|  | Batıl İnançlar |  | 
|  06-22-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Batıl İnançlarBatıl İnanışlar Birlikte yaşayan insanlar arasında kimi zaman korkudan, kimi zaman çaresizlikten, kimi zaman da rastlantılardan doğan bir takım inanışlar vardır  Bunlara "batıl inanışlar" denir  Bu inanışlar, ilk insanın var oluşundan günümüze kadar sürüp gelmiştir  Çoğunun bilimsellikle, akılla, çağdaşlıkla ve dinsel inançla bir ilgisi yoktur  Bunlar akılla bağdaşmadığı halde yazık ki insan oğlunun gönlünden, beyninden, vicdanından sökülüp atılamamışlardır  Bu tür inanışların doğmasında kişilerin doğal yapısı etken olduğu kadar büyüklerin, kimi din görevlilerinin cehalet örneği sözlerinin de etkisi olmaktadır  İnanışlar kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak yanları da vardır  İnegöl halkından derleyebildiğimiz batıl inanışlar şunlardır  A Ayak ayak üstüne atılarak yemek yenmez, sofraya saygısızlıktır denir ve kıtlığa işaret sayılır  Ayna kırılması uğursuzluktur; aynanın kırıldığı ev yedi sene iflâh olmaz denir  Ayın onüçü uğursuz sayılır, o gün hiçbir şey yapılmaz  Arabanın önünden geçilmez  Arabanın önünden tavşan geçmesi uğursuzluk sayılır  Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işaret sayılır  Akşam karanlığında kimseye süt verilmez, verilirse hayvan sütten kesilir denir  Ayva çok olan yerin kışı azgın olur denir  Ateşle oynayan çocuk altını ıslatır  B Baykuşun saçakta ötmesi ölüme işaret sayılır  Bir şeyi kırk kere söylersen olur denir  Bir insanın başka bir insana domuz demesi uygun bulunmaz; diyenin iştahını kırk gün kesileceğine inanılır  Bir kimseye süt verilirken içine küçük bir kömür parçası ya da bir yeşil yaprak atılır, atılmazsa hayvanın sütünün kesileceğine inanılır  Bir evin çevresinde kargaların gezinip uçması iyi sayılmaz  C Cuma saati yola çıkılmaz  Cuma günü salâ ezan arasında iş yapılmaz  Cumartesi ve Salı günleri çamaşır yıkanmaz  Ç Çocuk yalnız bırakılmaz, bırakmak gerekirse yanına bir süpürge konur  Çamaşır kazanı uzun süre ateşte bırakılmaz, bırakılırsa o evden cenaze çıkar denir  Çocuklara nazar değmemesi için nazar boncuğu takılır  Çam ağacının kozalağının çok olması o yıl kışın şiddetli olacağına işaret sayılır  Çarşamba günü yorgan kaplayan hastalanır  Çocuğun üstünden atlanmaz, atlanırsa boyu kısa kalır denir  Çocuk çamaşırlarının gün batımına kadar dışarıda askıda kalması çocuğun büyülenmesine neden olur, diye düşünülür  D Dince kutsal sayı gecelerde süpürge işi yapılmaz  Doğum yapmış bir kadının gece gezmesi iyi sayılmaz  Dört yapraklı yoncayı bulanın talihinin açılacağına inanılır  E Ezan sırasında duyulan köpek uluması ölüm haberi sayılır  Evde bebek emeklerse misafir gelir, denir  Eller birbirine bağlanmaz, bağırsa kısmetin kesilir denir  El ve ayak tırnakları birden kesilmez, kesenin bir üzüntü bir sevinçle karşılaşacağına inanılır  Esnerken ağız kapanır, kapamayan şeytana ezan okumuş sayılır  Elden ele makas alınmaz, makas düşman sayılır  Ezandan sonra komşuya ekmek mayası verilmez  Erkek çocuğun kesilen ilk saçı atılmaz, babasının cebine bereketi artar inancı içinde konur  Ekmek kırıkları atılmaz, toplanıp yenirse evin bereketi çok olur denir  Ellerini kavuşturanın kısmeti kapanır, anası ölür denir  G Geceleri tırnak kesilmez Geceleri aynaya bakılmaz  Gelinin anne evine dönmesi için gelin arabasının ardından su dökülür, su tası ters çevrilip üstüne oturulur  Gece sakız çiğnenmez, çiğneyenler için ölü eti yiyor denir  Gece ayağı ile oynayanın anne ya da babasının öleceğine inanılır  Gece ıslık çalınmaz, çalan için şeytanı çağırıyor denir  Gece örümcek almak günah sayılır  Gece yıldızları saymak iyi değildir denir  Gece dışarıya kül atılmaz, suya kızgın kül dökülmez; yapanların uğrayacağına, yani cin çarpmasına tutulacağına inanılır  Gece yorgan kaplanmaz  Gece çamaşır yıkanan yerden geçilmez, çamaşır sularının üzerine basılmaz  Gece kapı arkasında oturulmaz, oturanın iftiraya uğrayacağı düşünülür  Gelin ayakkabısının altına mahalledeki kızların isimleri yazılır, düğün sonunda kimin ismi silinmediyse önce onun evleneceğine inanılır  Gelin arabasının önünden geçilmez  Gece vaktinden önce horoz ötmesi uğursuzluk sayılır  Gökkuşağının altından geçen insanın cinsiyet değiştireceğine inanılır  H Hıçkırık tutunca; “Bir kimse andı” denir ve “dostsa ansın, düşmansa çatlasın” diye söylenir  Hapse giren, ölen birinin yüzüğünü takarsa çabuk çıkar denir  Hastalar kurşun dökülür  İ İki bayram arası düğün yapılmaz  İkindiden sonra el işi yapılmaz  İkindiden sonra bebek çamaşırı güneşe asılmaz  İnsan üzerinde giysi söküğü dikilmez  İkindiden sonra hiçbir yere kül atılmaz  İnsanın önünden kara kedi geçmesi uğursuzluk sayılır  İkindiden sonra örümcek alınmaz  İşi yarıda bırakanın ölümü zor olur denir  İki bebek kırkı çıkmadan aynı odada bulundurulmaz  Bulundurulursa birinin büyüyeceğine diğerinin kısa boylu kalacağına inanılır, buna “kırk basar” denir  İki bayram arası nikâh kıyılmaz  İğde dalı, leylek boku ve mavi boncuk bir araya bağır, koltuk altına konursa nazar değmez denir  İki gelin aynı eve alınmaz  İşe giden erkeğin önünden geçilmez  İki kadının arasından geçen erkek karısına söz geçiremez  K Köpek uluması iyi sayılmaz, duyulduğunda “sahibine uluyasın” denir  Kızlar, iki öğün arasında yemek yerse kısmeti kapanır  Kurban bayramının ilk üç günü elişi yapılmaz  Küle basılmaz, basan çarpılır denir  Karanlık yerden geçilmez, geçilmek zorunda kalınırsa “destur” denir  Kapı eşiğine basma, iftiraya uğrarsın denir  Kuş pisliği başa düşerse para gelecek denir  Kulak çınlaması uğursuzluk sayılır  Kuşun gagasıyla cama vurması gelecek haberin işareti sayılır  Kesilen tırnak yere atılmaz, üstüne basılmaz  Kapı eşiğinde oturmak iyi değildir, oturanın kısmeti kapanır  Kara kedi görmek uğursuzluktur denir  Kayan yıldız ölüme işarettir  Kırkı çıkmamış bebek sokağa çıkarılmaz, mezarlığın yanından geçirilmez; tersi yapılırsa “kırk basar” denir  Kahve içen oğ çocuğunun bıyıkları çıkmaz, köse kalır  Küçük çocuk avucunu çok sıkarsa büyüyünce cimri olur  Küçük çocuğun ayak tabanından öpüldüğünde erken yürüyeceğine, dudağından öpüldüğünde erken konuşacağına, ensesinden öpüldüğünde inatçı olacağına inanılır  Küçük çocuk apış arasından bakarsa eve misafir gelir  Kapının eşiğinden içeriye sağ ayakla girmek uğur getirir  Kedinin kıbleye dönüp ön ayaklarıyla başını kaşıması yağmur yağacağına işaret sayılır  Kaza geçiren kişinin yeniden kaza geçirmemesi için başında tuz ya da para çevrilir  L Leyleği havada gören o yılı durmadan gezerek geçirir, yerde gören evinde oturur  Lağıma bulaşık suyu dökülmez, döken çarpılır  Loğusa kadının kırk gün sokağa çıkması iyi sayılmaz  M Makasın açık kaldığı evde kavga çıkacağına inanılır  Merdiven altından geçmek uğursuzluk sayılır  Meleğin sağ, şeytanın sol omuzda olduğuna inanılır  Mahalle halkından ölen olursa dolu su kapları boşaltılır  Mezar ve mezarlığa doğru parmak uzatılmaz, uzatılırsa o parmağın ısırılıp ayak altına alınması gerekir  Mavi boncuk nazarı engeller  Makası açık bırakınca düşmanın ağzı açılır  Ö Ölünün yıkandığı yerde yedi gece mum yakılır  Ölü geçerken tırnaklara bakılmaz  Örümcek tutmak fakirliğe yol açar  Ölünün gözleri açıksa daha dünyasına doymamış denir  Ölünün gözleri açıksa, arkasında kısa süre sonra bir başkasının öleceğine inanılır  P Parmak kütletilmesi şeytanlara tesbih çekmek olarak düşünülür  Pazarda, pazarcıdan ilk alışveriş yapan kişinin aldığı malın parasını tezgaha atması uğur sayılır  Parmak kütletenin şeytanlar başına toplanır  R Rüyada minare görmek sevinçli haberdir, ölü diri getirir, yeşil muradtır, asıldığını görmek ulu kişilerden görülecek yardıma işarettir  Rüyada yumurta görmek kötü söze ve dedikoduya işaret sayılır  Rüyada beyaz koyun görmek kışa ve yağacak kara işarettir  Rüyada erkek cinsel organı görenin bir kadın yakını ölür  Rüyada insan pisliğini görenin eline para geçer  Rüyada kız çocuğu gören sıkıntılı haber alır  Rüyada erkek çocuğu gören sevinçli haber alır  Rüyada eline altın alan para kazanır  Rüyada al at göre muradına erer  S Sağ göz seyirmesi sağlığa, sol göz seyirmesi varlığa işaret sayılır  Saç taramasında tarakta kalan saç sokağa atılmaz; atılırsa bir tavuğun ayağına dolanır, sürekli başın ağrır  Sol avuç kaşınırsa para gelir, sağ avuç kaşınırsa para çıkar  Salı günü başlanan iş sallanır, bu nedenle işe başlanmaz  Sabun bir başkasına el üstünde verilir  Saçak altından geçen çarpılır  Sırtında giysisini diken aklını dikermiş  Sokak kapısının arkasına ası diken aileyi nazardan korur, ekin asılırsa bereket çok olur  Su içerken sol el başın üstüne ***ürülür  Salı günü yola çıkılmaz  Sabah işe giden erkeğin önünden kadın geçmez, geçerse o erkeğin işi rast gitmez  Suyun boş yere kaynatılması uğursuzluktur  Salı ve Cumartesi günleri çamaşır yıkanmaz  Sofraya önce büyükler oturur, yoksa sofranın bereketi kaçar  Sobada ya da ocakta odunların ses çıkararak yanması o ev sahibi hakkında dedikodunun yapıldığına inanılır  Ş Şimşek çakarken kırmızı giysi giyilmez  T Terlik ve ayakkabının ters dönmesi iyi değildir  Tuvalette konuşulmaz, uğursuzluktur  Tavuğun ötmesi uğursuzluk sayılır  Tahtaya üç kez vurmanın kötülükleri kovacağına inanılır  Terlik ve ayakkabı ters çevrilirse evden ölü çıkar  Y Yeni yapı evin temeline kurban kesilir  Yola çıkanın arkasından su dökülür  Yedi hafta boyunca Cumartesi günleri çamaşır yıkayanın evinden cenaze çıkar  Yatağa çorapla girilmez  Yeşil soğan ve yumurta kabuğu yakılmaz  Yüzüstü yatılmaz, yatılırsa gâvura benzenirmiş  Yeni doğan çocuğun kopan göbeği nereye atılırsa o mesleği seçermiş  O nedenle tuttuğu mesleğinde yükselmesi için kiremitliğe atmak gerekirmiş  Yolculuğa çıkan kişinin önüne ilk çıkan kişi uğurlu ya da uğursuzluk getirirmiş  Yeni gelinin kucağına erkek bebek verilir  Yeni doğan bebeğin eline iyi huylu olsun ve iyi okusun diye kalem tutturulur  Yüzüğün sol ele takılması iyi sayılmaz  Yeni evlenen erkeğin düğününden sonra eve ilk girişinde bardak kırması uğurlu sayılır  Yeni doğan bebek Cuma günü yıkanmaz  Yeni doğan bebeğin ağzına üflenirse o bebeğin cana yakın olacağına inanılır  Yemekte bardaktan su dökülürse eve misafir gelir  Yalan yere yemin edenin başında yemin tutmasın diye ekmek çevrelip köpeğe atılır  Yemin eden kişi, yemin ederken sağ ayağını kaldırırsa yemini kabul olmaz  Yaranın üzerinde ekmek çevirilir, sabah ezanından önce mezarlığa gidip atılır, arkasına bakmadan eve dönülürse yara geçermiş  Yatakta yayılıp yatanın rızkı bol, büzülüp yatanın az olurmuş  Yaranın üzerinde ekmek ya da şeker çevrilir, sabah ezanından önce bir köpeğe atılırsa yara geçer   | 
|   | 
|  | 
|  | Batıl İnançlar |  | 
|  06-23-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Batıl İnançlar Batıl İnançlar İlk çağlardan beri her toplumdan insanlar gerçeklik payı olmayan, korkuları, çaresizlikleri, eski gelenekleri gereği genellikle doğa üstü olan olaylara inanırlar  Bu inançlar batıl inançlar olarak isimlendirilir  Çoğu psikolojik olarak bu tür inanışların negatif etkisine maruz kaldığı için doğruluğuna ve bu tür batıl inançlara daha içten bir şekilde inanırlar  Bana soracak olursanız batıl inançların özünde yatan; topluma, bireylere bazı bilinmesi gereken şeyleri öğretmeyi korkutarak sağlamaktır  Aşağıdaki çoğu batıl inançlarda bunu görebilirsiniz  Örneğin Hıristiyanlıkta olan siyah kedi, süpürge, 13  Cuma gibi batıl inançlar Avrupa’nın paganizmi unutturma çabalarından kaynaklanmaktadır  Örneğin Anadolu’da yaygın olan batıl inançlarda ise yine öğretiler söz konusu olabilmektedir  Elektriğin yaygın olmadığı dönemlerde geceleri yapılan tırnak bakımı karanlık neticesinde hoş olmayan sonuçlar doğurabiliyordu  Dolayısı ile geceleri tırnak kesmenin hoş olmadığı farklı bir yöntemle bireylere anlatılıyor  Örneğin bıçak hediye edilmesi konusundaki batıl inanç eskiden krallıkların birbirleriyle savaşmadan önce birbirlerine bıçak göndermeleriyle ilgili olabilir  Bu savaşın sebebi bile sayılabiliyormuş  Ev içerisinde şemsiye açmanın tehlikeli olduğu ortada, küçük bir mekanda açılan şemsiye mekanda bulunanlara istemeden zarar verebilir  Kısacası benim görüşüm batıl inançların ortaya çıkmasındaki en büyük etken korkutularak bazı şeylerin öğretilmesinin yada şartlı davranılmasının daha kolay olmasıdır  Mezarlıklardaki ağaçlar toprakta oluşan azotu kullanır, havayı temizler, toprağın kaymamasını sağlar vs  İnsanlara böyle söylediğinizde sizi dinlemezler gidip o ağaçları yinede ihtiyaçları için kesebilirler  Mezarlıkların ağaçlara ihtiyacı vardır  İnsanlara mezarlıktan ağaç kesmenin çarpılmayla sonuçlanacağını anlatmak onları bu eylemden daha kolay uzak tutmaktadır çünkü dinin korkutucu ve caydırıcı etkisi büyüktür  Öyle ya da böyle insanlar garip şeylerde şansı veya şansızlığı bulmuşlar ve bazı olay ya da objelerin kötü ya da iyi kaderi getirdiğine inanmışlar  Aşağıda bu batıl inançlardan dünya çapında ve ülkemizde olanların bazılarını görebilirsiniz… Dünya’da Batıl İnançlar ♣ 13  Cuma : İskandinav mitolojisinde 12 tanrıya 13  kötü tanrının katılmasının insanlara kötü talih getirdiğine inanılır  ♣ 2 ayaklı merdiven açıkken bir üçgen oluşturur  Altından geçmek bazı Hıristiyanlarca kutsal üçlemenin bozulmasına neden olduğuna inanılır  Kutsal üçleme kırılarak şeytanla bir anlaşma içerisine girildiği söylenir ve kötü şans getirir  ♣ Antik Mısır’da Tanrıça Bast siyah bir kedi olarak tasvir edilirdi  Hıristiyanlarca diğer dinleri çağrıştıran her türlü obje kötü şans getirirdi ve dinlerine karşı çıkardı siyah kedi de dinlerine zarar verecek tanrıyla aralarına girecek bir objeydi  Hatta kedileri olan kadınlar bir dönem cadılıkla suçlanıp cezalandırılmıştı Engizisyon Mahkemeleri zamanında  ♣ Yakınlarda bir baykuş 3 kez öttüğünde oraya ölüm getirdiğine inanılır kimilerince  ♣ Ortada hiçbir şey yokken evin içinde bir köpeğin havlaması sonucunda evde birinin hastalanacağına inanılır  ♣ Masada bıçakların üst üste gelmesi durumunda yani hane içerisinde masada duran bıçaklar çakışırsa o evde kavga olacağına inanılır  ♣ Sebebi ve temeli bilinmese de evde kırılan aynanın 7 yıl şansızlık getirdiğine inanılır  Durduk yere sebepsiz kırılan aynanın ise ölüm getirdiğine   ♣ Birçok toplumda batıl olarak ev içerisinde şemsiye açmanın kötü şans getirdiğine inanılır  ♣ 1 Mayıs’tan önce ağaçtan çiçek koparıp eve getirmek kötü şans getirir  ♣ Birine karşılığında başka birşey almadan eldiven vermek kötü şans getirir  ♣ Suya, denize taş atmak kötü şans getirir  ♣ Yeni ayakkabılar masanın üstünde bırakılmaz  ♣ Yeni eve taşınırken eski evin süpürgesi yeni eve götürülmez  ♣ Kulağınız yanıyorsa biri sizi anıyor demektir  Sol kulak yanıyorsa kötü sağ kulak yanıyorsa iyi şekilde ♣ Sol elinizin avuç içi kaşınıyorsa kavga edeceksiniz sağ elinizin avuç içi kaşınıyorsa para gelecek ♣ İyi birşeyden bahsederken ve zarar gelmesi istenmiyorsa tahtaya 3 kez vurulur  ♣ Süpürgeyle vurduğunuz kişi tembel olur  ♣ Eğer fakir birine yeni bir çift ayakkabı vermezseniz hayatınız boyunca öldükten sonra diğer yaşama çıplak ayakla gidersiniz  ♣ Birinin bardakta yarım kalmış suyuna su ilave ederek içilmez kötü kader getirir  ♣ Cadılardan korunmak için mavi boncuk taşınır  ♣ Eğer köprüde bir arkadaşınıza hoşçakal derseniz o arkadaşınızı bir daha göremezsiniz  (buna ben de inanıyorum) ♣ Fırtınalı havada saç kesmek iyi şans getirir  ♣ Kediler bebeklerden uzak tutulur, kedilerin bebeklerin nefesini çaldığı söylenir  ♣ Tırnaklar veya saçlar kesildikten sonra yakılmalı veya gömülmelidir  Anadolu’da Batıl İnançlar ♣ Mezarlık, ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenler çarpılır  ♣ Türbeden dışarıya bir şey, bir nesne götüren kişiler çarpılır  ♣ Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir  Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur  ♣ Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür  ♣ Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir  ♣ Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür  ♣ Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür  ♣ Ölünün elbiseleri ölü yıkayıcılarına verilir  ♣ Mezarlıktan ağaç kesilmez  Ağaçta cin olduğuna inanılır  ♣ Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur  ♣ Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak, kaynayan sütün altına atılır  ♣ Ölünün yıkandığı evde üç gün ışık yanar  ♣ Baş sağlığına gelen kişilerin ayakkabıları ters çevrilmez  ♣ Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır  ♣ Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur  ♣ Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar  ♣ Bir evin başında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da bir yıkım olur  ♣ İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa ya da ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir  ♣ İneğin sütünü yere sağmak iyi değildir, hayvan hastalanır  ♣ İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar  ♣ Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür  ♣ Çakal uluyunca yere tükürmek gerekir, yoksa insanın başına bir yıkım gelir  ♣ Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir  ♣ Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir  ♣ Sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner  ♣ Ocağın üstünü boş bırakmak uğursuzluk getirir  ♣ Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir  ♣ Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır  ♣ Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır  Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur  ♣ Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir  ♣ Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür  ♣ Ateş çok önceden sönmüş olsa dahi külün yanında yatılmaz  Külde cin ve şeytanın oynak yaptığına inanılır  ♣ Ateşin çıkardığı ses ateşi yakan kişi hakkında dedikodu yapıldığına işarettir  ♣ Kara ağaçtan düşen yaşamaz  ♣ Kara ağaçtan beşik, sandık yapılmaz  ♣ İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür  ♣ Ceviz ağacının altında yaşayanları şeytan alır götürür  ♣ Tarlada zina yapılırsa bereket olmaz  ♣ Üzümün tanesini, karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır  ♣ Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur  ♣ Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir  ♣ Diş düşürülünce o diş kimsenin göremeyeceği bir yere saklanmalı ya da gömülmelidir  ♣ Elleri diz üzerinde kavuşturmak, parmakları birbirine geçirip el bağlamak iyi değildir, insanın kısmeti kapanır  ♣ Parmakların çatırdaması iyidir, insanın sağlıklı olduğunu gösterir  ♣ El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir  ♣ Tokalaşırken ya da birisine bir şey verirken sağ el kullanılmalıdır, sol el uğursuzluktur  ♣ Baş taranırken dökülen saçları dökmek doğru değildir, bunlar toplanır, ölünce o kişinin kabrine konur  Çünkü bu saçlar kıyamet gününde tekrar bitecektir  ♣ Hamile kadın aş eridiği sırada neye bakarsa doğacak çocuk ona benzeyecektir  ♣ Akşam soğan yenen yere melekler gelmez  ♣ Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur  ♣ Gece acı (biber, soğan, sarımsak) evden dışarıya verilmez  ♣ Yoğurt, süt, peynir gece dışarıya verilmez  Vermek gerektiğinde üzerine kömür, üzerlik veya yeşil bir dal konularak verilir  ♣ Gece ıslık çalmak günahtır  ♣ Gece evden eve tuz verilmez  ♣ Akşam kapının önü süpürülmez  ♣ Ekmek aktaracağı evden eve verilmez  ♣ Çocuklar gece beş taş oynarsa düşman gelecek denir  ♣ Değirmenden ilk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin karısı ölür  ♣ Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür  ♣ Gurbete giden kişinin azığından bir parça ekmek çalınır  ♣ Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır  ♣ Evin temeline karataş koymak iyi değildir  ♣ Kapının önünde oturan kişi iftiraya uğrar  ♣ Duvar dibinde uyumak iyi değildir, insan çarpılır  ♣ Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir  Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur  ♣ Evden bir kişi gurbete gittiği zaman o gün ev süpürülmez, dışarıdan misafir alınmaz  ♣ Eşya taşımak için kullanılan ala iple komşunun evine girilmez  Komşunun başına bir uğursuzluk geleceğine inanılır  ♣ Kapı eşiğinde oturulmaz, insan fakir olur  ♣ Kapı eşiğinde oturulmaz, insan bekar kalır  ♣ Urganla komşunun evine girilmez  Aksi halde komşunun evinde kıtlık olur  ♣ Kapı eşiğinde oturulmaz, kapı eşiğinde şeytan bulunur  ♣ Yağmur yağarken kapı eşiğinde oturmak günahtır  ♣ Odanın ışığını evin erkeği yakarsa o ev daima nur içinde ve bereketli olur  ♣ Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur  ♣ Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz  ♣ Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez  ♣ Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur  ♣ Yarım çay içen kadın dul kalır  ♣ Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avlanamaz  Bundan dolayı o kişi ava gitmekten vazgeçer  ♣ Kız çocuğunun ilk kez kesilecek saçını dayısı keserse saçı gür olur  ♣ Oğlan çocuğunun saçını ilk kez amcası veya dayısı keser  ♣ Kız baba evinden perşembe veya pazar günü çıkar  ♣ Makası açık bırakmak düşmanlarınızın sizin hakkınızda konuşmasına neden olur  ♣ Çarşamba gecesi işlenilmez, çamaşır yıkanmaz, temizlik yapılmaz  ♣ Gece tırnak kesilmez, ıslık çalınmaz, sakız çiğnenmez  ♣ Gelinin ayakkabısının altına kimin ismi yazılırsa en kısa zamanda ismi yazılan kişi evlenir  ♣ Birisi uzunca vakit eve dönmezse veya kaybolmuşsa ayakkabısına tuz dökülür  Kişi en kısa zamanda evine geri döner   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |