![]() |
Ozanlarımız - Agahi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ozanlarımız - AgahiAGAHİ Seher vakti çaldım yarin kapısını Baktım yarin kapıları sürmeli Hoş bulmadım otağının yapısını Çıkageldi bir gözleri sürmeli Agahi karışır kanlı yaş ile Dost bulunmaz hayal ile düş ile Yetilmez menzile bu gidiş ile Hemen aşk atına binip sürmeli 1860 - 1921 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslen Arapkir’den Şarkışla’ya göçen bir ailenin çocuğu olan Agahi, aşıklık geleneğini ve şiiri, asıl adı Mahmut Derviş olan Zileli Vacit’ten öğrendi ![]() Bazı kaynaklara göre okur yazar olmayan ve Alevi dergahlarında kendini yetiştiren Agahi’nin şiirleri Anadolu’nun çeşitli yerlerinde söylenmektedir ![]() ![]() ![]() Şarkışlalı Agahi genellikle dini içerikli taşlama konularına ağırlık vermesine karşın duygu ve sevgi şiirlerinden de birçok güzel örnek bıraktı ![]() Dönemin Beyrut Valisi aracılığıyla Sivas Valisi Reşit Akif Paşa tarafından bir dönem Şarkışla Tahsildarlığı görevine getirilen Agahi, İstanbul’dan Rodos’a, Adana’dan Halep’e dek birçok yeri dolaştı ![]() 1911 yılında Pınarbaşı tahsildarlığına geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca yine Şarkışla ve Rumeli yörelerinde yaşamış Agahi adlı başka aşıkların olduğu varsayılmasına karşın bu konuda kesin bir bilgi bulunmamaktadır ![]() Eserlerinden bazıları: Dağıtır Gam kasavet keder başa derildi Ancak bu yarayı yazan dağıtır Bu dert bize ta ezelden verildi Sinemdeki olan yürek dağıtır Gönül tutulmazdı her tuzak ile Ahir tutup bent ettiler bağ ile Dağ vurdular dağladılar dağ ile Dediler ki bizim yozun dağıtır Görmez misin şu Ferhat’ın işini Kerem sevda ile çekti dişini Ben de mesken edim bir dağbaşını Desinler ki bu dağ Mecnun dağıdır Dertli Kerem ile Behlül-i Dana Onlar aşk elinden oldu divane Agahi şuara olmuştur amma Saçma sapan söyler sözü dağıtır Diyerek Sofu sen kendini arif sanırsın Benden özge arif yok yok diyerek Sureti zahirde kafa sallarsın Oturur kalkarsın hak hak diyerek Güş eyle pendimi ey sofu zade Sen bu gönül ile kalırsın dağda Senin gibi gezer leylek havada Geçirir ömrünü lak lak diyerek Onda körsün eğer bunda kör isen Rah-ı erenlerden bihaber isen Yarın hakkın divanına varırsan Kovarlar dışarı çık çık diyerek Agahi’nin bu sözünde durmazsan Ebedi kör kalın meydan görmezsen Hacı Bektaş tarikine girmezsen Sonra canın çıkar hık mık diyerek Geldi Dost eline giden sail dur eğlen Muhabbetnamenin sırası geldi Mevlayı seversen hemen bir eğlen Şimdilik gönlüme burası geldi Gelmedi sevdiğim bilmem ne güne Tahammül kalmadı düne bugüne Hayal meyal yar gözlerim ögüne Sevdiğim kaşların karası geldi Nice yetimler var halli balınca Boynu eğri benzi sarı kalınca Çıkmaz bu dert benden ta ki ölünce Derler ki yürekte yarası kaldı Mektubum ol yare var böyle söyle Bunca hasiretlik kalır mı böyle Vacida eğlenme gel kerem eyle Vallahi Veli’nin göresi geldi Söyle Hasbi arzuhalim ol nazlı yare Candan cananıma var selam söyle Bu derdi zahmime eylesin çare Gül yüzlü yarime var selam söyle Gelsin şu halime bir rahim etsin Tarikat ilmini bir tarif etsin Her ne dek cürümüm varsa affetsin Adalet şahına var selam söyle Agahi ayrılık bize kisb ü kar Eriştir menzile hasbeten nikar Sevdiğim yadlara etme itibar Düşürme şanına var selam söyle ![]() Seher vakti çaldım yarin kapısını Baktım yarin kapıları sürmeli Hoş bulmadım otağının yapısını Çıkageldi bir gözleri sürmeli Açtırdım kapıyı girdim içeri Aklımı başımdan aldı o peri Dedim sende buldum halis gevheri Dedi yok yok bir mihenge sürmeli Dedim hiç yapı yok senin yapında Oynanılmaz urganınla ipinde Dedim dahi çok mu duram kapında Dedi yok yok seni burdan sürmeli Dedim ki ne kadar yüzümden bezdin Etim kebap ettin derimi yüzdün Aşık katletmeye silah mı dizdin Martini mavzeri bir dem sürmeli Şu kevn ü mekanı tutmuş ışığın Nöbetin bekleyin alır keşiğin Beklemeli bir sultanın eşiğin Günde yüz bin kere yüzler sürmeli Agahi karışır kanlı yaş ile Dost bulunmaz hayal ile düş ile Yetilmez menzile bu gidiş ile Hemen aşk atına binip sürmeli Var Hilebaz demişler bizlere amma Ne hilem var ne hileciğim var Kimisine baldan lezizim amma Kimine zehirden acılığım var Yüzümü çevirdim adü taşından Kaynıyor kazanım aşk ateşinden Değirmen döndürdüm gözüm yaşından Usta olamazsam suculuğum var Gahi usta eyler gahi suç eyler Gahi yara eyler gah ilaç eyler Hasılı dost beni eğlence eyler Yar ile böyle bir cilveciğim var Bak şu sofulara ne söylemişler Agahi Kızılbaş şair demişler Hacca gitmez deyi tan eylemişler Benim ise kunde hacılığım var Hakkın Emri Hakkın emri ile cihana geldim Muhammet’e kal u beli diyerek Ya Ali kapında kurbana geldim Kabul et kapının kulu diyerek Yine sen bilirisin benim halimden İnayet merhamet Sultan Balımdan Zikrin fikrin gitmez oldu dilimden Vird ederim Ali Ali diyerek Nasıl sevmeyeyim şahım Hasan’ı Hakkın habibinin kudret-ül aynı Severiz gönülden şahım Hüsey’n’i Bunlar has bahçenin gülü diyerek Aşkına düşeli Mecnun daneyim Yitirdim ben beni viran haneyim Ne aklım başımda ne divaneyim Şimdi deli oldum deli diyerek Niyazımı kabul eyle ilahi Ki sensin alemin peşti penahı Dilerim ki canın çıksın Agahi Hünkar Hacı Bektaş Veli diyerek |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|