Epilepsi Hastalığı Ve Epilepsi Nöbetleri

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Epilepsi Hastalığı Ve Epilepsi Nöbetleri



Epilepsi Hastalığı ve Epilepsi Nöbetleri

5 yaşındaki çocuğunuz konuşurken birkaç saniyeliğine kendinden geçiyor, boşluğa bakıyor ya da anlamsız heceler söylüyor Sonra birden kendine gelip, hiçbir şeyin farkına varmadan konuşmasına kaldığı yerden devam ediyor İlkokula başladığında bir matematik sınavı sırasında yaptığı çarpma işlemini yarıda bırakıp kağıda karalamalar çiziktirince, öğretmeni çocuğunuzun zekâ özürlü olduğundan şüphe ediyor

14 yaşında bir genç telefonda arkadaşıyla konuşurken birden yere düşüp "ah, ah, ah" diye bağırmaya başlıyor; yaklaşık 5 dakika boyunca yerde kasılmış olarak yatıyor Nöbetin sonrasında kendini çok yorgun hissederken 2-3 saat uyuduktan sonra hiçbir şey anımsamıyor

Bu iki olayda bahsedilen kişiler epileptik (saralı) bireyler Beyinlerindeki bir sıradışılık nedeniyle belkide yaşamları boyunca bunlara benzer birçok nöbet yaşayacaklar

Epilepsi ile ilgili ilk fizyopatolojik değerlendirmeler 19 yüzyılda John Hughlings Jackson tarafından, sadece klinik gözlemelere dayanılarak ortaya çıkartıldı Jackson’ın epilepsi alanına yaptığı katkılar modern tıp bilimi tarafından hala kullanılmaktadır Jackson, kendinden önce ve sonraki birçok kişinin yaptığı gibi epileptik nöbetlerin birçok çeşidinin bulunduğunu ve birçok farklı nedeninin olduğunu kabul etti

Epilepsiden bahseden ilk kişi MÖ 350’lerde Hipokrat’tır Bu yüzden "Hipokrat hastalığı" olarak da bilinir Jackson’a ek olarak birçok yetenekli fizyolog da epilepsileri sınıflamaya çabaladı

1861’de J Russell Reynolds, sinir sistemindeki yapısal bir düzensizliğe bağlı olan kasılmaları semptomatik, merkezi sinir sisteminin dışındaki nedenlerden kaynaklananları da sempatik epilepsi olarak tanımladı Sinir sisteminin içinde ya da dışında herhangi bir yapısal anormallik söz konusu değilken oluşan epilepsileri ise idiyopatik olarak değerlendirdi 1881 yılında Sir William Gowers epilepsiyi, grandmal, petitmal ve histeroid olarak sınıfladı

Beyin, milyonlarca sinir hücresinden (nörondan) oluşan, çok karmaşık bir yapıdır Nöronların aktiviteleri genellikle çok iyi düzenlenmiştir ve kendini düzenleyen mekanizmalara sahiptir Nöronlar, bilinç, hareket, konuşma, bellek, heyecan, vücudun duruş şekli gibi çok geniş bir işlev yelpazesinden sorumludurlar

İşlevler, beyin hücreleri ile vücudun bütün kısımları arasında akan çok küçük miktardaki elektrik yükleri sayesinde gerçekleştirilmektedir İşlevlerin birinde ya da birkaçında meydana gelecek geçici kesintileri veya istemsiz düzensizlikleri "nöbet" olarak tanımlamak mümkün Böyle bir olay beynin kendi yapısından kaynaklabileceği gibi, kimi zaman da glükoz ya da oksijen eksikliği gibi çevresel nedenlerden de meydana gelebilir

Herhangi bir insan yaşantısının herhangi bir döneminde bir kez nöbet geçirebilir, ancak bu epilepsiye işaret etmez Ancak beyindeki nöronal işlevlerde, beyinden kaynaklanan ve kişide tekrarlama eğilimi gösteren nöbetler söz konusu ise "epilepsi" terimini kullanmak doğru olacaktır Yani epilepsi, beynin normal elektriksel işlevlerinde, zaman zaman kısa kesintiler ve düzensizlikler meydana getiren nörolojik bir durumdur

Bir nöbet söz konusu olduğunda, normal yapı, olması gerekenden çok daha yoğun, kesikli, elektrik boşalmaları ile bozulur Bu durumsa, kişinin bilincini, vücut hareketlerini ve duygularını kısa bir süre için etkileyebilir Beyin, elektrik boşalmaları gerileyene ya da sonlanana normal işlevine kadar kavuşamaz

Daha önce de belirtildiği gibi, şartlar uygunsa herhangi bir beyin nöbet geçirebilir Yine de birçok kişide nöbet gözlenmez Bu kişilerin beyinlerinin yüksek "nöbet eşiğine" sahip olduğundan, bir başka deyişle nöbetlere direncinin yüksek olduğundan bahsedilebilir

Bireyler eşik değerleri açısından farklılık göstermektedirler Bu değerler muhtemelen kişinin genetik karakterlerinin bir parçasını oluşturmaktadır Düşük eşiğe sahip bir kişi, bir başkası için rahatsızlık vermeyecek bir durumda kriz geçirebilir Ancak epilepsinin genetiği bu kadar basit değil

Bazı bireylerde varolan nöbet eşiği, beynin alışılmadık bir uyarıya (örneğin bazı haplar ya da belli frekansta yanıp sönen ışıklar gibi) maruz kalması ya da yaralanması durumunda azalmaktadır Yaralanma ciddiyse (araba kazası, doğum sırasındaki bir travma, darbe ya da tümör gibi), epilepsi bir sonuç olarak karşımıza çıkabilmektedir

Epilepsi tüm yaş grupları içinde insanları en çok etkileyen nörolojik düzensizliktir Nöbetler herhangi bir kişide ortaya çıkabilse de, çok küçük yaşlarda ve geç erişkin dönemde daha sık olarak beliriyor Epilepsinin 2/3’si 14 yaşından önce meydana gelmektedir

Epilepsi nöbeti geçiren bir kişi, çok büyük olasılıkla neler olduğunu anımsamayacaktır İşte bu yüzden nöbet anını gören kişinin anlatısı bir doktorun tanı koyabilmesi için çok önemli olmaktadır Hatta bazen nöbetin ve epilepsinin hangi tür olduğunun anlaşılabilmesi açısından tek belirgin gözlem olarak kalmaktadır

Nöbetin epilepsiden kaynakladığından kesin olarak emin olunduğu zaman, bunun beyindeki bir tümör gibi bir nedenden olup olmadığı incelenir Epilepsi tanısı koymanın bu aşamasında devreye çeşitli testler girer Bunlardan en geneli, nöbetlerin ****bolizmadan kaynaklanmaoığının kesin olarak anlaşılabilmesi için yapılan kan testleridir

Bundan sonra uygulanan ikinci test beynin çok ayrıntılı ve temiz bir görüntüsünü sunan, Manyetik Rezonans Görüntülemesi (MRI) olarak adlandırılan bir beyin taramasıdır Bu taramanın amacı ise epilepsinin nedeninin beyindeki görünür bir bozukluk olup olmadığının anlaşılabilmesidir Birçok epilepsi hastasında bu testin sonucu normal çıkacaktır

En yaygın olarak kullanılan üçüncü test ise beynin yüzeyindeki elektrik aktivitesini ölçen, "electroencephalogram" (EEG) olarak adlandırılan testtir Bu test, yaklaşık 30 dakika kadar süren, kafatasının üzerinde belirlenmiş bazı özel noktalara yerleştirilen elektrotlar aracılığı ile alınan sinyallerin güçlendirilerek, kağıt üzerine döküldüğü bir işlemdir Yalnız, EEG beynin sadece test süresindeki elektriksel aktivitesi hakkında bilgi verebilir Bu yüzden negatif bir EEG testi kişide epilepsinin olmadığı anlamına gelmez

Epilepsi Nöbetleri

Epilepsiler arasında farklar ve birçok değişik çeşit nöbet bulunduğu için ILAE (International League Against Epilepsy, Epilepsiye Karşı Uluslararası İşbirliği) tarafından belirlenmiş özel bir terminoloji kullanılmaktadır Bu terminoloji "grandmal" ve "petitmal" gibi eski nöbet tanımlarını da değiştirmektedir Yeni sınıflama, nöbetleri kısmi (fokal ve parsiyal) ve jeneralize olarak ikiye ayırıyor

Kısmi ve jeneralize nöbetler arasındaki en önemli fark, beynin hangi bölümünün nöbet sırasında etkilendiğidir Elektrik boşalması, beynin korteksinin salt bir bölümüne ait ise kısmi; tüm beyni aynı anda etkiliyor ise jeneralize nöbet olarak tanımlanıyor Kısmi başlayan bir nöbet, sonradan jeneralize nöbete dönüşebilir Nöbetler dışında epilepsi ise kabaca 2 gruba ayrılır

İdiopatik Epilepsi

Epilepsinin bu türünde, belirgin bir çevresel etmenin yeralmadığına, genetik faktörlerin belirleyici olduğuna inanılmaktadır Nöbetler arası EEG normal çıkabilir Bu tip epilepsi ilaç tedavisine genellikle olumlu yanıt verir

Semptomatik Epilepsi

Bu epilepsi türü ya doğum sırasında ya da yaşantının herhangi bir döneminde beyinde ortaya çıkan bir anormalliğin sonucudur Bu anormalliğin sonucu olarak epilepsiden başka sorunlar da ortaya çıkabilir EEG incelemeleri anormalliği ortaya çıkarabilir Bu tip epilepside ilaç tedavisinin yanıtı kişiden kişiye değişmektedir Kimi bireylerin ise nedeni belirlenemeyen kriptogenik epilepsisi vardır

Epilepsinin 30’u aşkın nöbet çeşidi buluyor Hepsinin belirtileri birbirlerinden farklıdır Kısmi nöbet geçiren bir kimse işitme ve görme duyularında bozulmalar, vücudun bir bölümünün titremesi gibi belirtiler gösterir

Basit kısmi nöbette bilinç bu durumdan etkilenmez Karmaşık kısmi nöbette ise, hasta yarı bilinçsiz ve şaşırmış davranır Yürüme, mırıldanma, kafa çevirme gibi amaçsız davranışlar sergileyebilir Bu davranışların hemen hemen hiçbirisi hasta tarafından daha sonra anımsanmaz

Kendini kaybetme nöbetleri ise genellikle çocuklarda rastlanan ve yetişkin dönemde kaybolan, bilincin 5-15 saniyelik sürelerle kesintiye uğramasıdır Bu süre içinde kişi boşluğa bakıyor gibi görünebilir

Epilepsi nöbeti denince insanların aklına en çok gelen, ancak istastik olarak en sık rastlananı olmayan, jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir Bu nöbetler iki aşamada gelişir: Birinci aşamada (tonik) kişi bilincini kaybeder ve yere düşer, vücut kaskatı bir hal alır İkinci aşamada (klonik), uzuvlar titremeye ve gerilmeye başlar Nöbet sona erdikten bir süre sonra bilinç yavaşça tekrar kazanılır

Nöbetler, nöbetin tipine göre birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar uzayabilir Çok ender durumlarda nöbet saatler sürer Bir tonik-klonik nöbet genellikle 1-7 dakika arasında bir sürede sonlanır Ancak "Status Epilepticus" denilen çok uzun süreli (birkaç saat gibi) nöbetler tehlikelidir ve doktor yardımına ihtiyaç vardır

Epilepsi nöbetlerinde genellikle kişiye ilk yardım yapmak gerekmez Ancak özellikle tonik-klonik nöbetlerde birkaç noktaya dikkat etmek yararlı olabilir Nöbet başladıktan sonra yapılacak hiçbir şey nöbetin daha kısa süremesini sağlamayacaktır Onun için kişiyi sarsmak, tokatlamak ya da soğan koklatmak bir işe yaramaz Tonik-klonik nöbette, bilinç kaybından dolayı kişinin yere düşme ve kendini yaralamak olasılığı olduğundan hastayı yere yatırmak yararlı olabilir

Epilepsi nöbetleri sırasında dili yutma söz konusu değildir Ayrıca ağıza konacak birşey, kasılma sırasında kişinin dişlerine zarar verme olasılığı doğurur Salyayı yutmaması için hastanın kafasını yana doğru çevirmek yararlı olacaktır Nöbetten sonra hasta bir süre uyuma ihtiyacından olabilir Nöbetler 10 dakikadan daha uzun sürüyorsa ya da peşpeşe birkaç nöbet geçirilmişse doktora haber verilmesi gerekir

Epilepsi İle Yaşamak

Epilepsinin yanlış anlaşılmasından (daha doğrusu bilinmemesinden) kaynaklanan bir dizi sorun epileptik bireyleri hayatları boyunca etkileyecektir Özellikle ülkemizde, kimi yerlerde epilepsinin vücuda cin, peri girmesi olarak yorumlanması, bu rahatsızlığın tedavisinin tıpda değil de, hoca ve üfürükçülerde aranmasını beraberinde getirmektedir Ülkemizde epilepsinin tıp dışı yaygın tedavilerinden biri de kurşun dökmektir

İlaçla başarılı olarak tedavi edilebilecek ya da en azından nöbetlerin arası oldukça uzun bir zamana çıkarılabilecek bir hasta, bu nedenden dolayı sık nöbetlerle yaşamak zorunda bırakılmaktadır Epilepsi tanısı konan bir kişi, tedavisini sürdürmenin yanısıra normal yaşantısını da bozmadan devam ettirmelidir

Epilepsi de tüm diğer rahatsızlıklar gibi kişinin genel sağlık durumundan etkilenmektedir Buna göre stresin azaltılması, depresyondan kaçınma, alkolden uzak durmak, egzersiz gibi şeyler, epilepsi üzerinde olumlu etki yapacaktır

Epileptik birey bir çocuksa, en önce yapılması gereken şeylerden biri de öğretmenine ya da öğretmenlerine haber vermek, onları epilepsinin ve nöbetlerin şekli ve sıklığı hakkında bilgilendirmek olacaktır Özellikle küçük yaştaki çocuklarda rastlanan "kendini kaybetme" şeklindeki nöbetin farkedilmesi önemlidir

Epilepsi, beyindeki bir oluşum bozukluğundan kaynaklanmadığı sürece herhangi bir zihinsel yetersizliğe yol açmamaktadır Epileptik bireyler, kendi akranları kadar başarılı ve yetenekli olabilirler Epilepsisi olan bir çocuğun sağlıklı olarak yetiştirilmesinde en büyük görev yine aileye düşmektedir Epilepsinin bir hastalık olmadığını vurgulamak, çocuğu o yaşlardaki çocukların yaptığı şeylerden (akranları ile oyun oynamak vs) alıkoymamak ana-babaların elinde

Epilepsi, çocuk ya da yetişkin herhangi bir bireyin spor yapmasına engel değil Yalnız, bazı sporlarda (yüzme gibi) kişinin gözlem altında bulundurulması (yüzme havuzu ya da cankurtaranların bulunduğu kıyılar gibi) kendi yararına olacaktır Özellikle sık ve tonik-klonik nöbet geçiren kişilerin yüzmeden uzak durmasında yarar olabilir

Tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi epilepside de erken ve doğru teşhis önemlidir Bireyin rahatsızlığının bilincinde olarak, gözetim altında yetişmesi; rahatsızlığı hakkında tam olarak bilgi edinmesi yaşantısının ileriki dönemlerinde ortaya çıkabilecek ruhsal sorunların hiç belirmemesini sağlayabilir Her konuda olduğu gibi sağlıklı birey yetiştirmenin yolu da bilgilenmekten geçiyor



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.