Kız bebek isimleri

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kız bebek isimleri



-A-
AÇANGÜL: Açılan gül çiçeği
AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
AÇILAY: Ay'ın şekilleri, yansıması
ADAL: Ün kazan
AFET: Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın
AFİFE : Namuslu, namusuna çok düşkün olan
AFİTAP : 1Güneş 2 Çok güzel, parlak yüzlü kadın
AĞÇA: Temiz, saf
AHENK: Uyum
AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel
AHU: Ceylan, karaca 2Çok güzel,ince,zarif kadın
AHUCAN: Çok güzel dost
AHUEDA:Nazlı güzel
AHUELA:Çok güzel gözlü
AHUGÜL: Çok güzel
AHUGÜZAR:Becerikli güzel
AHUNAZ: Nazlı güzel,nazenin
AHUNİSA:Çok güzel kadın
AHUNUR:Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan
AHUSE: Coşkulu güzellik
AHUŞEN:Güzel ve neşeli
AJDA:Filiz,sürgün Çok genç
AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı
AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi
AKEL: Eli uğurlu anlamında
AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün
AKSEV:Aydınlığı sev,ışık saç
AKSU: Anadolu'da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı
AKŞIN: Beyaz tenli kadın
AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan
ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş
ALAGÜL:Çok renkli gül
ALÇİÇEK:Kırmızı çiçek
ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş
ALEDA: Nazlı, kaprisli
ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime
ALEYNA: Bizim üzerimize olsun
ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
ALGÜL:Kırmızı gül Gül kırmızısı
ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni
ALKIM: Gökkuşağı
ALKIZ:Kırmızı yanaklı,sağlıklı kız
ALPİKE: Kahraman kraliçe
ALTIN: Yüksek değerli bir maden
ALYA: Yüksek yer, yükseklik, gök
AMİNE:Yüreğinde korku olmayan
ANDAÇ: Anılar, hatıralar
ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin
ANKA: Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu
ARIN: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak
ARKIN: Yavaş, ağır, sakin
ARMAĞAN: Hediye, ödül
ARMİNA: Emine, korkusuz, yürekli
ARNİSA: Çok namuslu kadın
ARSEN: Kurtuluş, özgürlük
ARSU: Su kadar berrak
ARSUN: Yüreğindeki temizliği yansıtan
ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
ARZUCAN:Candan isteyen
ARZUGÜL:İstenilen,beğenilen gül
ARZUM:İsteğim,dileğim,hevesim
ARZUNAZ:Naz yapan,nazenin
ASALBİKE: Gerçek hanım, gerçek güzel
ASEL: Bal, Cennetteki dört sudan biri
ASENA: Dişi kurt, güzel kız
ASLI:Temelli,köklü Bir şeyin benzeri
ASLICAN:Özü can gibi sevgili
ASLIHAN:Han soyundan gelen
ASLIM: Özü geçmişe ait
ASLINAZ:Nazlı olması geçmişinden gelen
ASLINUR:Nur saçan bir geçmişi olan
ASLISU:Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan
ASU: Azgın, huysuz,isyan eden Afacan
ASUDE: Rahat, huzur içinde olan
ASUELA: Ela gözlü yaramaz
ASUMAN: Gökyüzü
ASYA: Dünyanın en büyük kıtası
AŞINA:Bildik,tanıdık
AŞKIM:Sevdiğim,sevgilim
AŞKIN: Aşmış, ileri
AYBEN: Ben ayım anlamında
AYBENİZ:Ay gibi parlak tenli,ay benizli
AYBİKE: Ay gibi güzel kız
AYBİRGEN: Ay veren
AYCAN:Ay gibi sevilen,aydınlık can
AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal
AYÇAĞ:Ay gibi parlak çağ
AYÇAN:Ay gibi aydınlık kişi
AYÇİÇEK: Gün çiçek
AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki
AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel
AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz
AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında
AYEVİ: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
AYGEN: Gönül arkadaşı
AYGÖNÜL:Güzel gönüllü
AYGÜN: Hem ay, hem gün
AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal
AYKIZ: Ay+Kız
AYKUT: Kutlu ay, uğurlu ay
AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
AYLAN:Ay gibi güzel değerlere sahip olan
AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır
AYNUR:Ay ışığı
AYPERİ:Ay ve peri gibi çok güzel
AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
AYSEMA:Ay gibi parıldayan yüz
AYSEREN:Güzelliğini gözler önüne seren
AYSIN: Sen aysın, ay kadar güzelsin
AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak
AYSUN:Ay gibi ışıltılı ve güzel
AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan
AYŞEGÜL:Güller içinde mutlu yaşayan
AYŞEN:Neşeli,gülen,aydınlık
AYŞENUR: Ayşe+Nur
AYŞIL: Ay ışığı
AYŞİM,AYŞİN: Darlak ışık saçan
AYTEN:Güzel bir tene sahip olan
AYTU:Aya benzeyen tuğlu
AZİZE:Saygın,sevgili,kutsal
AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız B
BADE: Aşk, kutsal sevgi
BAHA: Değerli, kıymeti çok
BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim Güzellik,gençlik çağı
BAHARGÜL:Bahar gülü
BALA: Yavru çocuk
BALCA: Bal gibi, bala benzer
BALIN: Yar, sevgili
BALKIN: Pırıldayan, parlak
BALKIZ: Bal kadar tatlı kız
BANU: Prenses; Hanımefendi Yeni evli gelin
BANUHAN:Hatun hükümdar
BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek
BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar
BEHİN: İyinin iyisi
BEHİYE:Güzel
BELDE: Memleket, şehir, kasaba
BELEMİR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol
BELFÜ: Kar tanesi
BELGİ: İşaret
BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen
BELGÜN:Aydınlık gün
BELİN:Korku ile şaşkın şakın bakmak
BELİZ: İşaret, iz; alamet
BELKIS:Efsaneye göre Hz Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı
BELMA:Uysal,sakin
BELUR:Billur,billurdan olan
BENAN: Parmak uçları
BENAY: Ben ayım, ay gibiyim
BENEK: Namuslu kadın
BENGİ,BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz
BENGİSU: Ölümsüzlük suyu
BENGÜL:Gül gibi
BENİZ: Yüz
BENNUR:Işık saçan
BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç
BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
BERİL: Zümrüt
BERİN,BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında
BERKE: Zerdali, kayısı Kamçı, değnek
BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
BERRAK: Duru
BERRAN: Keskin, kesici
BESİME:Sevimli,güler yüzlü
BESİSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
BESTEGÜL:Gül kadar güzel ve duygulu
BESTENİGAR: Türk müziğinde bileşik bir makam
BETÜL,BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz Meryem ve Hz Fatma`nın diğer isimleri
BEYZA: Çok beyaz, lekesiz
BİGE:Evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan Sultan
BİHTER: Daha iyi, en iyi
BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
BİLCAN:Bilgili dost
BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
BİLGET: Havadis, malumat
BİLGÜN: Bil+Gün
BİLHAN: Çok bilgili
BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz
BİLNAZ:Çok naz eden
BİLNUR:Bilge kişi
BİNAY:Öylesine güzel ki bin ay eder
BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi
BİNNAZ: Çok nazlı,cilveli,kaprisli
BİNNUR:Çok ışıklı, ışığı gür
BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz
BİRBET: Yüzü benzersiz
BİRGEN: Yalnız, yalnızlığa alışkın
BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz
BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül
BİRSEN: Yalnız sen
BİRSU:"Bir içim su" denilebilecek kadar güzel olan
BUKET: Çiçek demeti
BURCU: Güzel koku, ıtır
BURÇAK: Bir bitki
BURÇİN: Dişi geyik
BUSE: Öpücük
BÜGE:Bent,su benti
BÜKÜM: Bükme eylemi
BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber





C
CAHİDE:Çalışıp çabalayan
CANAN: Gönülden sevilmiş, yar
CANAY:Ay gibi temiz
CANDAN: İçten, gönülden
CANDAŞ: Candan, değerli dost
CANEDA: İçten, sevimli kişi
CANEL:İçten,candan uzatılan dostluk eli
CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam
CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız
CANKUT: Sevimli, cana yakın
CANSEL:Hayat veren su
CANSIN:İçten,gönüldensin
CANSU: Can suyu Hayat veren su
CAVİDAN:Sürekli,kalıcı olan,sonsuz
CELİLE:Büyük,ulu
CEMİLE:Hatır hoşluğu için yapılan hareket
CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
CENNET:Çok güzel yer İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer
CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
CEVHER:Bir şeyin özü Güç,enerji
CEVZA: İkizler burcunun eski adı
CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel
CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı Yapısı ince ve uyumlu olan Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli
CİHANBANU: Dünya hükümdarı
CİHANNUR:Alemi aydınlatan nurlu ışık

Ç
ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
ÇAĞDA: Yeni bir çağa adım atılmış
ÇAĞIN: Şimşek, yıldırım
ÇAĞLA Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
ÇAĞRI: Davet Doğan kuşu Mavi hareli göz
ÇAKIL: Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar
ÇEVREN: Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk
ÇIĞLIK: İnce ve keskin bağırış
ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü
ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
ÇİLAY:Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
ÇİLEN:Hafif yağan yağmur,çisenti
ÇİLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan
ÇİSE(M): Hafif yağan yağmur(um)
ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur
ÇOLPAN: Çoban yıldızı

D
DAMLA:Çok küçük miktarda su Çok az
DALGA: Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi
DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası
DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki
DEMET: Çiçek bağlamı, deste
DEMİ:Kadife,şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy
DEMRE: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer
DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su
DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
DERİN: Sığ olmayan
DERYA: Büyük deniz anlamında
DERYANUR:Bilgisiyle ışık saçan
DESEN: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
DESTE:Bağlam,demet
DESTEGÜL: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek Bağlanmış gül demeti
DEVİN: Hareket, kımıldanış
DEVİNSU:Suyun ritmik hareketleri Akarsu
DEVRİM: Yerleşik toplumsal düzeni, köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden isimlendirme işlemi
DEVRİN:Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi
DİCLE: Bir nehir adı Ulu ırmak
DİDAR:Güzel yüz Görme
DİDE: Göz, göz bebeği
DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
DİLA:Gönlümü çalan
DİLAN:Gönüllerce olan,yürekler dolusu
DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan
DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel
DİLBER:Gönlü yakan güzel Alımlı güzel kadın
DİLDAR: Gönlü baskı altında tutan sevgili
DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse
DİLEK: İstek, rica,arzu
DİLEM: Gönül ilacı
DİLER: Dilemek eyleminden
DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan
DİLNİŞİN: Gönülde yer tutan,hoş,güzel
DİLRÜBA: Gönlü şen,dertsiz
DİLSEREN:Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren
DİLSU: Dil+Su
DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili,sultan
DİNİZ:Sakin,dingin
DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat
DOĞANGÜN: Doğmakta olan gün
DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali
DOĞU: Güneşin doğduğu ana yön
DOLUNAY:Ayın tam yuvarlak olduğu an
DORA: Doruk, zirve
DURUGÜL:Gül gibi temiz olan
DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
DUYGUN: Duygulu,hassas,hisli kişi
DUYGUNİSA: Duygulu,hassas kadın
DÜŞ:Hayal,rüya,güzel rüya
DÜŞÜM: Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında

E
EBRU:1Keman kaş 2Bulut rengi 3Bir sanat dalı
ECE: Kraliçe Güzel kız,kadın
ECEGÜN: Çok güzel bir günde doğan
ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
ECENAZ:Nazlı güzel
ECESU:Su gibi berrak ve güzel
ECMEL: Çok güzel
EDA: Naz, cilve Davranış,tavır Verme,ödeme (Namaz için)kılma,yerine getirme Üslup
EFİL:Rüzgar,dalgalanma
EFSUN: Büyü, sihir
EGE: Türkiye'nin batısında yer alan deniz
ELANAZ:Ela gözlü,nazlı güzel
ELANUR:Ela gözleriyle nur saçan
ELÇİN: Deste, tutam
ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız
ELİFE:Tutku,istek,alışılan şey
ELİZ:El izi
ELVAN: Renkler,çeşitler
EMEL:Arzu,özlem
EMET: Bereket, bolluk
EMİNE: İnanılır,güvenilir
ENER: Dağ eteği
EREM: Cennet
ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı
ERÇİL: Doğru,inanılır,güvenilir kişi
ERDA: Beyaz karınca
ERKE: Enerji, iş başarma gücü; Nazlı
ERNA: İşveli,cilveli,şen şakrak sevgili
ESEN: Sağlıklı, salim
ESENGÜL: Rüzgar gibi esen,Gül gibi güzel kokan
ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça
ESİM: Rüzgar gibi olan
ESİN: Sabah rüzgarı
ESMA: İsimler,adlar Çok yüksek olan
ESMACAN: Adı can olan
ESMAGÜL: Adı gül
ESMANUR: Adı nur
ESNA: Yüksek, yüce Bir işin yapıldığı an
ESRA: En çabuk, çok çabuk
EŞAY: Ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan
EŞLEM: Selametli, güvenilir
EVA: Havva Yaratılan ilk kadın
EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı
EZGİ: Melodi, şarkı, türkü
EZGİN: Sesi düzenli gelen Paraca durumu bozuk olan Çok sıkıntı çekmiş

F
FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın
FATMAGÜL: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın
FAZİLET: Erdemli, iyi ahlaklı
FERAH: Aydınlık, iç açıcı
FERAHGÜL: Güzelliğiyle neşe saçan
FERAHNUR: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan
FERAY: Ay ışığı, ayın parlaklığı,ışıltı saçması
FERCAN: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan
FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet
FERDACAN: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan
FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş
FERİ: Köke değil dallara ait olan İkinci derecede olan
FERİDE: Eşi benzeri olmayan,tek Çok değerli inci
FERİS: Şık,zarif
FERİSU: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan
FERNUR: Aydınlık,ışık
FERSUDE: Eskimiş,yıpranmış,örselenmiş
FERZİN: Kraliçe
FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket Taşkın
FEZA: Boşluk, sinirsizlik; Uzay
FİDAN: Yeni yetişen ağaç
FİGEN: Yaralayan, kıran
FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün İnce ve güzel vücutlu
FİRDEVS: Cennetler Cennet bahçeleri
FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik
FÜRUZAN: Parlayan, parlak
FÜSUN: Büyü

GAMZE: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur
GAYE: Amaç, erek
GAZAL: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi)
GAZEL: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar
GECE: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre
GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek
GENCAY: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay
GERÇEK: Yakıştırma veya yalanı olmayan
GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey
GONCA: Tam açılmamış çiçek
GONCAGÜL: Gül goncası
GÖK: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk
GÖKAY: Hem gök, hem ay; Güzel ay
GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında
GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel
GÖKÇENAZ: Nazlı mavi
GÖKSU: Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı
GÖKYEL: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz
GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması
GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi
GÖNÜLGÜL: Gül gibi zarif bir gönlü olan
GÖRKE: Heybetli
GÖRKEM: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu,ihtişam
GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan Çok güzel
GÖZDEM: Beğendiğim,sevdiğim,saydığım,b itanem
GÖZDENAZ: Nazlı güzel
GÖZDENUR: İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan
GÖZEN: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar
GÜHER: Cevher
GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül
GÜLAL: Gülün kırmızısı gibi güzel
GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan
GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan
GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer
GÜLCAN: Gül gibi güzel kişi
GÜLCE: Gül gibi
GÜLÇİÇEK: Her yönüyle güzel olan
GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven
GÜLDEN: Güle ilişkin, gülden yapılmış Gül soluklu
GÜLEDA: Gül gibi güzel ve nazlı
GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında
GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel
GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan
GÜLFER: Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran
GÜLGEN: Güler yüzlü
GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen
GÜLHAN: Gül kadar çok sevilen, han, hakan
GÜLİN: Güzel,zarif
GÜLİNAZ: Nazlı,güzel
GÜLİSTAN: Gül bahçesi
GÜLİZ: Gül yetiştiren
GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam
GÜLNİHAL: Gül fidanı
GÜLNİSA: Gül gibi kadınlar anlamında
GÜLNUR: Işık saçan güzellik
GÜLPERİ: Gizemli gül, saklı gül
GÜLRİZ: Gül saçan
GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı
GÜLSANEM: Çok güzel kadın
GÜLSELİ(N): Coşkulu bir güzelliğe sahip olan
GÜLSU: Gül ve su gibi güzel
GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında
GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan
GÜLŞEN: Gül bahçesi
GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi
GÜLÜM: Bana ait olan gül Canım
GÜLÜMSE: Tebessüm et
GÜN: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam
GÜNAL: Işık al, ışıklı ol
GÜNAN: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün
GÜNAY: Hem gün, hem ay
GÜNÇİÇEK: Ay çiçek
GÜNDEN: Güne ilişkin, güneşe ilişkin; Güneşten bir parça
GÜNDÜZ: Günün aydınlık bölümü
GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi
GÜNEY: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön
GÜNHAN: Oğuzhan'ın altı oğlundan biri
GÜNNAZ: Nazlı kişi
GÜNNUR: Güneş gibi ışık saçan
GÜNSU: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak
GÜRAY: Bol ışıklı ay, güçlü ay
GÜRDAL: Güçlü dal, sık dal
GÜVEN: Güvenmekten, yürekli ol anlamında
GÜZ: Sonbahar
GÜZAY: Güneş olmayan yer; Kuzey; Güz ve ay
GÜZEL: Hoşa giden,hayranlık uyandıran
GÜZİN: Seçilmiş, seçkin Beğenilen
GÜZÜN: Güz mevsiminde olan
H
HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası
HALENUR: Kutsal ışık
HANDAN: Güleç, sevinçli,şen şakrak
HANDE: Gülüş,gülme Açılma Eğlenme
HANİFE: Allah'ın birliğine inanan; Hz Muhammed zamanından önce tek tanrıya inanan
HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
HASİBE: Değerli,soyca temiz,soylu
HASLET: Doğuştan gelen güzel huy
HAVVA: Yaratılan ilk kadın
HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü
HAYAT: Ömür, yaşam
HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
HAZAN: Sonbahar
HAZAR: Barış
HENNA: Kına ağacı
HERA: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça
HESNA: Güzel,hanımefendi kadın
HEVES: Bir şeye duyulan istek
HEVİN: Aşk, sevda
HELİN: Yuva
HİCRAN: Ayrılık,bir yerden ayrılmak Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı
HİLÂL: Ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça
HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
HOŞSEDA: Hoşa giden ses
HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda
HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu
HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik
HÜNER: İnce ve şaşırtıcı ustalık
HÜRREM: Sevinçli, güler yüzlü
HÜSNA: Pek çok güzel
HÜSÜN: Güzellik

I
IĞIL: Çok yavaş akan su
ILGAZ: Atın dört nala koşması Hücum,akın
ILGIM: Serap
ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur)
ILGIT: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında
ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık
IRMAK: Akarsuların en büyüğü
IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji Aydınlık,nur
IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık
IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay
IŞILTI: Parıltı,titrek ışık
IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi
IŞINBIKE: Aydınlık saçan kadın
ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans
İ
İCLAL: Ağırlama,ikram Büyüklük,ululuk
İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler'in verdiği ad
İDİLSU: Su için yazılmış şarkı
İKLİL: Taç esfer
İLAYDA: Su perisi
İLBÜKE: İlbey hanımı, seçkin hanım
İLCAN: Ülkenin canı,sevdiği
İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim
İLGİN: Yabancı,gurbette yaşayan
İLGÜN: Ülke güneşi Başkaları,yabancılar
İLKAY: Ayın ilk hali
İLKBAHAR: Yılın ılık mevsimi
İLKCAN: İlk doğan çocuklara verilen ad
İLKE: Temel alınan düşünce, kural
İLKGÜZ: Eylül ayı
İLKİM: İlk çocuğum anlamında
İLKİN: İlk çocuklar için kullanılan adlardan Önce,öncelikle
İLKNUR: İlk ışık
İLKYAZ: İlkbahar
İLMA: Parlatma Belirleme,işaret etme
İLSEL: İlle ilişkili, yurtla ilişkili
İLSU: Ülkenin suyu,bereketi
İLTER: Yurdu koruyan, yurtsever
İMER: Zengin,varlıklı
İMGE: Düş, hayal, görüntü, tasarım
İMRAN: Evine bağlı, evcimen anlamında
İMREN: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği
İNANÇ: İnanılan şey
İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde
İNCİLAY: Parlama,ışıldama
İNCİNUR: İnci gibi ışıklı,parlak
İPAR: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş Kibar,zarif
İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti
İREN: Özgür, serbest
İRİS: Mitolojide Tanrıların elçisi
İSMİHAN: Hükümdar ismi
İYEM: Güzellik,iyilik
İZEL: El izi anlamında
İZEM: Büyüklük, ululuk
İZGİ: Güzel, adaletli, zeki
İZLEM: İzlemek eylemi

-J-

--------------------------------------------------------------------------------
JALE: Çiğ, kırağı Sabahları otların üzerinde olan su damlaları
JALENUR: Parlayan,ışıldayan çiğ
JANSET : Güneşin Doğuşu (Çerkez ismi)
JANSELİ : Güneşin Doğduğu Yer (Çerkez İsmi)
JASMİN: Yasemin
JEYAN: Kızan, kükreyen
JİNSAL: Çağ, yaş, dönem
JÜLİDE: Dağınık,karmakarışık
-K-

--------------------------------------------------------------------------------

KADER: Alınyazısı,yazgı Talih
KAİNAT: Var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar
KAMELYA: Pembe,kırmızı,beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi
KAMER: 1 ay; Mecazi parlak ve güzel anlamında
KAMİLE: Tam,eksiksiz Kemale ermiş Bilgin,bilgili
KAMURAN: İstediğine ulaşmış,mutlu
KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
KARANFİL: Kokulu bir çiçek
KARDELEN: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
KARMEN: Parlak kırmızı
KAYRA: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; Tanrıdan geldiğine inanılan iyilik; İhsan, lütuf
KERİME: Cömert Ulu,büyük Kız çocuk
KEVSER: Cennette bulunduğuna inanılan su
KIVANÇ: Sevinç
KIVILCIM: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası
KIZILTAN: Kızıl renk almış tan
KÖSEM: Sürünün önünden giden,yol gösteren koç Cildi temiz,pürüzsüz
KUĞU: Beyaz tüylü bir su kuşu
KUMRU: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş
KUMSAL: Kumla örtülü deniz kıyısı
KUTAY: Kutlu,uğurlu ay
KUTSAL: Güçlü bir dinsel saygı uyandıran kimse
KUZEY: Bir yön
KÜBRA: Büyük, ulu; Büyük önerme

L
LAL: Parlak, koyu kırmızı renkte olan
LALE: Çan biçiminde bir çiçek
LALEHAN: Lalelerin sultanı
LALEZAR: Lale yetiştirilen yer,lale bahçesi
LAMİA: Parlayan, parlak
LATİFE: Yumuşak,hoş,güzel,nazik Güldüren güzel söz,şaka
LEMA: Parıltı,parlayış
LEMAN: Parlama,parıltı
LEMİS: Dokunma,elleme
LERZAN: Titreyen,titrek
LEYAN: Parlayan,parlayıcı Konfor Lüks hayat
LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık
LEYLİFER: Gece ışığı
LİLA: Açık eflatun
LİNET: Sürgün
M
MAHİRE: Hünerli,becerikli
MAHPERİ: Güzeller güzeli
MAİDE: Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet
MANOLYA: Bir süs bitkisi
MARAL: Dişi geyik
MAVİSU: Deniz
MAYIS: Bir bahar ayı
MEBRUKE: Kutlu kadın ("mübarek kelimesinin dişisi")
MEDİHA: Övülen,beğenilen,sevilen kadın
MEHİR: Ay parçası
MEHPARE: Ay parçası gibi güzel
MEHTAP: Ay ışığı,dolunay
MEHVEŞ: Ay gibi güzel kadın
MELDA: İnce ve taze bedenli
MELEK: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi)
MELİHA: Güzel,şirin,sevimli
MELİKE: Kadın hükümdar,padişah eşi
MELİS: Bal, bal arısı
MELİSA: Oğul otu
MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel
MENEKŞE: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek
MERAL: Dişi geyik,ceylan
MERCAN: deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü
MERİÇ: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi'ne dökülen ırmak
MERİH: Mars gezegeni
MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı
MERYEM: İsa peygamberin annesinin adı
MERZE: Mercan
MEYYAL: Meyleden,aşırı istekli Fazlaca eğilen Eğik
MISRA: Manzumenin satırlarından her biri,dizeler
MİHRİBAN: Dost,sevgili,yarendeş İyi yürekli,güler yüzlü
MİHRİCAN: Dost,sevgili Sonbahar
MİHRİGÜL: Güler yüzlü,dost,sevecen,güzel
MİHRİNAZ: Çok nazlı
MİHRİNUR: Güldüğünde ışıklar saçan
MİMOZA: Bir süs bitkisi
MİNA: Mine Liman Şişe,cam,billur Şarap şişesi
MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça
MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan
MİRCAN: Güneş gibi aydınlık
MÜGE: İnci çiçeği
MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış

N
NADİDE: Az bulunur,görülmemiş Çok değerli,eşsiz
NADİRE: Az bulunan
NAĞME: Güzel uyumlu ses, ezgi; Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
NAHİDE: Venüs gezegeni Ergenlik çağında genç kız
NARİN: İnce, ince yapılı, kibar
NAŞİDE: Şair,şiir okuyan ve yazan
NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış
NAZAN: Cilve yapan,nazlanan,nazenin
NAZER: Nazar
NAZGÜL: Gül kadar güzel olan,nazlı
NAZLI(M): Naz yapan; İşveli(m), edalı(m)
NAZLIHAN: Naz yapan han anlamında
NECLA: Evlat,çocuk Soylu
NEFİSE: Çok güzel,değerli
NEHAR: Gündüz anlamındadır
NEHİR: Akarsu, ırmak
NEHİRE: Gereğinden fazla
NERGİS: Bir süs bitkisi
NERMİN: Yumuşak,narin,ince
NESLİ: Soylu
NESLİHAN: Han soyundan Sevgi ile hükmeden
NESLİŞAH: Şah soyundan
NESRİN: Yaban gülü
NEŞE(M): Gönül açıklığı(m), sevinc(im)
NEŞVE: Keyif,neşe
NEVA: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam
NEVAL: Talih,kader,kısmet
NEVADE: Torun anlamında
NEVBAHAR: İlkbahar, ilkyaz
NEVESER: Türk Müziğinde Dede Efendi'nin bulduğu bileşik bir makam
NEVGECE: Yeni yeni oluşan gece
NEVGÜL: Yeni açmış gül
NEVİD: Yeni, yepyeni
NEVRA: Beyaz çiçek Işıklı olma,parlaklık
NEVRES: Yeni yetişen
NEYİR: Işıklı, aydınlık, parlak
NİGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim
NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili Fidan,taze sürgün
NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır
NİL: Çivit Mısır'da bir nehir
NİLAY: Işıklı mavi,ışıklı lacivert
NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde
NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi
NİRAN: Nurlar,aydınlıklar,ışıklar Ateşler Cehennem
NİSA: Kadın,kadınlar
NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı
NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık
NURAN: Nurlu,ışıklı
NURAY: Işık saçan
NURCAN: Aydınlık insan
NURFER: Işık veren,aydınlatan,ferahlatan
NURGÜL: Nur+Gül
NURGÜN: Nur+Gün
NURPERİ: Bir peri kadar göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan
NURSAL: Işıksal ışıkla ilgili
NURSAY: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında
NURSELİ: Işık seli (yağmuru) anlamında
NURSEZA: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık anlamında
NURTEN: Işık gibi duru tenli anlamında
NUTİYE:Gökyüzündeki en parlak yıldız
NÜKET: Nükte, zarif, güzel sözler
NÜKHET: Güzel koku
NÜKTE: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz

-O-Ö-
OLCA: Ganimet,bolluk
OLCAY: Mutlu, ongun; Rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih
OLGAÇ: Bilgi ve görgüde olgunlaşan
OMAY: Gözde,sevilen,beğenilen
ONGU: Sağlık,mutluluk
ONGÜL: Ön ayak olmak; İlk gül
ORKİDE: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı
OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel
OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı
ÖDÜL: Armağan
ÖĞÜN: Kendini yücelt Zaman Kez,defa
ÖĞÜT: Tavsiye
ÖMÜR: Yaşama süresi,hayat
ÖNAY: Yeni çıkmış ay
ÖNGÜL: Direnen,inatçı Kılavuz Öncü,teşvik eden
ÖRGÜN: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan
ÖVGÜ: Övme, övmek için söylenen söz
ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kişi
ÖVÜNÇ: Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç,
ÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay
ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında
ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan
ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
ÖZEN: Büyük hassasiyet göstermek
ÖZGE: Yabancı İyi,güzel Cana yakın,şakacı Yürekli,gözü pek
ÖZGEN: Başına buyruk Rahat Özü geniş Kuzu kulağı otunun filizi
ÖZGÜL: Gerçek gül, benim gülüm anlamında
ÖZGÜR: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür
ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret
ÖZLEN: Görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler
ÖZNİL: Nil gibi verimli
ÖZNUR: Özü ışıklı,aydınlık
ÖZSU: Besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan su
ÖZÜN: Şiir Hak edilmiş ün
ÖZTEN: Güzel tenli
P
PAMİRA: Orta Asya'da bir yayla
PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi
PARLA: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol
PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki
PELİNSU: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında
PERÇEM: Kahkül
PERİ: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse
PERRAN: Uçan, uçucu
PERVİN: Ülker yıldızı
PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları
PEYDA: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
PINAR: Büyük su kaynağı
PIRILTI: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık

R
RABİA: Dördüncü
RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık,ışıltı
RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş
RAVZA: Sulu, su yatağı yer; Bahçe
REBİA: Bahar
RENAN: Çok ses çıkaran, çınlayan
RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel
REVAN: Yürüyen, giden; akan, akıp giden Ruh,can
REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen
REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu
RİMA: Dişi ceylan yavrusu
ROSA: Gül rengi,pembe kırmızı arası bir renk
RUHAN: Güzel kokulu
RUHSAR: Yanak, yüz, güzel yüz
RUHŞEN: Neşeli,canlı
RUHUGÜL: Gül kadar temiz bir ruha sahip olan
RUKİYE: Büyü,sihir
RÜÇHAN: Üstünlük
RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut
S
SABA: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar Türk müziğinde bir makam
SABAH: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler
SAHRA: Kır,ova,çöl
SALİHA: Yararlı,iyi,elverişli
SANAL: Sanlı ol, ünlen
SANEM: Çok güzel kadın; Put
SARA: Halis, saf, katkısız
SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk
SARGIN: Albenili, çekici, büyüleyici,yıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel
SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma
SAYGIN: Sayılan, sevilen
SAYIL: Her zaman saygı gör
SEBLA: Uzun kirpikli göz
SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen
SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı
SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak
SEGAH: Doğu müziğinin makamlarından
SEHER: Tan ağartısı
SEL: Taşkın su
SELDA: Bir söğüt cinsi
SELEN: Haber, müjde
SELİN: Gür akan su
SELİNTİ: Ufak sel
SELİS: Akıcı söz
SELMA: Barış içinde,huzur,erinç
SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan
SELVA: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad
SELVİ: İnce uzun ağaç
SEMA: Gökyüzü; Göç
SEMANUR: Nurlu gökyüzü
SEMEN: Yasemin çiçeği Semizlik
SEMİN: Değerli, pahalı; Semizlik
SEMİRAMİS: Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi
SEMRA: Esmer kadın
SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi
SENAHAN: Metheden, alkışlayan, öven
SENAR: Yar, aşık, seven insan
SENAY: Ay gibi güzelsin
SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel
SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç
SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
SERAY: Ay gibi güzel
SEREN: Gemi direği
SERMA: Kış soğuğu
SERPİL: Gelişmek,büyümek
SERPİN: Yağmur
SERRA: Rahatlık,kolaylık
SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında
SEVAL: Severek al anlamında
SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek
SEVDEM: Sevginin en son demi
SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan
SEVGİ: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
SEVGÜL: Gül gibi sevilen
SEVİL: Her zaman sevilen biri ol
SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik
SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen
SEYLAN: Sel, akma, akış
SEYYAL: Akıcı, akışkan
SEZEN: Hisseden, sezgili
SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği
SEZİN: Sezinleme işi, sezme Duygulu,anlayışlı
SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ
SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında)
SİM: Gümüş gibi parlak ve beyaz
SİMA: Yüz, çehre
SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
SİMİRNA: İzmir'in eski adı Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı
SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim
SİTARE: Yıldız
SONEDA: Nazlı olmaması temenni edilen
SONGÜZ: Kasım ayının halk arasındaki adı
SONYAZ: Sonbahar
SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi
SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı Yaban ördeği
SURPERİ: Peri güzeli
SUZAN: Yakan,yakıcı
SÜHEYLA: Yumuşak ve iyi huylu,mütevazı kadın
SÜNDÜS: Ham ipek,ipekli
SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek

Ş
Şafak: Gündoğumundan önceki aydınlık
Şahane: Tam anlamıyla güzel
Şahika: Zirve, doruk
Şanal: Ünlen, ünün yayılsın
Şansal: Ünün yayılsın
Şayeste: Uygun, layık
Şaylan: Övünen, gururlu, neşeli
Şaziye: Sevinç, gönül ferahlığı
Şebnem: Su damlacığı, çiy
Şefika: Acıyan, esirgeyen
Şehnaz: Çok nazlı, Türk müziğinde bir makam
Şehrazat: Özgür
Şehriban: Şehrin ileri geleni
Şelale: Çağlayanın büyüğü
Şenay: Ayın parlaklığı, güzelliği
Şengül: Güleryüzlü
Şeniz: Mutlu, sevindiren iz, hatıra
Şennur: Neşeli, nurlu
Şenol: Şen, mutlu ol
Şeref: Büyüklük, ululuk
-T-
TAÇNUR : Mutluluk
TAHİRE : Gündoğusundan esen rüzgar
TAİBE : Tövbe eden, pişmanlık duyan
TALHA : Güzellik
TALİA : Güzel, şirin
TALİHA : Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğa üstü güç, şans, felek
TAMAY : Dolunay, ayın on dördüncü
TANAY : Secde eden
TANSELİ : Şafak vakti gelen sel
TANSU : Göğüsle ilgili
TANYEL : Katıksız, arı - Seçilmiş
TANYELİ : Tan vakti esen rüzgar
TARA : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
TAYYİBE : 1İyi davranış 2Yatıştırıcı, hoşa giden söz
TENAY : Uygun, yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden
TENDÜ : Öz, asıl
TENNUR : Yüksek, ulu
TİJEN : Taç, taçlar
TİLBE : Put - Güzel kadın
TUBA : 1Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç 2Güzellik, iyilik 3Rahat
TUĞÇE : Küçük tuğ
TULÜ : Doğuş, doğma (güneş için) anlamında
TÜLAY : Ayın ince ışığı
TÜLİN : Ayın çevresinde görülen ışık halkası
TÜNAY : Gece ve ay
TÜRKAN : 1Kraliçe 2Güzel kız
TÜRKÜ : Yankı, ses
TÜRKAN : 1Kraliçe 2Güzel kız

-U-Ü-

UBEYDE : Tanrının kölesi
UĞURGÜL : Uğurlu gül
UHDE : Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev
ULYA : En yüce, en ulu, yüksek
UMAY : Devlet kuşu
UMUR : Görgü, deneyim
UZEL : Usta, becerikli
ÜLKÜ : Amaç, ideal
ÜMRAN : 1Bayındırlık 2Uygarlık, medeniyet 3İlerleme, mutluluk, refah
ÜNZİLE : Gönderilmiş
ÜZGÜ : Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, eziyet

-V-Y-

VAHİBE : Hibe eden, bağışlayan
VAHİDE : Tek yalnızca bir tane
VARİDE : Gelen, erişen - Söylenti
VEDİA : Korunması için bırakılan emanet
VERDA : Gül
VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar
VİRA : Durmadan, aralıksız, sürekli
YAĞMUR : Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları
YAPRAK : Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm
YAREN : Dost, arkadaş
YASEMİN : Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki
YAŞAM : Hayat
YELDA : 1Uzun 2Yılın en uzun gecesi
YELİZ : Ferah yer, aydınlık, havadar
YEŞİM : Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş
YILDIZ : Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri
YONCA : Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı
YUDUM : Bir içimlik sıvı
YÜKSEL : Başarı kazan, yücel
YUDUM : Bir içimlik sıvı

Z
ZEHRA : Çok beyaz, parlak yüzlü
ZEHRE : Çiçek
ZELİHA : Züleyha, su perisi
ZENNAN : Kadınlar
ZENNUR : Zinnur, nurlu, ışıklı
ZEREN : Anlayışlı, kavrayışlı
ZERİN : Altından ya da altına benzer olan
ZERRİN : Altından yapılmış
ZEYNEP : Süs, bezek
ZİNNUR : Nurlu, ışıklı
ZİŞAN : Şanlı, şerefli - Bir tür lale
ZUHAL : Satürn gezegeninin adı
ZULAL : Hafif, güzel, soğuk su
ZÜBEYDE : Öz, asıl
ZÜHRE : Çoban yıldızı, venüs
ZÜLAL : Saf, temiz, hafif tatlı su
ZÜLEYHA : Su perisi - HzYusuf'un karısı
ZÜMRA : Akıllı, çabuk kavrayan kadın
ZÜMRÜT : Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.