Baskı Sanatı

Eski 12-26-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Baskı Sanatı







Baskı kelime ve resimlerin mekanik olarak mürekkep kullanarak çoğaltılmasıdır Baskı genellikle az miktarda kopya yerine çok miktarda çoğaltma şeklidir
Baskı tekniğinin ilk doğuşunun Çin ve Kore olduğu sanılmaktaydı Ancak baskının 1450 civarında Almanya’da, Mainz’da Johann Gutenberg ile başladığı kabul edilir Tekniğin doğuşu ile kitap daha ucuza imâl edilmiştir ve daha yaygın olmuştur

İnsanlık kültürünün tarihi yazının icadı ile başlar Çünkü yazı tarih belgelenmiştir İlk yazı ise köy ve kentlerin kurulması ile Mezopotamya ve eski Mısır’da doğmuştur Taş çağı mağara resimleri ile yazının icadı arasında uzun bir çağ vardır Bu yüzden ilk yazı resimlerin devamı değildir

MÖ 3000 yıllarında ilk harfi alfabenin bulunması ile görsel yazılı iletişim sorununun çözülmesinden en büyük aşama olmuştur Böylece insanlık tarihinin ve her türlü bilgi ve ifade biçimi aslının aynısı olarak yazılması ve bu bilgileri sanat eserleri baskıdan yararlanarak, çoğaltma işlemi sayesinde olmuştur



Görsel sanatların başlangıcı MÖ 10000 yıllarında yapıldığı tahmin edilen Mağara duvarlarındaki resimlere dayanır Bunların en ünlüleri İspanya’da Altamira Mağaralarındaki duvar resimleridir En eski devir diye adlandırılan paleolitik kültürde insanlar, yaşamlarını anıları anlatmada kullandıkları teknik sert, keskin aletlerle düşüncelerin kayalara oyarak, oluşturmaktadır “çoğu av sahnesi olan bu resimler ilk çizilmiş eser olarak kabul edilir” Aynı zamanda grafik-resim sanatının başlangıcı sayılır

Mağara duvarlarına yapılan resimlerin gayesi resim yapmak, sanat icra etmek değil ruhlardan ve doğal güçlerden korunmaktı “İlkeler için, yararlılık açısından, bir kulübenin yapımıyla bir imgenin üretimi arasında hiçbir ayrım yoktur Kulübeden onları yağmurdan, rüzgardan, güneşten ve kendilerini yaratmış olan ruhlardan korurlar İmgeler ise, onları doğal güçler kadar gerçek olan öteki güçlere karşı korurlar Başka bir deyişle, resimler ve heykeller, büyüsel amaçla kullanılır
Paleolitik kültür insanı yaşamını, sürekli değiştirdiği aletler ile oluşturduğu çizimler ise ilk çizilmiş (resim-grafik) eserlerdir

Yazının bulunmasından önce grafik sanatları yapılıyordu Bu yüzden yazının başlangıcı sonradır “seyredilmek üzere yapılanlar bizim için resimdir (grafiktir)” okunmak için yazılan çizilen simgeler insanlık için önemlidir Yazın ile tarih belgelenmiştir


MÖ 8 yy’dan itibaren deri veya yumuşak metale mühürle vurularak çıkartılan şekiller para olarak kullanılmıştır Üzerinde yapılan yerin belirtildiği rölgef şeklindeki yazılı killer Roma imparatorluğu, Galya ve Mezopotamya’da görülmektedir Daha sonraları deri olan kitap kapakları üzerine rulo mühürlerle büyük boyda kompozisyonlar şeklinde basılmıştır
Baskı grafiği mühür kalıplarının boyayı başka bir yüzeye aktarma işlevini görmesiyle başlar Hayvanlar ve köleler bu tür mühürlerle mühürlenmişlerdir

M Ö 2000 yıllarında Orta Amerika’da seramikten yapılmış rölyef silindirler baskı için kullanılmış, Mısır’da Milla’ın ilk yıllarında bu baskı tekniği kullanılmıştır Çin’de ipek üzerine mühürlerle baskılar yapılmıştır
M Ö 3000 yıllarında harfli alfabenin bulunmasıyla sanat eserleri ve yazılı bilgiler baskı yoluyla çoğaltılmıştır


ÖZGÜN BASKI RESİM

Çeşitli araç ve malzeme kullanarak doğrudan veya kalıplar yolu ile kağıda veya benzeri malzeme üzerine sanatçı tarafından yapılıp basılan resimlere “özgün baskı resim” denir Bunlar kalıbın yapılması ve basılması süreci içinde yaratılmış grafik resimlerdir
Batı dillerinde; İtalya’da stampa, Fransa’da estampa, İngiltere’de print sözcüğüyle tanımlanan bu teknik, dilimizde “Özgün Baskı” olarak karşılığını bulmuştur
1970 yıllarına kadar sanatçısı tarafından yaratma süreci içinde kalıbı oyarak basılan resimlere gravür, resim sanatının bu dalına da gravür sanatı denirdi Oysa ki gravür oyularak yapılmış kalıp ve oyulmuş anlamını taşımaktadır Litografi ve serigrafi tekniklerinde olduğu gibi oyma işlemi yapılmadan yapılan kalıplarla da özgün baskı resim yapılmaktadır Bu nedenle 1972 yılında bu sanat dalını daha iyi anlatan “Özgün Baskı Resim” deyimini kullanmıştır


Özgün baskı resim, sanatı kitlelere aktarmada etkin bir sanat dalıdır
Günümüzde başka dillerde, özgün baskı resim teriminin yerine “grafik sanatlar” “Baskı Sanat”, “çoğaltma sanat”, “Elle Basılmış Resim Sanatı”, “gravür sanatı”, “Kazı Resim Sanatı” gibi terimler kullanılmıştır Özgün baskı resim sanatı ve grafik tasarımı sonucu oluşan ürünler grafik sanatının özünü oluşturur Grafik hem reklama yönelik, hem de baskıresim olgusu yan yana gelişmiştir Çünkü grafik sanatının özünde basılması ve çoğaltılması esas alır


ÖZGÜN BASKI RESİM TARİHÇESİ

İnsanoğlu tarih öncesi devirden itibaren kaya, boynuz, gibi sert yüzeylere resimler yapmışlardır Bu şekilde ilk baskı denemeleri yapılmıştır Daha sonraları ise kılıçlara, takılara süsler yapmışlardır

Asıl baskı sanatı ise kağıdın bulunmasıyla gerçekleşir Kağıt üzerine ilk baskının ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyor ancak 15 yy Avrupa’sında özgün baskıya temel olan sert ahşap ve demir, çelik plaklar temel baskı kalıp gereçleri olarak kullanıldığını görüyoruz
Baskı yöntemleri önceleri kilise emrinde çalışan zanaatçılar ve kuyumcular tarafından kullanılıyordu Kazıma aracı olarak “büren” bu ustalar tarafından kullanılmıştır Bakır plaka üzerine çizgiler atılarak “kuru kazıma” tekniği yapılmıştır “Asitle yedirme” tekniği 1400’lerden sonra zırh ve kılıç süslemelerinde kullanılmıştır
“Asitle yedirme tekniği bu tekniklerden daha sonra yapıldığı sanılmaktadır” Böylece kitap resimleme, harita çizimleri, oyun ve tarat kartları, sanatsal resimlerin basımı ile birçok yetenekli sanatçı ortaya çıkarmıştır

Baskı sanatının ilk ustaları Antonio Pollaiuolo’dur (1429-1498) Pollaiolo büreni büyük ustalıkla kullanmıştır Magtegno (1431-1506) ve Pollaiuolo kazı resimlerinde rönesansın etkisiyle figürlere heykelli görünüş vermeye çabalamışlardır
Asitle yedirme tekniğini “etechina” gerçek etkisini 17 yy’da Jogues Callot, Rembranolt kullanmıştır

Rembranolt asitle yedirdiği alanların içine kuru kazıylolada müdahale etmiş ve yüzeyde ton zenginliğini arttırmıştır Collot ise çizgiyi inceltip kalınlaştırmaya olanak veren asal uç echoppe kullanmıştır
Regensbur’da Aldolfer, Numberg’de Dü’rer, Pormo’da Parmigisna bu teknikleri denemişlerdir

17 yy özgün baskı resim pek çok teknik denenmiştir (1636-1672) Adriaen Velde ilk defa “ocguantinta” tekniğini, Ludwig van Sieger (1609-1676) ise mezzotint aletini kullanmışlardır
1704 yılında Newton’un renkle ilgili keşifleri, 1711’de Jogues Christophe’le Blond üç ayrı kalıpla giriştiği renkli baskı çalışmaları yapılmıştır
Taşbaskı 18 yy sonlarında 1790’larda Alois Senefelder tarafından Münih’te bulunmuştur Goyer bunu ilk kullanan sanatçılardandır 19 yy sonlarında Toulause Lautrec litogratiği doruğuna ulaşmıştır

İpekbaskı ise Uzakdoğu’da çok önceden bilinen bir teknik olmasına karşın Avrupa’da baskı tekniği olarak kullanılması çok sonra 19 yy sonlarında olmuştur
Özgün baskı sanatı bu yüzyılın başından itibaren teknik gelişimi ile sanatçıların dolaysız ifade araçlarından biri haline gelmiş sadece özgün baskı ile üretim yapan sanatçılar ve özgün baskı atölyeleri kurulmuştur
Örneğin, tahta baskı yüzyıl boyunca Alman Ekspresyonistleri, Munch ve Vollotan tarafından yeniden canlandırılmıştır


İngiliz asıllı Stanley William Hayter baskı sanatçılarının grup halinde çalışarak yeni teknik ve anlatım olanaklarını geliştireceklerine inanarak 1927 yılında Paris’te “Atölye 17” adı ile baskı atölyesini kurmuştur II Dünya savaşı sırasında Amerika’ya taşınan Atölye 17, 1950’de tekrar Paris’e dönmüş ve Colder, Pollock, Miro, Ernst, Giocometti gibi pek çok sanatçının çalıştığı bir sanat merkezi haline gelmiştir Bugün halen Hayter’in kendi adıyla bilinen yüksek baskı tekniği de bu çalışmalar sonucu geliştirilmiştir


Amerikan sanatında ise 1950’lerin Pop Sanatı, özellikle serigrafi ve litografi tekniklerinde endüstri kültürüne özgü üslubu ile uluslar arası etkilerinde öncülük yapmıştır Linchtenstein, Rosenguist, Johns, Worhol gibi sanatçılar, ünlü baskı atölyeleri ve okulları özgün baskıyı estetik nitelikli bir sanat dalı olarak yaygınlaşmıştır


TÜRKİYE’DE BASKI SANATININ TARİHİ

Türkiye’de baskı ilk defa 1533’de Osmanlı devletine gelen Flaman Ressam Pieter Coeck’un katıldığı süre boyunca yedi adet İstanbul gravürü yaptığı bilinmektedir
Sultan Ahmet’teki atmeydanında Sultan Süleyman’ın maiyeti başta olmak üzere bu yedi değişik görünümler içeren yedi adet gravür Coeck’un ölümünden sonra 1553’te basılan özel bir albümde toplanmıştır


TÜRKİYE’DE ÖZGÜN BASKIRESİM SANATI

Özgün baskıresim kalıpları, genelde, elle yapılan işlemlerle ve sanatçısı tarafından yapılmaktadır Sanatçı bu işlemlerin hemen her aşamasında, biçimsel oluşmayı ve yaratmayı sürdürmektedir Çeşitli işlemler için aletler, makineler, yeni teknikler ve malzemeler kullanılıyor
Örneğin yaratma ve biçimlendirme olayının gerektiği baskı aktarmaları ışıkla aktarmalar gibi işlemleri uygularken yardımcı baskı, ışıkla kopya teknikleri ve diğer yardımcı tekniklerden yararlanır Malzeme ve teknikler var olan bir eseri basarak çoğaltmak için değil, var olmayan orijinal eseri yaratıp yapmak için kullanılır Özgün eser, yaratma olayı sırasında oluşur ve baskı sırasında doğmuş olur Kaç tane basılırsa o sayıda eser doğmuş demektir
Özgün baskı teknikleri ile hazırlanan kalıptan baskıyı da sanatçısı genellikle kendisi yapar Kalıbın tamamladığı kanısına varabilmek için deneme baskıları yapmak gerekir Deneme baskılarda aldığı sonuçlara göre kalıpta değişiklikler yapabileceği gibi, baskının renk ve diğer niteliklerini de saptayabilir Bu saptamalara göre baskıda kullanılacak boyalar renkler ve baskı nitelikleri ayarlanır


Grafik sanatlar dalında uzmanlaşma özellikle cumhuriyetin ilanından sonradır 1920’li yıllarda afiş ve kitap kapağı ressamlığı ile piyango bileti, şişe etiketi, pul dizaynı gibi tasarımlar ve baskılar İhap Hulusi, Kenan Temizan’la başlamıştır Bu sanatçılar Almanya’da grafik eğitimi almışlardır

Eski dinsel motiflerin modern bir anlayış ve düzen içinde uygulandığı, Emin Barın’ın çalışmaları grafik alanındaki çağdaş gelişmeye uygundur 1940’lı yıllarda Namık Bayık, Mesut Manioğlu gibi grafik sanatçıları yalın görsel anlatım araştıran işleri ile grafik sanatımıza katkı yapmış sayılabilir Türkiye’de son yirmi yıl grafik sanatçılarının motif ve usluplaştırmada bireysel tutum ve kavrayışlar ne olursa olsun gelişen ekonomik ve kültürel yaşamın etkilerini vurgulayan boyutlar getirdikleri bir süredir


Said Maden kitap kapaklarına düzen getirmiştir Afişlerde Mengü Ertel başarılı çalışmalar yapmıştır Karagöz motifleriyle stilizozyon oluşturmuş olan Yurdaer Altıntaş, Reha Yalnızak, Bülent Erkmen, Aydın Erkmen, Sadık Karamustafa, Emre Çağatay grafik sanatları alanında araştırma yapan Said Maden gibi birçok sanatçımız yetişmiştir Karikatüristler:
Cemal Nadir Güler, Turhan Selçuk, Ferruh Doğam, Ali Ulvî, Semih Balcıoğlu, Tonguç Yaşar, Tan Oral gibi sanatçılarımız Türkiye’de çağdaş Türk grafik sanatının temellerini atmışlardır
Özgün Basılı Resim grafik sanatının özünü oluşturur Türkiye’de özellikle 1962 yıllarından sonra özgün baskıresim sanatı alanında patlama denilebilecek gelişmeler olmuştur 1982 yılından sonra eski kurumlar fakülteye dönüşmüş yeni fakülteler (İzmir ve Ankara’da) uygulamalı Güzel Sanat Yüksekokulu (Eskişehir) baskıresim atölyeleri açılmıştır Buradan mezun olan sanatçılarımız birçok ödül almışlardır

20 yy baskıresiminde bir eser orjinaldir veya değildir Bu hiçbir zaman kullanılan tekniğin özelliğinden kaynaklanmaz Sanatçı yaratıcı ise kullandığı teknik ne olursa olsun eseri orjinaldir

Özgün baskıresim son yıllarda sanat galerilerinde sergilenmektedir
1970’lerden buyana baskıresim sergilerinde bir artış olmuştur
Özgün Baskı işleminde: Düşünülmüş, tasarlanmış özgün bir grafik ürünün kalıp yoluyla çoğaltılmasıdır Bu çoğaltma sanatsal amaçlı işlerde, başka yüksek trajlı işlerde başka yöntemlerle gerçekleştirilmiştir Sanatsal amaçlı baskılar, az sayıda ve sanatçının baskı sanatçıları çoğalttıkları işlerini tek tek numaralandırarak imzalamaktadır Kitap dergi, gazete, afiş, broşür gibi işler çok sayıda basılacağı için zamandan kazanmanın yolları aranmış, motor gücünden yararlanılır sistemler geliştirilmiştir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.