Prof. Dr. Sinsi
|
Ay'ın Yapay Olarak Dünya'nın Yörüngesine Yerleştirildiği Söyleniyor?
Ay'ın yapay olarak Dünya'nın yörüngesine yerleştirildiği söyleniyor?
Günümüzde halen yanıtlanamamış sorulardan ilk 10 tanesi:
1 Dünya'daki toprak elementleri ile uyuşmayan bir yapısı olması
(Ay'dan gelen taşlar incelendiğinde krom, titanyum ve zirkonyum ağırlıklı bir yapı gözlenmiştir)
2 Dünya ile Ay'ın yoğunlukları arasındaki fark
(Dünya 5 5 g/cm küp, Ay 3 34 g/cm küp)
3 Dünya'nın dönüşü ile tam olarak aynı olarak kendi etrafında dönmesi, tam senkronizasyon
(Dünya'nın dönüşü ile (24 saat) kendi dönüşünün aynı olması (24 saat) Bu yüzden hep aynı yüzünü görürüz, Ay bize arka yüzünü hiç göstermez)
4 Ay'ın Dünya etrafında mükemmele yakın dairesel bir yörüngede dönmesi
(Ay eğer Dünya tarafından sonradan çekim kuvveti ile yakalanmış olsaydı, Ay'ın Dünya etrafındaki yörüngesi elips olurdu)
5 Dünya ile Ay arasındaki mesafenin çok yakında olması
(güneş sistemimizde ve dışında gözlenen gezegenlerin uydularının hem bu büyüklükte hem de bu yakınlıkta olması durumu hiç gözlenmemiştir)
6 Ay üzerindeki en büyük ve küçük kraterler incelendiğinde derinliklerinin neden çok sığ olduğu halen cevaplanamamıştır
(En büyük krater olan Gagarin krateri 186 mil çapında olmasına rağmen derinliği 4 mili geçmez Ayrıca, büyük kraterlerin dip kısımları konveks olup Ay yüzeyinin eğik şeklini almıştır)
7 Ay'ın, diğer gezegenlerin uydularının uyduğu "ekvator düzlemi" kuralına uymaması (Güneş sistemindeki ve dışındaki hemen hemen bütün uydular, etrafında döndükleri gezegenin ekvator düzleminde döner Fakat, Ay, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörünge düzleminde dönmektedir)
8 Ay'ın bize bakan yüzünün daha deforme olması (Ay'ın bize bakan yüzüyle, hiç göremediğimiz karanlık yüzeyini karşılaştırdığımızda, karanlık yüzde meteorların yolaçtıkları kraterlerin ve çeşitli sonradan olmuş deformasyonların, bize bakan yüzüne nazaran çok daha az olduğunu görürüz)
9 Diğer bir cevaplanamayan konu da Ay'ın dış kabuğunun 60 km olarak, Dünya'nınkinden 2 kat kalın olmasıdır Ay yüzeyindeki kraterler nasıl volkanik aktivitelerle oluşmadıysa, kabuğun kalın olmasının sebebi biriken lav olamaz
10 Dünya'nın merkezindeki eriyik haldeki çekirdek, Dünya'dan daha yavaş dönmekte ve bu sürtünme yüzünden dünyanın manyetik alanı oluşmaktadır Ay'ın merkezinde erimiş bir çekirdeğin bulunmadığını bilimadamları hesapladılar Gerek Rus gerek Amerikalıların uzay araçlarındaki magnetometrelerle yaptıkları ölçümlerde, Ay'ın biz zamanlar çok yüksek bir manyetik alana sahip olduğu, bunun kalıntılarının da Ay'dan gelen kayalarda gözlenebileceği söylenmiştir
Ay bugün dünya'nın yörüngesine yerleştirilmeden önce Tiamat'ın uydusuydu demiştik Apollo 11'in Ay'ın Durgunluk Denizi'nden (Mare Tranquillitatis) getirdiği ay taşlarının yaşları, Sky and Telescope dergisindeki makaleye göre 7 milyar yıl bulunmuştur Ay'da bugüne kadar toplam 12 kişi yürümüş, dünyaya toplam 382 kg ay taşı getirilmiş olup, hepsi NASA Johnson Uzay Merkezinde muhafaza edilmektedir Apollo 12'nin Fırtınalar Okyanusu'ndan (Oceaus Procellarum) getirdiği ay taşlarının yaşları ise, potasyum-argon metoduyla yapılan ölçümlere göre 20 milyar yıldır ve bu, Güneş Sistemi'nin yaşından da eskidir! Chemistry dergisindeki Urey'in makalesinde, Ay taşlarının Plutonium-244'ten oluşan Xenon izotopları içerdiğini, bunların Dünya'da bulunmayan elementler olduğunu saptamıştır Dünya'da bulunmuş en eski kaya Greenland'da bulunmuştur ve 3 7 milyar yaşındandır Ay'ın bu bilgilere göre Dünya'dan daha eski olduğu ortaya çıkar Ay taşlarının diğer bir özelliği de çok zayıf bir termik iletkenliğe sahip olmasıdır Yani, sıcaklığı neredeyse hiç iletmezler Ergime noktası yüksek olan elementler, Dünya'da az bulunurlar Buna karşılık, ergime noktası yüksek olan elementlerin Ay bileşiminde çok fazla bulunması da ayrı bir konudur Ay taşlarında ve Ay'da saptanmış bulunan Titanyum, Zirkonyum ve Yttrium miktarı, Dünya ve Evren'deki ortalamanın üzerindedir (Science News, 16 Ağustos 1969) Ay üzerinde rastlanan Mascon'ların nedeni de hâlâ izah edilememiştir (Apollo-8 astronotları Ay denizleri üzerinden geçerken araçlarının hızlandığını, alçalıp yükseldiğini göstergelere bakarak tespit etmişlerdir Daha sonraları Ay çevresinde dolaşmış insanlı ya da insansız her araç, Ay denizlerinin bu etkisini kaydetmiştir Bilimadamları bu sorunu, o bölgelerdeki gravitasyon çekiminin öteki bölgelere göre daha fazla olması şeklinde cevaplamış, Ay üzerindeki bu noktalara kütle konsantrasyonu anlamına gelen "mass concentration" sözcüğünden türettikleri "Mascon" adını takmışlardır) Ay'la ilgili yapılan sismik çalışmalarda, Dünya'da kullanılanlardan yüzlerce kez daha hassas cihazlar kullanılmıştır Apollo-12'nin ay modülü Ay yüzeyine çarptığı zaman oluşan yapay deprem sarsıntısı 55 dakika sürünce bilimadamları çok şaşırmıştı Ayrıca, sinyaller küçük dalgalardan başlayarak belli bir tepe noktasına ulaşmış, sonra da Dünya'da alışılagelmiş olanlara hiç benzemeyen bir şekilde periyotlarca sürüp gitmişti Bu da Ay'ın yüzey kabuğunun 15-20 mil kadar olduğu, bunun altının tamamen boş olduğunu gösterir Bilimadamlarının, saatlerce süren yapay deprem titreşimlerini çok güzel ileten bir yapının, ancak o yapı metal bir küre ise olabileceğini söylemeleri de Ay'ın 15-20 mil altında içi boş metal bir küre olduğunu anlatır
Tiahuanaco şehrindeki meşhur Güneş Kapısı, 120x360 metre ölçülerinde yekpâre bir andazit taştır ve ağırlığı 10 tondur Üzeri uçan tanrılar ve taşıtlar figürleriyle süslü taşta 27 bin yıllık bir takvim işlenmiştir Gökyüzünün 27 bin yıl önceki halini gösteren kabartmalarda, tüm gezegenler işlendiği halde Ay orada yoktur Dr Bellamy ve Dr Allan'a göre Güneş Kapısı sembollerinde Ay, dünya yörüngesinde 11 500-13 000 yıl arası bir zamanda belirmektedir Takvimdeki hesaplamalara göre Ay'ın 13 bin yıl önceki Dünya etrafındaki dönüşü yılda 425 turdu, bir gün 28 saatti Bugün bu tur sayısı 365, bir gün 24 saattir
Japonların 2007'de Ay'ın yörüngesine oturttukları KAGUYA (SELENE) uydusu Laser Altimetresiyle (LALT) çok hassas uzaklık ölçümleri yaparken, Ay'ın yüzeyini tarayan çift kameralı sistemiyle 3 boyutlu olarak Ay'ın yüzeyinin detaylı haritasını çıkarmıştır Google ve JAXA işbirliğiyle bu harita [Linkleri görmek için üye olun]'e kondu Uydu, Ay'ın yörüngesinde dönerken, tıpkı Apollo astronotlarının da farkettiği gibi belli yerlerde alçalmış, belli yerlerde yükselmiştir Carlton Allen ve Alberto Saal'e göre KAGUYA uydusu, Ay'ın etrafındaki yörüngesini izlerken, manyetik çekimdeki artış ve azalışlardan etkilenmektedir KAGUYA, Ay'da manyetik çekimin kuvvetli ve çok zayıf olan bölgelerini tespit etmiştir Buna göre, kuvvetli tüm bölgeler Ay'ın dünyaya bakan tarafında, zayıf tüm bölgeler ise Ay'ın arka tarafında yer almaktadır Bu bölgelerdeki manyetik etkinlik sadece yüzeyle sınırlı kalmayıp, derinlerde de devam etmektedir Dr Fumi Yoshida (National Astronomical Observatory of Japan)'a göre Ay'ın yüzeyindeki kraterlere sebep olan şey asteroit kuşağındaki parçalardır Asteroit kuşağındaki parçaların boy dağılımlarını incelemiş ve bunların Ay yüzeyindeki kraterlerle aynı boy dağılımına uyduğunu belirtmiştir
Yukarıda özetlenen pekçok sebepten dolayı, Ay dünya'nın çevresine yapay olarak yerleştirilmiş olması düşüncesi, kitaplarda ve ansiklopedilerde anlatılan Ay'ın Dünya'nın oluşumu sırasında kendisinden kopan bir parça olması kuramından daha güçlüdür En temel olarak, elemantal yapının birbirininden çok farklı olması ilk ve en kuvvetli ispattır Ayrıca, Jüpiter'in uydusu Phobos'un ve Plüto'nun da yörüngelere yapay olarak yerleştirildiği Sümer metinlerinde geçmektedir Pek çok farklı kaynağa göre yapay bir uydu olan dünyanın uydusu Ay'ın ve Jüpiter'in uydusu Phobos'un içinde bir uygarlık var Bir zamanlar Satürn'ün uydusu olan Plüto'nun (Gaga) Güneş sisteminizi gözlemek ve korumakla görevli bir karakol olduğu belirtiliyor Sümer tabletlerine göre bu üçünün amacı Dünya'yı yakından izlemek ve sürüngen kötü niyetli istilacılar gibi dışarıdan gelecek tehlikelere karşı korumak Phobos ve Plüto gibi Nibiru'nun kendisinin de yapay ama çok büyük bir uydu olduğu belirtilenler arasında Ay'ın, Phobos ve Plüto'nun [Linkleri görmek için üye olun] tarafından Dünya'yı tehlikelere karşı korumak amacı ile yapay olarak yerleştirilmişlerdir bilgisi İnternet'te pek çok yerde mevcut Bunlardan dünyamıza en yakın konumda olan uydumuz Ay ise apayrı bir inceleme konusu Gerek NASA'nın gerek astronotların birebir gözlemledikleri, gerek Dünya üzerinden teleskoplarla sürekli görülen Ay anormalileri (Ay üzerinde görülen ışıklı cisimler, büyük iş makinaları benzeri cisimler, görünüp kaybolan dev yapılar) hakkında çok fazla yazılmış kaynak mevcut "Lunar Anomalies", "TLP" (veya "Tran***nt Lunar Phenomena") anahtar kelimelerini kullanarak bunlara ulaşabilirsiniz
|