Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Edebiyatında Çanakkale ZaferiÇanakkale yüzyıllar boyu insanlık tarihinin en önemli harbe ve mücadelelerine sahne olan BoÄŸazlar bölgesinde ÅŸirin ve güzel bir ÅŸehirdir Bu ÅŸehir her yönüyle yaÅŸayan bir tarih, Türklerin Avrupa'ya geçmeleriyle süre gelen ve yurdumuzun her köşesinden her Türk ailesinin ve atalarından bir veya birkaç erini gömdüğü ÅŸehitler beldesi bugün de üniversite ÅŸehridir Çanakkale ÅŸehri, aynı adı taşıyan boÄŸazın Anadolu yakasında ve bu BoÄŸazın en fazla darlaÅŸtığı kesimde düz bir alanda kurulmuÅŸtur Çanakkale kuruluÅŸu pek eski dönemlere inmeyen ve temeli Fatih Sultan Mehmet zamanında atılmış olan bir 15 Y y ÅŸehridir Burada yerleÅŸim birimlerin mazisi Truva ile baÅŸlar Truva'nın kalıntıları eski Tunç Çağına kadar inmektedir Truva ÅŸehri M Ö 13 Asırda Akalıların eline geçmiÅŸtir M Ö 6 Asırda Lidyalıların elinde olan ÅŸehir bundan sonra İran hakimiyetine girmiÅŸtir Daha sonra Atina hakimiyetine giren ÅŸehir bu kez Atina Isparta mücadelelerine sahne olmuÅŸtur M Ö 334 baharında Asya'yı fethe çıkan Büyük İskender BoÄŸaz'dan geçmiÅŸ ve Granikos'ta(Bıga çayı) İran ordusunu bozguna uÄŸratmıştır Daha sonraki asırlarda Anadolu'ya geçen Romalılar buraları hakimiyeti altına almışlardır Roma'nın parçalanmasıyla DoÄŸu Roma imparatorluÄŸunun eline geçen ÅŸehir 14 Asırda AydınoÄŸlu Umur Beyin akınlarına sahne olmuÅŸtur Sonra Osmanlıların eline geçen ÅŸehir Türklerin Avrupa'ya geçiÅŸinde önemli bir yer edinmiÅŸtir Nitekim Orhan Bey zamanında Türkler Gelibolu'ya geçmiÅŸ Yıldırım Bayezid zamanında Gelibolu önemli bir ÅŸehir olmuÅŸtur Fatih döneminde Haçlıların BoÄŸazdan geçmesini engellenememiÅŸtir İstanbul'u fethetmek isteyen Fatih BoÄŸazdan geçiÅŸi engellemek BoÄŸaz'ın en dar yerine karşılıklı iki kale yaptırmıştır Bunlardan Anadolu yakasındakinin adı Fatih'in oÄŸlu Sultan Mustafa tarafından yaptırıldığı için Kal'a-i Sultaniye(Batı yazarları buraya Dardanos demiÅŸlerdir ) Avrupa yakasındakine ise Kilitbahir(denizin kilidi anlamında) adı verilmiÅŸtir Artık bundan sonra ÅŸehir Türk hakimiyetinde kalmıştır Çanakkale stratejik konumu itibariyle çok önemli bir ÅŸehirdi 19 y y da Osmanlı devletinin Avrupa devletleri karşısında zayıflamasıyla beraber ÅŸehrin önemi daha da artmış küçülen Osmanlı Devletinin bu ÅŸehri koruması BoÄŸaz'ların ve İstanbul'un güvenliÄŸi için çok önemli olmuÅŸtu 18 yüzyılda ÅŸehirde İsveç KonsolosluÄŸunun bulunması ÅŸehrin önemini ortaya koymaktadır 19 yüzyılın sonlarında ve ikinci yarısında Çanakkale BoÄŸazı'nın kıyılarında Mecidiye,Hamidiye,Mesudiye,Namazgah,Yıldız,ErtuÄ Ÿru l ve Orhaniye adlı yeni tabyalar oluÅŸturulmuÅŸtur Bu tabyalar ve onların kahraman bekçilerinin dünyanın en büyük filosunu geri çevirdiklerini göreceÄŸiz Çanakkale yöresi stratejik konumu bakımından önemli bir yer iÅŸgal ettiÄŸinden , 19 yüzyılın son çeyreÄŸinde İngiltere,Fransa,Yunanistan ve Rusya birer konsolosluk açmışlardı Bunlara 1872 Åžubatında Almanya konsolosluÄŸu ilave edildi 1906'da İngiliz İmparatorluk Müdafaa Komitesinin yaptığı araÅŸtırmalar Çanakkale'nin yalnız deniz kuvvetleriyle geçilemeyeceÄŸini bir kez daha ortaya koymuÅŸ,1911-1912 Türk-İtalya ve 1912-1913 Türk Balkan Devletleri savaşında İtalya ve Yunan Kurmay heyetleri de aynı sonuca varmışlardır Nitekim İtalyan filosu 18 Nisan 1912'de BoÄŸazın dış tabyalarını bombardımanla yetinmiÅŸ, 19 Temmuz1912'de de sekiz muhripten kurulu İtalyan filolitası, BoÄŸaz dahiline baÅŸarısız bir gece akınında bulunmuÅŸtu Balkan Savaşında da BoÄŸaz'a karşı ciddi bir hareket olmamıştı 1 Dünya Savaşı'na katılmamızdan 10 gün sonra İngiltere BoÄŸazlar Meselesinin müttefiki olan Rusya'nın lehine halini kabul etti Üçlü İttifak Devletleri bu konuda anlaÅŸmaya vardılar Merkezi devletler yanında savaÅŸa giren Osmanlı Devletini saf dışı bırakmak amacıyla İtilaf Devletleri tarafından düzenlenmiÅŸ olan Çanakkale Harekatı, 1 Dünya Savaşı'nın en önemli askeri faaliyetlerinden birini oluÅŸturmaktaydı 18 Mart 1915 sabahı BoÄŸaza giren ve tabyaları topa tutan İngiliz ve Fransız Filoları Çanakkale BoÄŸazının iki yakasındaki mevzilerden açılan yoÄŸun ateÅŸ ve Karanlık Limana dökülen mayınların etkisiyle, mevcutlarının % 35 ini kaybedip geri çekilmek zorunda kaldılar 18 mart bozgunu , İtilaf Devletlerine karadan destek olmaksızın yalnız deniz kuvvetleriyle BoÄŸazın geçilemeyeceÄŸini gösterdiÄŸinden General Hamilton 'un emriyle bir Çıkarma ordusu hazırlandı Çıkarma Harekatı 25 nisan 1915 günü sabaha karşı baÅŸladı Sarp bir kıyı olan Arıburnu bölgesine çıkan düşman kuvvetlerini 19 Tümen Kumandanı Mustafa Kemal karşıladı Kıyıya çıkan İngiliz ve Fransız kuvvetleri geri püskürtüldü Bundan sonra her iki cephede de siper savaÅŸları sürdürülmüş özellikle 21 Haziran Kerevizdere, 28 Haziranda da Zığındere çarpışmaları çok ÅŸiddetli geçmiÅŸtir Bunun ardından İtilaf kuvvetleri kesin bir sonuç almak amacıyla 6-7 AÄŸustos gecesi baÅŸlattıkları Harekat dört gün sürdü Bu kuvvetler Yarbay Mustafa Kemal tarafından Conkbayırı'nda durduruldular Böylece Birinci Anafartalar Zaferinden sonra İtilaf kuvvetlerinin yaptığı bütün taarruzlar sonuçsuz kaldı Ancak 21 AÄŸustosta yeni bir saldırı baÅŸlattılar İkinci Anafartalar Muharebesi denilen bu Harekat da baÅŸarılı olamayınca Muharebeler günlerce süren siper savaÅŸlarına dönüştü Bu çarpışmalarda Türk askeri Çanakkale'nin geçilmez olduÄŸunu ispatladı İtilaf kuvvetleri 19-20 Aralık gecesi Anafartalar ve Arıburnu Cephesinden 8-9 Ocak 1916' da Seddülbahir'den çekildiler İtilaf Devletlerinin baÅŸarısızlığı ile sonuçlanan Çanakkale Muharebeleri Birinci Dünya Savaşının seyrini deÄŸiÅŸtirip uzamasına sebep olduÄŸu gibi Çarlık Rusya'sının çöküşünü hazırlamış ve İngiltere'de Hükümet deÄŸiÅŸikliÄŸine yol açmıştır Çanakkale SavaÅŸları sonuçları sebebiyle dünyaya Türk'ün yenilmezliÄŸini, MehmetçiÄŸin azim ve iradesini ve de centilmenliÄŸini göstermiÅŸtir Bununla birlikte bu savaÅŸlar sırasında bir komutan parlamıştır Mustafa Kemal! Daha sonra milleti arkasına alıp Türk'ün haklı davasını sürdürecek ve baÅŸarıya ulaÅŸarak yeni bir devlet kuracaktır Ayrıca bütün dünya onun dehasını takdir edecektir Mustafa Kemal ise bir ÅŸeyin farkındadır Bağımsızlığı ve namusu söz konusu olunca Türk askerinin nasıl ölüme koÅŸtuÄŸunu bilmektedir Yeter ki onu idare edecek dahi bir komutan olsun İşte o da Mustafa Kemal idi Siz hiç ölmek için can atan asker gördünüz mü? İşte Çanakkale SavaÅŸlarında Türk askeri!Atatürk'ün bu konudaki hatıralarından birine deÄŸinelim Bir buluÅŸma esnasında Mısır Devlet BaÅŸkanı Atatürk'ü takdir ettiÄŸini söyler ve ekler; -" Ekselans benim milletimin de sizin milletiniz gibi hürriyete ve istiklale ihtiyacı var Bunu nasıl temin edebiliriz? Tıpkı sizin Çanakkale BoÄŸaz Savaşında Düvel-i Muazzama Ordusuna karşı kazandığınız zafer gibi bizim de böyle bir ordu ve stratejiye ihtiyacımız var Bize bu konuda yardım edebilir misiniz? " Sorusuna Mustafa Kemal: -" Vatanı için ÅŸehit olacak bir buçuk milyon Mısırlı genciniz varsa bu iÅŸi yapabiliriz Bunun haricinde olmaz! " deyince Mısır Devlet BaÅŸkanı -" Maalesef bizim öyle ölecek bir buçuk milyon Mısırlı gencimiz yok " Der Mustafa Kemal de: -" O zaman sizin de hürriyet ve istiklale hakkınız olamaz " Deyiverir İşte bu söz her ÅŸeyi açıklamıyor mu? ![]() ![]() TÜRK EDEBİYATINDA ÇANAKKALE SAVAÅžLARI VE ZAFERİ İLGİLİ; MENKIBE,DESTAN, ŞİİR, ANEKDOT, VE EFSANELER: 1-)MENKIBELERDE ÇANAKKALE ZAFERİ Menkıbeler, birtakım mahalli adetlerin, insani birtakım tasavvurların dini muhteva içinde hatıralardır Bu bakımdan karanlık devirleri aydınlatmada tarih kadar kıymetli belgelerdir Çanakkale SavaÅŸları sırasında bir çok menkıbe yazılmıştır Bu menkıbeler, bize Türk milletinin zihninde Çanakkale SavaÅŸlarının ne kadar derin izler bıraktığını göstermesi açısından önemlidir Çanakkale SavaÅŸları etrafında teÅŸekkül eden menkıbeleri şöyle sıralayabiliriz A)TARİHİ-EFSANEVİ ÅžAHSİYETLER ETRAFINDA OLUÅžAN MENKIBELER Milletlerle olan savaÅŸlarında Allah'ın Türkler'e yardım ettiÄŸini pek çok menkıbede görürüz Bunlardan birisi de Mustafa kemal hakkında anlatılanıdır 1) GAZİ MUSTAFA KEMAL PAÅžA: Türkler'in baÅŸka M Kemal'in Omega saatinin parçalanması suretiyle kendisine hiçbir ÅŸey olmamasıdır Bu olay, Anadolu'nun pek çok yerinde, farklı ÅŸekilde anlatılır Bu olay' yazılı olarak en güzel ÅŸekilde RuÅŸen EÅŸref Ünaydın'ın "Mustafa Kemal ile Mülakat" adlı eserinde şöyle verilir: "Buraya kadar muhaveremizi sakin bir vaziyette dinleyen Yüzbaşı Cevat Bey, PaÅŸa'nın yaveri, kalın, sertliÄŸi hoÅŸa giden bir sesle: _"Bu ÅŸarapnel parçasından biri PaÅŸa'nın göğsünü okÅŸamıştır!"dedi _Nasıl? Dedim PaÅŸa, tespihi ile oynuyordu Cevat Bey, parlak çizmelerindeki mahmuzları şıkırt yaparak, göğsünün sol tarafındaki niÅŸan kurdeleleri sırası ve ipek kordonu kabaresine şöyle anlatıyordu: -BulunduÄŸumuz yer tamamen muhacimlerin arası idi PaÅŸa da ilerleyen efradımızı seyrederken göğsüne bir ÅŸeyin kuvvetlice çarptığını duymuÅŸtur -Evet saÄŸ taraftan ceketimde bir kurÅŸun yeri gördüm Yanımda bulunan zabit(Rahmetli Nuri Canker Bey)"Efendi,vuruldunuz" dedi Ben böyle bir söz ÅŸuyu bulursa askerimizin kuvve-i maneviyesi üzerinde yapacağı tesiri düşündüm Elimle zabitin aÄŸzını kapadım "Sus" dedim Cevat Bey devam ediyordu -"Bir ÅŸarapnel misketi,göğsünün saÄŸ tarafını tamamen Omega saatinin bulunduÄŸu cebe isabet etmiÅŸti Saat, parça parça oldu, fakat o darbe,PaÅŸanın göğsünde hafif bir leke bırakmaktan ileri geçmemiÅŸtir "dedi -O saat sizin için tarihi bir saattir Görebilir miyim efendim?dedim PaÅŸa: -"O saatin enkazını,bu muharebeden sonra Liman PaÅŸa hatıra olarak aldılar Bana da kendilerinin aile-i asalet armasını havi bulunan saatlerini verdiler Cevat Bey saati gösterdi Omega markalı siyah bir saat Arkasında bir taç ve "L 2 " markaları ve PaÅŸanın kırılan saatide Mekteb-i Harbiyeden beri sakladığı Omega markalı kuvvetli bir talebe saati imiÅŸ Cevat Bey Zenınnth marka bir bilezik saatini gösterdi ki onu Mustafa Kemal PaÅŸaya o kurÅŸunun deÄŸdiÄŸi esnada yanında bulunan genç Mülazım vermiÅŸ Askerin bu kadar yanında giden, onlara ön ayak olan bir Kumandana en zorlu düşmanların bile dayanamayacağına aklım eriyordu Omega saati,Türk milleti için kendini feda etti,Komutan Mustafa Kemal'i kurtardı Türk ordusunun Kumandanını,Türk milletini,OrtadoÄŸu'yu, insanlığı kurtardı 2)SEYİT ALİ ONBAÅžI: Çanakkale SavaÅŸları'nda Deniz SavaÅŸları sırasında Seddü'l- bahir açıklarında bulunan düşman gemileri Morto Koyu ile Seddü' l- bahir tepesini sürekli bombardıman altına almışlardı Türk mukavemeti gittikçe azalıyordu Kendilerini Allah' ın koruyuculuÄŸuna bırakan Türk birlikleri ÅŸehitlik mertebesine ulaÅŸmayı arzu edercesine, kaçmak yerine son gayretleriyle mücadele ediyorlardı Bu sırada bir İngiliz gemisinden atılan büyük bir bomba Morto Koyu sırtlarındaki bir topçu birliÄŸimizi toptan imha etti İçlerinden yalnızca Seyid Ali ÇavuÅŸ kurtulmuÅŸtu ÇavuÅŸ etrafındaki manzara karşısında duyduÄŸu ızdırap ile dünyada eÅŸine az rastlanacak bir olay gerçekleÅŸtirdi DuyduÄŸu acı ile normalde üç kiÅŸinin zor taşıdığı 257 kiloluk bombayı yerinden tek başına kaldırdı, taşıdı, topun namlusuna sürdü ve ateÅŸledi Bu mermi gideceÄŸi yeri de biliyordu Queen Elizabeth gemisinin bacasından içeri girdi ve gemi ortadan ikiye ayrılarak battı Burada, 257 okkalık bir mermiyi kaldırarak olaÄŸanüstülük gösteren Seyit Ali Onbaşı ile ilgili menkıbeyi Mehmet İhsan GENİŞÇAN, eserinde şöyle anlatıyor: " Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiÅŸ, fakat onun da vinci kırılmış olduÄŸundan mermileri namluya sürülemiyordu Yüzbaşı Hilmi Bey , etrafından birilerinden yardım alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaÅŸtığı sırada NiÄŸdeli Ali ile Koca Seyit ümitsiz ve periÅŸan ne yapacaklarını düşünüyorlardı " Ulu ve yüce Allah' tan baÅŸka hiçbir güç ve kuvvet yoktur " duası Seyit' in aÄŸzından nûr tanesi gibi dökülmeye baÅŸladı Seyit Ali, bu duayı defalarca okudu Bu yakarış şüphesiz hiç kimseninkine benzemiyordu AÅŸk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omzuna alması bir oldu Demir basamakları tam üç kez inip çıktı Yanında bulunan NiÄŸdeli Ali, Seyit ' in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, hayret ve dehÅŸet içinde kalıyordu Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi savaşın kaderini böylece deÄŸiÅŸtiren olayı yaratmış ve İngilizler' e ait "Ocean" isimli zırhlı, bu merminin isabetiyle korkunç yara almıştır Aynı gün geç saatlerde Çanakkale BoÄŸazı Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat PaÅŸa, ödül olarak Seyit' e onbaşılık rütbesini verdi Merminin bir defada kendi huzurunda kaldırılmasını istedi Bunun üzerine Seyit Onbaşı, Cevat PaÅŸa' ya ÅŸu cevabı verdi: " Ben bu mermileri kaldırırken gönlüm, Allah'ın feyziyle doldu Ancak bu kuvvetin sırrı o anda bana Allah' ın ihsan ettiÄŸi bir vergi idi Bu ağırlığı kaldıracak kadar bir makam varmışsam bu dua ve rıza ile olmuÅŸtur Ancak ÅŸimdi kaldırmam mümkün deÄŸildir kumandanım" 3)YAHYA ÇAVUÅž VE TAKIMI Çanakkale Muharebelerinin en ateÅŸli saldırıları sırasında Morto Koyu' ndan çıkartma yapan bir İngiliz birliÄŸine karşı Seddü' l- bahir tepesinde bulunan Yahya ÇavuÅŸ ve takımı (15 kiÅŸi) büyük bir inançla engel olmaya çalışıyorlardı Karşılarında bulunan bir birliÄŸe karşı 15 kiÅŸi gönülden savaÅŸarak engel olmaya çalıştılar Tam üç gün ve üç gece bir birliÄŸe bir takım olarak karşı geldiler Onları durdurdular Gelibolu Yarımadası' nın içlerine girmelerine 15 kiÅŸilik bir kuvvetle engel oldular Sonunda yardımcı kuvvetlerin gelmesine yakın hepsi Allah' ı arzu ettiler Åžehitlik mertebesiyle Allah' a ulaÅŸtılar Bundan baÅŸka "Hasan ve Mevsuf", "Sıhhıye BaşçavuÅŸu Hüseyin Hikmet BaÅŸaran", "Bayraklı Baba Menkıbesi" ve "Kaşıkçı Dede Menkıbesi" hakkında anlatılan menkıbeler vardır B)Dinî ve Tarihî Åžahsiyetler Etrafında TeÅŸekkül Eden Menkıbeler 1)CONKBAYIRI ÜZERİNDEKİ BULUTLAR : Çanakkale' de en çok anlatılan menkıbe ÅŸudur: Conkbayırı' nda kara savaÅŸları sırasında 57 tümen her gün çamaşır deÄŸiÅŸtirir Kirlilerini yıkar çalılara asar ve ertesi gün için kurumuÅŸ Sebebi ise eÄŸer ÅŸehit olurlarsa Allah'a temiz kıyafetlerle varmaktır SavaÅŸa çıkmadan önce namazlarını kılar ve ibadet ettikten sonra savaÅŸa baÅŸlarlarmış Maneviyatı kuvvetli bu insanlar Conkbayırı' ında düşman tarafından kıstırıldıkları anda gökten beyaz-gri bir bulut kümesi 57 Tümenin üzerine inmiÅŸ ve bulut yok olduÄŸunda düşman askerleri ne olup bittiÄŸini anlayamamışlar Zira ortada tek bir Türk askeri bile yokmuÅŸ Gemiden bu olayı seyreden İngiliz Amirali Hamilton daha sonraki savaÅŸ anılarında da bu olayı anlatmaktadır 2)BULUTUN KORUMASI Menkıbelerde bir baÅŸka mucizevî yardım da bir İngiliz Alayının bulutların içinde kayboluÅŸu biçimindedir Olay ÅŸu ÅŸekilde anlatılmaktadır; " O gün Kraliyet Alayı taze kuvvetlerle bu saldırıda görev aldı SaÄŸ cenahta yer alan bu alay, daha az bir mukavemetle karşılaÅŸtığı için hızla ilerlemeye baÅŸlamıştı Alay, Azmak Deresi' nin kuru yatağını geçmiÅŸ, Kayacık AÄŸrılı mevkiinden Damakçı Bayırı'na doÄŸru yürüyordu Karşılarında küçük bir tepe vardı Tepenin üzerinde garip, soluk renkte bir bulut durmaktaydı alay, sol taraftaki Ağıl Dere' ye inmeden tepeye doÄŸru ilerledi ve bulutun içine girip kayboldular Yâni alanda askerlerin Mestan Tepe' den ÅŸaÅŸkın bakışları arasında 7-8 deÄŸiÅŸik bulutla daha birleÅŸerek Trakya istikametine doÄŸru uçup gittiler Orada bulunan 267 İngiliz askerinden hiçbirinin izine bir daha rastlanamamıştır " 3)NUSRET MAYIN GEMİSİNİN MUTLAK YAKALANIÅžTAN KURTULMASI Nusret Mayın Gemisi Çanakkale savaşına noktayı koyacak olan görevine çıktığı gece Karanlık Liman ile Seddülbahir arasındaki mayınları toplayıp yerini deÄŸiÅŸtirirken O''nu koruyan Anadolu Feneri de bir İngiliz Gemisi üzerine projektörleri dikmiÅŸ ve gemiyi takibe almıştı Fakat birden Anadolu Feneri arıza yaptı Nusret Mayın Gemisi telaÅŸla ışıklarını söndürdü İngiliz gemisi bu sefer kendi projektörleriyle denizi taramaya baÅŸladı Geçen dakikalar içinde Nusret Mayın Gemisi tam yakalanacağı anda birden Anadolu Feneri tekrar çalışmaya baÅŸladı İngiliz gemisinin projektörleri üzerine kendi projektörlerini dikti ve iki ışık arasında kalan Nusret muhakkak bir hezimetten kurtuldu Görevini yerine getirip geri döndüğünde bu heyecana kalbi dayanamayan gemi kaptanı ,Hakkı Bey' in naşını da karaya çıkardı Anadolu Feneri' nin hiçbir tamirat yapılmadan kendiliÄŸinden çalıştığını öğrenen gemi komutanı Nazmi Bey, bu olayın bir mucize olduÄŸunu daha sonraki günlerde yazdığı günlüğünde bildirmektedir Bundan baÅŸka bulutun koruması ile ilgili anlatılan iki menkıbe daha vardır Yine "Uçan Türkler" adlı anlatılan bir menkıbe daha vardır II- DESTANLARIMIZDA ÇANAKKALE ZAFERİ Türkler, pek çok özelliÄŸin yanı sıra, destan yaratan bir millet olarak da tarihte hakettiÄŸi yeri almıştır Alp Er Tunga Destanı,Åžu Destanı, OÄŸuz KaÄŸan Destanı, Ergenekon Destanı, Bozkurt Destanı, Genç Osman Destanı, Plevne Destanı, Estergon Destanı, Åžeyh Åžamil Destanı, Girit Destanı, Kars Destanı, Silistre, Cezayir, Varna, Budin destanları bu milletin yarattığı destanlardan sadece bir kaçıdır Tarih boyunca yaratılan destanlar zincirinin altın halkalarından biri de hiç şüphesiz "Çanakkale Destanı" dır Çanakkale Zaferi öyle büyük bir zaferdir ki, halkın vicdanında öyle derin izler bırakmıştır ki, pek çok ÅŸair tarafından - halkın da hislerine tercüman olunarak- destanlar vücuda getirilmiÅŸtir Türk' ün bu zaferini en mükemmel ÅŸekilde Mehmet Akif destanlaÅŸtırmıştır Edebiyat tarihinin Akif' in; "Çanakkale Åžiiri" hakkındaki hükmü ÅŸudur: "Bu ÅŸiiri Mehmet Akif yazmadı; kağıda dökenle, topraÄŸa kanını dökenler birleÅŸerek yazdılar " Çanakkale Savaşı ile ilgili yazılmış pek çok destan mevcuttur BaÅŸta Mehmet Akif' in eseri olmak üzere seçilmiÅŸ birkaç destanı verelim • 1-MEHMET AKİF ERSOY - ÇANAKKALE ÅžEHİTLERİ Bu eser, yıllardır hepimiz tarafından zevkle okunmuÅŸ ve ezberlenmiÅŸtir Burada Akif harbin vahametini, vahÅŸetini anlatırken, bu uÄŸurda ÅŸehit olanların da yalnız kalmayacaklarını, onları Hz Peygamber' in ÅŸefkatle beklediÄŸini müjdelemektedir Bu ÅŸiiri baÅŸlı başına Türk' ün Destanıdır Anlatılmaz yaÅŸanır Prof Dr Mehmet Kaplan, bu destanın estetik kıymeti hakkında ÅŸu kanaati ifade eder: " Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Savaşını tasvir eden ÅŸiiri yazıldığı tarihten bu güne kadar bütün nesillere o savaşın heyecanını yaÅŸatmış ve onun tarihî, derin ve büyük manasını hatırlatmıştır Bunun sebebi de hiç şüphesiz, bu ÅŸiirin taşımış olduÄŸu estetik deÄŸerdir " Åžu BoÄŸaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eÅŸi? En kesif orduların yükleniyor dördü beÅŸi -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara' ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya Ne hayasızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı! Nerede- gösterdiÄŸi vahÅŸetle "Bu: bir Avrupalı" Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi Varsa gelmiÅŸ, açılıp mahbesi, yahut kafesi! Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beÅŸer, Kanıyor kum gibi, tufan gibi hakikat mahÅŸer mi mahÅŸer Yedi iklimi cihanın duruyor karşıda Ostralya' yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler baÅŸka, lisanlar, deriler rengarenk; Sade bir havadis var ortada: vahÅŸetler denk Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela ![]() ![]() Hani tâûna da zuldûr bu rezil istila! ![]() ![]() Bundan baÅŸka Boyabatlı Mustafa'nın "Çanakkale Destanı" adlı eseri vardır ![]() III- ŞİİRLERİMİZDE ÇANAKKALE ZAFERİ Çanakkale Zaferi ile ilgili, menkıbe, destan yanında münferit ÅŸiirler de yazılmıştır Mehmetçik, harbe giderken sâkin ve sevinçli olarak anasından, babasından, yavuklusundan, sılasından ayrılmıştır Hatta *******, yavuklusunu bir daha göremeyeceÄŸini bilerek yola revân olmuÅŸtur Bu duyguyu ÅŸu mısralarda görebiliriz ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni Of gençliÄŸim eyvah Çanakkale içinde Aynalı Çarşı Ana ben gidiyom düşmana karşı Of gençliÄŸim eyvah Çanakkale içinde bir uzun selvi Kimimiz niÅŸanlı kimimiz evli Of gençliÄŸim eyvah • BİR YOLCU' YA Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak bir devrin battığı yerdir EÄŸil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek Anadolu' nda İstiklâl uÄŸrunda, namus yolunda Can veren Mehmet' in yattığı yerdir Bu tümsek koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele Mehmet' in, düşmanı boÄŸduÄŸu sele Mübârek kanını kattığı yerdir Düşün ki, haÅŸr olan kan, kemik, etin Yaptığın bu tümsek amansız, çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir Necmettin Halil Onan(Çakıl TaÅŸları) Çanakkale SavaÅŸları öyle bir savaÅŸtır ki Türk Milletinin ruhunda ve zihninde silinmeyecek etkiler bırakmıştır Bu yüzdendir ki bir çok destana, ÅŸiire ve romana ve de tarihin tozlu yapraklarına konu olmuÅŸtur Yüz binlerce ÅŸehidin verildiÄŸi bu savaÅŸlar öyle silinecek bir yazı deÄŸildir Bu savaÅŸlar Türk milletinin onurunu, kahramanlığını ve centilmenliÄŸini bütün dünyaya ispatlamıştır Bu sebeple bu savaÅŸları çok iyi algılamamız gereklidir KAYNAKÇA Prof Dr Abdurrahman Güzel, "Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi", 1994 RuÅŸen EÅŸref Ünaydın, " Mustafa Kemal ile Mülâkat", Ank 1981 Mehmet İhsan Gençcan, " Çanakkale SavaÅŸları ve Menkıbeler", İst 1994 Prof Dr Abdurrahman Güzel, "Çanakkale SavaÅŸları", 1994 Mehmet Kaplan, "Mehmet Akif ve Çanakkale Savaşı; Mehmet Kaplan' dan Seçmeler" (Haz: Enginün- Zeynep Kerman) K T B Yay Ank 1988 |
|
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
| Görünüm Modları | |
|
|