Çuval Olayı Ve Tüm Gerçekleri

4 Temmuz 2003 günü Amerikan ve Talabaniye ait 70 kişilik Peşmerge grubu sabah saatlerinde Süleymaniye'de bulunan Türk karakolunu bastı Yaklaşık 200 kişiyle baskın yapan işgal güçleri 11'i Türk askeri 1'i İngiliz vatandaşı olmak üzere 23 kişiyi tutukladı Operasyonun ardından gece 1 kadını serbest bıraktılar Kadının orada çalışan Arap bir aşçı olduğu ve suçsuz olduğu anlaşıldığı için serbest bırakıldığı açıklandı
Bnb Aydın anlatıyor:
Sabah kapıyı kırarak bir Amerikan askeri içeri girdi ben Türk askeriyim durun dedim ve kafamın üzerinden bir mermi geçti Hepimizi tutukladılar binada olan herkesi tutuklayıp kamyonlara bindirdiler Kafamıza çuval geçirdiler Kamyonla biraz ilerledik daha sonra kalabalığın bulunduğu bir meydandan geçirildik etraftaki siviller bize ayakkabı ve taş fırlatıyordu daha sonra yine kafamıza çuval geçirip bizi kamyona bindirdiler
İplerden kurtulmuştum:
Bizi tutuklayan askerler çok heyecanlıydı Ellerinden silahları bırakmıyor sürekli bize bağırıp çağırıyorlardı Şarkı söylerek onları deli etmiştim bana tekme attılar ve dipçikle vurdular Ben çuvalımı ısırmıştım etrafı görebiliyor nefes alıyordum Bana taktıkları plastik kelepçelerdende kurtulmuştum Kamyon sürekli sallanıyordu elimde bir tükenmez kalem vardı Planım hazırdı salak olan askerin üzerine çullanıp boynunu koparacam ve M-16 larıyla kamyonu ele geçirecektim Ama etrafıma baktığımda eksik olduğumuzu gördüm Diğerleri arkadaki kamyondadır diye düşündüm eğer onları öldürüp direnirsem diğerlerinin başına kötü şeyler gelebileceğinden herhangi bir hamlede bulunmadım
Michael Todd anlatıyor Ebu Garip Hapishanesinde bir gece:
Bizi tutuklayıp kamyonla hapishane gibi bir yere getirmişlerdi Etrafta helikopterler, eğitim yapan askerler ve bir sürü silahlı adam vardı Sallantılı kamyon yolculuğundan sonra bizi çıkarttılar ve fotoğraflarımızı çektiler Ellerinde M-16 tüfekleri vardı ve sürekli kafama doğrultuyorlardı Ben sadece kızımı arıyordum o ara iki peşmerge beni gördü ve 'Türk' deyip beni tutukladılar Amerikalılar beni çok iyi İngilizce bilen terrörist falan zannediyorlardı Benim onların tercümanı olduğumdan şüpheleniyorlardı Sorgumda bana gerçek adımı ve örgütteki rolümü sordular Sanırım kamyondakiler terröristi belki Baas partisi belki El Kaide benide onların lideri veya çevirmeni sanıyorlardı Hapishaneye geldik hepimizi çömelik vaziyette oturttular Oğluma mektup yazma bahanesiyle askerlerden kalem aldım Oradaki olan olayları ellerim titreyerek yazdım bir hücrede tutuluyordum diğerleriyle de konuşmuyordum Çünkü onlar terrörist olabilir ve benide onlardan zannedebilirlerdi Yine hepimizi topladılar diz üstü çökertildik gece yarısıydı büyük ışıklar üzerimizdeydi tepemizde M-16 tüfekli askerler vardı Artık çıldırmıştım Amerikalılara 'Beni öldürecekseniz öldürün hadi yapında görelim sıkın kafama ateş mi edeceksiniz kafama çuval mı geçireceksiniz ne yaparsanız yapın hadi görelim bakalım pislik herifler' diye bağırdım ve bağırmaya devam ettim En sonunda biri dipçikle suratıma vurdu biride kafama bastı ve M-16 tüfeğini alnıma dayadı tüfekle burun buruna gelmiştim O gün öleceğimi zannediyordum
Amerikalılar anlatıyor:
Talabani ve peşmergelerden aldığımız istihbaratla toplandık Yaklaşık 200 kişiydik Arap gözcüleri satın alıp onları etkisiz hale getirdik Baskın ani olacaktı İçerde Türk askerlerinin olduğu çok sayıda bomba ve silahlarının olduğu ve Valiye suikast düzenleyeceklerinin haberini aldık Bize karşı fazla şansları yoktu çünkü çok güçlüydük 50cal makineli tüfekler MK-19 bomba atar makineli tüfeği Javelin tanksavarlarımız vardı Ayrıca Deltalar ve komandolar ile Peşmergeler bize destek vercekti Çevrede 2 bina vardı Birinde kendileri diğerinde ise bomba ve cephaneleri vardı İçerde kaç kişi olduklarını biliyorduk 5 kişilik timlerle binaya girdik diğer grup ise hemen cephaneliğe girdi Cephanelerinde AK-47 ler, C-4 plastik patlayıcılar, TNT kalıpları ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ile yüzlerce el bombası ve mermi bulduk Kafalarına çuval geçirmemizi istediler çünkü onların tanınmaması gerekiyordu operasyon gizliydi Çuvallar kafalarında sadece bir gün kaldı ayrıca o gün içerisinde çuvallarını yine çıkarıp hava alabildiler Operasyonda hiç ateş eden olmadı işimizi gürültüsüz yapmalıydık
Serbest bırakılış:
Türk yetkililer ile Amerikalıların görüşmeleri sayesinde 22 gün sonra askerlerimiz serbest bırakıldı Olayın nedeni olarak Amerika orada bulunan askerlerin Türkmen direnişçilere yardım ettiği ve Valiye suikast düzenleyecekleri gerekçesiyle tutukladığını ve tanınmamaları için çuval geçirdiklerini söylediler
Bnb Aydın iddiaaları yanıtlıyor:
Kapıyı kırıp içeri girdiler ben bir Türk askeriyim dememle kafamın üzerinden bir mermi geçti ve kapıya çarptı Silahım yoktu ateş ettikleri için yere yattım Kafama çuval geçirip ellerimi plastik kelepçe geçirdiler Onlara bir sürü psikolojik oyun oynadım Şarkı söyleyerek kendi kendime konuşarak onları deli ettim ve konsantrelerini bozdum Ellerimde ki kelepçelerden çoktan kurtulmuştum ayrıca çuvalı ısırarak etrafımı görebiliyordum
Valiye suikast düzenleme iddiaası tamamen palavra hiçbir şekilde böyle bir planımız yoktu Bizim tek amacımız oradaki çocuklara ve Türkmen kardeşlerimize yardım etmek Bölgede ki birçok evsize yardım ediyor ve onlara yiyecek sağlıyorduk Hastalandıklarında bize geliyorlardı ve Amerikalılar ile oradaki Peşmergelerden çok korkuyorlardı
Silahlar ve cephaneye gelince tamamen güvenlik içindi Peşmergeler bizi sevmiyordu ve bize saldırabilirlerdi bu yüzden bu kadar silahımız vardı
Bnb Aydın'a göre olayın nedeni:
Bize bunun yapmalarının sebebi tamamen siyasi ve 31 Mart tezkeresi ile ilgili Biz 31 Mart tezkeresi ile Amerikaya git Irak'a başka bir yerden gir dedik Onlarda Irak'a güneyden girdi ve Saddamı devirerek Kürtlere yönelik bir politika uyguladı Bu saldırı tamamen Kuzey Irak'ta Türk etkisini yok etmek istedi Irak'ı ele geçiren Amerika intikam olarak bizim kafamıza çuval geçirdi yani Türkiye Amerika'ya ettiği ihanetin bedelini ödedi Kuzey Irak'ta PKK'ya ve Peşmergeye yardım eden Amerika Ortadoğu politikasında Türkiyeyi defterden sildi