İstanbul Patrikliği |
03-23-2011 | #1 |
Şengül Şirin
|
İstanbul Patrikliğiİstanbul patrikliği İstanbul patrikliği Roma'nın dinsel saygınlığı Yeni Roma'ya, IV yy'da, arius-çuluğa ilişkin büyük tartışmayla önem kazanan istanbul'a (Konstantinopolis) geçmişti VII yy'da ortaya çıkan İslamiyet diğer doğu patrikliklerine dokunmayınca, istanbul yüzyıllar boyunca ortodoksluğun merkezi olarak kaldı ve IX ve X yy'larda, Bulgarlar'ın, Sırplar'ın, Rumenler'in ve Kiev Rusları'nın ortodoksluğu benimsemesly-le ortodoksluğun yayılmasında büyük rol oynadı, istanbul patriği bu yeni Kiliselerin metropolitlerini kutsadı Öte yandan XI ve XII yy'larda, istanbul'da, ortodoks kiliseleri topluluğu arasında uyum sağlamak üzere yeni bir ayin düzeni (- istanbul'un Haçlılar tarafından ele geçirilmesini (1204) ve yarım yüzyıl süren la-tin işgalinden sonra geleneksel bizans patrikliği merkezinin yeniden kurulmasını, XIV yy'da ortaya çıkan son bir manevi atılım izledi Bu atılım, hellenlzmin yeniden doğuşu ve 1351 sinodunda resmen kabul edilen kesykhlacılık'tan kaynaklanan tanrıbilimsel bir yenilenmede anlatımını bulur istanbul patriği Bizans dönemi boyunca, tüm Doğu Kilisesi'nin fiili önderiydi Patriğin yetkesi 2 Kiliseler birliği konsill'n-de (381) "papadan sonra gelen onursal bir ayrıcalık" olarak tanımlandı; 4 Kiliseler birliği konsül (451) patriğe önemli bir hukuki yetki verdi Bu iki konsil arasındaki süre İçinde, patrik Bizans imparatorluğunun yarısında hukuki yetkisini kabul ettirdi ve VI yy'ın sonunda "kiliseler birliği patriği" unvanını alarak önemi gitgide artan siyasal bir rol oynamaya başladı: patrik sinod tarafından belirlenen üç aday arasından imparatorca seçilerek atanıyordu Âdetlere göre, gerekil durumlarda naiplik görevini üstlenir ve imparatora tacını giydirirdi (X yy'dan başlayarak) Bağımsızlığı XIV yy'da hanedanlık iktidarının gerilemesiyle gitgide arttı Öte yandan Roma'dan kopuş (1054) istanbul patrikliğine yeni bir boyut kazandırdı Bundan böyle evrensel düzeyde onursal bir üstünlük, belli bir girişim hakkı kazandı ve Ortodoks Kiliseleri'nin başkanlığını üstlendi Bu kiliselerin çoğu bağımsızlık kazanarak, ulusal patriklikler kurdular (-> DOĞU KİLİSE'LERİ) istanbul'un Türkler tarafından alınmasından (1453) sonra Moskova üçüncü Roma haline geldi, bir patriklik kuran Rusya (1589) ortodoksluğun yeni merkezi oldu Buna koşut olarak istanbul patriğinin hukuki yetkileri Türkler'in kenti ele geçirme-leriyle azaldı Ancak padişah bu yetkileri tanıdı ve "hıristiyan ulusunun önderi" olarak ve hıristlyanların medeni haklarına ilişkin yetkesini de devrederek patriği atamaya başladı Günümüzde istanbul patrikliği, Ortodoks Kilisesi'nin "birbirinden hiçbir üstünlüğü olmayan" piskoposlukları arasında en önde gelenidir Türkiye'deki yetki alanı 5 diocesisi ve 20 000 kişilik bir cemaati kapsar; buna karşılık Yunanistan'daki Oniki ada ve Patmos adası, Girit Kilisesi, Aynaroz dağı manastırları, yabancı ülkelerde (Afrika dışında) bulunan tüm yunan diocesisleri, Amerika ve Batı Avrupa'daki yunanlı olmayan diğer uyrukların XX yy'daki göçler sonucu oluşan diocesisleri, Finlandiya Bağımsız kilisesi, başka bir deyişle milyonlarca kişiden oluşan bir cemaat istanbul patrikliğinin yetki alanı içindedir Patrikliğin bulunduğu Fener mahallesinde oturmayı sürdüren son patrikler dünya çapında bir rol oynadılar Athena-goras, aralık 1965 aforozunun iptal edilmesinden sonra temmuz 1967'de papa Paulus VI ile, Demetrios I ise tasım 1979'da Johannes Paulus ile buluştu Bu son ziyaretin ardından katoliklerle Ortodokslar arasında bir diyaloğu başlatmakla yükümlü, ikiyanlı dinbilimsel bir kurulun oluşturulduğu ilan edildi; kurul ilk kez 29 mayıs - 4 haziran 1980'de Patmos adasında toplandı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|