|
|
Konu Araçları |
almış, isimlerini, istanbuldaki, semtler |
İstanbul'daki Semtler İsimlerini Nasıl Almış? |
06-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul'daki Semtler İsimlerini Nasıl Almış?İstanbul da ki semtler ismini nasıl almış? Aksaray – Aksaray’dan gelenler buraya yerleştirilmiştir Bu semt adını bu günkü Aksaray Şehrinden gelenler vermiştir Ahırkapı - Padişah sarayının sonunda ki has ahırın (Padişahın atlarının barındığı ahır) yanında olduğu için Ahır Kapısı diye anılmıştır Akaretler - Sultan Abdulaziz Taşlıkta Aziziye camiinin giderlerini karşılamak üzere bir vakıf kurmuştur Bu vakfa gelir sağlamak için de gelir getiren anlamında Akaretler yaptırmayı planlamıştır Bu planı bitirmek ise IIAbdulhamit’e nasip olmuştur Bu yüzden semtede Akaretler denmiştir Altunizade - Altunizade İsmail Zühtü Paşa’nın yaptırdığı cami, semtinde bu adla anılmasına sebep olmuşştur Zühtü Paşa’nın babası altın alım satımı ile iştigal ettiğinden Zühtü Paşa’ya da Altunizade denmiştir Arnavutköy – Önceleri, Boğaziçi’nin bu sevimli semtinde Arnavutlar oturduğu için buraya bu ad takılmıştı Ataköy - Ataköy’ün eski adı Baruthane dir IIMahmut tarafından buraya baruthane yapılmıştır O zamanlar Ataköy (İstanbul’un dışı sayıldığından baruthane yapımı için uygun bir alan olarak görülmüştür) Daha sonraları Emlak ve Kredi Bankası bu bölgeye 50 - 60 bin nüfuslu bir yerleşim yeri kurmuştur(1950) Yeni yerleşim yerinin adı da Ataköy olur Ayazağa - İsmini yeni çeri kethudası Ayaz Ağa’nın çiftliğinden almıştır Abdulaziz döneminde buraya yaptırılan saray bugün binicilik okulu olarak kullanılmaktadır Ayrılık Çeşmesi (Haydarpaşa’da) – Eskiden hac alayı bu çeşme çevresinde toplanır, oradan yola çıkardı Hacca gidenler eşlerine, dostlarına orada veda ederek ayrılırlardı Bağlarbaşı - Çok eskiden bir Ermeni manastırına ait bağların başladığı yermiş Zamanla oraya Bağlarbaşı denmiştir Balat - Rumca saray anlamına gelen palation sözcüğünden geldiği söylenir Önceleri İstanbul’un kapılarından birine verilin bu ad, sonraları semtin adı olmuştur Bebek - Fatih Sultan Mehmet Han buranın muhafazası için gönderdiği komutanın lakabından gelmektedir (Bebek Çelebi Bebek Çavuş) Bedesten - Arapça bir söz olan Bezzaz dan türetilmiştir Bez, kumaş taciri, Manifaturacı anlamına geliyor Kumaş tacirlerinin bulunduğu yere de bezzazistan denildiğinden zamanla halk arasında ağza kolay gelmesinden dolayı bedestan’a dönüşmüştür Beylerbeyi – III Murat devri beylerbeylerinden Mehmet Paşa’nın yalısını bulunduğu için köye bu ad verilmiştir Cihangir – Kanuni Sultan Süleyman pek sevdiği oğlu Cihangir için burada bir cami yaptırmıştı Semt adını bu Cihangir Camisi’ nden almıştır Çarşamba – Samsun Çarşamba ovasından gelenler yerleştirildiği için buraya da Çarşamba denilmiştir Çengelköy – XIX Yüzyılda Kaptan-ı deryalıklarda, valiliklerde bulunmuş, yiğitliğiyle tanınmış Çengeloğlu Tahir Paşa burada bir mescit yaptırmıştı Harem – Üsküdar Sarayı’ nın harem dairesine gidecekler bu iskeleye çıkarlardı Haydarpaşa – III Selim vezirlerinden Haydar Paşa oradaki kışlayı yaptırmıştı İhsaniye – Selimiye kışlası ile Karacaahmet arasındaki bu mahallenin bulunduğu yerde eskiden bir saray vardı Padişah yıkılmaya yüz tutan bu sarayın arsasını halka “ihsan” ettiği (bağışlandığı) için semtin adı “İhsaniye” kalmıştır Kabataş – İskelenin bulunduğu yerde eskiden büyük bir taş vardı Osmanlı devri ileri gelenlerinden “Köse Kahya” diye tanınmış Mustafa Necip çelebi bu taşı yontturup iskele haline getirdi Kadıköy – Bugün Osmanağa Camisi diye anılan caminin yerinde eskiden Kadı Mehmet Efendi’nin yaptırdığı bir mescit vardı Semtin adı bundan dolayı “Kadıköy” kalmıştır Bugünkü camiyi I Ahmet devrinde Babüssaade Ağası Osman Ağa yaptırmıştır Diğer bazı kaynaklara göre Bizans’ın fethinden sonra burası İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey’e bağışlanmış, bundan ötürüde semt “Kadıköy” adını almıştır Kanlıca - Bu bölgeye Kanuni Sultan Süleyman tarafından Anadoludan Türkmen ve göcebe bazı türk kabileleri getirtilip yerleştirilmiştir Bu göçebelerin buraya yerleşmeleri kağnılarla olduğu ve çok uzun bir süre içinde ancak yerleşebildikleri için halk arasında bu bölgeye Kağnıca, sonralarıda Kanlıca denmiştir Kuzguncuk – Fatih Sultan Mehmet devrinde, Kuzgun Baba diye anılan bir derviş burada oturmuştu Taksim - İstanbul sularının bir bölümünün buradan taksimi yapıldığı için burasıda suların taksimi (ayrımı) yapılan yer olarak kalmıştır Üsküdar – Farsça “Konak” anlamına gelir Eskiden Anadolu’ya İran’a, Arabistan’a gidip gelen kervanlar burada konaklardı Vaniköy – Eski adı Papazbahçesi’ydi IV Mehmet, Şeyh-i Sultani Esseyit Mehmet Vani (Vanlı) ye bu yerleri hediye etti, o da kendisine burada bir yalı, bir iki ev yaptırdı |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|