Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bakış, değersizlik, depresyon, geleceğe, genel, hayata, kötümser, olarak, ümitsizlik

Depresyon genel olarak hayata ve geleceğe kötümser bakış, ümitsizlik ve değersizlik

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Depresyon genel olarak hayata ve geleceğe kötümser bakış, ümitsizlik ve değersizlik



Depresyon genel olarak hayata ve geleceğe kötümser bakış, ümitsizlik ve değersizlik duyguları ile ortaya çıkar


Depresyon sözcüğünün Latince kökü ?depressus?tur Aşağı doğru bastırmak, çekmek, bitkin, gamlı, kederli anlamına gelir Depresyon genel olarak hayata ve geleceğe kötümser bakış, ümitsizlik ve değersizlik duyguları,düşünce ve hareketlerde yavaşlama, boşluk duyguları ve bazı durumlarda zihnin ölüm ve ihtihar düşünceleri ile çok sık meşguliyeti ile semtomatize olur


Depresif bozukluk tüm bedeni etkileyen bir durumdur Bedeni, duygudurumu ve düşünceleri etkiler Beslenme ve uyku düzenini, özalgılamayı ve düşünce işlevleri etkilenir


Eğer bir kişide aşağıdaki belirtilerden dört ya da daha fazlası varsa, kişi kendi çabasıyla bu durumdan çıkamıyorsa ve belirtiler iki haftadan daha uzun bir süredir devam ediyorsa, bir uzmana başvurması gereklidir


Genel olarak depresyondaki semptomları 4 alanda toplayabiliriz:

Duygudurum alanı: Çökkün, kederli, üzgün ve acı verici duygular baskındır Bu duygular hastanın kendisi tarafından söze dökülebilir Yüz görünümünden, ses tonundan ve davranışlarından anlaşılabilir ya da yakınları üzgün ve mutsuz olduğunu anlatır İlgi ve istek azlığı, hoşlandığı etkinliklerden ve yaşamdan zevk alamama (anhedoni) belirgindir


Psikomotor etkinlik: daha sıklıkla psikomotor yavaşlama belirgindir Devinimlerde yavaşlama, yorgunluk, bitkinlik, konuşmada yavaşlama, zamanın yavaş geçmesi görülür Psikomotor ajitasyon da olabilir


Bilişsel alan: Düşünce içeriğinde kayıp düşünceleri, umutsuzluk, karamsarlık, yetersizlik, değersizlik, suçluluk ve ölüm düşünceleri olur Geçmiş hatalarla uğraşma, cezalandırılma düşünceleri ve depresif temalı sanrılar olabilir


Vegetatif alan: Uyku ve iştah bozuklukları, menstürel düzensizlik, cinsel isteksizlik gözlenir


Ayrıca depresyon belirtilerinin arka planda olduğu veya hiç görülmediği, kişiler arası ilişkilerde bozulmanın olmadığı bir depresyon çeşidi olan maskeli depresyonda hastalar sıklıkla psikolojik belirtileri ve yaşamsal sorunlarını inkar ederler ya da olduğundan daha az gösterirler Bunlar yerine hekime; bedensel belirtiler (uyku bozuklukları -sıklıkla uykuya dalmakta güçlük, gece sık uyanma, sabah erken uyanma -, iştah bozuklukları -sıklıkla iştahta azalma ve kilo kaybı), cinsel isteksizlik, menstürel düzensizlik, enerji kaybı ve çabuk yorulma şikayetleri ile başvururlar Ayrıca zun süreli ağrılar, kabızlık-ishal, bulantı kusma gibi bedensel belirtiler görülebilir, alkol-madde kullanımı oluşabilir


Klinik depresyonu olan çoğu kişi kendini yalnız hisseder Kendilerinin bu hastalıktan dolayı acı çeken tek kişi olduklarını sanırlar Aslında klinik depresyon oldukça yaygın bir hastalıktır


Klinik depresyon, duygularınızı, aile ve arkadaşlarınızla ilişkinizi, işinizi ve yaşama bakışınızı dramatik bir biçimde değiştirir İhmal edilirse evliliği, arkadaşlıkları, mesleki kariyeri bozabilir Tedavi edilmediği takdirde umutsuzluk ve hayatın yaşamaya değmediği duygusu uyandırabilir Bazı hastalarda intihara dahi yol açabilir


Yaşam boyu prevalansı genel olarak %15, kadınlar için %25 olan ciddi ve yaygın bir hastalıktır Genel gözlem bu hastalığın ülke yada kültürel farklılıklardan bağımsız olarak kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görüldüğü şeklindedir Bu durumun hormonal farklılıklara, doğum yapmaya, çeşitli psikososyal stresörlere maruz kalmaya bağlı olarak gelişebileceği düşünülmektedir Kadınlarda depresyonun daha sık görülmesinde, hormonal faktörler örneğin menstrüel siklus değişiklikleri, hamilelik, düşük yapma, doğum sonrası dönem, menopoz öncesi ve menopoz rol oynayabilir Pek çok kadın ayrıca hem evde hem de işteki sorumluluklar, tek ebeveyn olma, çocukların ve yaşlanan ebeveynlerinin bakımı gibi ek stres faktörleriyle karşı karşıyadır


Başlangıç yaşı 20-50 arasında değişmekle birlikte ortalama başlangıç yaşı 40 tır %50?si 40 yaşından önce, %10?u 60 yaşından sonra ortaya çıkar Kadınlarda 35-45 yaşlar arasında, erkeklerde 55-70 yaşlar arasında pik yapar Irksal farklılık yoktur Sosyokültürel faktörler; ailede alkol öyküsü, depresyon ve 13 yaşından önce ebeveyn kaybı öyküsü olanlarda ve düşük sosyoekonomik düzeydeki kişilerde risk daha fazladır Birinci derece akrabalarda risk yaklaşık %10-13tür Tek yumurta ikizlerinde de risk artışı saptanmıştır


Ülkemizde yapılan çalışmalara göre; depresyon 40 yaş üstünde daha yaygındır (40-50 yaş arası en sık) Somatizasyon (bedenselleştirme) yaygın olarak görülür (vakaların yaklaşık %20 sinde) Prevalans: %8-20 arasında değişmektedir Endojen depresyonun reaktif depresyona göre daha sık tekrarladığı saptanmıştır Sosyal destekleri iyi olan orta ve ileri yaş hastalarda prognoz daha iyidir Fiziksel hastalığın eşlik ettiği depresyonda prognoz daha kötü bulunmuştur


Depresyon genelde yaşanan travmatik bir olayın akabinde görülür Travmatik olayları kısaca listelemek gerekirse:


Bir yakının kaybı


Evde yada işte ciddi problemler


Uzun süredir devam eden veya kronik hastalıklar


Trakilizan, antihipertansif, steroid (prednizone), codeine ve indomenthacin türü ilaçların kullanımı


Madde kullanımı


Madde kulllanımından arınma safhası


Depresyonun sebepler, biyolojik ve psikososyal olmak üzere iki ana başlıkta toplanabilir Nörokimyasal olarak, azalmış biyojenik amin (serotonin, norepinefrin, dopamin) etkinliği söz konusudur Adrenerjik-kolinerjik sistemde kolinerjik baskınlık yönünde düzensizlikler görülür Hipotalamo-hipofizer-adrenal eksen depresyonda hiperaktiftir ve kortizol hipersekresyonu görülür Ayrıca depresyonda TSH yanıtı küntleşir, GH, FSH, LH ve testosteron seviyesi azalır İmmün fonksiyonlar depresyonda azalır Duygudurum bozukluğu olan hastaların %60-65?inde uyku anormaldir Depresyonda REM yoğunluğu ve tüm REM süresi artar Uykuya daldıktan sonra ilk REM döneminin başlamasına kadar geçen süre (REM latansı) ve evre 4 uykusu azalır Genetik ilişki her zaman doğrulanmamakla birlikte ebeveynlerden birinde majör depresyon varsa çocukta risk %10-13?tür Tek yumurta ikizlerinde bu risk %50 ,çift yumurta ikizlerinde %10-25?tir Nöronal plastisite kavramı da depresyon etyolojisinde önemli bir kavramdır Nöronal plastisite beynin bilgi edinmesinde ve bu bilgiyi ilişkili uyaranlara ve çevreye uygun adaptif yanıtlar vermesinde temel süreçtir Stres durumunda özellikle hipokampusta piramidal nöronlarda atrofi gözlenir Antidepresanlar ise hücre proliferasyonundaki azalmayı ve bu atrofiyi önler


Psikososyal boyutuna bakıldığında; sevilen kişinin simgesel veya gerçek kaybı reddedilme olarak algılanır Depresyon,kaybedilen objeye yönelik öfke ve saldırganlığın kendi benliğine dönmesi ile açıklamaktadır Kaybedilen objeye karşı ambivalans önem taşır Geri dönen öfke ,depresyonun dinamik açıklamasında en iyi bilinen formülasyondur Bu formülasyon kendini suçlama, benlik saygısında azalma ve cezalandırma gereksinimini de açıklar


Depresyon büyük oranda başarı ile tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır Çeşitli ilaç tedavileri ve beraberinde uygulanan psikoterapi bir çok hastada iyi sonuçlar vermektedir Bu iki yöntem birlikte uygulandıklarında eni iyi cevap alınır Bütün hastalık belirtileri geçtikten sonra yapılması gereken şey en az 6 ay daha ilaç kullanımı ve belirli aralarla terapistinizle görüşmektir Unutmayın bir kez depresyon geçirmek ikincisinin daha kolay gelmesine işarettir


Drphil R Meltem Kavcar Sırmalı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.