Yunus Emre .

Eski 07-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunus Emre .



(1241?-1321?) Hayatı hakkında kesin bilgimiz yoktur Son araştırmalara göre 1240/41 ile 1320/21 yılları arasında yaşadığı kabul edilmektedir Şiirlerinden ve hayatı hakkında yazılıp anlatılagelen menkıbelere göre; iyi bir eğitim görmüştür Taptuk Emre'nin dergâhına kapılanmış, orada tasavvuf terbiyesinden geçmiştir Halkı irşad etmek amacıyla diyar diyar dolaştı Şiirleriyle irşad görevini sürdürdü Mevlânâ ile görüştü Yıllar süren gurbet hayatından sonra doğduğu köye, Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy'e döndü Orada vefat etti Sonradan burada kendisi için bir anıt mezar yapıldı Anadolu'nun birçok yerinde kabri ya da makamı olduğu rivayetleri vardır Yunus, Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biridir Kendisinden sonra gelen pek çok şairi etkilemiştir Kullandığı Türkçe, işlediği temalar, şiirindeki sadelik ve yalınlık, onun ne denli büyük bir şair olduğunu ispat etmeye yeter Bazı şiirlerinde aruzu da deneyen Yunus, asıl şiir kabiliyetini heceyle yazdığı ilahî, nefes ve semaî türü şiirlerinde ortaya koymuştur Şiirleri bir çok araştırmacı tarafından derlenip toplanmış ve yayınlanmıştır Dîvân'ının karşılaştırmalı metni Dr Mustafa Tatçı tarafından basılmıştır


GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ


Gönlüm düştü bir sevdaya gel gör beni aşk neyledi

Başımı verdim kavgaya gel gör beni aşk neyledi


Ben yürürüm yana yana aşk boyadı beni kana

Ne âkilem ne divâne gel gör beni aşk neyledi


Ben yürürüm ilden ile dost sorarım dilden dile

Gurbette hâlim kim bile gel gör beni aşk neyledi


Benzim sarı gözlerim yaş bağrım pâre yüreğim baş

Hâlim bilen dertli kardaş gel gör beni aşk neyledi


Gurbet ilinde yürürüm dostu düşümde görürüm

Uyanıp Mecnûn olurum gel gör beni aşk neyledi


Gâh tozarım yerler gibi gâh eserim yeller gibi

Gâh çağlarım seller gibi gel gör beni aşk neyledi


Akar sulayın çağlarım dertli ciğerim dağlarım

Şeyhim anuban ağlarım gel gör beni aşk neyledi


Ya elim al kaldır beni ya vaslına erdir beni

Çok ağlattın güldür beni gel gör beni aşk neyledi


Ben Yûnus-ı bî-çâreyim başdan ayağa yareyim

Dost ilinde avareyim gel gör beni aşk neyledi

x




YUNUS EMRE

Yunus Emre, who was a great folk poet and a sufist whose poems provided spiritual bases to Turkish people, is full of myths It is not certain when and where he lived and died It is reported that he was born in Bolu or Sivrihisar

It is a popular rumor that Yunus was illiterate It can be understood from his grammatical mistakes in his poems that he did not receive regular education However, when you read his books, you cannot consider him as an ignorant person His letters show that he knew a lot, and he understood very well the values and the styles of belief of his age There are sections of his poems which cannot be easily understood in terms of language and ideas, which need explanations However, there are many of them which are quite clear, natural, and thought-provoking

Yunus kept his place in the memories of Turkish people with his poems, hymns, and myths, revived in their language, lived in their spirit and was shed in their tears Yunus Emre is a great, deep and sincere folk poet He tried to explain the unreachable excitement of Allah love to the public with his clear Turkish, and he managed For him, everything in the nature seeks and talks about Allah

We see a deep mystic culture in Yunus He turned Turkish folk language into a literary language with his most beautiful works in Oghuz dialect In his age, Persian was the literature language, and Arabic was the scientific language Yunus Emre, gave the best expression of divine thoughts with his simple and plain language use

The books written about Yunus, the sun of hearts, great troubadour, who said:

Benim burda kararım yok,

Ben burdan gitmeye geldim

Bezirgâmım metaım çok

Alana satmaya geldim


Ben gelmedim dava için

Benim işim sevgi için

Dostun evi gönüllerdir

Gönüller yapmaya geldim

can fill libraries He embraces the centuries in fact Centuries talk about him, loving and beloved hearts talk about him He is the water wheel who moans with suffrage of love:

Benim adım dertli dolap

Suyum akar yalap yalap

Böyle emreylemiş çalap

Derdim vardır inilerim

Suyum alçaktan çekerim,

Dönüp yükseğe dökerim,

Görün ben neler çekerim

Derdim vardır inilerim

Yunus Emre's period is a period of introversion, despair, being exhausted for Anatolia Anatolia Seljukian State, being defeated by Mongol attacks, went totally weak because of frequent rebels of Turkmen clans, and started efforts for living their own life with their own troubles Scarcities of years destroyed exhausted people's hopes of life The people, gathered in groups around sheiks who suggested that real happiness was after death, and that people should head towards Allah in this temporary world Yunus, in this atmosphere, rose as a love sun in Anatolia, gave hope to the hopeless, and became the heart and tongue of Anatolia


Dağlar ile taşlar ile

Çağırayım Mevlâm seni

Seherlerde kuşlar ile

Çağırayım Mevlâm seni

Mevlâsını, her yerde, her zaman çağıran Yunus, gençlik yıllarında büyük mutasavvıf Mevlâna Celâleddin'in sohbet meclislerine katılmış: Yunus, who always and everywhere called Allah, took part in conversations of great sufist Mevlana Celaleddin in his youth years and said his look of forgiveness was a mirror for his heart:

Mevlâna Hüdavendigâr bize nazar kılalı

Onun görklü nazarı gönlümüz aynasıdır,

Some rumors color Yunus Emre's life In a day of scarcity, he went to Hacı Bektaş-ı Veli's Convent and wanted wheat They proposed "himmet (assistance)" instead of wheat He replied "No, I want wheat" They filled his sacks with wheat He sobered down on the way turning back to his village He returned and wanted "holy person's assistance" They said "your destiny is Taptuk Emre" and commended him to Taptuk Emre

Yunus carried firewood to the Convent of Taptuk Emre for forty years He did not take even one bowed firewood into Taptuk Convent saying even the bowed of firewood cannot enter Taptuk Convent" At last, he attained his desire, and was allowed


He said:

Dirildik pınar olduk,

İrkildik ırmak olduk,

Aktık denize daldık,

Taştık Elhamdülillâh

Taptuğun tapusunda,

Kul olduk kapısında,

Yunus miskin çiğ idik

Piştik Elhamdülillâh

and started to travel around in many places and telling poems with the embers of the fire in him From that time on, he had nothing apart from divine love in his heart He was burning with this love, and his moans made him a troubadour Now there was no Yunus left but love, songs of love Yunus blew in love, Yunus fell in love in this harvest of love:

Aşkın aldı benden beni

Bana seni gerek seni

Ben yanarım dün'ü günü

Bana seni gerek seni


Ne varlığa sevinirim

Ne yokluğa yerinirim

Aşkın ile avunurum

Bana seni gerek seni

Yunus Emre is a sun of sufism who rose and set in Anatolia In his period when Turkish was being overlooked, Yunus carried Turkish language with all its delicacies and beauties, and pioneered the troubadours after him Yunus Emre's language is Anatolia's native language The heart of Anatolian Turks beat with Yunus, this heart cries out in Yunus and depicts:

Gönlüm düştü bu sevdaya

Gel gör beni aşk neyledi

Başımı verdim kavgaya

Gel gör beni aşk neyledi

Ben ağlarım yana yana

Aşk boyadı beni kana

Ne âkilim ne divâne

Gel gör beni aşk neyledi

In his never-ending love, you hear the voice of all humanity There is true belief in this voice, God Love, human value and the happiness of existence He calls out to the humanity with a pure heart without evil:

Adımız miskindir bizim

Düşmanımız kindir bizim

Biz kimseye kin tutmayız

Kamu âlem birdir bize

By saying these, he invited people to understanding and solidarity, unity and cooperation His invitation is to "love" furnace He called out:

Gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım

Sevelim sevilelim

Dünya kimseye kalmaz

Yunus Emre has two known works One is Risaletü'n-Nushiyye (Booklet of Advice) written in prosody meter, a sufist, moral and religious work The other is his Divan, which reflects his real power in poetry Recent investigations revealed that Yunus Emre died in 1321 when he was seventy It is reported that there was a dervish lodge of him in the region where Porsuk water and Sakarya joined, and that he was buried there

Although there are places shown as the grave of Yunus Emre in Erzurum in the vicinity of Tuzcu village and in a village in the vicinity of Keçiborlu town in Emre village, between Salihli and Kula districts of Manisa, the truth is that his real grave is the heart of those loving him

UNESCO, accepted year 1971-1972 as the year of Yunus Emre in all over the world

Biz dünyadan gider olduk

Kalanlara selâm olsun

Bizim için hayır dua

Kılanlara selâm olsun

Ecel büke belimizi

Söyletmeye dilimizi

Hasta iken hâlimizi

Soranlara selâm olsun

Tenim ortaya açıla

Yakasız gömlek biçile

Bizi bir âsân vechile

Yuyanlara selâm olsun

Selâ verile kasdımıza

Gider olduk dostumuza

Namaz için üstümüze

Duranlara selâm olsun

Derviş Yunus söyler sözü

Yaş dolmuştur iki gözü

Bilmeyen ne bilsin bizi

Bilenlere selâm olsun


Kaynak: [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın]

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.