![]() |
Ozanlarımız - Aşık Mahzuni Şerif |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ozanlarımız - Aşık Mahzuni ŞerifAşık Mahzuni Şerif Aşık Mahzuni Şerif Ne dedimse halka hiç yaramadı Ben gittikten sonra ararlar beni Boşa cahillerin gözü karardı Kuru çene ile yorarlar beni Mahzuni Şerif'im gayri gam yemem Ondan ötesini kimseye demem Ufak vücuduma kefen istemem Varsa insanlıkla sararlar beni 1938 yılının bir sonbahar günüydü, o günün yarısında Döndü ananın ağrısı bitecekti ![]() ![]() ![]() ![]() İlk yıllarda mezhepsel çelişkileri yergili bir dille betimlerken, daha sonra halk dertlerini dile getirmeye çalışacak, o nedenle de bazı politik baskılar görecekti ![]() ![]() Mahzuni Şerif tüm baskılara karşı haklıların simgesi olarak <<bizim suçumuz, şerefimiz>> dir diyecekti ![]() ![]() ![]() Mahzuni sazını eline aldığı günden bu yana her türlü sömürüye karşı savaşımın içinde birleştirici söz öğelerini kullanıyor, böylece kendine özgü bir yol çiziyordu ![]() Aşık Mahzuni'yi anlatmak için bir noktayı, içtenlikle vurgulamak istiyorum ![]() ![]() ![]() 1960 ile 1980 yılları arasında yurt dışında bir kez Avustralya, çok kez de Avrupa'da konserler vererek, yine ulu*suna, halkına sevgiler gönderiyor; <<dünya tembellerin, haksızların değil, çalışanların, haklıların olmalıdır>> diyerek sarı sazın tellerini inletiyordu ![]() ![]() ![]() Umarım ki ozanımız Mahzuni Şerif bundan böyle de, yaşadığı sürece birliği, erliği, güzelliği toplumsal ve evrensel içerikli dizelerde sevgili halkımıza duyurmanın kıvancını yaşar ![]() ![]() ![]() A ![]() Merhaba diyorum Berçenekli Mahzuni'ye Ben, O'nu ilk tanıdığım 1960 yılından bu yana adım adım gözledim ![]() "oğulluğum" olmuştu ![]() O'nun duygılu sesinin, ustaların ustası tezene vuruşunun onbinlerce sevdalısından biri olmuştum o günden bu yana ![]() ![]() ![]() Hicivlerini deyişlerini varsın başkaları değerlendirsin ![]() yaşadığım için kendimi mutlu hissediyorum ![]() ![]() ![]() Çünkü, bir Pir Sultan, bir Karacaoğlan, bir Nesimi bir Kaygusuz Abdal, bir Ruhsati ve daha benzer nicelerini deyişlerinden tanımıştım ![]() ![]() ![]() Fikret Otyam - Haziran 1990 Aşık Mahzuni'ye ait bazı türküler: İşte gidiyorum çeşmi siyahım, Kanadım deydi sevdaya, Körpe iken kırdın felek dalımı, Dom dom kurşunu, Kirvem, Zevzek, Bugün ben şahımı gördüm, Ağlasam mı ![]() ![]() ![]() Ve Aşık Mahzuni Şerif 17 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağlasam mı Mevlam Gül Diyerek İki Göz Vermiş Bilmem Ağlasam Mı Ağlamasam Mı Dura Dura Bir Sel Oldum Erenler Bilmem Çağlasam Mı Çağlamasam Mı Yoksulun Sırtından Doyan Doyana Bunu Gören Yürek Nasıl Dayana Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana Bilmem Söylesem Mi Söylemesem Mi Mahzuni Şerifim Dindir Acını Bazı Acılardan Al İlacını Pir Sultanlar Gibi Dar Ağacını Bilmem Boylasam Mı Boylamasam Mı Yuh Yuh Uzaktan Yakından Yuh Çekme Bana Sana Senin Gibi Baktım İse Yuh Efendi Görünüp Bütün İnsana Hakkın Kullarını Yıktın İse Yuh Bu Kadar Milletin Hakkın Alanlar Onları Kandırıp Zevke Dalanlar Diplomayla Olmaz Hakim Olanlar Suçsuzun Başına Çöktüm İse Yuh Ben İnsanım Benden Başlar Asalet Asillere Paydos, Beye Nihayet Şu İnsanlık Derde Girerse Şayet Ona Yar Olmaktan Bıktım İse Yuh Yuh Yuh Soyanlara Soyup Kaçıp Doyanlara İnsanlara Kıyanlara Yuh Nefsine Uyanlara Yuh İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım İşte gidiyorum çeşm-i siyahım Önümüze dağlar sıralansa da Sermayem derdimdir servetim ahım Karardıkça bahtım karalansa da Haydi dolaşalım yüce dağlarda Dost beni bıraktı ah ile zarda Ötmek istiyorum viran bağlarda Ayağıma cennet kiralansa da Bağladım canımı zülfün teline Sen beni bıraktın elin diline Güldün Mahzuninin berbat haline Mervanın elinde parelense de Delaley Bağa Girdim Bağbanı Yok Güle Sordum Figanı Yok Sürüyü Kurtlar Dalamış Bu Sürünün Çobanı Yok Ah Le Delale Delale Nereye Başı Delale Dere Kavuşur Dereye Akar Gider Gemere’ye Savaşı Girmiş Yüreğe Yarası Yok Çıbanı Yok Ah Le Delale Delale Nereye Başı Delale Mahzuni’yim Doğrusunun Dermanı Yok Mudur Bunun Sevdaya Giden Yolcunun Çarığının Tabanı Yok Ah Ley Delaley Delaley Nereye Başı Delaley Al Birini Vur Birine Yıkılası Bozuk Düzen Bıçak Kemiğe Dayandı Gayrı Bize Yazık Düzen Gönlümüz Kana Bulandı Al Birini Vur Birine Koydu Bizi Heç Yerine Vay Boyunuz Devrileydi İnandık Körü Körüne Ağar Kara Saçım Ağar Hıçkırık Sinemi Boğar Bu Yılda Böyle Giderse Başımıza Taşlar Yağar Al Birini Vur Birine Koydu Bizi Hiç Yerine Deli Miydik Serseri Mi İnandık Körü Körüne Gel Mahzuni Söyle Sözü Harap Ettik Yazı Güzü Daha Karanlık Basmadan Üsküdarı Geçti Dürzü Al Birini Vur Birine Koydu Bizi Hiç Yerine Gönlümün Gözü Çıkaydı İnandım Körü Körüne Bu Yıl Benim Bu yıl benim yeşil bağım kurudu Dolu vurdu yapraklarım çürüdü Benim de saz tutan elim var idi Şimdi bir köşede yatar ağlarım Benim ile lokma yiyip içenler Gölgemin altında konup göçenler Sizi zalim dar günümde kaçanlar Ben kendi kendime çatar ağlarım Çırpına çırpına bir yuva kurdum Bebeği görmedim kundağı gördüm Derya'da boğuldum karaya vurdum Çileden çileye bakar ağlarım Mahzuni Şerif'im budur ahvalim Zamane bozulmuş insanlar zalim Kıyamete kadar gider bu halim Sabır edip matem tutar ağlarım ![]() Kirvem Kirvem Bu Yıl Bu Dağlarda Aman Sensiz Yazın Tadı M'olur Aman Selamın Niye Kesildi Aman Aman Aman Aman Bir Selamın Adı M'olur Aman Kirvem Aman Ne De Çabuk Geçti Zaman Aman Aman Aman Aman Oy Can İçinde Can İçinde Aman Can Erir Zaman İçinde Aman Böyle Kader Olmaz Olsun Aman Aman Aman Aman Hüseyinim Kan İçinde Aman Varsam Gitsem Erzincan'a Aman Hüseyinim Gelmiş M'ola Aman Der Mahzuni Bu Dağlarda Aman Aman Aman Böyle Yiğit Ölmüş M'ola Aman Nem Kaldı Parsel Parsel Eylemişler Dünyayı Bir Dikili Taştan Gayrı Nem Kaldı Dost Köyünden Ayağımı Kestiler Bir Akılsız Baştan Gayrı Nem Kaldı Padişah Değilem Çeksem Otursam Saraylar Kursam Da Asker Yetirsem Hediyem Yoktur Ki Dosta Götürsem İki Damla Yaştan Gayrı Nem Kaldı Mahzuni Şerifim Çıksam Dağlara Rastgelsem De Avcı Vurmuş Marala Doldur Tüfeğini Beni Yarala Bir Yaralı Döşten Gayrı Nem Kaldı Durmuş Durmuş Bizim Köyden Haber Sorarsan Harman Kalktı Bulgurları Serildi On Yedi Yıl Evvel Ölen Haccelli Seksen Bir Yaşında Yeni Dirildi Kömsük Hasan İnek Alıp Satıyor Kasımın Oğlu Da Düğün Tutuyor Çil Mehmet Yel Oldu Düştü Yatıyor Bir Acayip Kulakları Gerildi Götürdüler İbiklerin Turgayı Kel Muhtara Sövdüğünden Dolayı Kır Bekir Bilmeden Tutmuş Kalayı Çok Ayıp Yerinden Serum Verildi Üç İt Tuttu Yahyaların Hasanı Toz Ediyor O Geçeye Geçeni Bizim Yusuf Değiştirmiş Lisanı Bir Bak Görsen Kırıldı Dı Kırıldı Şimdilik Bu Kadar İşte Durmuşum Selam Edip Hatırını Sormuşum Gece Olmuş Geç Farkına Varmışım Sığır Geldi Sıpaları Devirdi Bana Yücelerden Seyreden Bana Yücelerden Seyreden Dilber Siyah Kipriklerin Ok Mu Cananım İnsaf Et Yüzünü Yüzüme Dönder Izdırabın Sonu Yok Mu Cananım Gönül Sevdi Benim Günahım Nedir Yandım Hasretine Bunca Senedir Mecnunun Derdinden Derdim Fenadır Izdırabın Sonu Yok Mu Cananım Bu Dünya Misaldir Çatısız Hana Ebedi Kalmadı Saha Sultana Deryanın İçinden Bir Damla Bana Bu Da Mahsuni'ye Çok Mu Cananım Duaz-ı İmam Üryan Büryan Vardım Pir Dergahına Medet Ya Muhammet Ya Ali Diyerek Gönül Verdim Gönül Şahlar Şahına Hünkar Hacı Bektaş Veli Diyerek İmam’ı Hasandır Hubların Başı Hüseyin Der Akar Gözümün Yaşı İmam Zeynel Sabredenin Yoldaşı Ağlasam Gülerler Deli Diyerek Feylim Gıblegahım Muhammet Bakır Kırkların Bağında Bülbüller Şakır Cafer-Ü Sadık’a Talibim Şükür İkrar Verdim İkrar Beli Diyerek Musa-İ Kazım Dır Mazlumlar Şahı Aliyyü Rıza Dır Şahın Ervahı Şahda Ki Nakiye Çekerim Ahı On İki İmamın Gülü Diyerek Hasan-Ül Asker’ İ Ol Ali Aba Muhammet Mehciye Mest-Ü Merhaba Serin Koymuş Serin Mahzuni Baba Yol Muhammet Ali Yolu Diyerek Ne Dedimse Halka Ne dedimse halka hiç yaramadı Ben gittikten sonra ararlar beni Boşa cahillerin gözü karardı Kuru çene ile yorarlar beni Duman eksik olmaz her yüce dağda Bülbül eksik olmaz her yeşil bağda Atomun patlayıp bittiği çağda Onun ötesinde sorarlar beni Ebedi değildir şu yüce dağlar Ebedi değildir şu yeşil bağlar Öz gardaşım ama bizim softalar Mezarımda bile kırarlar beni Mahzuni Şerif'im gayri gam yemem Ondan ötesini kimseye demem Ufak vucuduma kefen istemem Varsa insanlıkla sararlar be |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|