Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ataşehir, beslenm, beslenmeli, domuz, gribinden, için, korunmak, memorial, merkezi, tıp

Domuz Gribinden Korunmak İçin Nasıl Beslenmeli? Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenm

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Domuz Gribinden Korunmak İçin Nasıl Beslenmeli? Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenm



Domuz Gribinden Korunmak İçin Nasıl Beslenmeli?

Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü?nden Dyt Şefika Aydın Selçuk, ?Doğru beslenerek gripten korunmanın yolları? hakkında bilgi verdi



DOĞRU BESLENİN GRİBE YAKALANMAYIN!


Havanın soğuması ile birlikte hastalıkların oluşum sıklığı artmaktadır Mevsimin değişikliğine bağlı olarak halsizlik, isteksizlik, baş ağrısı ve yorgunluk ilk belirtilerdir Grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır Bağışıklık sistemimizin güçlü olması bu dönemde çok önem kazanmaktadır Bizi enfeksiyondan koruyan ve toksik ajanlarla savaşan bağışıklık sistemimizdir Güçlü bir savunma mekanizması oluşturmanın temelinde ise; yeterli ve dengeli beslenme ve antioksidan besinlerce zengin beslenme yer almaktadır Dünya Sağlık Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir Tabi ki öncelik bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınmasıdır


Sağlıklı olmak sağlıklı beslenmekle devamlılık kazanır


Yeterli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeden eti, sütü, sebzeyi, meyveyi, tahılları mutlaka tüketmeliyiz Önceliğimiz hep taze sebze ve meyveyi doğal beslenmeyi tercih etmek olmalıdır Çeşitli besinlerden beslenmeyi hep vurgulasak da siz bu enfeksiyona sık yakalanabileceğimiz dönemde aşağıda belirtilen vitamin ve mineralleri içeren gıdaları sofralarınızdan hiç eksik etmeyin


Yumurta, süt, balık vücudu enfeksiyondan koruyor


Vücutta savunma sisteminde görev alır, lenfosit yapımı ve antikor oluşumunu artırır; böylece enfeksiyonlara karşı vücudu korur A vitamini anti enfeksiyon vitamin olarak da bilinmektedir


Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir antioksidandır


Yüksek C Vitamini içeriği ile yeşilbiber, kuşburnu ve karnabahar savunma sisteminizi güçlendirir


Önemli antioksidanlardan bir diğeri de C vitaminidir C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar, savunma sistemini güçlendirir Yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C vitamini içerir C vitamini kaybını önlemek için salatalar da meyve suları gibi tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır


Fındık, ceviz, badem ve balık doğal koruyucudur


E vitaminin vücut çalışmasındaki en önemli görevi antioksidan özelliğidir Yeni doğan bebeklerde solunum bozukluklarının kronikleşmesini önlediği görülmüştür En zengin kaynakları; fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tahin gibi besinlerdir


Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler


Çinko eksikliği hastalıkları da beraberinde getiriyor


Hafif düzeyde çinko eksiklikleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın görülen ve birçok sağlık sorununu beraberinde getiren bir tablodur Bu durumda yapılan çinko desteği fiziksel, nörolojik ve psikolojik gelişmeyi iyileştiren yaşamı tehdit eden enfeksiyonların sıklığını azaltmaktadır


En iyi kaynakları; kırmızı et ve kabuklu deniz ürünleri ile karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinlerdir Orta düzey kaynakları; fındık, ceviz, fıstık gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagiller çinkodan zengin bitkisel kaynaklardır


Öğünlerinizde yoğurt ve kefir tüketmeye dikkat edin


Florayı güçlendirerek gastrointestinal sistem enfeksiyonlarına karşı direnç oluştururlar Antimikrobiyal aktiviteyi üst düzeyde tutarlar İmmün fonksiyonlara(bağışıklığa) destek verirler Antitümör özellik gösterirler


Prebiyotikler ise probiyotiklerin büyüme ve gelişmesini sağlayan, aktivitelerini arttıran sindirilmeyen karbonhidrat bileşikleridir Prebiyotikler ise başta anne sütü ve lifli gıdalarda (enginar, kereviz, pırasa, kuşkonmaz ve muz gibi ) bulunurlar Yoğurt prebiyotiktir, yani probiyotiklerin üremesini artırır Kefir probiyotiktir, yani kendisi yararlı mikroorganizmadır


Kefir tümör oluşumunu engellemekte ya da var olanın ilerlemesini azaltmaktadır Kefir içindeki mikroorganizmalar bol miktarda vitamin (K vit, B1 vitamini, pantotenik asit, niasin, folik asit B12, ve biyotin) sentezi yaparlar Kefir mikroorganizmalarının ürettiği biyotin diğer B kompleks vitaminlerinin emilimini de artırır


Kahvaltıda 1 tatlı kaşığı bal veya ballı limonlı ılık çaylar rahatlatıcı etki gösterir


Genel olarak balın yaklaşık % 82' si fruktoz ve glikoz şekerlerinden, % 172 'si sudan meydana gelir Enerji veriminin dışında karasal iklime sahip ve gün içi ısı farkının fazla olduğu bölgelerde soğuğa ve soğuk algınlığına karşı, ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılmaktadır Bu özellikler balın antimikrobiyel etkisinin yanı sıra baldaki fruktozun doku ve kasları yumuşatıcı ve gevşetici özelliğinden kaynaklanmaktadır Balın yaraların ve enfeksiyonların iyileşmesini sağlamak için kullanımı önerilmiştir


Yemeklere, çorbalara, yoğurda ve etlerin marinizasyonunda sarımsak kullanın


Sarımsağın yapısında bol miktarda su, fruktoz içeren karbonhidratlar, kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino asitler bulunur Sarımsak ayrıca yüksek miktarda saponin, fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içerir


Sarımsağın en önemli biyokimyasal özelliklerinden biri antioksidan potansiyelidir Bu özelliğinin içindeki organik kükürt bileşiklerinden (allisin) kaynaklandığı düşünülmektedir Çiğ sarımsakta antioksidan potansiyeli vardır, ancak yüksek dozları kalp, karaciğer ve böbreğe toksik etkiler gösterebilmektedir Ayrıca sarımsakta bulunan flavonoidler de antioksidan etkilerine katkıda bulunuyor olabilirler Bir başka önemli özelliği, organizmada birçok işlevi olduğu gösterilen nitrik oksiti (NO) artırıcı etkisidir Bu mekanizmalar sarımsağın ateroskleroz ve hipertansiyon tedavisi ile koruyucu önlem rollerini açıklayıcı olabilir Sarımsağın çeşitli mekanizmalarla karsinojenleri detoksifiye edebileceği, bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyerek de kansere karşı yararlı olabileceği söylenmektedir


Salatalara çiğ maydanoz ekleyin Yemekler piştikten sonra maydanozu ekleyin ki C vitamin kaybı olmasın


Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten) kaynağıdır Bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sisteminin, adrenal bezin ve tiroid bezinin fonksiyonları üzerinde etkilidir Yapraklarında uçucu yağlar, flavonoidler, protein, klorofil ve glikozit, köklerinde ise uçucu yağ, şeker, müsilaj ve glikozit vardır Yapraklar vitamin ( A,C,K ), demir, potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum yönünden zengindir Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar


Narı suyundan çok tanesi ile tüketmeye çalışın


Nargiller familyasının örnek bitkisidir Nar meyvesi ismini Latince?de ?çok tohumlu? anlamına gelen ?pomegranate? den almıştır Nar suyunda anthsiyaninler ve güçlü antioksidant flavonoidler nar suyunun rengini sağlarlar Nar antioksidan ve anti-tümör etkisinden dolayı ilaç olarak da tanımlanabilir


Kayısı ara öğünlerinizde kurusunu pratik taşıyabileceğiniz vitaminli bir meyvedir


Kayısı, insan vücudunun günlük enerji ve protein gereksiniminin karşılanmasında çok az katkıda bulunmakla birlikte mineral maddelerden potasyum ve vitaminlerden ß-karotence çok zengindir A vitaminin öncül maddesi olan ß-karoten vücudu ve organları saran epitel doku, göz sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir Bu görevlerinden başka A vitamini üreme ve büyümede, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar Diğer taraftan A vitamini normal vücut hücrelerinin kanserli hücreye dönüşmesinin başlıca sorumlusu olan aktif karsinojenlerden tekli oksijenin oluşmasını önlemekte veya oluştuktan sonra etkisiz hale getirmektedir Ayrıca A vitamini organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır


Zenginlik sıralamasında kivi birinci


Dünyada yoğun olarak tüketilen 26 meyve içerisinde besin maddesi yönünden en zengin meyvedir Kivi meyvesinin 100 gramında ortalama 100-400mg C vitamini bulunur Ayrıca magnezyum içeriği bakımından da en zengin, yüksek potasyum miktarı ve düşük sodyum ile yine meyveler içerisinde ön sıralarda yer almaktadır E vitamini, bakır, fosfor, B2 vitamini ve A vitamini bakımından da iyi bir içeriğe sahiptir Kivi, karotenoidler (beta karoten, lutein ve ksantofil), fenolik bileşikler (flavanoidler ve antosiyaninler) ve antioksidant içerikleri yönünden de oldukça önemli meyvelerdendir


Bitki çaylarının antioksidan etkisinden faydalanın


Özellikle kuşburnu, ıhlamur, ahududu, böğürtlen bu dönemde antioksidanca zengin olanları olarak sıralanabilir Limonla zenginleştirerek kendinize doğal bikri çayları karıştırabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.