Tuvalet ve Tarihi |
12-21-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Tuvalet ve TarihiBinlerce yıl önce Sümerler, Mısırlılar ve Hindistan’da yaşayanlar oturakta oturup, ihtiyaçlarını giderdikten sonra oturağa düşenleri uzakta bir yerlere döküyorlardı İki bin yıl önce ise Romalılar ilk basit tuvaleti kullanmaya başladılar Atıklar oturdukları deliğin içine düşüyor, deliğin altından akan su onları uzağa taşıyordu Çiftçilerin, açık arazide çalışanların ise zaten böyle bir dertleri yoktu Tarlanın bir köşesine çukur kazıyor, çukur yeterince dolunca, toprakla dolduruyor ve başka bir çukur kazıyorlardı Geceleri ise yataklarının altında bir lazımlık bulunduruyorlardı Ortaçağda kale ve şatolarda atık bir delik vasıtası ile binanın etrafındaki su birikintisine düşürülüyordu Bir yere tuvaletini yapıp, onu bir tanktan gelen su ile sürükleyip, uygun bir yere bırakma fikri ilk olarak Kraliçe 1 Elizabeth zamanında, 1589 yılında John Harrington’dan geldi Ancak o zamanlar İngiltere’deki evlerde ne böyle bir tankı dolduracak, ne de atığı alıp götürecek su sistemi vardı Günümüzdekilere benzer bir tuvalet ancak iki yüzyıl sonra 1778′de İngiltere’de bir saat yapımcısı olan Alexander Cum-ming tarafından tasarlandı ve Joseph Bramah tarafından geliştirildi Tuvaletlerden evlere yayılan kötü koku ise 1849 yılında Stephen Green’in ‘U’ şeklinde bir boruyu tuvaletin çıkışına monte etmesi ile son buldu Tuvaletlerin ve günümüzde lavaboların da altında bulunan bu ‘U’ şeklindeki boruda her zaman bir miktar su kalır ve kokunun oluşmasını önler Tabii o zamanlar tuvaletler dökme demirden yapılıyordu Sonra düzgün yüzeylerinin temizlenme kolaylığı bakımından seramik tuvaletler üretilmeye başlanıldı 1888 yılında ise tuvaletlere zinciri çekilince suyu akan klozetler ilave edildi Bizde tuvaletler için hela, kenef, ayakyolu, WC, 00, yüznu-mara gibi birçok isim kullanılır ‘WC’ İngilizce ismindeki ‘Wa-ter Closet’in baş harfleridir Yüznumaranın hikayesi ise değişik Eskiden Fransa’da otellerde tuvaletler koridorların uçlarmdaydı Odaların her birine birer numara verirken, tuvaletlere numarasız demişler ve ’00′ diye işaretlemişlerdi Fransızca’daki ‘numarasız’ kelimesi ile ‘ 100 numara’ kelimesi hemen hemen aynı telaffuz edildiğinden, bizde Fransızcası biraz kıt birinin tercüme hatası sonucu’yüznumara’olarak yerleşmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|