Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cesaret, çocuk, yaratıcılık

Çocuk Cesaret Ve Yaratıcılık

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çocuk Cesaret Ve Yaratıcılık



çocuklarda gelişim - çocuklarda yaratıcılık - yaratıcılığın dinamosu hakkında bilgiler



ÇOCUKSU CESARET YARATICILIĞIN DİNOMOSU


Bir resim dersinde altı yaşında bir kız resim yaparken, öğretmeni yanına yaklaşır: "Ne resmi yapıyorsun?" diye sorar Kız, "Allah'ın resmini yapıyorum" der Öğretmen, "İyi ama Allah'ı bugüne kadar kimse görmedi ki" deyince kız, "Birazdan görecekler" diye cevap verir(Ken Robinson, TED konferansı konuşması, 2006)


Biz, çocukların bu öz güvenini ve yaratıcılığını önce ailede sonra okulda sistemli bir şekilde köreltip onları "herkes gibi düşünen, herkes gibi davranan" sıradan insanlara dönüştürüyoruz


Oysa başlangıçta hepimiz sınırsız bir yaratıcılıkla geliyoruz dünyaya Ne ön yargılarımız var ne utanma korkumuz Tabuları bilmediğimiz gibi politik olmak için sebebimiz de yok (Beginner's mind)


Fakat aramızdan pek azı, bu baskıya direnip doğal yaratıcılığını korumayı başarıyor


Albert Einstein, İzafiyet Teorisini ortaya attığı zaman henüz yirmi altı yaşındaydı Koskoca Newton teorisine kafa tutmuştu


"Deli" olmalıydı! Bu yaptığı çocukçaydı Aydınlanma'nın babası sayılan Newton'a, henüz yirmili yaşlarında bir genç nasıl karşı çıkabilirdi?


Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettiği zaman yirmi bir yaşındaydı Koca topları surlardan aşırtmayı, gemileri karadan yürütmeyi göze alacak kadar "çocuktu" Bu cesareti ve çocuksu "inadı" ile bin yıllık Bizans imparatorluğunu sona erdirdi Orta çağı kapatıp Yeni Çağı açtı


Picasso , yirmili yaşlarında Avignonlu Kızlar tablosuyla bir devrim yaptı: Her şeyin "göründüğü" gibi çizildiği binlerce yıllık resim sanatına baş kaldırdı Fütursuzdu Kendisini eleştirenlere, daha o yaşında korkusuzca: "Cisimleri gördüğüm gibi değil düşündüğüm gibi çizerim" diyordu Henüz yirmi beş yaşındayken Modernizmi ve Kübizmi başlattı


Yıllar sonra kendisiyle yapılan bir röportajda, "Her çocuk bir sanatçıdır Sorun, çocuk büyüdükten sonra, onun nasıl sanatçı kalabileceğidir" demişti


Gerçekten de öyle değil mi?


Çocukların yaratıcılığı inanılmazdır Çizdikleri resimlerde alışılmışın tamamen dışında şekiller, renkler ve birleşimler kullanırlar




Çocukken uzay aracı çizmemiş; olmadık parçalardan yeni oyuncaklar üretmemiş; bir çizgi filmden, kitaptan, müzikten ilham alıp kimsenin aklına gelmemiş yepyeni fikirler ortaya koymamış kimse var mı?


Yaratıcı olmak, soruları hiç sorulmamış bir şekilde yeniden sormak demektir


Göçmen topluluklarının temel sorusu "Suya nasıl ulaşırız?" olduğu için, yaşamları göç ederek geçiyordu


Problemi, "Suyu nasıl getirebiliriz?" diye tarif edince bakış açısı (paradigma) değişti ve yerleşik tarım toplumları doğdu


Çocuklar, sahip oldukları verileri hiç alışılmamış bir şekilde birleştirerek yeni yollar bulmakta ve problemleri yeni baştan tarif etmekte ustadırlar


Yaratıcı oldukları kadar da cesurdurlar Henüz ait oldukları grubun -açıkça söylenmeyen- gizli kurallarına teslim olmamış, "grupla birlikte", "grup gibi" düşünmeye başlamamışlardır


Çocuklar, statükodan, önyargılardan habersiz oldukları için, "politik davranmak" ya da "mahalle baskılarına" boyun eğmek zorunda hissetmezler kendilerini


"Ezberleri bozup" yepyeni, taptaze ve capcanlı bir bakış açısı ortaya koyarlar


Leonardo da Vinci merak duygusunun "ruhun dinamosu" olduğunu; hayata çocuksu ve meraklı gözlerle bakmanın hepimizin doğal bir içgüdüsü olduğunu söyler


Çocukların merak duygusunu ve içlerindeki yaratıcılığı sistemli bir şekilde örseleyerek köreltmek sadece bizim toplumumuza özgü bir musibet değil Ken Robinson, "Yaratıcılık konusunu, tıpkı okur-yazarlık için yaptığımız mücadele kadar ciddîye almamız lâzım" görüşünü savunuyor


Yaklaşık yedi yaşına kadar koruyabildiğimiz merak ve öğrenme motivasyonumuzu, okula başladığımız yıllarda hızla kaybederek birkaç yıl gibi kısa bir sürede ciddî, ufku dar, sıradan insanlara dönüşüyoruz


"En kestirme yol, bildiğin yoldur" gibi tamamen kısıtlayıcı bir bakış açısını benimseyerek yeni yollar aramayı terk ediyoruz Bizden "oturduğumuz yerde oturmamız", "icat çıkartmamamız" isteniyor


Oysa değişime ayak uydurmak ve kendimizi, şirketimizi yenilemek için olaylara herkes gibi bakan zihinlere değil statükoyu sorgulayacak "acemi bakış açılarına" ihtiyacımız var ya da statükolara meydan okuyan "asilere"


1960lı yıllarda "Bilimsel Devrimlerin Yapısı" kitabıyla "paradigma" ve "paradigma değişimi" kavramlarını ortaya atan meşhur bilim felsefecisi Thomas Kuhn, devrim niteliğinde bir çok yeniliğin "ya çok genç ve çok deneyimsiz ya da asi" kişiler tarafından yapıldığının altını çizmişti


Gençler, kendilerine güvenleri ve cesaretleriyle, yerleşmiş kalıpları hiçe sayıp en cesur soruları sorabilir en gidilmemiş yollara girebilir; bütün "olmazları" bir kenara koyarak en "uygunsuz" cevapları bulabilirler




Birlikte çalıştığınız genç insanlara daha dikkatli bakın, kurumun içine kök salmış düşünce kalıplarından ya habersizdirler ya da bunları hiç umursamıyorlardır


Bir sektörün dışından gelen "yabancılar" da , gençler ve çocuklarla aynı üstünlüklere sahipler Deneyimsiz ve ön yargısız oldukları için insanlara, durumlara, sorunlara daha açık bir zihinle bakabilme becerileri var


Drucker, bu "acemilerin", "körleşmiş deneyimli yöneticilere" kıyasla birçok üstünlüklerinin olduğunu ve organizasyonların bu taze zihinlerden -bir an önce onlar da "kirlenmeden" - yararlanmalarını öneriyor


Hem gençler hem de söz konusu ortama yabancı deneyimsizler aynen çocuklar gibi en yaratıcı soruları sorup, en düşünülmemiş parçaları bir araya getirip, tabuları yıkma potansiyeline sahipler Tartışılamaz olarak "bellenmiş" kuralları "Neden olmasın?" diye sorgulayabilirler, paradigmaları değiştirebilirler Bu taze bakış açıları bir şirketin veya endüstrinin kaderini değiştirebilir


Bu bakımdan kimi zaman "bilmemek" , "bilmekten" daha iyidir Geçmişin yüklerini taşımadıımız için daha özgür davranırız


En yaygın inovasyon yapma şekli, hiç olmayanı yaratmak gibi bir "mucitlik" işinden çok, farklı bir alanda farklı bir sorunu çözmek için kullanılan bir yöntemi kendi işimize uygulamaktır Farklı disiplinlerden gelen farklı geçmişe sahip olanların oluşturdukları takımların daha yaratıcı olması bu nedenledir


Birçok inovatif ürün de bu bakış açısıyla ortaya çıkmıştır Herhangi bir alanda kullanılan bir yöntemin, yaratıcı ve zeki bir şekilde bir başka alanda uygulanması değer (ve zenginlik) yaratabilir


Örneğin sporcular için tasarlanmış ağzı tıpalı su şişeleri, biberondan hareketle ortaya çıkmıştır


Demlik poşeti çaylar, sadece "Poşet çaylar neden dikdörtgen olmak zorunda, yuvarlak olsa nasıl olur?" sorusu üzerine yeni bir pazar kurmuştur


Parfüm deodorantlar, parfümün çekiciliğiyle, deodorantın koruyuculuğunun yaratıcı bir şekilde birleşmesinden başka bir şey değildir


Icetea "Neden çay soğuk olmasın?" sorusunun cevabıdır


İş yerinde çocuksu başlangıç zihnimize geri dönmek için bilinçli bir yol izlemeliyiz diye düşünüyorum Çocuksu bir merak ve öğrenme tutkusuyla ezberleri bozup "Neden olmasın?" diye sorabilsek o kadar yaratıcı olabiliriz ki


Çocuksu masumiyetini kaybetmemiş yetişkinler ve bir sektörde yeni çalışmaya başlamış olanlar yeni sorular sormakta, yeni fikirler bulmakta ve cesaretle, hızlı karar alıp yenilikleri uygulamakta çok ustalar


Deneyimli kişiler ise mevcut fikirlerin uygulamasında daha yüksek performans gösteriyorlar; çünkü neyin, nasıl yapıdığında, nasıl sonuçlanabileceğini, meydana gelebilecek olumsuzlukların nasıl giderebileceğinde ustalar


Şirketlerin bu "çocuksu merakı" teşvik edecek ve farklılıkları içinde barındıracak dinamik takımlar kurmasının önemine çok inanıyorum


Bu sebeple bugün birçok marka sadece gelecek müşterileri olan çocukları bugünden anlamak için değil taze zihinlerinden faydalanmak için çocuklarla birlikte arastırma ve geliştirme çalışmaları yapıyor




Toyota çocuklara geleceğin arabasını tasarlatırken Xerox geleceğin teknolojisini çocuklardan öğrenmek istiyor Çocuklar küçük ev âletlerinden robotlara kadar bir çok ürünü "çocukça" bir yaratıcılıkla yeniden oluşturuyorlar


İş dünyasının basamaklarında yükseldikçe "bilmemek ayıp" karşılanıyor "Her şeyi bilir" olmak zorunda hissediyoruz kendimizi


Görkemli toplantı salonlarında, herkes tartışılan konu hakkında derin bilgisi varmış gibi davranabiliyor "Ben hiç anlamadım" "Ben bilmiyorum" diyen kimseye rastlanmıyor Çoğu zaman şirket yöneticileri, "krala elbise dikildiği" yanılgısı içinde seyrediyor yaşananları


Hepimiz inanılmaz bir bolluk ortamı içinde, her üreticinin neredeyse aynı teklifle müşterinin karşısına çıktığını, rekabetin hiç olmadığı kadar sertleştiğini, şirket karlarının düştüğünü, şirket içinde ilişkilerin güvensizlik üzerine kurulduğunu ve giderek dünyanın daha sorunlu bir yer olduğunu görüyoruz


Ama çoğumuz bu durumun "geçici" olduğu yanılgısı içindeyiz "Bu yıl geçince bu kriz bitince işler düzelecek" avuntusu içindeyiz


Bence, eğer mevcut zihin yapılarımızı değiştirmezsek durumumuz değişmeyecek Aynı sorunlarla hatta daha ağırlarıyla karşı karşıya kalacağız


Bence içimizdeki çocuk da "Kralın çıplak olduğunu" görüyor Ama kendimize itiraf edemiyoruz (Voltaire)


Ben, içinde yaşadığımız değişime ancak soruları yeniden sorarak, yeni çözümler bularak ayak uyduracağımıza inanıyorum, çünkü mevcut zihin yapılarımızla ancak bugüne cevap bulabileceğimize, yarını ise bu düşünce yapılarıyla karşılayamayacağımıza inanıyorum


Geleceği hiç birimiz bilemeyiz Geleceği tahmin etme imkânımız hiç yok


Peter Drucker'ın dediği gibi "Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu geleceği yaratmaktır"


Çocuksu bir cesaretle, daha yaratıcı düşünerek

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.