|
|
Konu Araçları |
anemi, bilgilendirme, demir, eksikliği, hakkında |
Demir eksikliği ve anemi / Demir eksikliği ve anemi hakkında bilgilendirme |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Demir eksikliği ve anemi / Demir eksikliği ve anemi hakkında bilgilendirmeAnemi (Kansızlık) hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre dünya sağlık örgütü tarafından kabul edilen kriterlerin altında kalmasıdır Bu kriterler erişkin erkeklerde 13 g/dL, kadınlarda 12 g/dL nin altı kabul edilir 6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda 11 g/dL nin, 6-14 yaşlarda 12 g/dL nin altı anemidir En sık rastlanan anemi türleri demir eksikliğine bağlı anemi, Folik asit eksikliğine bağlı anemi, Vitamin B-12 eksikliği anemisidir Bunları kısaca tanımlayalım: Demir Eksikliği Anemisi Tanım olarak düşük miktarda demire bağlı olarak kanın kırmızı hücrelerindeki azalmadır Kansızlığın en sık görülen şekli budur Demir, kanda oksijen taşıyan pigment olan hemoglobinin önemli bir parçasıdır Demir eksikliğinin nedenleri : Diyette az miktarda alınma, Vücut tarafından az miktarda emilimi Kronik kanamalar (ağır adet kanaması dahil) Örneğin: burun kanamaları, hemoroid, mide yada barsak ülseri, polip, gastroenterial kanser gibi … Çocuklarda kurşun zehirlenmesi sonucunda da demir eksikliği anemisi görülür Vücutta ve kemik iliğindeki demir depolarının harcanması sonucu kansızlık yavaş yavaş gelişir Genellikle kadınlarda demir depoları daha azdır Yüksek risk grubu içerisinde doğurganlık çağında olan ve adet dönemi nedeniyle kan kaybı olan kadınlar, demir ihtiyacı artmış gebe veya emziren kadınlar, çocuklar ve diyetinde yeterli oranda demir bulunmayan kişiler bulunmaktadır Kan kaybına bağlı risk faktörü arasında peptik ülser, barsak kanseri, rahim kanseri, uzun dönem aspirin kullanımı sayılmaktadır |
Demir eksikliği ve anemi / Demir eksikliği ve anemi hakkında bilgilendirme |
06-25-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Demir eksikliği ve anemi / Demir eksikliği ve anemi hakkında bilgilendirmeDemir eksikliği tüm yaş gruplarında özellikle 6-24 aylar arasında bebek ve çocuklarda aneminin en yaygın nedeni olarak kabul edilmektedir Demirin, insan organizmasında yaygın olarak kullanılması nedeni ile eksiklik durumlarında tüm sistemler etkilenmekte ve pekçok sistemik belirtiler ve klinik bulgular ortaya çıkmaktadır Çocuklardaki demir eksikliğinin klinik bulguları erişkinlerden farklılık göstermektedir ve özellikle anemi dışındaki etkileri ön plana çıkmaktadır Ayrıca büyümenin hızlandığı dönemlerde daha sık görülmekte, beslenme biçimi, sosyoekonomik durum ve geçirilmiş enfeksiyonlar oluşumuna katkıda bulunmaktadır Demir eksikliği anemisinin tanısı iyi alınan bir öykü, fizik inceleme, tam kan sayımı, eritrosit indeks değerleri ve periferik kan yaymasının değerlendirilmesiyle çoğunlukla konulabilir Öyküde; hastanın yaşı, beslenme biçimi, gastrointestinal kanama, malabsorbsiyon ve parazitozlara yönelik sorulara yanıt aranmalıdır Adolesan dönemdeki kız çocuklarında menstrüasyonların sıklık ve süresi öğrenilmelidir Tablo1'de demir eksikliği anemisinin en sık nedenleri özetlenmiştir Demir eksikliği anemisinde eritrositler hipokrom mikrositerdir Laboratuvar yöntemleriyle demir eksikliğinin tanısında kullanılan birçok parametre vardır Ancak bu testlerin sonucu anemi dışındaki pekçok etmene bağlı olarak da değişebilir (Tablo 2 ve 3) Serum Ferritin Düzeyi: Normal koşullar altında depo demirini yansıtmaktadır Çocuklarda normal değerleri yaşla değişkenlik göstermekte yenidoğanda yüksek olan değerler bebeklik ve çocukluk çağında azalmaktadır Düşük ferritin değerleri demir depolarının azalmış olduğunu gösterirken hafif üst solunum yolu enfeksiyonları, gastroenteritler gibi çocuklarda yaygın olarak görülen enfeksiyonlarda ve inflamasyonda normal ya da yüksek düzeyler elde edilebilmektedir Tablo 1 Demir eksikliği anemisinin nedenleri Prenatal Nedenler Prematürelik İkiz ve çoğul gebelikler Fetomaternal transfüzyon Diğer kanama nedenleri Postnatal Nedenler Beslenme yetersizliği Ek besinlere geç başlama Aşırı inek sütü kullanımı Vejeteryan ve semivejeteryan beslenme Zayıflama rejimleri, yeme bozuklukları Emilim bozuklukları Kronik ishaller Kronik enfeksiyonlar Sindirim sistemi anomalileri Malabsorbsiyon Demir gereksiniminin arttığı durumlar Akut veya kronik kan kaybı Paraziter enfeksiyonlar Hızlı büyüme dönemleri Tablo 2 Çocuklarda demir eksikliği tanısında laboratuvar testleri ve eşik değerleri Hematolojik testler Yaş (yıl) Eşik değer Hb 0,5-2 < 10 7 g/dl 3-5 < 10 9 g/dl Hct 1-5 < %32 MCV 1-2 < 70 fl 3-5 < 73 fl MCH 1-2 < 22 pg 3-5 < 25 pg MCHC 1-5 < 32 g/dl RDW 1-5 > %14 5 Biyokimyasal Testler Yaş (yıl) Eşik değer Serum demiri 1-5 < 30 µg/dl TSDBK 1-2 > 480 µg/dl 3-5 > 470 µg/dl Transferrin Satürasyonu 1-2 < %8 3-5 < %9 Eritrosit protoporfirini 1-5 >35 µg/dl tamkan Serum ferritin 1-5 8-12 µg/L Tablo 3 Demir ile ilgili biyokimyasal testleri etkileyen durumlar Test Yükselten Nedenler Düşüren Nedenler Serum demiri Günün geç saatlerinde Enfeksiyon örnek alınması İnflamasyon Diyetteki demir Demir tedavisi Transferrin Oral kontraseptif Enfeksiyon ve inflamasyon Ferritin Enfeksiyon ve inflamasyon Hipotroidi Hepatosellüler hastalık Vitamin C eksikliği Eritrosit Kurşun zehirlenmesi Hemolitik anemi Protoporfirin Enfeksiyon ve inflamasyon Plazma Demir Düzeyi: Serum demiri, demir bağlama kapasitesi ve transferrin satürasyonu değerleriyle belirlenebilmektedir Serum demirinin tamamına yakın bölümü transferrine bağlı olarak taşınmakta olup gün içinde değişiklikler göstermektedir Demir eksikliği anemisinde ise düşük düzeylerde bulunmaktadır Sabahları daha yüksek akşamları daha düşük değerlerde olması nedeniyle kan örneklerinin sabah ya da öğleden önce alınması önerilmektedir Total demir bağlama kapasitesi (TDBK) serum demirinden daha az değişiklikler göstermekte demir eksikliğinde artmaktadır Transferrin satürasyonu ise serum demirinin TDBK'ne oranını göstermekte demir eksikliğinde ve enfeksiyonlarda azalmış düzeylerde bulunmaktadır Serbest Eritrosit Protoporfirin Düzeyleri: Demir eksikliği ve enfeksiyonlardan birkaç gün sonra orta derecede yükselirken kurşun zehirlenmesi olgularında çok yüksek değerlere ulaşabilmektedir Ortalama Eritrosit Hacmi (MCV) ve Ortalama Hemoglobin Hacim (MCH): Değerleri Demir eksikliği anemisinde MCV ve MCH değerleri düşüktür Eritrositler hipokrom mikrositerdir Bu değerler tam kan sayımını ölçen çoğu elektronik aygıttan hazır olarak elde edilebilmektedir Ancak heterozigot talasemi ve Hemoglobin H hastalığında zaman zaman da kronik enfeksiyonlarda benzer biçimde sonuçlar elde edilmektedir Ortalama Eritrosit Hemoglobin Konsantrasyonları (MCHC): En doğru olarak Hb'nin Htc'ye bölünmesiyle hesaplanmakta ancak demir eksikliğinin ileri evrelerinde düşük değerler görülebilmektedir Ortalama Eritrosit Hacmi Genişliği (RDW): Demir eksikliğinin en erken bulgusu olarak RDW'deki artış kabul edilmekte heterozigot a ve b talasemide ise normal düzeyler görülmektedir Ancak çok ender görülen Hemoglobin H ve S Beta talasemide de yüksek değerler görülebilmektedir Serum Transferrin Reseptör Düzeyleri (sTRI): Kronik enfeksiyonların ayırıcı tanısında önem taşımakta demir eksikliğinde, hemolitik anemi, talasemi, ve hemolitik anemilerde artmış bulunabilmektedir Bazı araştırmacılar sTRI/log fer değerlerinin demir eksikliği anemisinin tanısında yararlı olabileceğini ileri sürmektedirler Kemik iliği aspirasyonlarından elde edilen ve Prusya mavisi ile boyanan örneklerde demirin olmadığının gösterilmesi altın standart olarak kabul edilse de çocuklarda ve erişkinlerde kullanılmamaktadır Demir Tedavisine Hemoglobin Yanıtı: Sağlıklı bebek ve çocuklarda görülen aneminin en sık nedeni diyet demirinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır Son 1 ay içinde herhangi bir enfeksiyon geçirmemiş çocuklara 1ay 3 mg/kg/gün demir tedavisi verildiğinde hemoglobin değerlerinde 1 g/dl artışın görülmesi bugün için çocuklarda demir eksikliği anemisinin tanısında "altın standart" olarak kabul edilmektedir Ancak ailenin tedaviye uyumundan emin olunmalı ve ülkemizin beta talasemi kuşağında olması da düşünülerek bir ay sonunda yeterli yanıt alınamazsa tedavi sürdürülmemeli, diğer yardımcı testlere başvurulmalıdır Çocuklarda demir eksikliği anemisi tanısı koyarken kullanılacak eşik değerler erişkinlerinkinden farklılık göstermektedir (Tablo 1) Demir eksikliği anemisinin laboratuvar bulguları hastalığın dönemlerine göre değişebilir 1 Prelatent dönem: Anemi görülmez Eritrositler normal büyüklük, görünüm ve sayıdadır Ancak demir depolarında azalma sonucunda serum ferritin değerleri düşük bulunmaktadır 2 Latent dönem: Eritropoezde demir eksikliği ortaya çıktığı için düşük ferritin düzeylerinin yanında eritrosit protoporfirini ve RDW değerlerinde artış görülmektedir Ayrıca serbest transferrin düzeyi (sTRI) de artmış, kemik iliğinde demir deposu tükenmiştir 3 Erken demir eksikliği: Demir eksikliğinin eritropoez üzerine etkisi belirgin olmaya başlamakta, MCV ve hemoglobin değerlerinde hafif düşme görülmektedir 4 Geç demir eksikliği: Hemoglobin, MCV, ferritin serum demiri ve transferrin satürasyonu azalmış; RDW ve serbest eritrosit protoporfirini artmış bulunmaktadır Ayırıcı Tanı Demir eksikliği anemisi diğer birçok durumla karışabilir Enfeksiyonlar da en sık 6 24 ay arasındaki çocuklarda görülmektedir Enfeksiyonların neden olduğu anemi, özellikle bir yaş altında anne sütü ve demirden zengin besinlerle beslenen ve demir eksikliği prevalansının düşük olduğu orta ya da yüksek sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında görülür Ağır enfeksiyonlara aneminin eşlik ettiği uzun süredir bilinmektedir Son yıllarda hafif ve yaygın enfeksiyonlarda da anemi görülebileceği üzerinde durulmaktadır Otitis media, üst solunum yolu enfeksiyonları ve gastroenteritlerde hafif anemi prevalansı, 2 hatta 3 katına çıkabilmektedir Anemi, enfeksiyonun derecesine göre gelişir, burada eritrosit sedimentasyon hızı yol gösterici olabilir Genellikle üç günden uzun süren ateşin, anemi oluşumuna katkıda bulunduğu düşünülmektedir Son aşılamadan özellikle kızamık aşısından sonra Hb'de 03 g/dl düşüş görülmektedir İnflamatuar hastalıklara bağlı anemide demirin, hemoglobin yapımı için depolardan kullanımı ve intestinal emilimi bozulmakta, demir karaciğer, dalak, kemik iliği gibi depo yerine taşınmakta, intravasküler Hb yapımı azalmaktadır Bu durumda sıklıkla normokrom normositer bir anemi görülmekle birlikte çocukların 1/3'ünde hipokrom ve normositer bir anemi de oluşabilmektedir Ateş ve enfeksiyon demir emilimini baskılamaktadır Özellikle aktive olmuş bağışıklık sisteminden salgılanan TNF ve g interferonun eritropoezi baskıladığı düşünülmektedir Yapılan çalışmalarda Hb'i 115 g/dl altında olan çocukların %20'sinde enfeksiyon varken yalnızca %7' sinin üç ay içinde hiç enfeksiyon geçirmediği saptanmıştır Bu enfeksiyonlara eşlik eden anemide inflamatuar yanıtın, demir ****bolizmasında oluşturduğu değişikliğin bir ay kadar sürdürebileceği belirtilmektedir Akut enfeksiyonda serum demiri, depolara kaymakta ve serum demir düzeyinde hızlı azalma, ferritin de ise artma görülmektedir Bu nedenle enfeksiyonlar, serum demirinin kullanılabilirliğini engelleyerek anemiye yol açmaktadır Tablo 4 Demir eksikliği, talasemi minör ve kronik hastalık anemisinde laboratuvar bulguları Heterozigot alfa ya da beta Kronik Hastalık Laborotuvar Bulgusu Demir eksikliği Talasemi Trait Anemisi MCV Düşük Düşük Düşük yada Normal Serum demiri Düşük Normal Düşük Total serum demir bağlama kap Armış Normal Düşük Serbest eritrosit protoporfirin Artmış Normal Artmış Transferrin satürasyonu Düşük Normal Normal, Düşük Serum ferritin düzeyi Düşük Normal Artmış STfR Armış Normal Normal Kemik iliğinde demir Yok Var Var Tablo 5 Besinlerdeki demir miktarları İYİ EMİLENLER MİKTAR DEMİR (mg) Dana Kıyma 3 Yemek kaşığı (50gr) 1,6 Karaciğer 3 Yemek kaşığı (50gr) 50 Kuzu eti 3 Yemek kaşığı (50gr) 0,9 Tavuk 3 Yemek kaşığı (50gr) 0,4 Sosis 1 Sosis (20gr) 0,3 Balık 2 Küçük (60gr) 0,5 AZ EMİLENLER MİKTAR DEMİR (mg) Mercimek 1 yemek kaşığı 1,2 Fasülye 1 yemek kaşığı 0,7 Yumurta 1 adet (50gr) 1 Yeşil Sebzeler 2 yemek kaşığı (60gr) 0,2 - 10 Kurutulmuş Meyveler 1 yemek kaşığı (30gr) 0,4 - 1,1 Beyaz ekmek 1 dilim (30gr) 0,4 Kepekli bisküvi 1 adet (15gr) 1,5 Mısır gevreği 1 küçük kase (20gr) 1,3 Yapılan çalışmalar, demir tedavisiyle Hb düzeyindeki artışın son 3 ayda enfeksiyon geçiren çocuklarda daha yavaş olduğunu göstermektedir Tablo 4'de demir eksikliği anemisinin en çok karıştığı durumlardaki laboratuvar bulguları görülmektedir Tedavi En sık kullanılan tedavi biçimi günde 3 mg/kg elementel demirin ağızdan, yemeklerden en az yarım saat önce alınmasıdır iki yaştan küçük bebeklere sabah kahvaltısından yarım saat önce tek doz olarak verildiğinde iyi tolere edildiği bildirilmektedir iki yaşından büyük çocuklarda 2-3 doz biçiminde yemeklerden önce verilmesi önerilmektedir Ferröz sülfat en sık kullanılan demir tuzu olmakla birlikte mide barsak sistemi üzerine yaptığı iritatif etkileri nedeniyle diğer ferröz tuzlar da seçilebilmektedir (Tablo 5) Demirin ağızdan günlük verilmesi sonucu emilimin her gün istenilen düzeyde olmadığı bildirilmektedir Bir gün önce alınan yüksek miktardaki demirin ertesi gün alınan demirin emilimini azalttığı ve mukozal blok etkisine yol açtığı düşünülmektedir Bu nedenle haftada bir ya da iki kez yüksek demir dozlarıyla tedavi denenmiş ortaya çıkan net etkinin günlük tedaviden farklı olmadığı ve uyumun daha iyi olduğu ve yan etkilerin de daha az olduğu görülmüştür Ayrıca demir tuzlarıyla tedaviye uyumsuzluk ya da yan etkiler oluştuğunda demir emilimini bozmayan yiyeceklerle birlikte verilmesi ya da miktarının azaltılması önerilmektedir Demirin emiliminin hızı aneminin ağırlığına da bağlıdır Tedavinin ilk ayında özellikle en yüksek değerlere ulaşmaktadır Bir aylık tedavi sonucunda hemoglobinde 1 g/dl'lik artış sağlanmışsa üç-dört ay daha sürdürülerek demir depoları doldurulmalıdır Anemi, mikrositoz, eritrosit serbest porfirin düzeyleri ortalama üç ayda düzelmektedir Ağır anemide bir-iki hafta içinde retikülositoz yanıtı görülmekle birlikte hafif anemide beklenilen düzeyler elde edilmeyebilir Ağır demir eksikliğinde tedaviden 24 saat sonra kemik iliğinde değişiklikler görülebilmektedir Aşırı demir yüklenmesine neden olmamak için beş aydan daha fazla demir kullanılmamalıdır Demir eksikliği anemisinin yeniden gelişmemesi için nedene yönelik önlemler alınmalı, demirden zengin besinlerin kullanılması, demir emilimini bozan süt, çay ve kepekli gıdaların demir preparatları ile birlikte alınmaması, C vitamininden zengin portakal suyu gibi emilimi arttırıcı besinlerle verilmesi sağlanmalıdır Ağızdan verilen demir tedavisine yanıt alınamadığı durumlarda aşağıdaki olasılıklar düşünülmelidir: 1 Tedaviye uyumsuzluk ya da ilacın yanlış kullanımı, 2 Kan yitiminin sürmesi, 3 Tedavinin yeterince sürdürülmemesi, 4 Mide pH'sını yükselten ilaçların kullanımı, 5 Yanlış tanı Çok ender durumlarda çocuklarda tek başına demir tedavisi yerine ağır anemiyi düzeltmek için kan transfüzyonları yapılmaktadır Çocuklarda hemoglobinin 4-5 g/dl ve altında olması, kalp yetmezliği bulgularının ortaya çıkması durumlarında paketlenmiş, yıkanmış eritrosit süspansiyonları 5-10 ml/kg 3-4 saat içinde vital bulgular yakından izlenerek verilmektedir Demir Eksikliği Anemisinden Korunma Yaşamın ilk altı ayında demir eksikliğinin önemli nedenlerinden biri demir depolarının yetersiz olmasıdır Fetüsün ağırlığı ve gebelik yaşı ile serum demiri arasında doğru bir orantı bulunur Gebelikte gelişen hafif-orta derecedeki anemide, fetal demir düzeyi etkilenmez Ancak ağır anemide (Hb'nin 7 g/dl'nin altında ise) yenidoğanın demir düzeyleri etkilenmektedir Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin demir depoları term doğan bebeklerden daha düşük, büyümeleri ise daha hızlıdır Demir depoları erken tükeneceği için bu bebeklerde anne sütüyle beslenmeye iki ya da üçüncü ayda demir eklenmelidir Ek gıdalara başlandığında ise kesinlikle demir yönünden zengin besinlerde verilmelidir Yaşamın ikinci altı ayında demir eksikliğinin temel nedeni hızlı büyümeyle birlikte diyette demirin yetersiz bulunmasıdır Bu dönemde bebeğin demir gereksinimleri çocuğun gelişimine uygun olarak yiyebileceği demirden zengin besinlerin verilmesiyle karşılanabilir (Tablo 6) Oyun çocukluğu döneminde (bir-üç yaş) ana sorun aşırı süt tüketimidir "Milkakolik sendrom" da denilen bu durumda sütün çocuğun açlığını oldukça kolay bir biçimde bastırması nedeniyle şişenin sonuna kadar içilmesiyle karakterizedir Diyetin büyük bir kısmını oluşturması nedeniyle de diğer demirden zengin besinlerin alımını da engellemektedir Bütün süt çeşitleri, keçi sütü ve soya sütü de dahil demir çok az içermeleri yanında demir emilimlerinin yetersiz olmaları nedeniyle günde 500 ml den fazla tüketilmemelidir Okul öncesi (4-7 yaş) ve okul çocukluğu (7-12 yaş) döneminde demir eksikliği anemisi az görülmekle birlikte okul çocukluğu dönemindeki çocuklarda daha çok beslenme hataları dışındaki nedenler; mide barsak hastalıkları (peptik ülser, kronik inflamatuvar barsak hastalıkları, reflü ösefajiti vBulletin) sık görülmektedir Bu çocuklarda ısrar eden demir eksikliği anemisi durumlarında ayrıntılı araştırma gerekmektedir Ergenlik döneminde (12-18 yaş) hızlı büyümenin yanında özellikle genç kızlarda menstrüasyonla kan kaybı, vejeteryan ve semivejeteryan beslenme biçimi, yetersiz besin alımı, zayıflama rejimleri, yeme bozuklukları (anoreksia nervosa vBulletin) demir eksikliğinin sık görülmesine neden olmaktadır Bu bilgilerin ışığı altında birkaç basit kuralın uygulamaya konulmasıyla çocuklarda demir eksikliğini önlenebilir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|