Zümer Suresi Meali |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zümer Suresi MealiSorunuz: rahman ve rahim olan allah,ın adıyla zümer suresi 53 De ki: "Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyinizAllah bütün günahları affeder Çünkü O, gafur ve rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır)" bu ayetin açıklamasını yapabilirmisiniz rica etsem sağolun Cevap: Dinimiz, bir kimse, kul hakkı dışında ne kadar günah işlerse işlesin tövbe ettiği takdirde o günahlarını Cenab-ı Hakk'ın affedeceğini bildirmiştir Biz kullara düşen dini yaşama hususunda gösterdiğimiz gevşeklikten ya da işlediğimiz günahlardan pişmanlık duyarak tövbe etmek ve bir an önce Rabbimize yönelmektir Zira O, bir çok ayetinde bizi tövbe ve istiğfar etmeye; ardından da kendisine yönelmeye davet etmektedir Unutulmamalıdır ki, tövbe sadece bu dünyada yapılır Fırsat var iken Yüce Rabbimizden affımızı istemeli ve Ona yönelmeliyiz Ayrıca unutmamalıyız ki kim zerre kadar kötülük yaparsa onu; kim de zerre kadar iyilik yaparsa onu görür Tövbe de kişinin kendisine yapabileceği en büyük iyiliklerden biridir Böyle bir iyiliği ihmal ederek yüklerimizle yaşamak ve ahirette onların karşılığını görmek yerine, onlardan tövbe ile kurtulmanın yolunu seçmeliyiz Başkanlığımız yayınlarından Kur'an Yolu isimli tefsirde ayetin yorumu şöyle yapılmıştır: "Haddi aşmak"tan maksat, günahlara dalarak Allah'ın hükümlerini çiğnemektir "Kendi aleyhlerine olarak" diye çevirdiğimiz "ala enfüsihim" deyimiyle, günah işleyen kişinin, her şeyden önce kendi ruhunu ve hayatını kirletmiş, kendisine zarar vermiş olacağına dikkat çekilmektedir Bu âyet, Allah'ın rahmet ve affının asla ümitsizliğe izin vermeyecek derecede geniş olduğunu en açık bir şekilde ortaya koyan ilâhî müjde olarak değerlendirilir Allah'ın iradesini sınırlayacak hiçbir güç bulunmadığı için O'nun bağışlama yetkisine belli şartlarla sahip olduğu gibi bir görüş de ileri sürülemez Bununla birlikte âyetin "Allah bütün günahları bağışlar" mealindeki bölümünü, O'nun bir taahhüdü olarak anlayıp, inanan inanmayan, tövbe eden etmeyen, kendisine yönelen yönelmeyen herkesi bağışlayacağını düşünmek, kaçınılmaz olarak dinî ve ahlakî gevşekliğe hatta anarşiye yol açar Öte yandan kural olarak Kur'an'ın bir âyetini bütününden kopararak tek başına değerlendirmek ciddi yanlışlar doğurabilir Nitekim bu âyette "Allah bütün günahları bağışlar" buyurulurken, Nisa sûresinin 48 ve 116 âyetlerinde aynı ifadelerle "Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse hakkında bağışlar" buyurmuştur Görüldüğü üzere burada Allah'a ortak koşanların bağışlanmayacağı açıkça belirtildiği gibi bunların dışında kalanları bağışlaması da mutlak olarak ifade edilmeyip Allah'ın dilemesi şartına bağlanmıştır Yanlış anlama ihtimalini önlemek düşüncesiyle konumuz olan âyetin mealinde bu şartı (dilerse) şeklinde göstermeyi yararlı gördük Esasen bir sonraki âyet de Allah'ın affına layık olabilmek için her şeyden önce O'na yönelip teslim olmak gerektiğine işaret etmektedir Bununla birlikte Ehl-i sünnet âlimleri, affın tövbe şartına bağlı olmadığını belirtmişler; bu şartı ileri sürenler keyfi olarak âyetin kapsamını daralttıklarını savunmuşlardır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|