06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fatih Terim (1953 - .... ) Fatih Terim biyografisi ( kimdir)
Fatih Terim (1953 -    ) Fatih Terim biyografisi ( kimdir)
1953 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir Altı yaşından itibaren, bir ayağı aksak olduğu için "Topal Talat" lakabıyla çağrılan babasıyla birlikte birçok ağır işte çalışır
Bir yandan da mahalle arasında futbol topunu ayağına değdirmeden yapamamaya başlamıştır Okul hayatı, futbol kadar cazip gelmez Babasının isteği üzerine Motor Sanat Enstitüsüne girer fakat 2 sınıfta devamsızlıktan okulu bırakmak zorunda kalır 1969'da henüz 16 yaşındayken formasını giymeğe başladığı Adanademirspor'la futbol hayatı başlar
Adanademirspor genç takımında kimse para almazken bir tek Fatih Terim maaş almaktadır Maaşı 150 liradır ve diğer futbolcular görmesin diye bu para Fatih'e gizlice verilmektedir Üç yıl içerisinde Adanademirspor'da takım kaptanlığına kadar yükselir İlk kez kaptanlık pazubentini koluna geçirdiği andaki heyecanını hiç bir zaman unutmayacaktır Takım çıkış tüneline geldiğinde, arkadaşlarına 'bir kaptanın söylemesi gerektiğini söyleyerek' sahaya son sürat koşar Bir an duraksar, çünkü arkasında kimse yoktur: " Öyle hızlı koşmuşum ki kimse bana yetişememiş " Fatih Terim 6 yıl daha Adanademirspor formasını giyer
1972 yılında, Santrafor Fatih, yeşil sahalarda fırtına gibi eserken, futbol otoritesi Fatih Somer ve Genç Milli Takım Antrenörü Gündüz Tekin Onay'ın dikkatini çekmekte gecikmez Milli takıma çağrılır Futbolculuk döneminde hayatını değiştiren en önemli maç ise Adanademirspor'un Galatasaray'ı 1-0 yendiği maç olur
Doksan dakika boyunca oynadığı futbolla göz doldurur Milli takımla birlikte gittiği Romanya maçı sonrası yıldırım hızıyla nasıl Galatasaray'lı olduğunu şöyle anlatır "Romanya milli maçından sonra İstanbul'a dönmüştük Galatasaray'lılar beni havaalanından alıp kulübe götürdüler Bu arada Adanademirspor'lular araya girmek istediler ama ben kararımı vermiştim Galatasaray'a gönülden 'evet' dedim " Ve Galatasaray Kulübü'ne 1 milyon 650 bin liraya transfer olur O artık Galatasaray'lı Fatih'tir
FUTBOLCUYKEN DE ÇOK BAŞARILIYDI
Sahalarda çizdiği lider, hırçın futbolcu portresi, bir maçta hakeme tükürmesiyle daha da sert bir görünüm alır Galatasaray taraftarı Fatih'ten memnundur Formasının hakkını verir, başarıya kodlanmış hırsını sarı-kırmızı renkler için döktüğü terlerle akıtır Fakat bu onbir sene boyunca Fatih Terim hiç şampiyonluk yaşayamaz
Şampiyonluk yaşayamasa da milli takımda çizdiği grafik onu takın değişmez oyuncusu yapmıştır 51 kez milli formayı giyer, A Milli Takımı'nda oynama rekorunu 1984 yılından 1995'e kadar elinde tutar İlk milli maçına İsviçre ile deplasmanda 1-1 berabere kalınan 20 Nisan 1975 tarihinde çıkar Son milli maçının skoru da yine beraberlik olacaktır 4 Nisan 1984'te oynanan Türkiye-Macaristan maçı golsüz berabere bitecektir Rekorunun kırılmasını görmesi için 11 yıllık müddetin geçmesi gerekecektir
6 Eylül 1995 tarihinde İstanbul'da Macaristan'a karşı oynadığımız Avrupa Futbol Şampiyonası grup maçında Oğuz Çetin bu rekoru ele geçirir Fatih Terim ise 1995'te teknik direktör olarak ay-yıldızlı takımın başına çoktan geçmiş olacaktır Yani, rekorunun takımda yer verdiği bir futbolcusu tarafından kırılışına tanıklık edecektir
Fatih Terim jübilesi için sahaya helikopterle inerek, futbolculuk hayatına son noktasını renkli kalemle atmış oldu
Fatih Terim isminin çevresinde dönmeye başladığımızda futbolla uzaktan yakından alakalı herkesin aklında kalan 'muhteşem jübile'nin unutulur gibi olmadığını fark etmeniz uzun sürmüyor 18 yıllık futbol yaşamının 11 koca yılını verdiği Galatasaray'dan, yeşil sahalardan, tezahüratların çarpıştığı statlardan, tezahüratların çarpıştığı statlardan ayrılma zamanıdır Havasından geçilmez bir futbol şovunun en şatafatlı vedası  Sarı-kırmızı konfetiler uçuşurken sahada Galatasaray-Trabzonspor maçı oynanır  Sadece sahayı değil kırmızı karanfilleri de birbirine katar helikopterin sesi ve nefesi  Santra noktasına inen helikopter de kaptan Fatih gözükür, alkış kıyamet  "Formam gözüksün diye kapıyı da açacaktık Çok korktum, yanımdakinin omzunu çürütmüşümdür herhalde Bu arada maç devam ediyordu ama halk toplanmıştı, polis de Biz tur atıyorduk, hiçbir şey görünmüyordu maçta Tam helikopterle o kalabalığın üzerine geliyorduk, bir rüzgar! Herkesin şapkası uçtu tabii Ve böylelikle boşaldı saha içindeki kalabalık "
TEKNİKDREKTÖRLÜK HAYATI
Terim utbolu bıraktıktan sonra antrenörlük kurslarına gider Ankaragücü'nü iki Göztepe'yi bir yıl çalıştırır
1990-1993 tarihleri arasında Ümit Milli Takım hocalığını A Milli Takım Teknik Direktörlüğü izler A Milli Takım Teknik Direktörü olarak ilk maçına Ekim 1993'te çıkar Türk futboluna attığı başarı imzaları birbiri ardına sıralanmaya başlar Dönüm noktası olarak ise İnönü Stadı'nda oynanan ve 2-1 Türkiye'nin galibiyetiyle sonuçlanan İsveç maçını gösterir Türk milli takımını 1996 Haziran'ında İngiltere'de oynanan Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine taşıyan hoca odur
Daha sonra Galatasaray’ın başına geçen İmparator, takımı dört yıl üst üste şampiyon yapar Takımın mali problemlerinden futbolcunun psikolojisine kadar ilgilenen bir teknik drektördür Fatih Terim Karizmatik kişiliğiyle ödenmeyen paralar karşısında tavır takınan futbolcularını ikna eder ve takımda tek sorumlunun kendisi olduğuna inandırır Bu istikrar en nihayetinde Türk Futbol tarihinde bir ilkin daha gerçekleşmesini sağlar Galatasaray’ı UEFA kupasını kazandırır 1999-2000 Sezonu'nda Galatasaray'a UEFA Kupası'nı kazandıran Fatih Terim, kariyerini İtalya Futbol 1 Lig takımlarından Fiorentina'nın Teknik Direktörü olarak sürdürdü Bu takımdaki başarılarıyla İtalyan futbol kamuoyunun dikkatlerini üzerine topladı 2001-2002 futbol sezonunda ise dünyaca ünlü Milan takımı ile anlaştı Fakat ilk yarının ortasında görevinden ayrılmak zorunda kaldı Kaynak:galatasaray org
|
|
|