Gıda Alerjisi

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gıda Alerjisi



Gıda allerjisi

Gıda allerjisine 3 yaşından küçüklerde %8, erişkinlerde ise %2 sıklığında rastlanır Gıda allerjisinden sorumlu birkaç özel gıda vardır: çocuklarda süt, yumurta, yer fıstığı, balık ve fındık; erişkinlerde ise yer fıstığı, fındık, balık ve kabuklu deniz hayvanları gibi Gıda ile ortaya çıkan allerjilerde, deri, mide barsak sistemi ve solunum sistemi bulguları ortaya çıkabilir; bunlar allerji ile ilgili antikor olan IgE aracılığı olabildiği gibi, IgE’ den bağımsız da oluşabilirler


Gıda yaşam için elzemdir Genellikle hemen tüm kültürlerde 3 ana öğün ve arada atıştırılan bir çok ek gıda günlük menüyü oluşturur Batılı ülkelerde ortalama bir insan yaşamı boyunca yaklaşık 2-3 ton kadar gıda tüketir Bu yüzden gıda allerjisi gibi gıdalarla oluşacak rahatsızlıkların da sık görülmesi sürpriz olmamalıdır Bugün bir çok gazete, dergi, radyo, televizyon programı, kitap ve web siteleri gıda allerjisi başlığını işlemektedir


Tıbbın babası olan Hipokrat 2000 yıl önce gıda ile oluşan reaksiyonları tanımlamıştır 1 ve 2 YY’ da Yunan bilginler inek sütü ile oluşan reaksiyonlardan bahsetmişlerdir Yumurta ile oluşan ilk anafilaktik reaksiyon Marcello Donati tarafından 16 YY' da, balık ile oluşan anafilaksi ise Philipp Sach tarafından 17 YY’ da tanımlanmıştır 20 YY’ ın başlarında klinisyenler ekzaması olan çocuklarda rashların gıda allerjisi ile ekzaserbe olduğunu rapor etmişlerdir Bunlarla birlikte Loveless’ in 1950’ de yaptığı plasebo kontrollü gıda uyarı çalışmalarına kadar, tanı hastalık hikayesi ile konuluyordu 1976’ da May’ in gıda allerjisi tanısı için önerdiği çift kör, plasebo kontrollü oral gıda uyarı testi şu anda gıda ile oluşan allerjik hastalıkların tanısında altın standart olmuştur

Nomenklatürde birlik sağlamak amacıyla gıda ya da gıda katkıları ile oluşan reaksiyonlar European Academy of Allergy and Clinical Immunology tarafından mekanizmaya bağlı olarak sınıflandırılmıştır Gıda ile oluşan reaksiyonlar; toksik ya da non-toksik reaksiyonlar olarak sınıflanabilir Toksik reaksiyonlar o gıdanın yeterli dozda alınması ile oluşur (örneğin zehirli balıktaki histamin) Nontoksik reaksiyonlar ise allerji-aşırı duyarlılık gibi immün mekanizmalar veya intolerans gibi non- immün mekanizmalarla oluşur IgE aracılı gıda allerjileri daha iyi tanımlanmış olup, özellikle mide barsak bulguları gibi IgE aracılı olmayan immün reaksiyonlar yeni yeni tanımlanmaya başlamıştır Gıda intoleransı gıda reaksiyonları içinde en sık görüleni olup gıdanın kimyasal içeriği (eski kaşardaki tiramin ile oluşan başağrısı, kahvedeki kafein ile oluşan sinirlilik gibi), kişinin duyarlılığı (laktaz eksikliği) veya idiosenkrazik (önceden tahmin edilemeyen) cevaplarla ilgilidir


Gıda Aşırı Duyarlılığının Sıklığı:

3 yaşına kadar takib edilen 480 yenidoğanın özelikle yaşamlarının ilk yılında daha sık olmakla birlikte %28’ inde gıda reaksiyonu saptanmıştır Bunların ¼ (% 8)’ ünde gıda uyarı testi ile onaylanmış gıda allerjisi vardır Birkaç ülkede yapılmış çalışmalarda 1 yaşına kadar olan çocukların %2,5’ uğunda inek sütü allerjisi saptanmıştır Bu allerjilerin %60’ı IgE aracılıdır Süt allerjisi olan vakaların %35’ i diğer bazı gıdalara da allerjik reaksiyon gösterirler İngiltere ve ABD’ de yumurta allerjisi sıklığı % 13, yerfıstığı allerjisi % 05 sıklığında saptanmıştır Atopik hastalığı olan çocuklarda gıda allerjisi prevalansı daha fazla saptanmıştır Orta-ağır düzeyde atopik dermatiti olan vakaların %35’ inde bulgular gıda aşırı duyarlılığı ile alevlenebilmektedir Astması olan vakaların % 6’ sında gıda ile uyarılmış wheezing (öter tarzda solunum) saptanmıştır Gıda katkıları ile oluşan reaksiyonlar ise çocuklarda %1’ den az oranda rapor edilmiştir

Erişkinlerdeki gıda allerjisi sıklığı çalışmaları daha azdır Amerika’ daki sıklık çalışmaları yerfıstığı ve fındık allerjisinin erişkinlerin %13’ ünde olduğunu göstermiştir İngiltere’ de erişkinlerde gıda ile oluşan reaksiyon sıklığı %14-18 bulunmuş, gıda katkı maddeleri ile ise %001- 023 saptanmıştır Hollanda’ da benzer bir çalışmada bu reaksiyonların sıklığı %2 olarak saptanmıştır Ortalama %05’ inde kabuklu deniz mahsülü allerjisi tanımlanmıştır


Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu Patogenezi:

Barsak Bariyeri

Doğumun hemen ardından birkaç saat içinde yeni doğan barsak lenfoid dokusu (barsak bariyeri) bakteri ve gıda antijenlerindeki yabancı proteinlerle karşılaşır

Barsak bariyeri; bakteri, virüs, parazitler, gıda proteinleri için immünolojik ve non-immünolojik bariyerdir

Yenidoğanlarda bu bariyerin olgunlaşmaması penetrasyonun artmasına sebep olur Örneğin; 1 ayda bazal asit salınımı rölatif olarak azdır Barsak proteolitik aktivite ancak 2 yaş civarında olgunlaşır Barsak mikrovillüs gelişimi de erken yaşlarda tam değildir Bu nedenlerle antijenin mukozal transportu kolaylaşır

1200 vakalık bir araştırmada, ilk 4 ayda alınan solid gıdaların diğerlerine göre çok daha fazla atopik dermatit oluşma olasılığı var


Ö:Artmış mide asiditesi ve diğer gıdalarla birlikte alınması emilimi azaltır


Ö:Antiasidler vb gibi nedenlerle mide asiditesinde azalma ve alkolle birlikte alınma emilimi arttırır


Bir çok vakada immünolojik olarak tanınabilen proteinlere tolerans gelişir Fakat duyarlı vakalarda bu proteinler aşırı duyarlılık yaratır


Gıda Allerjenleri:

Diyette yüzlerce gıda olmasına rağmen bunlardan sadece birkaç tanesi major allerjenik etkiye sahiptir Çocuklarda süt, yumurta, yerfıstığı, soya, buğday hipersensivite reaksiyonlarının yaklaşık %90’ ından sorumludur Erişkinlerde ise yerfıstığı, balık, kabuklu deniz mahsülleri, fındık bu reaksiyonların %85’ ini oluşturur Son zamanlarda özellikle kiwi, kavun, susam, haşhaş ve kolza dikkati çekmektedir Gıdaların allerjenik fraksiyonları genellikle ısıya dayanıklı, suda çözünebilen, 10-70 kd büyüklüğünde glikoproteinlerdir


Mide-barsaktaki Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları:

IgE aracılı reaksiyonlar:

Erken mide-barsak aşırı duyarlılık reaksiyonları IgE aracılıdır ve daha çok akciğerleri ve deriyi de etkilemektedir


Eski çalışmalarda IgE’ ye bağlı olarak ”besin aşırı duyarlılığı” radyolojik olarak gösterilmiştir Bir çalışmada besin alerjisi olan 4 hastaya baryum-besin karışımı verilmistir Bu karışımların yarattığı etkiler radyografik olarak incelenmislerdir Gastrit, barsakta aşırı hareket ve kalın barsakta spazm görülmüştür


Flouroscopic bir çalışma sonucu alerjisi olan 12 çocuga baryum sülfatlı alerjen içeren ve alerjensiz olan besinler uygulanmis ve karsilastirma yapilmistir Mide hareketlerinde azalma, mide çıkışında spazm ve barsaklarda aşırı hareketlenme gözlenmiştir


Gastroskop kullanılarak erken allerjik reaksiyonları 6 allerjili hastada incelemiştir Belli bir miktar besin allerjeni mide mukozasına yerleştirilmiştir ve 30 dk sonra tekrar incelenmistir Mukozada kırmızı ödem, bununla beraber kalın gri bir mukus ve kanama odakları görülmüştür


Son dönemlerde, yine endoskopi yardımı ile yapılan ve daha önceki gözlemlerdeki sonuçlar elde edilen çalışmalarda buna ek olarak biopsi sonucunda burada mast hücreleri (allerji hücreleri) gösterilmiştir


Deri testi veya RAST birçok allerjen besinlere pozitif yanit vermekte (%95)

Bulantı, karın ağrısı, kusma ve/veya ishal gibi bulgular yemek yendikten 2 saat sonra ortaya çıkar Çocuklarda kusma çok spesifik bir bulgu değildir; iştahsızlık, kilo alamama ve karın ağrısı gibi bulgular daha değerlidir

Son dönemlerde oral allerji sendromu adı ile bir sendrom tanımlanmıştır Huş ağacı, Amerikan nezle otu poleni ve pelin’ e allerjisi olanlarda oluşur Reaksiyonlar genelde dudaklarda, dilde, boğazda görülmektedir Bu bulgular genellikle kısa sürer ve çoğunlukla kavun, karpuz ve muz yenmesinden sonra oluşur Huş ağacı allerjisi olanlarda patates, havuç, kereviz, çeviz ve kiwi yedikten sonra oluşabilir Bunun nedeni huş ağacı poleni ile bu sebze ve meyvelerdeki allerjik proteinler arasındaki çapraz reaktivitedir


IgE ve non-IgE aracılı miks reaksiyonlar:

Allerjik eozinofilik özefajit, gastrit ya da gastroenterit, yemek borusu, mide ve/veya barsak duvarında eozinofil (allerji hücresi) infiltrasyonu ile karakterizedir


Hastalığın patogenezi tam olarak anlaşılmış değildir

Allerjik eozinofilik özefajit, genelde çocukluk ve gelişme çağında süregen reflü (mideden yemek borusuna gıda ve mide içeriklerinin geri kaçması), tekrarlayan bulantı, iştahsızlık, karın ağrısı, yutma güçlüğü, irritasyon, uyku problemi ile karşımıza çıkar Olağan reflü tedavisine yanıt vermeyebilir

Alerjik eozinofilik gastroenterit herhangi bir yaşta meydana gelip yemek borusu iltihabı ve/veya gastrit bulguları yaratabilir Kilo kaybı veya gelişme geriliği görülür


IgE’ den bağımsız reaksiyonlar:

Diyete bağlı protein enterokolit sendromu genelde bebekliğin ilk aylarında irritasyon, kusma, ishal gibi bulgularla karakterizedir Kusma genelde gıda alımından 1-3 saat sonra belirmekte, kanlı ishal, kansızlık, karın ağrısı, gelişme geriliği görülür Bu bulgular, genelde inek sütü veya soya proteini içeren besinlerle olabilmektedir; ama genelde anne sütü ile olmaktadır Yumurta, buğday, pirinç, yulaf, fıstık, fındık, tavuk, hindi ve balığa karşı sensitivite rapor edilmiştir Yetişkinlerde kabuklu deniz ürünleri (karides, istakoz vs) buna benzer sendromlara neden olup karında kramp, kusma ve bulantıya sebep olur


Deri prick testi negatiftir

Celiac (Çölyak) hastalığı, protein kaybettiren bir enteropatidir Süregen ishal, gaz, karın ağrısı, kilo kaybına neden olan bir hastalıktır Oral ülser görülebilir Celiac hastaları gliadine hassastırlar (bugday, yulaf ve tahıllardaki bir protein) Celiac hastaları, kronik olarak gluten içerikli gıda alımı ile T hücreli lenfoma gibi kanserlerin geli?imi için risk taşırlar Bu vakalarda diyetten gliadinin uzaklaştırılması bulguların ve hastalığın iyileşmesi ile sonuçlanır


Deride Oluşan Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları:


IgE aracılı reaksiyonlar

Besin alerjisi olan hastalarda akut ürtiker ve anjioödem en çok görülen bulgulardır Bulgular çok ani gelişebilir Sorumlu besinler genelde şunlardır: balık, kabuklu deniz ürünleri, fıstık, fındık; çocuk yaştakilerde ise yumurta, süt, fıstık ve fındık Ancak meyveler ve sebzelerde bu grup içersine girmeye başlamıştır

Kronik ürtikerse gıda allerjisi olanlarda çok nadiren oluşur 554 tane gıda allerjisi olan vakanın sadece %1,4’ ünde kronik ürtiker ve anjioödem bulunmuştur 226 kronik ürtikerli çocuğu değerlendiren bir çalışmada %31 pozitif cilt testi saptanırken bunların sadece %4’ ünde gıda uyarı testi ile pozitif sonuç alınmıştır

IgE ve non-IgE aracılı miks reaksiyonlar:

Atopik dermatit, bir ekzema türüdür ve genelde erken çocuk yaşta başlar Kaşıntı, tekrarlayan lezyonlar, astım ve allerjik rinit en önemli bulgularıdır Allerjen sp IgE, bu hastalığın patogenezinde rol oynar Langerhans hucreleri deride artış gösterir ve yüzeylerinde allerjen sp IgE bulunur Atopik dermatiti ve gıda allerjisi olan çocuklarda yapılan oral gıda uyarı testi sonucunda serum histamin seviyesi belirgin artar, eozinofil aktivasyonu oluşur

IgE aracılı olmayan reaksiyonlar:

Gluten duyarlı enteropati hastalarının bazılarında çok kaşıntılı eritemli cilt lezyonları olan dermatitis herpetiformis görülür Atopik dermatit ile karıştırılır Kol ve bacakların dış yüzlerinde ve kalçalarda süregen, kaşıntılı, simetrik deriden kabarık içi sıvı dolu kırmızı lezyonlar vardır


Solunumsal Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları:


IgE aracılı reaksiyonlar:

Gıda uyarı testi ile hem üst solunum hem alt solunum yolu reaksiyonları oluşturulabilir Bu reaksiyonlar genelde deri ve mide-barsak bulguları ile birliktedir RAST ile gıda sp IgE gösterilebilir 480 adet gıda reaksiyonu veren vakanın değerlendirildiği bir çalışmada çift kör plasebo kontrollü yöntemle % 16 vakada solunumsal bulgu saptanmıştır

Bulgular gıdanın alımından 15-90 dakika sonra oluşmaktadır Burunda ve göz etrafında kaşıntı en erken bulgular olup bunun ardından hapşurma ve burun akması oluşur

Respiratuvar reaksiyonlara yol açan gıdalar, balık, kabuklular, yumurta, nohutdur

IgE aracılı olmayan reaksiyonlar:

Heiner sendromu çok nadir görülen, gıda ile ortaya çıkan, pnömoni, akciğer infiltrasyonları, hemosideroz (dokulara demir çökmesi), mide kanaması ve demir eksikliği kansızlığı ile karakterli bir hastalıktır Genelde inek sütü ile oluşur Gelişme geriliği oluşur İnek sütüne reaktif antikorlar saptanmış olup hastalığın immünolojik mekanizması tam olarak bilinmemektedir


Anafilaksi:

Hastahanelerdeki acil servise başvuran jeneralize anafilaksilerin 2/3’ ünü arı sokması oluştururken, 1/3’ ünü gıda allerjileri oluşturur Her yıl ABD’ de 100 tane gıda ile indüklenmiş ölümcül fatal reaksiyon bildirilmektedir Anafilaksinin tüm bulgularının oluşmasına rağmen bu hastaların serum triptazlarında major yükselmeler olmaz


Gıda ile İlişkili Egzersizle Ortaya Çıkan Anafilaksi:

Sık olmayan bu form gıda alımından sonraki 2-4 saatlerde egzersiz yapan vakalarda görülür Egzersiz olmadan alınan gıda ile gözlemlenebilen herhangi bir reaksiyon oluşmaz Bu hastalığın insidansı son 10 yılda toplumların egzersize yönelmesi ile artmaktadır Hastalarda genellikle astma veya diğer atopik hastalıklar olup, sorumlu gıda ile pozitif cilt testi saptanır Bu hastaların geçmişlerinde de bu gıdalarla reaksiyon vardır Kadınlarda iki kat daha sıklıkla ve 30’ lu yaşlarda daha sık görülür Yulaf, kabuklu deniz mahsülleri, meyve, süt, kereviz ve balık sorumlu gıdalardır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.