Ailesi önceleri kucak açarken daha sonra kocasından yana tavır almaya başlayınca genç kadın bunalıma girmiş

Bu durumu ağabeyine anlatan genç kadın, 'kırık yok, dikiş yok bu nasıl dayak' diyerek, kocanın uyguladığı şiddete inanmak istememiş Ağabey, ''Yaşarsan kocanın, ölürsen toprağın''' diyerek kız kardeşine sırtını dönmüş CB, sonraları kayın babasından da dayak yemeye başlamış Boşanmayı istemesi üzerine ise kocası 'sen kötü yola düştün her şeyi hak ettin' diyerek bıçak çekip, 'sen kendini öldür, ben öldürürsem hapse girerim' diye saldırmış Tüm bu yaşananlardan sonra, talihsiz kadın, kimliğini alarak önce karakola gitmiş, ardından da farklı bir ilde sığınma evine yerleşmiş

Bunun yanında hikayelerin çoğunda, kocalar, dayak attıkları kadınları tedavi için hastaneye götürürken, dayaktan değil, kazayla merdivenden düştüğünü ya da kapıya çarptığını söylemesi konusunda baskı uygulaması da dikkati çekiyor

''KOCAM YORULUNCAYA KADAR DÖVÜYORDU''

Bir başka hikayenin mağduru KM ise 22 yaşında Evlenmeden önce babasından ve ağabeylerinden şiddet gören KM'nin evlenince de kaderi değişmemiş, bu kez eşinin şiddetine maruz kalmış ''Dayak yemem için her zaman bir bahane vardı'' diyen KM, utancından ve korkusundan yüzündeki morluklara rağmen hastaneye gidememiş

Hamileyken de dayak yediğini anlatan KM, ''Kocam, yoruluncaya kadar dövüyordu Yedi aylık hamileyken ölmek istedim, ilaç içtim doktora götürdüler ama açık açık konuşamadım Doktor, psikoloğa yönlendirdi Doğumdan sonra da sırtımdan dayak hiç eksik olmadı Dayanacak gücüm kalmayınca çocuğumu da yanıma alarak varlığını televizyondan öğrendiğim sığınma evinde umut aradım Hem kendim hem de çocuğum için psikolog istedim'' diye konuştu

KOCADAN DAYAK, AİLEDEN 'YENİDEN EVLEN' BASKISI

DS ise henüz 19 yaşında olmasına rağmen ailesinden gördüğü şiddetten kurtulmak için evlenmiş Hamileliği sırasında yediği dayak nedeniyle bebeğini kaybetme tehlikesi yaşayan DS, şunları anlattı:

''Belki düzelir düşüncesiyle yıllarca bekledim, bu sürede 4 çocuğum oldu Eziyetler bitmeyince ailemin evine döndüm ancak bu kez yanımda çocuklarımdan 2'si de vardı Beni kabul etmediler, 'yeniden evleneceksin' dediler Bunun üzerine terk edilmiş harabe bir eve sığındım Bina öylesine kötüydü ki üzerimize yıkılacak diye korkuyorduk 112'yi aradım yardım istedim Şimdi kendimi ve çocuklarımı kurtarmak için çabalıyorum Hayatımda artık huzur ve güven arıyorum''

EĞİTİMLİ KADIN DA ŞİDDET MAĞDURU

Bir başka öyküde de, RM, eğitimli ve çalışarak, kendi ayakları üzerinde durabilmesine rağmen kocasından şiddet görmekten yakınıyor

Kocasının kıskançlık baskısı yüzünden işinden bile ayrılmak zorunda kalan genç kadın, buna rağmen evliliğini kurtaramayıp şiddet görmeye devam ettiğini anlatıyor RM'nin en büyük hayali ise kendini güvende hissettiğinde sığınma evinden ayrılıp, çocuğuyla birlikte şiddet ve hakaret olmayan yeni bir hayat kurmak

ÖNERİLER

Sorunun çözümü için önerilere de yer verilen araştırma sonuçlarında şunlar kaydedildi:

''Kadına yönelik şiddet çeşitleri, fiziksel şiddet, sözel şiddet, ekonomik şiddet, cinsel şiddet ve psikolojik şiddet olarak göze çarpıyor

Günümüzde Türkiye'de ve diğer ülkelerde yapılan araştırmalarda, kadına yönelik şiddetin öncelikli bir sağlık sorunu olduğu vurgulanıyor Şiddetin aynı zamanda sağlık sorunu olarak algılanması, şiddetin tanınmasında, ortaya çıkarılmasında ve önlenmesinde önemli katkılar sağlaması umut ediliyor Bu bağlamda sağlık, emniyet, yargı, eğitim gibi şiddeti fark etme olasılığı yüksek alanlarda çalışanların duyarlılığını artırmak ve bunun ötesinde bu duyarlılıkla tetiklenecek etkili mekanizmalara ihtiyaç duyuluyor

Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde bireysel çabaların yeterli olmayacağını kabul ederek ulusal ölçekte sistematik politikalar oluşturmak gerekiyor Son yıllarda sayıları artan kadın sığınma evlerinin yanı sıra tüm sağlık kuruluşlarında kadına şiddete yönelik kriz merkezleri oluşturulması gerekiyor''

haber365

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.