Antalya Ovaları

Eski 06-17-2011   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Antalya Ovaları



Antalya’da kıyılardan içerilere doğru, denizden dağların uzaklaşmalarına bağlı olarak irili, ufaklı ovaların yer aldığı görülür Antalya`nın batı kısmında dağların denize dik ve fazla yaklaşmış olmaları, sürekli ve büyük ovaların oluşmasına olanak vermemiştir Burada Dümrü Deresi, Yaşgöz ve Alakır çayları gibi akarsulara bağlı olarak oluşmuş, Kumluca, Finike ve Tekirova dışında önemli bir ova yoktur Antalya`nın doğu bölümünde ise, dağların denizden uzaklaşmalarına paralel olarak, büyük akarsuların da varlığı ile, batıdan doğuya doğru Aksu, Serik, Manavgat, Alara ve Alanya gibi büyük ve birbirini tamamlayan bir ovalar zinciri ortaya çıkmıştır

KIYI OVALARI


Antalya ilinin batıda Eşen Çayından başlayarak, doğuda Kaledran Çayı`na kadar yaklaşık 500 km uzunluğunda bir kıyısı bulunur Bölgenin her tarafına egemen Toroslar`dan akan akarsular yoluyla inen topraklar, bazı sahilleri doldurarak birçok ovalar meydana getirmişlerdir Bu ovalar, bazen Toroslar`ın denizle kucaklaştığı küçük ve dar parçalardan; bazen de Antalya`dan Alanya`ya kadar uzanan, uzun fakat genişliği hiçbir yerde 30 km`yi geçmeyen düzlüklerden ibarettir Toprakları alüvyonlu, iklimi sıcak ve her parçası yerine göre bir veya birkaç küçücük “Nil” ile sulandığı için son derece verimlidir Burada Akdeniz iklimine özgü bütün meyveler ve tahıldan başka sıcak iklim ürünleri olan muz, hurma, zeytin, pamuk, susam da yetişir Yetişme için gerekli koşullar çok uygundur Antalya toprakları turfandacılığa da çok uygundur Ekilmeye uygun olmayan taşlık ve kayalık yerleri ise çeşitli orman ağaçları ile süslüdür Dağlarda her türlü av hayvanı bulunur

KUMLUOVA (GELEMİŞ): Antalya ilinin batı sınırını oluşturan Eşen Çayı`nın Antalya tarafındaki kıyısında, ilk bakışta jeolojik bir değişim göze çarpar Burada derin bir çöküntü meydana gelmiştir Bu çöküntünün ortasından akan Eşen Çayı`nın batısında, Batı Anadolu`ya ait olan bölüme Kumlu Ova denir Doğuda Güney Anadolu`nun başladığı yerdeki bölüme ise Ovagelemiş denir Burası çöküntünün en çukur yeridir Bunun ortasında oluşmuş Ovagelemiş Gölü, bugün hemen hemen kurutulmuştur Bu ovanın doğudan batıya genişliği 10, kuzeyden güneye derinliği ise 20 km kadardır Bu ovanın batı kenarından akan Eşen Çayı`nın yakınında Xanthos, karşısında Letoon ve sahilde Patara antik kentlerinin kalıntıları vardır

Ovagelemiş`i doğuda bir dağ yolu keser Kaş`a gelinceye kadar sahil çok diktir Aradaki Kalkan`da halkın toprak taşıyarak set oluşturdukları zeytinlikleri büyük bir uğraşının ürünüdür

Kaş`ta çok dar ve küçücük bir ova vardır Antiphellos kalıntıları buradadır Doğuya doğru gidildikçe sahil yine çok dikleşir Buna rağmen bu kayalar arasında bile büyük uygarlıkların yaşadığını, buyolda sık sık rastlanan tarihi kalıntılardan anlamak zor değildir

DEMRE OVASI: Kekova Adası ile sahil arasındaki güzel manzaralı bir boğazdan geçtikten sonra, Demre Ovası`na gelinir Demre sahilden 2 km içeridedir Aynı adı taşıyan ve çok kez yazın kuruyan bir ırmağın doldurduğu bu delta ovası, çevrenin en verimli ve güzel yerlerinden birisidir Burada iklim o kadar ılımandır ki, kış aylarında sera kurmadan turfanda sebze bile üretmek olasıdır Bu ovada ekilen domates ve buna benzer fidelerin birkaç yılda meyve verdikleri görülmüştür Demre Çayı`nın (Antik ismi Myros) denizle birleştiği yerde küçük bir iç göl meydana gelmiştir Buraya Dalyan denir ve içinde çok çeşitli balık bulunur Ovada tek yerleşim yeri olan Demre, 1987`de Kale adıyla ilçe yapılmıştır

Demre Ovası`nın gerisindeki sırtta Myra antik kenti bulunduğu gibi sahilden 2 km kadar içerideki Kale ilçe merkezinde Ortodoks azizlerinden biri olan Aziz Nikolas`ın (Noel Baba`nın) kilisesi ve mezarı vardır Demre Ovası`nın genişliği ve uzunluğu 8-10 km arasındadır

FİNİKE OVASI: Demre Çayı`nın doğusunda birdenbire dikleşen kıyı, Finike ilçesine kadar sürer ve bir burnu döndükten sonra Finike ilçe merkezi ile birlikte Finike Ovası başlar Finike Körfezi kıyılarında yaklaşık 80 kilometrekarelik bir alanı kaplayan ve ilenin başlıca bitkisel üretim alanı olan Finike Ovası küçük akarsuların yığdığı alüvyonların Finike Körfezi`ni doldurmasıyla oluşmuştur Başgöz Çayı ve Beydağları`ndan çıkan Alakır Çayı ile sulanır Burası da Antalya`nın verimli ve güzel ovalarından biridir Gelidonya Burnu`nun yakınlarına kadar uzunluğu yaklaşık olarak 20; genişliği 10 km kadardır Fakat genişlik gittikçe daralarak Hallaç, Demircilik, Bağyaka, Çavdır ve Değirmen Düzü dizimine kadar dar bir vadi halinde ve Akçay taraflarına doğru birkaç kilometre daha sürer Buralar portakal bahçeleri ile kaplıdır Finike Ovası`nda Türkiye`nin en nefis portakalı ve turfanda sebzeleri yetişir

Finike Ovası`ndan sonra Kilidonya Burnu`ndan başlayarak tekrar dikleşip sarplaşan sahil, güneyden kuzeye dönerek Antalya`nın en oylumlu dağlarının eteklerinde bulunan dar ve küçük ovalardan (Tekirova, Göynük, Atbükü, Kemer, Beldibi) sonra Antalya Körfezi`nin güneyden kuzeye giden sahili ile doğudan batıya giden sahilin birleştiği köşeye kadar devam eder

ANTALYA OVASI: Batıda Beydağları, Kuzeyde Toroslar ve doğuda yine Toros Dağları ile Antalya Körfezi arasında kalan ovalara Antalya Ovası denir Bunlar üzerinde bulunan ilçelerin adlarına göre; Serik, Manavgat, Alanya Ovaları isimlerini alırlar Antalya ovalarının en belli başlı özellikleri ise, Toros Dağları`ndan gelen Aksu, Köprü Çayı, Manavgat Irmağı, Alara Çayı, Karpuz Çayı ve Dim Çayı gibi çayların sulamaları ile bol ürün almalarıdır Bu ovalarda elde edilen başlıca ürünler ise yurdumuza milyonlarca dolar döviz sağlayan pamuk, pirinç, susam, buğday, arpa, zeytin, narenciye ürünlerinden muz, portakal, limon gibi ürünlerdir Bı ovalar son yıllarda yapılan turistik tesislerle turizm değeri kazanmışlardır

DAĞLARDAKİ OVALAR

Antalya kentinin kuzeyinde Çubuk Boğazı`nın doğusunda bulunan ve Toros Dağları`nın arasında kalan vadiler arasındaki ovalar, o kadar büyük olmamakla beraber verimlidirler Bunlar ovadan çok, eşik alanları olarak tanımlanabilir Bunlar ilin yaklaşık %12`sini oluşturmaktadır Genellikle kıyıdaki ovalar sınırından yaklaşık 100 m`den 250-500 m yükseltilere kadar hafif bir eğimle çıkan bu alan, dağlar ile ovalar arasında bir basamak durumundadır

Morfolojik yapı, toprak, bitki örtüsü ve iklim yönünden farklılık gösteren eşik alanları, yerleşmeler ve tarımsal işlevi yönünden de önem taşımaktadır
Ovalardan sıcaklığın düşüşü buna karşılık yağışın ve donlu günler sayısının fazlalığı ile ayrı özellikteki eşik alanlarında bitki örtüsü tipik maki florasıdır ve genellikle %5-20 eğimli yerlerde görülmektedir

ELMALI OVASI: Güneyde Kohu Dağı, Batıda Yumru Dağı, Akdağ`ın, kuzeyde Elmalı dağlarının çevrelediği geniş bir karstik çöküntü alanı olan Elmalı Ovası, ilin en büyük ve verimli dağ ovalarından birisidir Bu ovalarda tahıl çeşitlerinin tümü bolca yetiştirilir

MÜĞREN OVASI:
Elmalı Ovası`nın doğusunda; Beydağları ile Kızılca Dağ`ın arasındaki koridorda Kuran Dağı`na kadar uzanmaktadır

KIZILCADAĞ OVASI: Güneyde Kızılcadağ, doğuda Kohu Dağı, kuzeyde Rahat Dağı`nın çevrelediği yerde Kızılcadağ Ovası bulunur Bu ova da çok verimlidir

KORKUTELİ OVASI: Behiş Ovası`nın dağlar ile kesildiği yerden başlayarak devam eden Korkuteli Ovası, 7-8 km uzunlukta ve 2-3 km genişlikte olup, dağlar arasında verimli bir ovadır İçerisinden Bozçay geçer ve bu çay, Korkuteli Ovası`nda bol meyve ve ürün yetiştirmesinde başlıca rolü vardır Ayrıca Korkuteli Ovası`nın birer devamı olanAşağı ve Yukarı Bozova ovaları da çok verimlidir

Deniz seviyesinden yaklaşık olarak 1000 m yüksekliğe çıkan bu ovalar, genellikle %0-3 eğimli alüvyal ve genç topraklar ile hidromorfik alüvyal topraklardan oluşmuşlar ve toplam ova alanının % 70`ini (210375 ha) kapsamaktadır

Toplam ovalar alanının %30`u (62220 ha) ise 250 metreden yüksek olan dağlık alanlardaki düzlüklerde yer almaktadır Dağlık alanlardaki bu ovalar içinde yalnız Elmalı, Bozova ve Korkuteli ovaları, alüvyal topraklardan meydana gelmiştir Bu alandaki diğer ovalar ise, genellikle Terra Rossa (Elmalı Civarı), kahverengi orman toprakları ve kırmızı padzolik topraklara sahiptir Ovalar yaklaşık olarak il alanının % 102`sini oluşturmaktadır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.