Gelin Yurdu Efsanesi (Malatya-Yeşilyurt)

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gelin Yurdu Efsanesi (Malatya-Yeşilyurt)







Gelin Yurdu Efsanesi



Yöre: Malatya, Yeşilyurt

Yeşilyurt İlçesinden, bağ ve bahçelerin bulunduğu Taftacık semtine giderken, Davullupınar'ın karşılarına düşen düzlüğe “Gelin Yurdu", "Düğün Yurdu” deniliyor

Evvelce burası, bir yerleşim yeriymiş Bu, bağ ve bahçe sahiplerin toprak altından çıkardığı, çanak-çömlek parçalarından da anlaşılıyor Orda oturanlar, düğünlerini işte bu düzlükte yaparlarmış Birisi evleneceği zaman, herkes oraya çağrılır, yenip-içilip, eğlenilirmiş Geç saatlerde, Yeşilyurt'lu iki kişi, Düğün Yurdu'na gitmiş Orada kısa boylu adamları, ellerinde alev çıkaran odunlar olduğu halde oynarken görmüşler Korktuklarından onların yanına daha fazla sokulamamışlar

Bunlar, birbirlerine çok bağlı kimselermiş Her öğünde aynı yemeği pişirirlermiş O gün ne yemek yapılacaksa, ağanın kızı tarafından evden eve duyurulur, bunun dışında bir aş, tencereye konmazmış

Birgün, başka köyden alınan bir gelin, kocasının yemek hakkındaki uyarısına aldırış etmeden, canının istediği bir yemek yapmış Akşam olup kocası eve dönünce, ortalık birden karışıvermiş Adamcağız, karısının başka bir yemek pişirdiğini görünce deliye dönmüş Kazmayı eline almış, evi yıkmaya başlamış Yüksek sesle, “Aş karıştı, iş karıştı!” diye bağırmış Bunu duyanlar, durumu anlamakta gecikmemişler

Kazmayı eline alan, evini yıkmış Eşyalarını toplamışlar, evlerden çıkan direkleri de yanlarına alarak, başka tarafa göç etmişler Böylece, birliğin bozulmasına şiddetle karşı olduklarını, bir kez daha ortaya koymuşlar

Bugün de kendi adlarıyla söylenen, olayın geçtiği yerin sakinleri olan, Kölükoğulları'nın, o zamanlar sazlık ve bataklık olan Yeşilyurt'un yüksekçe bir yerine, şimdiki Tepecik'e eski yurtlarının da görülebileceği bir yere yerleşmiş olmaları, Yeşilyurt'ta herkes tarafından bilinmektedir Ayni aile, ayni dayanışmayı ve birliği günümüzde de sürdürmektedir

Anlattığımız dönemde, Çırmıkdı'nın en zengini, “Emir Ağa” ile “Çırak” imiş Çırmıkdı'da “Ağa Mahallesi” varmış Emir Ağa, bu mahallede otururmuş Mahallenin iki başında, özel kapılar bulunurmuş Akşam olunca, Ağa Mahallesi'nin kapıları kapanırmış

Emir Ağa, zâhirelik ve unluk buğdayını, Eski Malatya'dan alırmış O zamanlar, Eski Malatya'nın buğdayı da, “Buğday değil mübârek; sanki datlı çekirdek” imiş…

Hep bir ağızdan “Maşallah! diyelim “Culfalık” tan, el tezgâhı'na, el tezgâhı'ndan, çekmeli tezgâha, çekmeli tezgâhtan fabrikalara

“O günün zenginleri, Yeşilyurt'un bugünkü zenginlerinin tuz torba'sı ” bile olamaz


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.