| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| akıntılara, akıntıları, başlı, belli, deniz, nedenler, olan | 
|  | Deniz (Su) Akıntıları -Akıntılara Neden Olan Belli Başlı Nedenler |  | 
|  07-11-2011 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Deniz (Su) Akıntıları -Akıntılara Neden Olan Belli Başlı NedenlerDeniz (Su) Akıntıları AKINTILAR Deniz yüzeyindeki suların , bulundukları yerlerden daha uzak alanlara taşınması ile akıntılar oluşmaktadır   Akıntılara neden olan belli başlı nedenler şunlardır ; 1  Sürekli Rüzgarlar :  Alize,Batı ve Kutup rüzgarları yıl boyunca estikleri yönlerde okyanus  sularının taşınmasına neden olmaktadır  Okyanus akıntıları ilk  doğdukları bölgenin sıcaklık durumuna göre sıcak veya soğuk akıntı  olarak adlandırılmaktadır     Örnek ; Golf  Stream , Kuroşiva , Brezilya , Mozambik akıntıları  Soğuk Su akıntıları : Yüksek enlemlerden alçak enlemlere doğru olan akıntılar etkili oldukları kıyılarda sıcaklığın düşmesine neden olmaktadır  Örnek ;  Labrador , Kanarya , Kaliforniya , Oyaşivo , Peru , Benguala ,  Atlantik  akıntıları 2  Gelgit :  Gelgit hareketinin etkisi alçalıp yükselen sular akıntılara neden  olmaktadır  Batı Avrupa'da Hollanda ve Almanya'da görülmektedir  3  Yoğunluk Farkı :  Sıcaklıkları ve tuzluluk oranları farklı olan iki denizin birleştiği  boğazlarda görülen akıntılardır  Sıcak ve tuzluluk oranı yüksek olan  denizden diğer tarafa doğru alt akıntı , tersi yönde ise üst akıntı  görülmektedir  Türkiye'de Akdeniz'den Ege - Marmara ve Karadenize doğru  bu şekilde bir alt akıntı görülmektedir 4  Seviye Farkı :  Boğazlarla birbirine bağlanan denizler arasında beslenme kaynaklarının  farklılığı nedeniyle iki deniz arasında bir seviye farkı vardır  Seviyesi fazla olan denizden az olan denize doğru bir üst akıntı  görülmektedir  Türkiye'de Karadeniz'den diğer denizlere doğru bir üst  akıntı vardır  5  Dalgalar :  Kıyıya doğru gelerek kıyıda çatlayan dalgalar kıyıda suların dibe doğru  dalmasına ya da kıyı boyunca akıntıya geçmesine neden olur  Kıyıların  şekillenmesinde kıyı akıntılarının etkisi oldukça fazladır   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Aşındırma ve Biriktirme Şekilleri |  | 
|  07-11-2011 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Aşındırma ve Biriktirme ŞekilleriSU veya DENİZ AKINTILARI Deniz ve okyanus yüzeylerinde sürekli rüzgarlar tarafından itilmesi, seviye, yoğunluk ve sıcaklık farkları ile Gel-Git olaylarının etkisi sonucu su kütlelerinin hareket etmesine Akıntı denir  Deniz ve Okyanuslardaki suların kütle halinde yer değiştirmesi ile oluşurlar  Oluşum nedenleri şunlardır: · Yoğunluk (tuzluluk farkı)Yoğunluk ve seviye farkından oluşan akıntılar: Denizlerin beslenme ve buharlaşma özelliklerinin farklı olması tuzluluk (yoğunluk) ve seviyelerinin de farklı olmasına neden olur  Böylece tuzlulukları ve seviyeleri farklı olan  denizleri birleştiren  boğazlarda ve çevresindeki denizlerde görülürler  Çanakkale boğazları  ile Marmara denizi, Akdeniz ve Atlas Okyanusunu birleştiren  Cebelitarık  boğazında olduğu gibi  Diğer komşu denizlere göre Karadeniz'de   yağışların fazla olması Tuna gibi bol su taşıyan ırmakların dökülmesi   buharlaşmanın az olması ve enlem gibi faktörler nedeniyle tuzluluk oranı  az su  seviyesi daha yüksektir  Bu nedenle Karadeniz'in az tuzlu suları  üstten Ege'ye  doğru Ege'nin tuzlu suları ise alttan Karadeniz'e doğru  akıntılar oluşturur   Sürekli rüzgarlardan oluşan okyanus akıntıları: Her iki yarım kürede sürekli rüzgarların okyanusların yüzey sularını itmesi ile oluşurlar  Okyanus  akıntılarını Ekvatoral kuşakta esen Alize  rüzgarları başlatır  Dünyanın ekseni  etrafında dönmesinden dolayı  kuzey yarımkürede sağa, güney yarım kürede sola  saparak devam ederler  ve halkalar oluştururlar  Ekvatordan kutuplara doğru  hareket edenler  sıcak su akıntılarını, kutuplardan ekvatora doğru hareket  edenler soğuk  su akıntılarını oluştururlar  Okyanuslardaki büyük akıntı  sistemleri  temelde sürekli esen alizelerin etkisi ile oluşmaktadır  Fakat kıta   kenarlarında (kıyıların) ve burunlarda akıntıların kollara ayrılması ve   sürüklenmesinde etkili oldukları görülmektedir   Dalga ve  Akıntıların Oluşturduğu Aşındırma ve Biriktirme  Şekilleri a) Falez (Yalıyar): Kıyıya dik inen yamaçlarda dalgaların yamacı aşındırmasıyla oyuk ve mağaralar oluşur  Bazen bu oyuk büyüyerek yamacın üst kısmı çöker  Bu  oluşuma Falez denir  Ülkemizde en çok Karadeniz (Özellikle  D  Karadeniz) daha sonra ise Akdeniz Kıyılarında (Teke ve Taşeli Y  Ad  ) görülür   b) Kıyı Seti (Kordonu, Oku): Dalga ve akıntıların sürükledikleri malzemeyi sığ olan delta ve koy kenarlarında biriktirmesiyle oluşan denizin içine bir ok gibi uzanan birikim şeklidir  Kıyılarımızda bolca görülür  c) Lagün (Kıyı Set Gölü): Koy ağızlarında oluşan kıyı oklarının zamanla koyu kapatmasıyla oluşan denizden kopmuş göllerdir  Deniz Kulağı da denir  B  ve K  Çekmece, Terkos (Durusu) gölleri birer Lagündür  d) Tombolo: Kara yakınlarındaki bir adanın kıyı oku ile anakaraya bağlanarak yarımada haline gelmesiyle oluşur  G  Marmara'daki Kapıdağ Yarımadası  böyledir  | 
|   | 
|  | 
|  | Deniz Akıntıları - Diplerdeki Akıntılar |  | 
|  07-11-2011 | #3 | 
| 
Şengül Şirin   |   Deniz Akıntıları - Diplerdeki AkıntılarDeniz Akıntıları Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70'ini kaplayan okyanus suları, yeryüzünde, belirli bir düzende sürekli hareket eder  Küçük akıntıları gelgitler  yaratır, ama başlıca akıntıların nedeni rüzgârlardır  Rüzgârlar deniz  yüzeyinde estikçe su parçacıklarını da beraberlerinde sürükler  Bu  nedenle başlıca önemli okyanus akıntıları yeryüzündeki rüzgârlara  bağlıdır   Okyanus akıntıları dairesel bir yol izler  Bu dairesel hareket bir okyanusun  yarısını kapsayacak kadar büyüktür  Yüzeyde, okyanus suları ekvatorda  Alizeler'e bağlı olarak batıya, orta enlemlerde ise batı rüzgârlarının  önünde güneydoğu ve kuzeydoğuya doğru sürüklenir  Daha sonra bu sular  okyanusların doğu kıyılarını izleyerek ekvatora döner  Bu akıntılar batıda rüzgârların ve dünyanın dönüş yönüne bağlı olarak daha dar bir alanı kapsar ve daha hızlı hareket eder  Buralarda hızları  günde 160 kilometreye ulaşır  Kıtaların doğu kıyılarında bu biçimde  oluşan güçlü akıntılar arasında Atlas Okyanus'undaki Gulf Stream ve  Büyük Okyanus'un kuzeyindeki Kuro Şiyo akıntılarını sayabiliriz  Antarktika kıtasını çevreleyen su kütlesindeki sürekli genişlemeden  dolayı, burada sık esen rüzgârlar dünyanın çevresinde doğuya doğru yol  alan Kutup Çevresi Akıntısı'nı doğurur  Diplerdeki Akıntılar  Bu  farklılığı, Dünya'nın dönüşünden kaynaklanan Coriolis kuvveti yaratır  Okyanus akıntısında suyun her katmanı, bir üsttekine göre, saat  yelkovanı yönünde biraz daha fazla kıvrılır  Güney yarıkürede bu hareket  tersine olur  Coriolis kuvveti, dönen bir cisim üzerinde hareket eden bir nesnenin doğrultusundan sapmasına neden olan bir kuvvet olarak tanımlanabilir  Örneğin, kendi çevresinde dönen yerküre üzerinde boylamlar boyunca,  kuzey-güney doğrultusunda hareket eden bir cisim ilerledikçe kuzey  yarıkürede saat yönünde, güney yarıkürede ise saatin tersi yönde sapar  Bu kuvveti ilk tanımlayan Fransız Gustave-Gaspard Coriolis olmuştur  Dünyada bu gücün etkisini esen rüzgârların izledikleri yolda, okyanus  akıntılarında gözlemleyebiliriz  Okyanus akıntılarında bu etki derinlere gittikçe artar  Akıntı 90 metre  derinde, yukarıda esen rüzgâra tam zıt yönde hareket edebilir  90  metrenin altında ise rüzgâr etkisini tamamen yitirir  Büyük deniz dibi akıntılarının birçoğunu da sıcaklık farkları yaratır  Soğuk  su sıcak sudan daha ağırdır  Bu nedenle, kutuplardaki soğuk su denizin  derinliklerine iner ve alttan ekvatora doğru hareket eder  Okyanus  dibindeki akıntıların izledikleri yol yüzeydekinden oldukça farklıdır  Deniz akıntılarının bir başka nedeni de tuzluluk farklarıdır  Tuzlulukları  farklı iki denizi ya da bir denizle bir okyanusu birbirine bağlayan  boğazlarda, suyun yüzeyinde ve dibinde ters yönde hareket eden akıntılar  oluşur  Örneğin Marmara Denizi'ni Ege'ye bağlayan Çanakkale Boğazı'nda  Marmara' dan gelen daha az tuzlu sular üstten Ege Denizi'ne akarken;  Ege'nin daha tuzlu suları alttan Marmara'ya geçer  Akdeniz'i Atlas  Okyanusu'na bağlayan Cebelitarık Boğazı'nda da benzer bir durum vardır  Akdeniz'in tuzlu suları ile okyanusun tuzu az suları Cebelitarık'ta  birbirine zıt yönde, üst üste iki akıntı oluşturur  Karalardan esen sürekli rüzgârlar karadan uzakta bir yüzey akıntısı doğurur  Bu,  okyanusta dipten üste doğru bir hareket yaratır ve çok sayıda balığı  besleyebilecek besinler suların yüzeyine çıkar  Peru'da hamsi  balıkçılığı buna dayanır   | 
|   | 
|  | 
|  | Okyanus Akıntıları - Yüzey Akıntılarının Oluşumu - Okyanus Akıntılarının İklim Üzerindeki Etkisi |  | 
|  07-11-2011 | #4 | 
| 
Şengül Şirin   |   Okyanus Akıntıları - Yüzey Akıntılarının Oluşumu - Okyanus Akıntılarının İklim Üzerindeki Etkisi                          Okyanus Akıntıları Gezegenimizin güneşten gelen enerjiden elde ettiği ısı kazancı sabit bir değer olmasına karşın, enlemler ya da çeşitli enlem kuşakları tek tek ele alındığında bu durum farklıdır  Buna göre, alçak enlemlerde  (ekvatorda ve                          tropiklerde) bir net enerji  kazancı, yüksek enlemlerde                          (kutuplar ve  çevrelerinde) bir net enerji kaybı, buna                          bağlı  olarak da bir enerji  açığı vardır  Bu dengesizlik                           veya enerji açığı, büyük rüzgar sistemleri ve okyanus                           akıntılarının hareketleri ile dengelenir   Yüzey Akıntılarının Oluşumu Okyanus akıntısı, okyanus yüzeyindeki yatay su hareketi olarak tanımlanabilir  Geniş ve sürekli okyanus                           akıntıları, atmosfer ve okyanusun ekvatoral ve tropikal                           bölgelerden kutup bölgelerine enerji taşınmasının                           göstergesidir   Küresel ölçekte, geniş okyanus akıntıları üç büyük okyanus havzasının sınırını çizen anakaralarla sınırlanmıştır  Okyanus havzalarının                           yaklaşık 30° kuzey ve güney enlemleri çevresinde                           (subtropikal bölgeler) geniş bir akıntı dairesi bulunur  Atlas (Atlantik) ve Büyük (Pasifik) okyanusların                           kuzeyinde yaklaşık 50° enlemi dolayında ise, daha küçük                           akıntı daireleri oluşur  Güney Yarımkürede  okyanusları                          sınırlandıran geniş kara kütleleri  bulunmadığı için, bu                          kapalı okyanus akıntısı  sistemleri orada gelişmez   Tüm                           okyanus havzalarında ekvatorun her iki  yanında, iki adet                          batıya akan (doğulu) akıntı  vardır  Bunlar, Kuzey                          Ekvatoral ve Güney  Ekvatoral akıntılardır  Bu                          akıntılar günde 3-6  km hızla akmakta ve genellikle                          okyanus  yüzeyinde ancak 100-200 m derinliğe kadar etkili                           olmaktadır  Doğuya doğru akan (batılı) Ekvatoral Karşı                           Akıntı ise, Kuzey ve Güney Ekvatoral akıntıların batıya                           taşıdığı suyun bir bölümünün geri dönüşünün bir                           sonucudur   Ekvatordan yüksek enlemlere yönelen akıntılar, batı sınır akıntılarıdır  Sıcak su akıntıları, etkili                           oldukları bölgelerle ilişkili olarak özel isimler alır  Örneğin; Kuzey Atlantik’te Körfez (Gulf Stream); Kuzey                           Pasifik’te Kuroşivo; Güney Atlantik’te Brezilya; Güney                           Pasifik’te Doğu Avustralya; Hint Okyanusu’nda  Agulhas ve                          Mozambik  Tüm bu akıntılar,  genellikle dar, günde 40-120                          km hızla yol alan  ve düzgün uzanışlı akışlardır  Batı                          sınır  akıntıları, genellikle okyanus yüzeyinden 1,000 m                           derinliğe kadar inen, en derin yüzey akıntılarıdır   Doğu sınır akıntıları, yüksek enlemlerden ekvatora doğru akan soğuk akıntılardır  Soğuk su akıntıları da,                           bulundukları bölgelere göre özel isimler alır  Örneğin,                           Kuzey Atlantik’te Kanarya; Kuzey Pasifik’te  Kaliforniya;                          Güney Atlantik’te Benguela; Güney  Pasifik’te Peru (Humboldt);                          Hint Okyanusu’nda  Batı Avustralya  Tüm bu akıntılar,                          genellikle  geniş ve 3-7 km/gün hızla deniz yüzeyinde                           hareket eden (sığ) akışlardır  Sıcaklık ve tuzluluk, okyanus suyunun yoğunluğunu belirler  Okyanus akıntılarının oluşumunu belirleyen                           başka bir etmen de okyanuslardaki yoğunluk farkıdır  Okyanus akıntılarının yoğunluk farkı nedeniyle oluşan                           bölümüne, sıcaklık-tuzluluk (termohalin) dolaşımı adı                           verilir  Bu dolaşımda, sıcak ve daha az yoğun  olan                          sular, deniz yüzeyinde bir yönde akarken,  soğuk ve daha                          yoğun sular derin okyanusta ters  yönde akar  Küresel termohalin dolaşımının derin soğuk su akıntılarına karşılık gelen bölümleri, okyanusun büyük taşıyıcı kuşağı olarak da adlandırılır  “Taşıyıcı                           kuşağın” başlangıcı, yüzey sularının okyanusun                           derinliklerine battığı yerlerdir  Bu durum, okyanuslarda                           birkaç yerde gerçekleşir: Antarktika’nın kıta  sahanlığı,                          Atlas Okyanusu’nun (Labrador Denizi)  ve Büyük Okyanus’un                          kuzey bölgeleri  Büyük ve  Atlas okyanuslarının                          yüksek kuzey enlemlerinde,  okyanus suları taşıdığı ısı                          enerjisini  atmosfere vererek çok soğuduğu ve bu yüzden                          de  yoğunluğu arttığı için, okyanusların derinlerine                           batar ve sonra okyanus tabanının üzerinde ekvatora doğru                           akar  Derine batan ve güneye yönelen bu akışlar,                           taşıyıcı kuşağın hareketine yardımcı olur  Taşıyıcı                           kuşağın sürüklediği sular, güneyde derin okyanusta                           bulunan yoğun suların yerini alır  Bu da, sıcak  yüzey                          akıntılarını normalden daha kuzeye  sürükler ve yüksek                          kuzey enlemlere ek ısı  enerjisi verir  Okyanus Akıntılarının İklim Üzerindeki Etkisi Özellikle Kuzey Yarımkürede, Kuzey Pasifik, Körfez ve Kuzey Atlantik akıntıları, orta enlem karalarının batı kıyılarında (Britanya Adalarındaki ve batı Avrupa’nın büyük bölümünde) ılıman ve nemli bir etki yaratır  Bu                           nedenlerle, Ocak ayı ortalama sıcaklık değerleri                           karşılaştırıldığında, aynı enlemlerde bulunan  Londra,                          New York’tan daha sıcaktır  Soğuk su akıntılarının en belirgin etkisi ise, yıl boyunca sıcak olan tropiklerde ya da yaz aylarında orta enlemlerde gözlemlenir  Örneğin, soğuk Kaliforniya                           akıntısının etkisi altındaki Güney Kaliforniya’nın                           subtropikal kıyısındaki yaz sıcaklıkları, ABD’nin aynı                           enlemlerdeki doğu kıyılarında kaydedilenlerden 6  °C daha                          soğuktur  Küresel Isınmanın Okyanus Akıntılarına Etkisi Küresel ısınma, tropiklerden daha fazla suyun buharlaşmasına, subpolar ve polar bölgelerde daha fazla yağışa ve yüksek enlemlerde daha fazla buzun erimesine neden oluyor  Hidrolojik döngüdeki bu değişikliklerin                           sonucunda, tropikal bölgelerin kaybettiği tatlı  su,                          yüksek enlemlerde okyanuslara  eklenmektedir  Atlas                          Okyanusu’nun kuzeyindeki  bu ek tatlı su, sıcak suları                          kuzeye taşıyan  akıntıları kesintiye uğratarak ya da                          yeniden  yönlendirerek, okyanus dolaşımının bugünkü                           dağılış desenlerini değiştirebilir  “Atlantik ısı                           kaynağının” yönünün değiştirilmesi ya da yavaşlatılması,                           ABD’nin kuzeydoğusunda ve Batı Avrupa’da daha soğuk                           kışların görülmesi demektir  Sonuç ise, gelecekte daha                           sıcak bir Yerküre, daha soğuk bir Kuzey  Atlantik                          olabilir  Ancak, atmosferdeki yüksek  sera gazı                          birikimlerinden (kuvvetlenmiş sera  etkisi) elden edilen                          ısı, henüz iklim  sistemindedir  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |