|  | Tispe ve Piremus... Karadut'un Hikayesi |  | 
|  06-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tispe ve Piremus... Karadut'un HikayesiTispe ve Piremus Karadut'un Hikayesi Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı  Kızın adı, Tispe; delikanlınınki ise Piremus idi  Bunlar, yanyana evlerde otururlardı  Birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine karşı aşk beslerlerdi  Fakat aileleri, görüşmelerini istemezler, birbirlerine uygun olmadıklarını düsünürlerdi  Oysa onlar, birbirlerini ölesiye seviyorlardı  İki evin arasinda gizli bir çatlak vardı  Aileleri, bunu bilmezlerdi  Onlar da geceleri burda buluşur, o aradan birbirlerine seslerini duyurur, aşklarını dile getirirlerdi  Bir gece, ormandaki agacın altında buluşmaya karar verdiler  Tispe, ağaca Piremus'tan önce varmıştı  Gittiğinde avını yeni yemiş, ağzından kanlar akan kocaman bir alanla karşı karşıya geldi  Korkarak bir mağaraya doğru koşmaya basladı  Farkında olmadan yolda boynundaki eşarbını düşürmüştü  O sırada Piremus geldi  Gördükleri karşısında donup kalmıştı  Kocaman aslan, ağzında kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe'nin esarbını parçalıyordu  O an aklına gelen ilk ve tek şey, aslanın Tispe'yi öldürerek yediğiydi  Tispe'siz yaşayamazdı  Aklından geçen, sadece aşkı uğruna canına kıymaktı  Belinden hançerini çıkardi ve göğsüne sapladi  Kanlar içinde cansız bedeni yere düştü  Tispe ise korkusunu bir kenara atıp bir an önce aşkını görmek için mağaradan çıkmaya karar vermişti  Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle yüzleşti  Piremus'un cansız vücudu yerdeydi ve elinde Tispe'nin düşürdüğü eşarbını tutuyordu  İlk önce genç kız, olanlar karşısında ağlamaktan hiçbir şeyi anlayamamısti  Ama eşarbı ve uzaklaşan aslanı görünce anladı  Bir an mağarada düsündüğü o korkunç şey başına gelmişti  Ve onun öldüğünü düşünen Piremus, aşkı uğruna canına kıymıştı  Tispe, bir an bile düşünmeden hançeri aldı ve göğsüne götürdü  Onların aşkı ölesiye bir aşktı ve ölüm bile onları ayıramazdı  Eğer Piremus aşkı uğruna ölümü göze aldıysa, o da hiç çekinmeden canına kıyabilirdi ve hançeri sapladı  Birden vücudu Piremusun bedeninin üstüne yığıldı  O anda tanrılar, bu yüce aşkı ölümsüzleştirmek istediler ve bu çiftin üstünde duran ağacı, bunların aşkına adadılar  Piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, Tispe'nin gözyaşlarını ise ağacın yapraklarına verdiler  O günden beri kara dut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini (Piremus'un kan lekesini), dut ağacının yaprakları (Tispe'nin gözyaşları) temizler   (Bilir misiniz dut ağacının meyvesinin lekesi çıkmaz; ama elinize ağacın yaprağımı alır avuşturursanız, lekenin gittiğini göreceksiniz) | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |