Coğrafya Hakkında Herşey

Eski 11-29-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Coğrafya Hakkında Herşey



coğrafya ile ilgili ilginç bilgiler - coğrafya ile ilgili genel kültür bilgileri - coğrafya ile ilgili pratik bilgiler - coğrafya ders notları indir

Türkiye’nin Coğrafi Konumu

Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Özellikleri

Türkiye Kuzey Yarım Küre’de, eski dünya karalarının birbirine en çok yaklaştıkları stratejik bir bölgede yer alır Buna bağlı olarak matematiksel ve özel konumu ülkenin sosyal, politik ve ekonomik durumu üzerinde etkili olmaktadır

Türkiye’nin Matematiksel Konumu

Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır Buna bağlı olarak;
1 Türkiye dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı ılıman kuşakta yer alır
2 Güneş ışınları yıl içinde düz zeminlere dik gelmez Bu nedenle yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları sıfır olmaz
3 Ülkenin doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır

Türkiye’nin Özel Konumu

Türkiye’nin eski dünya karaları olan Asya ve Avrupa kıtalarında toprakları bulunur Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada özelliği taşır Ortalama yüksekliği fazla olup (1130 m), yükseklik batıdan doğuya doğru artar Yakın jeolojik zamanda oluştuğundan kırıklı arazisi fazladır Bu nedenle tektonik depremler sık görülür Maden çeşitleri fazladır Ortadoğu ve Asya petrollerine yakınlığı, boğazlara sahip olması jeopolitik önemini artırır

Türkiye’yi Çevreleyen Denizler

Karadeniz

Sularının Özellikleri

Karadeniz, bol su taşıyan akarsularla beslendiğinden ve bol yağışlı bir bölgede bulunduğundan su seviyesi yüksektir
Bulunduğu enlem nedeniyle suların sıcaklığı Akdeniz sularına göre daha düşüktür
Derinlerde kükürtlü hidrojen gazının bulunması, 200 m’nin altındaki derinliklerde deniz canlılarının yaşamını engeller
Tuzluluk oranı, %o 18’dir

Akıntılar

Karadeniz’in su seviyesinin yüksek ve tuzluluk oranının düşük olması nedeniyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru bir üst akıntı bulunmaktadır Marmara Denizi’nden de Karadeniz’e doğru alt akıntı bulunur

Kıyı Tipi

Karadeniz’in Anadolu kıyıları, dağlar kıyıya paralel uzandığından genellikle dik ve yüksek kıyılar şeklindedir Boyuna kıyı tipi özelliğindedir Bu nedenle, Anadolu kıyılarının gerçek uzunluğu ile kuş uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır

Marmara Denizi

Sularının Özellikleri

Marmara Denizi sularının özelliği bakımından, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir geçiş özelliği gösterir Karadeniz’den olan üst akıntı nedeniyle yüzeyde %o 23 tuzluluk oranı, Akdeniz’den olan alt akıntının etkisiyle derinlerde %o 36 civarındadır

Akıntılar

Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Karadeniz’in az tuzlu suları ise üst akıntı ile Marmara Denizi sularına karışır

Kıyı Tipi

Marmara Denizi kıyılarında birden fazla kıyı tipi görülmektedir Örneğin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı kıyılarında ria kıyı tipi, İzmit-Yalova arasında enine kıyı tipi, kuzey kıyılarında limanlı kıyı tipi görülür

Ege Denizi

Sularının Özellikleri

Sularının özellikleri bakımından Akdeniz’e benzerlik gösterir Tuzluluk oranı, Ege Denizi’nin kuzeyinde yaklaşık %o33, güneyinde ise yaklaşık %o 37 dir

Akıntılar

Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Ege Denizi sularına karışmaktadır Karadeniz’den ise Ege Denizi’ne doğru üst akıntı bulunmaktadır

Kıyı Tipi

Ege Denizi’nin Edremit – Kuşadası arası, dağlar kıyıya dik uzandığından enine kıyı tipindedir Güneybatı Anadolu kıyıları ise (Bodrum, Marmaris, Datça) ria tipi kıyılardır

Akdeniz

Sularının Özellikleri

Akdeniz sularının sıcaklığı diğer denizlerimizden daha yüksektir
Bulunduğu enlem nedeniyle sıcaklık ve buharlaşma fazladır Buna bağlı olarak, tuzluluk oranı %o 36 ilse %o 39 arasında değişir

Akıntılar

Akdeniz’in çok tuzlu yoğun suları dip akıntı ile Marmara Denizi’ne ulaşır

Kıyı Tipi

Akdeniz’in Anadolu Kıyıları genlikle boyuna kıyı özelliğindedir Finike – Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür

Türkiye’nin Sınırları ve Komşuları

Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarının toplam uzunluğu yaklaşık 11000 km’dir Burada Türkiye’nin kara sınırları ve komşuları incelenecektir

Sınırları

Türkiye’nin kara sınırları yaklaşık 2753 km’dir Irak ve İran sınırları doğal sınır özelliği taşımaktadır Diğer sınırlarımız yer yer bazı engellerden geçseler bile büyük çoğunluğu politik sınır özelliğindedir En uzun sınırımız 877 km’lik Suriye, en kısa sınırımız 18 km’lik Nahçıvan sınırıdır

Komşuları

Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü özelliğindeki Türkiye, Asya’da Gürcistan, Ermenistan, Nahçıvan, İran, Irak, Suriye, Avrupa’da Yunanistan ve Bulgaristan ile sınır komşusudur

Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri

Türkiye’nin bölgelerini incelerken öncelikle bazı kavramların bilinmesi gerekir Bunlar coğrafi bölge, coğrafi bölüm ve yöredir

Coğrafi Bölge : Taşıdığı belirli Coğrafi özellikleri ile çevresinden ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş coğrafi birimdir Coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler temel alınır

Coğrafi Bölüm : Bir coğrafi bölge içinde doğal koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler bakımından farklılık gösteren küçük birimlerdir

Yöre : Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip, bölümden daha küçük birimlerdir Iğdır Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi gibi

Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri

Ülkemiz 1941 yılında toplanan Birinci Coğrafya Kongresi’nde 7 coğrafi bölgeye ve 21 bölüme ayrılmıştır Bunlar,

1 Karadeniz Bölgesi
2 Marmara Bölgesi
3 Ege Bölgesi
4 Akdeniz Bölgesi
5 İç Anadolu Bölgesi
6 Doğu Anadolu Bölgesi
7 Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Karadeniz Bölgesi

Bölge adını komşu olduğu Karadeniz’den almıştır Bölgenin tümü doğal, ekonomik ve beşeri özellikler bakımından benzer özellikler gösterir Ancak yer şekilleri, iklim, tarım, yerleşme ve ekonomik etkinliklere bağlı olarak 3 bölüme ayrılmıştır Bunlar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’dir

Yer şekilleri

Dağlar : Batı Karadeniz’de birbirine paralel 3 sıra halinde uzanan dağlar, Orta Karadeniz’de kıyıdan uzaklaşıp, tek sıra halinde uzanır Ortalama yükselti azalmıştır Doğu Karadeniz’de ise dağlar iki sıra halinde uzanır Bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir Dağ sıraları arasında batı-doğu yönlü uzanan çöküntü ovaları ile Çoruh-Kelkit, Gökırmak ve Devres vadiler yer alır

Ovalar : Bölgenin en geniş kıyı ovaları Çarşamba ve Bafra delta ovalarıdır İç kesimlerde Suluova, Taşova, Turhal, Merzifon, Tosya, Boyabat gibi çöküntü ovaları yer alır Bu çöküntü ovaları Türkiye’nin en aktif deprem bölgeleridir

Akarsular ve Göller

Akarsular : Yenice, Bartın, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh bölgenin önemli akarsularıdır Yatak eğimleri fazla, rejimleri düzensiz akarsulardır Kar erimelerine bağlı olarak ilkbahar aylarında akım yüksektir

Göller : Bölgede buzul gölleri ve heyelan set gölleri fazladır Özellikle Doğu Karadeniz Dağları’nda buzul etkisiyle oluşmuş buzul gölleri yaygındır Sera (Uzungöl), Tortum, Borabay, Abant ve Yedigöller başlıca heyelan set gölleridir Ayrıca bölgede çok sayıda baraj gölü bulunmaktadır

İklim

Bölgenin kıyı şeridinde her mevsim yağışlı, yazları serin, kışları ılık geçen Karadeniz iklimi etkilidir Bu iklimi etkileri Orta Karadeniz’de yer şekillerine bağlı olarak iç kesimlere kadar ulaşır Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde iklim karasallaşır, yağış miktarı azalır

Doğal Bitki Örtüsü

İklim koşullarının orman yetişmesine uygun olduğu Karadeniz Bölgesi’nde özellikle denize dönük dağ yamaçlarında sık orman örtüsü görülür Ormanlar deniz seviyesinden başlar ve 2200 metrelere kadar ulaşır

Nüfus ve Yerleşme

Bölge, nüfus sayısı bakımından 3 sırada yer alır Nüfusun büyük bölümü Doğu Karadeniz kıyıları , Orta Karadeniz’deki ovalar ve Batı Karadeniz’de Zonguldak Yöresi’nde toplanmıştır Bölgede iklimin nemli olması ve tarımsal koşullar, kırsal nüfusun fazlalığına yol açmıştır Arazinin engebeli olması, su kaynaklarının bolluğu dağınık yerleşmeyi yaygınlaştırmıştır Konut tipi olarak ahşap evler yaygındır

İller

Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölge ikliminin nemli olması, kıyıda yaz mevsiminin yağışlı geçmesi, buğday arpa gibi tahıl tarımını engellemiştir Bol neme gereksinim duyan tarım ürünlerini yaygınlaştırmıştır Tarım arazileri parçalı ve dar olup, genellikle eğimli arazilerdir Bu durum tarımda makine kullanımını engellemiştir Doğu Karadeniz kıyılarında bahçe tarımı yaygındır

Tarım Ürünleri

Mısır : Kıyı kesiminde buğdayın yerini almıştır Halkın temel besin maddesidir Bölge mısır üretiminde 1 sırada yer alır Ancak üretilen mısırın tümü bölge içinde tüketildiğinden ticari değeri yoktur

Tütün : Karadeniz Bölgesi, üretimde Ege Bölgesi’nden sonra 2 sırada yer alır Bafra Ovası (Samsun) en yoğun ekim yapılan alandır Ayrıca Tokat, Amasya, Düzce Ovası (Bolu) ve Rize Yöresi’nde yetiştirilir

Fındık : Kış ılıklığına gereksinim duyan fındık Karadeniz iklimine en uyumlu üründür Türkiye üretiminin %84’ü Karadeniz Bölgesi tarafından karşılanır Bütün Karadeniz kıyılarında, yer yer iç kesimlerde yetişmesine karşın, en yoğun olarak Ordu ve Giresun’da üretilir

Çay : Muson iklimine uyumlu bir tarım ürünüdür Bol nem ve kış ılıklığına gereksinim duyar Trabzon – Rize arasında Doğu Karadeniz kıyılarında, denize dönük yamaçlarda yetiştirilir Ülke üretiminin tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar

Pirinç : Bol suya gereksinim duyar Akarsu vadi tabanlarında ekimi yapılır Tosya, Boyabat, Çarşamba ovaları başlıca ekim alanlarıdır

Şekerpancarı : Bol yağışlı olan Doğu Karadeniz kıyıları dışında tüm bölgede yetişme koşulları vardır Ekim alanları Kastamonu, Çorum, Tokat, Amasya illerinde geniştir

Keten-kenevir : Nemli iklim bitkisi olan keten Batı Karadeniz Bölümü’nde Kastamonu ve Sinop’ta yetiştirilir Kenevir ise uyuşturucu özelliği nedeniyle devlet kontrolünde üretilir

Meyve : Amasya’da elma, Kastamonu’da erik, Rize’de turunçgiller, Orta Karadeniz’de üzüm, Batı Karadeniz’de kestane tarımı yaygındır

Hayvancılık

Gür otlaklar ve nemli iklimi büyükbaş hayvancılığı yaygınlaştırmıştır
Batı ve Orta Karadeniz iç kesimlerinde tiftik keçisi yetiştirilir
Balıkçılık önemli geçim kaynağıdır
Bolu Yöre’sinde arıcılık ve kümes hayvancılığı yaygındır

Ormancılık

Ormanların geniş yer kaplaması, ormancılığı önemli bir geçim kaynağına dönüştürmüştür Batı ve Doğu Karadeniz’de kereste, tomruk, parke ve kağıt fabrikaları bulunur

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Doğu Karadeniz’de Artvin ve Murgul (Göktaş), Batı Karadeniz’de, Kastamonu – Küre’de bakır çıkartılır Bölgede çıkarılan bakır, Samsun bakır fabrikasında işlenir

Enerji Kaynakları : Zonguldak havzasında taşkömürü çıkartılır Türkiye üretiminin tamamını burası karşılar Demir-çelik endüstrisinde enerji kaynağı olarak kullanılır Taşkömürü tozundan Çatalağzı termik santralinde elektrik üretilir Bolu, Çorum, Amasya ve Havza’da linyit yatakları işletilmektedir

Enerji Üretim Tesisleri : Kızılırmak üzerinde Altınkaya, Yeşilırmak üzerinde Almus, Hasan ve Suat Uğurlu hidroelektrik santralleri kuruludur Hopa’da petrolle çalışan termik santral yer alır

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

UYARI : Endüstri Batı Karadeniz Bölümü’nde gelişmiştir Zonguldak Havzası Türkiye’nin ağır sanayi bölgesidir

Şeker : Kastamonu, Turhal (Tokat), Suluova (Amasya), Çorum, Çarşamba (Samsun)

Çay : Rize ve çevresi

Demir – çelik : Ereğli (Zonguldak) ve Karabük

Kağıt : Çaycuma (Zonguldak), Taşköprü (Zonguldak), Aksu (Giresun)

Kereste : Bolu, Düzce, Bartın, Ayancık

Ulaşım

Yer şekilleri nedeniyle Orta Karadeniz Bölümü dışında bölgede ulaşım zordur Samsun ve Zonguldak dışında demiryolu ile ard bölgesine bağlı olan liman yoktur Samsun ve Trabzon bölgenin gelişmiş liman kentleridir Trabzon Limanı, Zigana ve Kop geçitleri ile bölge içine ve oradan da komşu ülkelere bağlanmıştır

Turizm

Bölgede gerek tarihi kalıntılar gerekse doğal güzellikler turizm için önemli potansiyel oluşturmaktadır Bölge iklimi deniz turizminin gelişmesini engellemiştir Batı Karadeniz’de Amasya ve Sinop’ta deniz turizmi gelişmeye başlamıştır Özellikle Kaçkar Dağları’ndaki buzul gölleri, değişik bitki türleri bölgenin deniz turizmindeki açığını kapatacak derecede ilgi görmektedir Bolu Aladağlar ve Abant çevresi kış sporlarının yapıldığı önemli merkezlerdir

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Karadeniz Bölgesi ekonomik gelişmişlik açısından 5 sırada yer alır Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir
Çay
Fındık
Kenevir
Pirinç
Mısır
Tütün
Deniz ürünleri
Taşkömürü
Bakır

Marmara Bölgesi

Marmara Bölgesi, yer şekilleri ve sosyo-ekonomik özelliklerine göre dört bölüme ayrılmıştır Bunlar, Yıldız Dağları Bölümü, Çatalca - Kocaeli Bölümü, Ergene Bölümü ve Güney Marmara Bölümüdür

Yer şekilleri

Dağlar : Yer şekilleri bakımından sade görünümlü olan bölge, bölgeler arasında ortalama yüksekliği en az olandır Samanlı, Yıldız, Koru, Ganos, ve Biga Dağları bölgedeki başlıca dağ sıralarıdır En yüksek dağ kütlesi Uludağ’dır

Ovalar : Ergene, Adapazarı, Yenişehir, Karacabey, İnegöl ve Balıkesir bölgenin önemli ovalarıdır

Platolar : Bölgede aşınmış tepelikler, dalgalı araziler, geniş yer tutar Çatalca, Kocaeli, Biga ve Gelibolu platoları yer alır

Akarsular ve Göller

Akarsular : Ergene, Susurluk ve Sakarya bölgenin önemli akarsularıdır Ayrıca Biga Yarımadası’nda (Çanakkale Boğazı çıkışında) denize dökülen Karamenderes ile Marmara Denizi’ne dökülen Kocabaş çayları bulunur

Göller : Bölgenin Güney Marmara Bölümü’nde tektonik oluşumlu, büyük tatlı su gölleri bulunur Bunlar İznik Gölü, Ulubat Gölü, Manyas Gölü ve Sapanca Gölü’dür Durusu (Terkos), Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece gölleri ise kıyı set gölleridir Ayrıca bölgede birçok baraj gölü de bulunmaktadır

İklim

Bölge, Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi ve karasal iklim arasında geçiş alanıdır Ergene Bölümü dışında, bölgede bozulmuş Akdeniz iklimi görülür Karadeniz ikliminin ve enlemin etkisine bağlı olarak yaz kuraklığı Akdeniz Bölgesi’ne göre daha azdır Kışın kar yağışı olağandır Ergene Bölümü’nde ise karasal iklim özellikleri görülür Bölgenin kış mevsiminde en soğuk bölümü burasıdır

UYARI : Marmara Bölgesi’nde çeşitli iklim tiplerinin görülmesi, bitki örtüsünün ve tarım ürünlerinin çeşitlenmesine yol açmıştır

Doğal Bitki Örtüsü

Marmara kıyılarında 250-300 m yükseltiye kadar maki görülür Karadeniz kıyıları ile Uludağ’da ormanlar yer alır Yıldız Dağları Bölümü ise ormanların en geniş alan kapladığı yerdir Orman bakımından 4 sırada yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar görülür

Nüfus ve Yerleşme

Marmara en kalabalık bölgedir ve nüfus yoğunluğu bakımından ilk sırada yer alır Nüfuslanması, çok göç almasının bir sonucudur Buna bağlı olarak kentleşme oranı en yüksek olan bölgedir Çatalca – Kocaeli Bölümü ile Bursa Yöresi yoğun nüfuslanmıştır Yıldız Dağları Bölümü, Biga ve Gelibolu Yarımadası bölgenin en tenha yerleridir

İller

Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin fazla engebeli olmaması nedeniyle, yüzölçümüne göre ekli-dikili arazinin en geniş alan kapladığı bölgedir Tarımsal ürün çeşitliliğinin en fazla olduğu bölge olmasında yükselti azlığı ve çeşitli iklimlerin geçiş alanında bulunması etkili olmuştur Modern tarım yöntemleri kullanıldığından, elde edilen verim yüksektir Ancak tüketici nüfus fazlalığı nedeniyle tarım ürünleri bölge gereksinimini karşılayamaz

Tarım Ürünleri

Buğday : Trakya’da Ergene Bölümü’nde yoğun olarak yetiştirilir Bölge, üretimde İç Anadolu’dan sonar 2 sırada yer alır

Ayçiçeği : Tohumlarından yağ elde etmek için yetiştirilir Türkiye üretiminin % 80 ini bu bölge karşılar Ergene ve Güney Marmara Bölümleri’nde ekimi yoğunlaşır

Şekerpancarı : Trakya, Güney Marmara ve Adapazarı ovalarında ekim yapılır

Tütün : Bölge, Türkiye üretiminde 3 sırayı alır Bursa, Balıkesir, Adapazarı’nda ekimi yoğunlaşır

Mısır : Bölge, üretimde Karadeniz’den sonra 2 sırayı alır Adapazarı ve Bursa önemli ekim alanlarıdır

Pirinç : Meriç ovalarında ekimi yoğunlaşır Edirne bölge üretiminde ilk sırayı alır

Şerbetçi otu : Bira sanayinde tad ve koku verici olarak kullanılır Bilecik Yöresi’nde ekimi yapılır

Zeytin : Güney Marmara Bölümü’nde Gemlik ve Mudanya Yöresi’nde üretimi yoğunlaşır Bölge, üretimde Ege’den sonar 2 sırayı alır İri kalitede sofralık zeytin yetiştirilir

Dut : Bölgede ipek böceği yetiştiriciliğine bağlı olarak dutçuluk önem taşır Bursa, Balıkesir, Bilecik Yöresi’nde yoğun olarak yetiştirilir

Meyve : Bursa Yöresi’nde yoğun olarak yetiştirilir Şeftali, kiraz, çilek, kestane ve üzüm başlıcalarıdır

Sebze : Bursa ve Adapazarı ovalarında yoğun olarak yetiştirilir Domates, patates, sarımsak, soğan, patlıcan, kabak, biber başlıcalarıdır

Hayvancılık

Makineli tarım nedeniyle otlak alanları daraldığından besi hayvancılığı ve mandıracılık gelişmiştir Büyük kentler çevresinde kümes hayvancılığı yaygındır Bursa Yöresi’nde ipek böcekçiliği önem taşır ve merinos koyunu yetiştirilir Boğazlar ve Marmara’da balıkçılık yapılır

Ormancılık

Yıldız Dağları’nın kuzeye bakan yamaçlarında, Samanlı Dağları üzerinde ve Uludağ çevresinde verimli ormanlar bulunur Özellikle Karadeniz kıyılarındaki meşe ormanlarından yakacak odun üretiminde yararlanılır Yıldız Dağları Bölümü’ndeki ormanlardan odun kömürü ve kereste üretimi yapılır Güney Marmara Bölümü’ndeki ormanlar ise üretime en elverişli ormanlar arasındadır

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler

Maden ve enerji üretiminde Marmara Bölgesi’nin Türkiye ekonomisine katkısı azdır En önemli yer altı zenginliği Susurluk, Bigadiç ve Mustafa Kemal Paşa Havzasında çıkarılan bor mineralleridir

Enerji Kaynakları

Trakya (Saray, Harmanlı), Çan ve Bilecik’te önemli bir enerji kaynağı olan linyit yatakları bulunmaktadır Trakya Hamitabat ve Marmara Ereğlisi’nde doğal gaz çıkarılır

Enerji Üretim Tesisleri

Enerji üretiminin en az, tüketiminin ise en çok olduğu bölgedir Hamitabat’taki doğalgaz çevrim tirübünü ile Orhaneli’de linyitle çalışan termik santral başlıca üretim tesisleridir

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Alpulu, Susurluk, Adapazarı

Konserve : Bursa, Çanakkale

Bitkisel Yağ : Trakya’da yoğunlaşır

İçki-Sigara : Tekirdağ, İstanbul

İlaç : İstanbul

Dokuma : Bursa, İstanbul

Seramik : İstanbul, Çanakkale, Bilecik

Elektrikli Ev Eşyaları : İstanbul, İzmit

Kağıt : İzmit, Balıkesir başlıcalarıdır

Cam : Kırklareli, İstanbul

Petrol Rafinerisi : İzmit (İpraş)

Petro – kimya : İzmit

Otomotiv : Bursa, İstanbul, İzmit, Adapazarı

Traktör – Vagon : Adapazarı

Gemi Yapımı : İstanbul, Gölcük

Ulaşım

Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan en kısa kara ve demiryolları bu bölgeden geçer Yer şekillerinin sade olması ve yükseltinin azlığı ulaşımı kolaylaştırmıştır Yıldız Dağları Bölümü ile Biga Yöresi’nde arazinin engebeli olması nedeniyle ulaşım gelişmemiştir İstanbul, kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımının kesiştiği noktada yer alır Bursa ve Edirne de önemli yolların geçtiği diğer merkezlerdir Bandırma, Kocaeli (İzmit) ve Tekirdağ ise diğer önemli liman kentleridir

Turizm

Marmara Bölgesi doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel zenginliğiyle de turizmde önemli bir paya sahiptir Türkiye turizm gelirinin % 50 sini bu bölge sağlamaktadır İstanbul ve Bursa bölgenin iki önemli turizm merkezidir Ayrıca Edirne, İznik, Çanakkale ve Gelibolu tarihi turizmin geliştiği yerlerdir Özellikle Bursa ve Gönen çevresinde kaplıca turizmi gelişmiştir Güney Marmara Bölümü’ndeki Kuş Cenneti ve Uludağ milli parkları da bölge turizmine önemli katkıda bulunmaktadır

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Marmara Bölgesi endüstri ve ticaret sektörünün yoğunlaştığı Türkiye’nin en gelişmiş bölgesidir Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyetlerin listesi verilmiştir
Ayçiçeği
Sebze
Zeytin
Buğday
Deniz Ürünleri
İpek Böcekçiliği
Endüstri ürünleri
Turizm

Ege Bölgesi

Ege Bölgesi, yer şekilleri, iklim ve bunun etkisine bağlı olarak beşeri ve ekonomik yönden farklı olan iki bölüme ayrılmıştır Bunlar Ege Bölümü ve İç Batı Anadolu Bölümüdür

Yer şekilleri

Yer şekillerinin oluşmasında 3 zaman sonları ile 4 zaman başlarındaki tektonik hareketler belirleyici olmuştur

Dağlar : Bölgenin batısında, Ege Denizi’ne dik uzanan, doğu-batı yönlü dağlar ile bu dağlar arasındaki çöküntü ovaları yer alır Kuzeyden güneye doğru sıralanan Kaz Dağı, Mardan Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar ve Aydın Dağları kırılma sonucu oluşan horstlardır Manisa’nın Kula ilçesi yakınlarında genç volkan konileri yer alır

Ovalar : Doğu – batı yönlü uzanan dağ sıraları arasında yer alan Edremit, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları kırılma sonucu oluşan grabenlerdir Ege Bölümü’nde yüksekliği 250 metreden daha az olan çöküntü ovaları yer alır ve iç kesimlere doğru uzanır Bölgenin en güneyindeki Menteşe Yöresi’nde ise karstik ovalar yaygındır

Platolar : Bölgedeki platolar Ege grabenlerinin doğusunda, İç Batı Anadolu Bölümü’ndeki yüksek düzlüklerdir Kıyı Ege ovalarının bittiği yerde, plato görünümündeki İç Batı Anadolu eşiği başlar İç Batı Anadolu Platosu üzerinde yüksekliği 2000 metreden az olan Demirci, Eğrigöz, Şaphane, Murat, Emir ve Sandıklı Dağları yer alır

Akarsular ve Göller

Akarsular : Bölgenin akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes’tir Hepsi Ege Denizi’ne dökülür Akarsuların aşağı çığırlarında arazi eğimi azaldığı için menderesler, akarsu ağızlarında ise akarsularla aynı adları taşıyan irili-ufaklı delta ovaları oluşmuştur Akarsuların yatak eğimi az olduğu için hidroelektrik potansiyelleri de azdır

Göller : Göl bakımından fakir olan Ege Bölgesi’nde Bafa (Çamiçi) ve Marmara gölleri yer alır Bu göller alüvyal set gölleridir Suları tatlıdır

İklim

Kıyı kesimindeki Asıl Ege Bölümü’nde Akdeniz iklimi özellikleri görülür Akdeniz ikliminin etkileri, çöküntü ovaları boyunca, kıyıdan yer yer 100-150 km kadar içerilere sokulur Kıyı kesiminde kar yağışları ve don olayları çok ender görülür Kışları oldukça ılımandır Yaz mevsimi kıyı ovalarında oldukça sıcak ve kurak geçer İç Batı Anadolu Bölümü’nde ise Akdeniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği görülür Sıcaklık farkları artar İç Batı Anadolu’da kış mevsimi kıyı kesime göre daha soğuktur Kar yağışları ve don olayları görülür Yaz mevsimi ise kıyı kesime göre daha sıcaktır İç Batı Anadolu’da kıyı kesimine göre azalan yağışlar, ilkbahar mevsimine doğru kayar Yaz kuraklığı kıyı kesimden daha azdır

Doğal Bitki Örtüsü

Ege Bölümü’nde 500-600 metreler kadar makiler, daha yükseklerde iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar yer alır İç Batı Anadolu Bölümü’nde çalılık ve ormanlarla, İç Anadolu’ya doğru bozkırlar göürülür

Nüfus ve Yerleşme

Nüfus sayısı bakımından Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden sonra 4 sırayı alır Bölgede doğum oranı düşüktür Yüzölçümü küçük olduğundan, nüfus yoğunluğu bakımından Marmara Bölgesi’nden sonra 2 sırayı alır Nüfusun dağılışı düzenli değildir Kıyı kesimindeki ovalar sık nüfuslu, iç kesimler ise dağlık Menteşe Yöresi ise oldukça tenhadır Ege Bölümü’nde kentleşme oranı yüksek, göçler nedeniyle nüfus artışı fazladır Ayrıca bu bölümde yer alan Kuşadası, Bodrum, Marmaris gibi turizm merkezlerinde yaz mevsiminde turizm nedeniyle nüfus artar

İller

Afyon, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak

Ekonomik Özellikler

Tarım

Kıyı kesimindeki Ege Bölümü’nde verimli tarım topraklarının bulunması ve Akdeniz ikliminin etkisi nedeniyle, ekonomik değeri yüksek olan ihraç ürünleri yetiştirilir Bu bölümde tarımda makine kullanımı yaygındır İntansif (modern) tarım yöntemleri uygulanır Tarımsal nüfus yoğunluğu fazla olan bu bölümde seracılık da yaygındır İç Batı Anadolu Bölümü’nde iklimin karasallaşması ve sulamanın yaygın olmaması, tarımsal ürün çeşitliliğini azaltır Kıyıda yetiştirilen ürünler bu bölümde yetiştirilemez

Tarım Ürünleri

Asıl Ege Bölümü’nün Başlıca Tarım Ürünleri

Tütün : Türkiye tütün üretiminin % 50’sini bu bölge karşılar Tüm kıyı ovalarında ekimi yapılan ve yurt dışına ihraç edilen tütün en çok Bakırçay Ovası’nda yetiştirilir

Zeytin : Akdeniz ikliminin tanıtıcı kültür bitkisi olan zeytin en çok Ege Bölgesi’nde yetiştirilir Türkiye üretiminin % 48’ini Ege Bölgesi sağlar Edremit – Ayvalık Yöresi başta olmak üzere tüm kıyı kesiminde ve yer yer 100 km içerilere kadar zeytin yetiştirilir

Üzüm : Türkiye’de üzüm üretiminin % 40’ını sağlayan bölge 1 sırada yer alır Kurutularak ihraç edilen çekirdeksiz üzümün tamamını Ege Bölgesi üretir Başta Gediz Ovası olmak üzere Büyük ve Küçük Menderes ovalarında yetiştirilir

İncir : Kış ılıklığı isteyen ve Akdeniz iklimine uyumlu olan incirin %82’si bu bölgede yetiştirilir Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz ovalarında incir üretimi yoğunlaşır Kurutularak yurt dışına ihraç edilen incirin en çok yetiştirildiği yer ise Aydın’dır

Pamuk : Akdeniz iklimine uyumlu olduğundan kıyı ovalarında ekimi yapılır Büyük Menderes ve Gediz ovalarında üretimi yoğunlaşır Türkiye üretiminin % 42’sini sağlayan Ege Bölgesi üretimde ilk sırayı alır

Turunçgiller : Akdeniz iklimine uyumlu olan ve kış ılıklığı isteyen turunçgil üretimi, İzmir’in güneyindeki kıyı ovalarında yapılrı Türkiye üretiminin %10’unu sağlayan bölge, Akdeniz Bölgesi’nden sonra 2 sırayı alır

Pirinç : Çöküntü ovalarında ekimi yoğunlaşır

Sebze : Bölgenin sebze üretiminde önemli bir yeri vardır Domates, biber, patlıcan, patates, salata, kereviz, pırasa, başlıcalarıdır

Meyve : Bölge kendine özgü meyve üretimi ile diğer bölgelerden ayrılır İncir, turunçgil ve üzümün yanı sıra elma ve kiraz üretimi de önem taşır

İç Batı Anadolu Bölümü’nün Başlıca Tarım Ürünleri

Haşhaş : Tohumundan yağ ve kozasından morfin yapımında kullanılan afyon sakızının elde edildiği bir bitkidir Bu nedenle ekimi devlet kontrolünde yapılır Türkiye üretiminin %90’ını Ege Bölgesi karşılar Afyonkarahisar çevresinde ekimi yoğunlaşır

Tahıllar : Bölgede üretilen tahıl ülke üretiminin % 10’a yakın bölümünü karşılar Tahıllardan buğday ve arpa, Afyon, Kütahya, Denizli ve Uşak’ta üretilir

Şekerpancarı : Önemli bir endüstri bitkisi olan şekerpancarı Afyon, Kütahya ve Denizli’de üretilir

Ayçiçeği : Denizel etkilerin sokulmadığı İç Batı Anadolu’da sulanabilen alanlarda yetişir

Baklagiller : Uşak, bölgede nohut üretiminin en fazla yapıldığı yerdir

Hayvancılık

Bölgede hayvan otlatmaya elverişli alanlar pek fazla değildir Otlaklar daha çok İç Batı Anadolu’da görülür Bölgenin kıyı kesiminde besi hayvancılığı, İç Batı Anadolu Bölümü’nde dağlıç ve sakız ırkı, İç Batı Anadolu platolarında karaman ırkı koyun yetiştirilir Özellikle maki alanlarında kıl keçisi yetiştiriciliği önem taşır Menteşe Yöresi’nde arıcılık gelişmiştir Kümes hayvancılığı son yıllarda gelişme göstermiştir Ayrıca doğal balıkçılığın yanı sıra kültür balıkçılığı da yapılır

Ormancılık

Türkiye ormanları’nın %19’u Ege Bölgesi’nde yer alır Ormanlar Asıl Ege Bölümü’nde yoğunlaşır Menteşe Yöresi, Aydın Dağları, Bozdağlar ve Kaz Dağı orman bakımından en zengin alanlardır Menteşe Yöresi’nde sığla yağı üretimi yapılır Günlük ağacı ve meyan kökü de bölgedeki diğer önemli orman ürünleridir

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Krom üretiminde ikinci sırayı alan bölgede, Köyceğiz, Marmaris, Emet’te krom çıkarılır Menteşe Yöresi’nde zımpara taşı, Afyon’da mermer, Eymir, Ayazmand ve Torbalı’da demir, Kütahya-Emet’te bor minerali çıkartılır Ayrıca İzmir Çamaltı tuzlasında tuz üretilir

Enerji Kaynakları : Türkiye’nin en önemli linyit yatakları bu bölgede yer alır Linyit üretiminin %90’ı Ege Bölgesi’nden sağlanır Çıkarıldığı yerler; Muğla – Yatağan, Manisa – Soma, Kütahya’da Tavşanlı, Tunçbilek, Seyitömer ve Değirmisaz’dır Linyit’in önemli bir bölümü termik santrallerde yakılarak elektrik enerjisi üretilir

Enerji Üretim Tesisleri

Termik santrallerin en çok olduğu bölgedir Bu santraller; Manisa-Soma, Muğla-Yatağan ve Gökova ile Kütahya-Seyitömer ve Tunçbilek’te kuruludur Termik enerjinin yanı sıra hidroelektrik enerjisi üretimi de yapılır Demirköprü (Gediz), Kemer ve Adıgüzel (Büyük Menderes) barajları bu bölgededir Denizli-Sarayköy’de jeotermal santral kuruludur

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Besin, Sıvı Yağ : İzmir, Ayvalık, Edremit

Şeker : Uşak, Afyon, Kütahya

Sigara ve İçki : İzmir

Petrol Arıtma ve Petro Kimya : İzmir - Aliağa

Seramik, Çini, Porselen : Kütahya, Uşak, İzmir

Pamuklu Dokuma : İzmir, Aydın, Nazilli, Söke, Bergama, Denizli ve Uşak

Otomotiv : İzmir

Tarım Makineleri : Manisa, Aydın

Kağıt : Afyon (Çay)

Azot – Gübre : Kütahya

Ulaşım

Doğu – batı yönlü uzanan dağlar ve arasındaki ovalar, kıyı kesimle iç kesimi birbirine bağlayan yolların yapımını kolaylaştırmıştır Dağlık Menteşe Yöresi dışında bölgede ulaşım sorunu yoktur İzmit limanı ard bölgesine kara ve demiryollarıyla bağlanmıştır Türkiye’nin en önemli ihraç limanıdır Afyon ve Denizli de önemli yolların kesiştiği, ulaşımın geliştiği merkezlerdir

Turizm

Ege Bölgesi’nde özellikle kıyı kesimler tarihi ve doğal güzellikleriyle turizmin çok geliştiği yerlerdir Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Çeşme, Didim, Foça deniz turizminin geliştiği merkezlerdir Denizli – Pamukkale’deki travertenler, kaplıcalar, Selçuk-Efes’te Meryem Ana Kilisesi ve antik kent, Bergama, Sard, Didim, Milet, Afrodisyas anitk kentleri, Afyon ve Kütahya kaplıcaları bölgenin diğer turizm zenginlikleridir

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Ege Bölgesi sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından Marmara Bölgesi’nden sonra 2 sırada yer alır Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir

İncir
Pamuk
Tütün
Üzüm
Zeytin
Haşhaş
Linyit
Endüstri ürünleri
Turizm

Akdeniz Bölgesi

Bölge adını komşu olduğu Akdeniz’den alır Bölge, yer şekilleri ve bun bağlı olarak ekonomik özelliklerin farklılığı nedeniyle iki bölüme ayrılmıştır Bunlar Antalya ve Adana Bölümü’dür

Yer şekilleri

Bölgede yüksek dağlar ve platolar geniş alan kaplar

Dağlar : Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır Teke Yarımadası’ndan itibaren başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak Anadolu’nun güneyinde uzanır Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500 metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır İskenderun körfezinin doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır

Ovalar : Adana Bölümü’ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu Çukurova ile Göksu’nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta ovalarıdır Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü ovalarıdır Antalya Bölümü’nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir

Platolar : Batı ve Orta Toroslar arasında, yüksekliği 2000 metreyi bulan, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır Bölgede kalker taşlar yaygın olduğundan karstik oluşumlar fazladır Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü alanlardır

Akarsular ve Göller

Akarsular : Antalya Bölümü’nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı ve Manavgat çayları, Adana Bölümü’nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmakları Akdeniz’e dökülen önemli akarsulardır Akarsuların rejimleri düzensizdir En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir

Göller : Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri Antalya Bölümü’ndedir Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik oluşumlu Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük göller yer alır Buraya Göller Yöresi denir Beyşehir ve Eğirdir’in yer altı kaynaklarıyla denize bağlantısı olduğundan suları tatlıdır Teke Yarımadası’ndaki Kovada, Salda, Yarışlı, Elmalı ve Ketsel karstik oluşumlu küçük göllerdir Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür

İklim

Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm kadardır Subtropikal yüksek basıncın etkisi nedeniyle yaz kuraklığı şiddetlidir Toroslar’ın İç Anadolu’dan gelen soğuk hava kütlelerini engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en ılıman geçtiği bölgedir Antalya Bölümü’ndeki Göller Yöresi’nde iklim değişir ve karasala dönüşür Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık farkları artar

Doğal Bitki Örtüsü

Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu, her zaman yeşil kalabilen, sert yapraklı, bodur bitki topluluğu olan makidir Kıyıdan itibaren 700-800 metrelere kadar görülebilen maki topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve kocayemiş gibi ağaçlar bulunur Daha yüksek kesimlerde kuraklığa uyumlu kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı ormanlara geçilir Bölge orman bakımından Karadeniz Bölgesi’nden sonra ikinci sırayı alır Torosların içe dönük yamaçları ile Göller Yöresi’nde ormanlar seyrekleşir 2000 m yükseltiden sonra dağ çayırları başlar

Nüfus ve Yerleşme

Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır Çünkü Toros Dağları ve karstik arazi geniş yer kaplar Nüfus daha çok kıy ovalarında ve Göller Yöresi’nde toplanmıştır Adana Bölümü’nde nüfus daha fazla olup, bu bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye’nin en yoğun nüfuslu yerlerindendir Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım kolaylığıdır Ayrıca Adana Bölümü’nün göç alması da etkendir Taşeli ve Teke platoları ile Toroslar’ın yüksek kesimleri tenhadır

İller

Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye

Ekonomik Özellikler

Tarım

Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez tarımsal ürün alınır Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi sulamayı zorunlu kılmıştır Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir Bölgede ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yetiştirilmesi tercih edilir

UYARI : Antalya Bölümü’nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler

Tarım Ürünleri

Kıyı Bölgesi Tarım Ürünleri

Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır Muzun %100’ü, turunçgillerin % 88’i bu bölgede üretilir Ayrıca Türkiye pamuk üretiminin % 35’i, sebzenin % 26’sı, yerfıstığının % 88’i anasonun % 65’i ve susamın % 80’i bu bölgeden sağlanmaktadır

Göller Yöresi Tarım Ürünleri

Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir

Hayvancılık

Akdeniz Bölgesi’nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır Bu durumun nedeni her zaman yeşil kalabilen ve 800 m’lere kadar çıkabilen maki topluluğunun varlığıdır Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları’nda küçükbaş hayvancılık yaygındır Özellikle kıl keçisi beslenir Dağların yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir Arazinin çok engebeli olması nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür Antalya Yöresi’nde arıcılık önemlidir

Ormancılık

Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24’ü bu bölgede bulunur Buna bağlı olarak ormancılık gelişmiştir Orman ürünleri Göller Yöresi’ndeki kereste fabrikalarında işlenir Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu’nda (Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir Bu bölümdeki Fethiye – Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır Ayrıca Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları’nda krom çıkartılır Antalya-Akseki ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye’nin en büyük boksit yatakları yer alır Keçiborlu’da kükürt yatakları bulunur Kahramanmaraş-Faraşa, İskenderun-Payas’ta demir yatakları işletilir

Enerji Üretim Tesisleri

Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

UYARI : Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir

Besin – Bitkisel Yağ : Adana, Kahramanmaraş, Antalya

Şeker : Burdur

İplik ve Pamuklu Dokuma : Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya

Halı Dokuma : Isparta, Burdur

Sigara – İçki : Adana

Demir – Çelik : İskenderun

Petrol Rafinerisi : Mersin (Ataş)

Alüminyum : Seydişehir

Gübre : Mersin, İskenderun

Tarım Makineleri : Çukurova, Adana

Pil : Antalya

Ulaşım

Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir Adana Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir Çukurova, Gülek ve Belen geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır Silifke ovası Sertavul geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı olduğundan gelişmiştir Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol limanlarıdır

Turizm

Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır Özellikle Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir Antalya, Alanya, Side, Kaş, Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir Akdeniz medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları önemli turistik çekiciliklerdir Bölgede geniş alan kaplayan karstik şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem obrukları doğa harikasıdır Pek çok milli park ile uluslararası yarışma ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda bulunmaktadır

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4 gelişmiş bölgesidir Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir

Muz
Turunçgiller
Pamuk
Yerfıstığı
Sebze
Meyve
Orman ürünleri
Turizm

İç Anadolu Bölgesi

Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır Bunlar Konya Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı Kızılırmak Bölümü’dür

Yer şekilleri

Yüzölçümü bakımından 2 büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun dağ sıraları bulunmaz Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla ovalar yaygındır Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar

UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır

Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur Bunlar Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır Elmadağı ve Sündiken gibi dağ kuşaklarının yükseltisi fazla değildir Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır

Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır

Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000 metreyi bulur Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik şekillerden obruk yaygın olarak görülür

Akarsular ve Göller

Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan önemli akarsulardır İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır

Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik oluşumlu başlıca göllerdir Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik oluşumludur Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki Hirfanlı’dır

İklim

Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim özellikleri görülür Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez Ancak doğuya doğru iklim sertleşir Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer Yağış miktarı en az olan bölgedir Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en az yağış düşen yöresidir Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar

Doğal Bitki Örtüsü

Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu bozkırdır Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar Akarsu kıyılarında kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır Ancak mevcut ormanlar bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar

Nüfus ver Yerleşme

Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir Genişliğine oranla az nüfusludur Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu, bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır En yoğun nüfuslanan bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı Sakarya’dır En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert olan Yukarı Kızılırmak’tır Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha yeridir Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler yaygındır

İller

Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık üçte birini kaplar Nadasa bırakılan arazi fazladır Yaz kuraklığı tarımsal faaliyetleri sınırlandırır Erozyon nedeniyle tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenir Bölgenin iklimi tahıl tarımını yaygınlaştırır Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir

Tarım Ürünleri

Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder

Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi önemlidir Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır Konya ve Yozgat mercimek üretiminde birinci sırada gelir

Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır Niğde ve Nevşehir’de üretilir Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok elverişlidir

Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır

Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır

Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır

Hayvancılık

Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır Tiftik keçisinin %78’i bu bölgede beslenir Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir En çok koyun beslenen bölge olan İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır Kırsal kesimde ailenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların sayısında son yıllarda artış olmuştur Bölgede kümes hayvancılığı ile arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir

Ormancılık

Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür Ormanlar daha çok Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik bölümünü kaplar Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de demir çıkarılır Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi yapılır

Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır

Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir Ankara Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller kuruludur Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

Lokomotif : Eskişehir

Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

Uçak : Eskişehir, Ankara

Silah : Kırıkkale

Çelik : Kırıkkale

Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

Madeni Eşya : Kayseri

Ulaşım

Topoğrafyasının fazla engebeli olmaması nedeniyle kara ve demiryolu ağının en çok geliştiği bölgedir Demiryolu ağı tüm bölgelerle bağlantıyı sağlayacak durumdadır Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Sivas önemli yolların kavşağı durumundadır Ayrıca bölgede Ankara, Eskişehir, Konya ve Sivas’ta havaalanı bulunmaktadır

Turizm

Bölgenin çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması nedeniyle tarihi turizm açısından zengindir Neolitik döneme ait yerleşmeler, Hititler’den kalma çeşitli eserler önemli turizm çekicilikleridir Kayseri, Nevşehir, Niğde arasındaki Kapadokya Yöresi’nde peribacası oluşumları, yer altı kentleri ve kiliseler turizm bakımından önem taşıyan yerlerdir Konya, Selçuklu eserleri ve Mevlana Müzesi ile turizmin geliştiği bir merkezdir Ayrıca Eskişehir, Ankara, Konya, Niğde ve Kayseri’de kaplıca turizmi önem taşımaktadır

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

İç Anadolu Türkiye’nin gelişmişlik açısından 3 büyük bölgesidir Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir

Arpa
Şekerpancarı
Baklagiller
Buğday
Yapağı
Hayvancılık

Doğu Anadolu Bölgesi

Kenarları dağ sırası ile kuşatılmış, Türkiye’nin 1/5 lik yüzölçümüne sahip en geniş coğrafi bölgedir Yer şekilleri ve iklim özelliklerinin etkisiyle 4 bölüme ayrılmıştır Bunlar Yukarı Fırat Bölümü, Erzurum-Kars Bölümü, Yukarı Murat-Van Bölümü ve Hakkari Bölümüdür

Yer şekilleri

Bölgenin coğrafi özelliğini veren yükseltinin fazlalığıdır Yüksekliği 3000 metreyi aşan, doğu-batı yönlü uzanan birbirine paralel dağ sıraları ve bu dağlar arasında yer alan çöküntü ovaları ile yüksek plotalar önemli yerşekilleridir

Dağlar : Bölgeyi kuzeyden çevreleyen Karasu-Aras Dağları ile güneyden çevreleyen Güneydoğu Toroslar, Şerafettin Dağları, Hakkari Dağları Türkiye’nin çatısını oluşturan önemli dağ sıralarıdır Volkanik arazinin en geniş yer kapladığı bölgedir Ağrı, Süphan, Nemrut ve Tendürek başlıca sönmüş volkanlardır

Ovalar : Bölgenin düzlükleri kuzeyde, Erzincan, Tercan, Erzurum, Iğdır çöküntü ovalarıdır Iğdır ovası, 800 metre ile bölgenin en çukur yeridir Güneyde ise Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Muş çöküntü ovaları yer alır Yüksekova ve Başkale ovalarının yüksekliği 2000 metreden fazladır Bölge, kuzeydeki ve güneydeki çöküntü ovaları boyunca uzanan fay hatlarıyla, Türkiye’nin önemli bir deprem bölgesidir

Platolar : Doğu Anadolu’da akarsularla yarılmış, çevresine göre alçakta ve yüksekte olan değişik platolar bulunmaktadır Fırat ve kollarınca parçalanmış Uzunyayla, Erzurum-Kars platoları başlıcalarıdır

Akarsular ve Göller

Akarsular

Bölgede yer alan Aras ve Kura nehirleri Hazar Denizi’ne dökülür ve kapalı havza oluştururlar Dicle, Fırat ve kolları olan Karasu ile Murat nehirleri bölgenin en önemli akarsularıdır Bölge akarsularının rejimi düzensizdir Kar erimeleri ile beslendiklerinden yazın suları kabarır Yatak eğimleri fazla olduğundan hidroelektrik potansiyelleri fazladır Van Gölü havzası Türkiye’nin en geniş kapalı havzasıdır

Göller

Göl bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesidir Volkanik set gölü olan Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölüdür Suları sodalı olan gölde feribot taşımacılığı yapılır Diğer önemli gölleri; Erçek, Çıldır, Aktaş (Hazapin), Hazar, Balık, Haçlı ve Nemrut gölleridir

İklim

Bölgenin denize uzak ve yüksek olması nedeniyle karasal iklimin etkisi görülür Çok geniş bir bölge olması ve yükseklik farklarına bağlı olarak iklim özellikleri farklılaşır Erzurum-Kars Bölümü kış mevsiminin en soğuk geçtiği, ortalama sıcaklıkların en düşük değerler gösterdiği yerdir Burada yaz yağışları fazladır Yukarı Fırat Bölümü daha güneyde yer alması ve yüksekliğin azalması nedeniyle bölgenin sıcaklık bakımından en elverişli yeridir Kış yağışları fazla olur, yaz mevsimi ise kurak geçer

Doğal Bitki Örtüsü

Bölgede orman örtüsü tahrip edilmiş olup, genellikle antropojen bozkırlar görülür Kars-Sarıkamış Yöresi’nde sarıçam ormanları yer alır Bingöl ve Tunceli çevresinde meşe ormanları yer alır Yüksek kısımlar ile Erzurum-Kars Bölümü’nde gür çayırlar ve otlaklar bulunur

Nüfus ve Yerleşme

Türkiye’nin en seyrek ve Güneydoğu Anadolu’dan sonra en az nüfuslu bölgesidir Doğum oranı çok yüksek olmasına karşın çok göç verdiğinden nüfusu azdır Bölgenin dağlık olması, iklim özellikleri ve terör olayları göçleri artırıcı etki yapmaktadır Kentleşme oranı düşüktür Bölge nüfusunun büyük bölümü Yukarı Fırat Bölümü’ndeki ovalarla, Iğdır Yöresi’nde toplanmıştır Erzurum, Erzincan, Malatya ve Elazığ bölgenin en kalabalık merkezleridir

İller

Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Şırnak, Tunceli, Van

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin yüksek ve engebeli olması nedeniyle tarım alanları oldukça azdır Bunlar daha çok tektonik kökenli oluklar ve platolarda yer alır Malatya, Erzurum, Elazığ, Iğdır, Muş, Bingöl ve Erzincan ovaları en çok ekim yapılan alanlardır Karasallığın şiddetli olması nedeniyle 2000 m’nin üstünde tahıl tarımı yapılır Tarım ürünü çeşidi az olan bölgede buğday, arpa, şekerpancarı ve patates başlıca tarım ürünlerini oluşturur

Tarım Ürünleri

Pamuk : Iğdır ve Malatya ovalarında yetiştirilir

Tütün : Muş, Bitlis ve Malatya’da ekimi yapılır

Tahıllar : Buğday Malatya, Elazığ, Erzurum-Pasinler ve Horasan ovalarında yetiştirilir Buğdaya göre daha az sıcaklık isteyen arpa ise Kuzeydoğu Anadolu platolarında yetiştirilir

Şekerpancarı : Sulanabilen tarım alanlarında yetiştirilir

Sebze : Lahana ve patates Erzurum-Pasinler ve Horasan ovalarında yetiştirilir

Meyve : Kayısı yoğun olarak Malatya’da sulanabilen alanlarda, özellikle Fırat ve Tohma kıyılarında yetiştirilir Ayrıca Malatya, Elazığ ve Erzincan’da dut üretimi yapılır Akarsu boylarında elma bahçeleri bulunur

Hayvancılık

Hayvancılık tarıma göre daha çok önemlidir Nedeni iklim koşullarının olumsuzluğu ve tarım alanlarının azlığıdır Erzurum-Kars Bölümü’nde yaz yağışları ve gür otlaklara bağlı olarak büyükbaş hayvancılık, diğer bölümlerde ise küçükbaş hayvancılık yapılır Hayvancılık mera hayvancılığı şeklinde yapılır ve verim azdır Hakkari ve Kars yörelerinde arıcılık önemlidir

Ormancılık

Türkiye ormanlarının %7’si bu bölgededir Bölge ekonomisinde ormancılık önem taşımaz

Madenler ve Enerji Kaynakları

UYARI : Doğu Anadolu Bölgesi’nde volkanik arazi yaygın olduğundan maden çeşidi boldur

Madenler : Bölge maden ve enerji üretiminde ilk sırayı alır Bölge krom, demir, bakır, kurşun, kaya tuzu, barit, oltu taşı, manganez yatakları işletir

Krom : Elazığ’da Alacakaya (Guleman) Havzası, Türkiye’nin en büyük krom çıkarım alanıdır

Demir : En çok bu bölgede çıkarılır Sivas-Divriği, Malatya-Hekimhan, Hasançelebi, Çetinkaya havzalarında çıkarılır

Bakır : Elazığ – Maden, Diyarkbakır-Ergani havzasında çıkarılır Bakır üretiminin yarısını bu bölge sağlar

Enerji Kaynakları : En önemli linyit yatağı Afşin-Elbistan Havzası’ndadır Kalorisi düşük ve rezervi bol olan linyitler Afşin-Elbistan termik santralinde kullanılır

Enerji Üretim Tesisleri : Hidroelektrik üretiminin en fazla olduğu yerdir Fırat üzerinde Keban, Karakaya ve Tercan barajları ile Kars’taki Arpaçay önemli hidroelektrik santralleridir Afşin – Elbistan termik santralinde linyit kömürü yakılarak elektrik üretilir Enerji tüketiminin en az olduğu bölgedir

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Erzurum, Malatya, Erzincan, Elazığ, Ağrı, Muş, Van-Erciş

Süt Ürünleri : Kars

Et Ürünleri : Van, Erzurum, Elazığ

Sigara : Malatya, Bitlis

Pamuklu Dokuma : Malatya, Erzincan

Fosfat : Sivrice-Elazığ

Ferrokrom : Elazığ

Kurşun : Keban

Ulaşım

Kışların sert ve uzun geçmesi, arazinin dağlık olması ulaşımı güçleştirir Bölgede doğu-batı yönünde uzanan tektonik oluklar ve akarsu vadileri ulaşım açısından kolaylıklar sağlamaktadır Dağlık Hakkari Bölümü ulaşımın en zor sağlandığı yerdir Diğer bölümler kara ve demiryolu ile iç bölgelere bağlanmıştır Ayrıca hava yolu ile ülkenin bir çok kentine ulaşım sağlanmaktadır

Turizm

Ulaşım güçlüğü ve konaklama tesislerinin yetersizliği nedeniyle turizm gelişmemiştir Dağcılık, kış turizmi, ve doğal güzellikleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir Nemrut Kaldera Gölü, Van Gölü, Gürlevik ve Bendimahi çağlayanları ilgi çeken doğa güzellikleridir Doğu Beyazıt’taki İshakpaşa Sarayı, Kars’taki Ani Harabeleri, Erzurum ve Ahlat’taki Selçuklu eserleri önemli tarihi zenginliklerdir

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir

Kayısı
Şekerpancarı
Tahıl
Tütün
Süt
Et
Yapağı
Hayvancılık
Bakır
Demir
Krom
Manganez
Linyit

UYARI : Bölgede halkın ana geçim kaynağı tarımdır Daha çok madencilik ve hayvancılığa dayalı sanayi kolları yer alır Ulaşımın güçlüğü endüstrinin gelişmesini engellemiştir

Güneydoğu Anadolu Bölgesi

En küçük coğrafi bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer şekilleri ve Buna bağlı olarak yerleşme ve ekonomik özellikler açısından iki bölüme ayrılmıştır Bunlar, Orta Fırat Bölümü ve Dicle Bölümü’dür Bölgeyi bölümlere ayıran sınır Karacadağ volkan konisinden geçer

Yer şekilleri

Yer şekilleri sade olan bölgede yükseltisi fazla olmayan ova ve platolar geniş yer kaplar

Dağlar : Bölgenin kuzey kesiminde Toros dağ sırasının güney yamaçları uzanır Burada asıl Toroslar ile onun önünde ikinci bir kıvrımlı dağ kuşağı uzanır Bölgenin ortasında 1938 m yükseltiye sahip sönmüş Karacadağ Volkanı yer alır Bölgenin batısında ise Gaziantep Platosu üzerinde yükselen Kartal Dağları önemli yükseklik oluşturur

Ovalar : Karadağ’ın batısında Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar ve Birecik ovaları yer alır Dicle nehri ve kollarının toplandığı Diyarbakır Havzası’nda fazla geniş olmayan ancak çok verimli bir ovaya geçilir

Platolar : Karacadağ’ın batısındaki Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman platoları Fırat ve kolları tarafından derin bir şekilde yarılmıştır Karacadağ’ın doğusu ise daha engebeli bir yapı gösterir Bu bölümün güneyinde Mardin-Midyat Eşiği yer alır

Akarsular ve Göller

Akarsular

Bölgenin iki önemli akarsuyundan biri olan Fırat, kaynağını Doğu Anadolu Bölgesi’nden alır Bölgede ise Toroslar’dan gelen Kahta ve Karadağ’dan gelen küçük akarsularla beslenir Güneydoğu Toroslar’ın güneye bakan yamaçlarından birçok kol halinde çıkan Dicle Nehri ise bölgenin diğer önemli akarsuyudur Her iki akarsu da Basra Körfezi’ne sularını boşaltır

Göller

Bölgede doğal oluşumlu göl yoktur Ancak Fırat ve Dicle üzerinde kurulmuş baraj gölleri bulunmaktadır Bölgenin ve ülkenin en büyük baraj gölü olan Atatürk Barajı bu bölge sınırları içindedir

İklim

Denizden uzak olduğu için sıcaklık bakımından karasal iklim özellikleri görülür Kışlar oldukça soğuk olup, en çok yağış bu mevsimde düşer Yaz mevsimi ise enlemin, karasallığın ve güneyden esen çöl rüzgarlarının etkisiyle çok sıcak ve kurak geçer Buharlaşma şiddeti çok fazla odluğundan yaz mevsiminin en kurak geçtiği bölgedir Ayrıca batıdaki Gaziantep Yöresi’nde belirgin olarak Akdeniz ikliminin ektileri görülür

Doğal Bitki Örtüsü

Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır İç Anadolu bozkırlarına göre çok fakirdir Bölgede antropojen bozkırlar da geniş yer kaplamaktadır Ormanların en az alan kapladığı bölge olan Güneydoğu Anadolu’da mevcut ormanların büyük bölümü de tahrip edilmiştir Toros Dağları eteklerinde görülebilen ormanlar ise kuraklık nedeniyle çok zayıftır Dicle Nehri boylarında yer yer kavak ve söğüt toplulukları görülür

Nüfus ve Yerleşme

Nüfusu en az olan bölgemizdir Ancak doğum oranının yüksek, yüzölçümünün küçük olması nüfus yoğunluğunun fazla olmasına neden olmuştur Orta Fırat Bölümü ve özellikle Gaziantep Yöresi yoğun nüfuslanmıştır Yağışın azaldığı düzlüklerde nüfus azalır Bölgede ekonomik gelişmenin yavaş olması, terör olayları gibi nedenlerden dolayı göç veren bir bölgedir Ayrıca mevsimlik işçi göçleri de olmaktadır

İller

Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa

Ekonomik Özellikler

Tarım

Tarım halkın temel geçim kaynağıdır Tarım arazisi geniş olmasına karşın kuraklık nedeniyle tarımın en önemli sorunu sulamadır Tarım topraklarının çok parçalı, tarım işletmelerinin küçük işletmeler şeklinde olması tarımsal verimi düşürmektedir Tarım alanlarının üçte biri nadasa alınmaktadır GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) ile birlikte sulu tarım alanları genişlemekte, nadas arazisi azalmakta, tarım ürünü çeşitliliği artmaktadır

Tarım Ürünleri

Buğday : Bölgedeki tarım alanlarının yarısından fazlasında buğday ekilir En fazla ekim alanına sahip Şanlıurfa’yı Diyarbakır izler

Arpa : Bölgede yetiştirilen diğer önemli tahıl olan arpa, en fazla Şanlıurfa, Siirt ve Adıyaman’da yetiştirilir

Pamuk : Bölgede en fazla ekilen endüstri bitkileri arasında yer alan pamuk, halen sulanmakta olan Akçakale ve Gaziantep’te yetiştirilir

Kırmız Mercimek : Kuraklığa dayanıklı bir baklagildir Türkiye üretiminin tam¤¤¤¤¤ yakınını bu bölge sağlar En çok Şanlıurfa ve Gaziantep’te yetiştirilir

Susam : Az bir alanda ekimi yapılmaktadır Ancak üretimi bölge için önem taşır

Çeltik : Siverek’te yetiştirilmektedir

Antep Fıstığı : Bölgenin karakteristik ürünüdür Üretimin % 90’ı bu bölgede gerçekleşir

Üzüm : Özellikle Gaziantep çevresinde bağcılık gelişmiştir Üretilen üzüm yaş olarak tüketilmesinin yanı sıra pekmez, pestil ya da içki yapımında kullanılır

Zeytin : Akdeniz ikliminin etkileri görülen Gaziantep yöresinde Kilis ve Islahiye çevresinde yetiştirilir

Tütün : Sulama ile birlikte ekim alanları genişlemektedir Üretimde Adıyaman ve Batman önde gelir

Sebze : Sulanabilen alanlarda domates, biber, patlıcan gibi çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir

Meyve : Bölgenin karpuz üretiminde ayrı bir yeri vardır Özellikle Diyarbakır çevresinde ağırlığı 20 kg’ı aşan karpuz yetiştirilmektedir

Hayvancılık

Bölgede hayvancılık önemli bir ekonomik faaliyettir Bölgenin doğal özellikleri ve gelenekleri hayvancılığın gelişmesine zemin hazırlamıştır Bitki örtüsünün bozkır olması nedeniyle küçükbaş hayvancılık yaygındır Bölgede en çok koyun yetiştirilir Koyundan sonra en fazla yetiştirilen kıl keçisidir ve Toros Dağları eteklerinde otlatılır Ayrıca Toros Dağları’nda arıcılık yapılmaktadır

Ormancılık

Kuraklık nedeniyle ormanların en az bulunduğu bölgedir Toroslar’ın eteklerinde bulunan ormanlar da çok zayıftır Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Bölge maden bakımından zengin değildir Gaziantep, Islahiye ve Kilis’te krom ve bakır yatakları bulunur Kilis-Gölbaşı’nda fosfat çıkartılır Ayrıca Toros Dağları’nda krom ve çinko yatakları vardır

Enerji Kaynakları : Petrolün çıkarıldığı tek bölgedir Diyarbakır Havzası’nda Raman, Garzan, Şelmon yatakları ile Adıyaman’da Yanarsu Havzası’nda çıkartılır Türkiye’nin petrol boru hatları bu bölge topraklarından geçer Ayrıca Cizre’de önemli bir enerji kaynağı olan linyit çıkarılır

Enerji Üretim Tesisleri : Bölge enerji üretiminde giderek önem kazanmaktadır GAP kapsamında 22 hidroelektrik santral kurulması planlanmıştır Önemli barajları Atatürk, Kralkızı ve Deve Geçidi’dir

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Besin : Diyarbakır, Şanlıurfa

İçki : Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır

Pamuklu Dokuma : Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır

Battaniye, Kilim, Halı : Siirt, Gaziantep

Petrol Rafinerisi : Batman

Ulaşım

Bölgede önemli dağ sıralarının olmaması ulaşımı kolaylaştırmıştır Ancak Güneydoğu Toroslar, İç ve Doğu Anadolu ile olan ulaşıma engel olmaktadır Irak ve Suriye’ye bağlanan önemli yollar da bölgeden geçmektedir Bölgede iki ana demiryolu hattı vardır Bunlardan biri Kurtalan-Diyabakır-Gaziantep üzerinden Doğu ve İç Anadolu ile bağlantıyı sağlar Diğeri Adana-Gaziantep üzerinden geçerek Nusaybin’e ulaşır Güneydoğu Anadolu’daki demiryolu hattında çoğunlukla tarımsal ürün ve maden taşınır

Turizm

Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğine karşın bölge turizm açısından yeterince gelişememiştir Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nda bulunan Komagene krallığına ait mezarlar ve çeşitli anıtlar adeta açık hava müzesi durumundadır Şanlıurfa’daki Balıklı Göl halk tarafından kutsal sayılmakta, dinsel turizm için potansiyel oluşturmaktadır Diyarbakır’da bulunan Orta Çağ’a ait surlar, kuleler bölgedeki diğer turistik zenginliklerdir Ayrıca Gaziantep Yöresi’ndeki Karkamış ve Roma dönemine ait kalıntılar çok fazla turist çekmektedir

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Bölgenin Türkiye ekonomisine katkısı çok azdır Doğu Anadolu Bölgesi’nden sonra geri kalmış ikinci bölgemizdir Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir
Petrol
Antep Fıstığı
Baklagiller
Üzüm
Pamuk
Hayvancılık
DÜNYA’NIN ŞEKLİ VE BOYUTLARI

Dünya, Güneş Sistemi'nin 9 gezegeninden biridir ve Güneş'e olan uzaklığı bakımından 3 Sırada bulunur Coğrafya'nın asıl konusunu oluşturan Dünya'yı incelemek için bazı kavramların bilinmesi gerekir:
Eksen
Kutup Noktası
Ekvator
Paralel
Meridyen

Dünya'nın Şekli :

Dünyanın Şekli ve Boyutları :

Dünya, Kutup Noktaları'nda basık, Ekvator'da şişkindir Dünya'nın kendisine özgü bu şekline geoid denir Geoide en yakın geometrik şekil elipsoiddir Verilen boyutlar "Hayford Elipsoidi" ne aittir

Dünya'nın Boyutları

Ekvator yarıçapı = 6378,4 km
Kutuplar yarıçapı = 6356,9 km
Ekvator çevresi = 40076,6 km
Kutuplar çevresi = 40009,1 km
Pratikte bu uzunluklar yaklaşık olarak alınmaktadır

Paralellerin Özellikleri :

• Ekvator'a paralel uzanırlar
• Çapları ve uzunlukları Ekvator'dan kutuplara doğru kısalır
• Ekvator'dan kutuplara doğru sayısız paralel çizilebilir Ancak değerlendirme kolaylığı bakımından birer derece aralıklarla çizildikleri varsayılır
• Paralellerin 90 tanesi Kuzey Yarım Küre'de, 90 tanesi Güney Yarım Küre'de bulunur
• 60 paraleller Dünya'nın küreselliğinden dolayı Ekvator'un yarısı uzunluğundadır
• Birbirini izleyen 2 paralel arasındaki uzaklık her yerde yaklaşık 111 km'dir

UYARI : Dünya'nın geoid şekli nedeniyle 2 paralel arasındaki uzaklık Ekvator'dan kutuplara doğru artar Örneğin, Ekvator ile 10 (kuzey-güney) enlemleri arasındaki uzaklık 110596 m iken, 890-900 (kuzey-güney) enlemleri arasındaki uzaklık 110700 m'dir Ancak birbirini izleyen 2 paralel arasındaki uzaklık pratikte 111 km olarak kabul edilmiştir

Özel Paraleller

Bazı paralellerin yerleri, güneş ışınlarının yere değme açısına bağlı olarak doğa tarafından belirlenmiştir Bunlar :
Ekvator
Dönenceler
Kutup Daireleri
Kutup Noktaları

Ekvatorun Özellikleri

• En uzun paraleldir
• Güneşin önünden en hızlı geçen noktaların oluşturduğu paraleldir
• Dünya'nın eksen çevresindeki dönüş hızı Ekvator'da yaklaşık 1670 km/saat'tir
• Güneş ışınlarını 21 Mart ve 23 Eylül'de dik açıyla alır
• Yıl boyunca sıcak olduğundan termik alçak basınç kuşağıdır
• Yükseltici hava hareketleri görüldüğü için bol yağış alır
• Gece ve gündüz süreleri yıl boyunca birbirine eşit ve 12'şer saattir

Dönencelerin Özellikleri

• Yerleri, yer ekseninin eğikliğine bağlı olarak belirlenen Dönenceler, 23027' Kuzey ve Güney paralelleridir
• Kuzey Yarım Küre'dekine Yengeç Dönencesi, Güney Yarım Küre'dekine Oğlak dönencesi denir
• Orta kuşak ile Tropikal kuşağı birbirinden ayırırlar
• Güneş ışınlarının düz zeminlere dik geldiği en son noktalardır
• 5 Yengeç Dönencesi 21 Haziran'da, Oğlak Dönencesi 21 Aralık'ta Güneş ışınlarını dik açı ile alır

Kutup Noktalarının Özellikleri

• 90 Kuzey ve Güney paralelleridir
• Güneş ışınlarının düz zeminlere en dar açıyla geldiği yerlerdir
• Sürekli soğuk olduğundan kutuplar ve çevresinde yıl boyunca termik yüksek basınç kuşakları oluşur
• Aydınlanma çemberinin 21 mart ve 23 Eylül'de teğet geçtiği yerlerdir
• Bir yıl içinde 6 ay sürekli gündüz, 6 ay sürekli gece yaşanır
• Çizgisel hızın sıfır, yerçekiminin en fazla olduğu yerlerdir

Kutup Dairelerinin Özellikleri

• Yerleri, yer ekseninin eğikliğine bağlı olarak belirlenen Kutup Daireleri, 66033' Kuzey ve Güney paralelleridir
• Kutup kuşağı ile Orta kuşağı birbirinden ayırırlar
• Aydınlanma çemberinin yıl içinde yer değiştirdiği ve 21 Haziran ile 21 Aralık'ta teğet geçtiği paralellerdir
• 21 Haziran'da Kuzey Kutup Dairesi'nde, 21 Aralık'ta Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır

Meridyenlerin Özellikleri

• Bir kutuptan diğerine uzanan meridyenler de paraleller gibi sayısızdır Ancak pratikte her 1 dereceden bir yay geçtiği varsayılarak, 360 tane oldukları kabul edilmiştir
• Birbirini izleyen 2 meridyen arasındaki uzaklık Ekvator üzerinde 111 km olarak kabul edilmiştir
• Başlangıç meridyeni olarak Londra yakınlarındaki Greenwich kabul edilmiştir
• Bir meridyenin, karşıt (anti) meridyeniyle arasında 180 meridyen fark vardır

UYARI : Meridyen yayları eşit uzunluktadır Aralarındaki uzaklık Ekvator'dan kutuplara doğru azalır ve tüm meridyenle kutuplarda birleşir

Birbirini izleyen 2 meridyen arasındaki uzaklık; Ekvator üzerinde 111322 m (pratikte 111 km olarak kabul edilmiştir, 45 (Kuzey - Güney) paralellerinde 78850 m, 90 (Kuzey - Güney) paralellerinde ise 0 m'dir

Dünyanın Şekline Bağlı Sonuçlar

• Dünya'nın geoid şekli nedeniyle, yerçekimi Ekvator'dan kutuplara doğru artar Dünya, geoid değil de küre şeklinde olsaydı, yerçekimi Dünya'nın her yerinde aynı olurdu
• Dünya'nın geoid şekli nedeniyle Ekvator diğer paralellerden ve meridyenlerden daha uzundur Dünya küre şeklinde olsaydı, Ekvator çevresi (kutupları çevreleyen iki meridyenin uzunluğu) birbirine eşit olurdu
• Ekvator çevresi =40077 km
• Kutuplar çevresi=40009 km
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle, ekseni çevresindeki dönüş hızı Ekvator'dan kutuplara doğru azalır Ekvator üzerindeki noktalar saatte 1666,6 km yol katederken, Kutup Noktaları'nda alınan yol sıfır km olduğu için, eksen çevresindeki dönüş hızı 0 km/saat'tir
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle Kutup Noktaları'nda birleşen meridyen yaylarının uzunluğu birbirine eşittir Bir kutuptan diğerine uzanan bir meridyen yayının uzunluğu yaklaşık 20005 km'dir
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle meridyenler arası uzaklık, Ekvator'dan kutuplara doğru azalır ve meridyenler Kutup Noktaları'nda birleşirler
• Birbirini izleyen iki meridyen arası uzaklık Ekvator üzerinde 111322 m iken (pratikte bu uzunluk 111 km kabul edilmiştir), 45 paraleller üzerinde 78850 m, 90 paralellerde (Kutup Noktaları) 0 m'dir
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle, paralellerin uzunluğu Ekvator'dan kutuplara doğru küçülür Ekvator en uzun paraleldir Kutuplarda ise paraleller nokta halini alır
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle aydınlık ve karanlık yarıküreler oluşur Böylece yeryüzünün bir yarısı gündüzken, diğer yarısında gece yaşanır
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator'dan kutuplara doğru Güneş ışınlarının yere değme açısı daralır Bu tarihlerde Ekvator Güneş ışınlarını dik açı ile alır Bu nedenle yatay düzleme dik duran cisimlerin gölgesi oluşmaz Kutuplara doğru güneş ışınlarının yere değme açısı daraldığı için cisimlerin gölge boyu uzar
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle güneş ışınlarını yıl boyunca dik ve dike yakın açı ile alan Ekvator'un güneşten aldığı ısı enerjisi daha fazladır Kutuplara doğru ışınların gelme açısının daralması nedeniyle alınan ısı enerjisi azalır
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle yerden yükseldikçe görülebilen alan genişler
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle termik basınç kuşakları oluşur

Termik Basınç Kuşakları

Dünya'nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı oluşan basınçlara termik basınç denir Güneş ışınlarını, yıl boyunca dik ve dike yakın açılarla alan Ekvator fazla ısınır Isınan hava genleşerek yükselir ve basınç düşer Kutuplar, ışınları dar açı ile aldığından her zaman soğukturSoğuk hava ağır olduğu için yere çöker ve basınç yükselir
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle, Kutup Yıldızı'nın görünüm açısı Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a doğru daralır Bu nedenle 60 Kuzey paralelinde 60° açı ile görülen Kutup Yıldızı Güney Kutbu'nda görülmez
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle hep aynı yönde hareketle başlangıç noktasına ulaşılır 1519 yılında Macellan tarafından, hep batıya gidilerek çıkış noktasına varılabileceği düşüncesi ile İspanya'nın Cadiz Körfezi'ndeki Sancular Limanı'nda başlatılan ve aynı limanda 1522 yılında son bulan Dünya seyahati ile bu sonuca ulaşılmıştır

Dünya’nın Hareketleri

Dünya’nın Günlük Hareketi (Eksen Çevresindeki Hareketi)

Dünya, batıdan doğuya doğru ekseni çevresindeki dönüşünü 24 saatte tamamlar Buna 1 Güneş günü denir Dünya'nın ekseni çevresindeki hareketinin hızı, 2 farklı şekilde ifade edilir

Çizgisel Hız

Dairesel hareket yapan Yerküre üzerindeki bir noktanın birim zamanda eksen üzerindeki yer değiştirme hızıdır Çizgisel hız, dünyanın küreselliği nedeniyle Ekvator'da en fazladır, kutuplara doğru azalır

Açısal Hız

Dairesel hareket yapan Dünya üzerindeki bir noktanın birim zamanda oluşturduğu dönüş açısıdır
Dünya, ekseni çevresindeki hareketi sırasında 4 dakikada 1 derecelik, 1 saatte 15 derecelik, 24 saatte 360 derecelik dönüş yapar
Açısal hız, dünya üzerindeki her noktada aynıdır

UYARI : Dünya kendi ekseni çevresinde,
4 dakikada 10' lik,
1 saatte 150' lik,
24 saatte 360°'lik dönüş yapar

Günlük Hareketin Sonuçları

Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle,

• Bir noktaya Güneş ışınlarının gelme açısı ve yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları günün saatlerine göre değişir
• Güneş ışınları öğle saatinde en büyük açıyla gelir ve en kısa gölgeler oluşur
• Gece ve gündüzler birbirini izler
• Günlük sıcaklık farkları oluşur
• Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, rüzgarlar esme yönlerinden saparlar Bu sapma, Kuzey Yarım Küre'de esme yönünün sağına, Güney Yarım Küre'de esme yönünün soluna doğrudur
• Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, okyanus akıntıları yönlerinden sapar ve halkalar oluştururlar Okyanus akıntılarını başlatan sürekli rüzgarlardır Bu nedenle rüzgarların esme yönlerinden sapmasına bağlı olarak akıntılar da yönlerinden sapar

Dünyanın Yıllık Hareketi

Dünya ekseni çevresinde hareket ederken aynı zamanda saat ibresinin tersi yönde, Güneş'in çevresinde de döner Bu hareketini elips bir yörüngede 365 gün 6 saatte tamamlar Buna 1 Güneş yılı denir Dünya'nın yıllık hareketi sırasında, Güneş'in çevresinde çizdiği yörünge düzlemine ekliptik denir Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle Dünya yıllık hareket sırasında Günöte - Günberi konumuna gelir

Günöte (Aphel)

Dünya'nın, Güneş'ten en çok uzaklaştığı, yörüngede en yavaş döndüğü gündür Dünya Günöte konumuna 4 Temmuz'da gelir

Günberi (Perihel)

Dünya'nın, Güneş'e en çok yaklaşıp, yörüngede en hızlı döndüğü gündür Dünya Günberi konumuna 3 Ocak'ta gelir

Yörünge Şeklinin Sonuçları

Dünya Güneş'in etrafında elips bir yörüngede döner Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle;
• Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızı, Güneş'e yaklaştıkça artar, Güneş'ten uzaklaştıkça azalır Dolayısıyla sonbahar ekinosuna 2 gün gecikme ile 23 Eylül'de ulaşılır
• Her iki yarımkürede mevsim süreleri değişir

Mevsim Süreleri : Yörünge şekli tam daire biçiminde olsaydı, Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızı değişmez, her iki yarım kürede mevsim süreleri eşit olurdu
Dünya'nın eksen eğikliği nedeniyle Kuzey Yarım Küre'de ve Güney Yarım Küre'de aynı anda birbirine göre zıt mevsim yaşanır Birinin yaz süresi diğerinin kış süresi olur Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızının Güneş'e yaklaştıkça artması, uzaklaştıkça azalması nedeniyle Kuzey Yarım Küre'de İlkbahar ve yaz süresi Güney yarım Küre'de sonbahar ve kış süresi daha uzundur

Eksen Eğikliği

Dünya'nın yıllık hareketi sırasında oluşan yörünge düzlemi (ekliptik) ile Dünya'nın Ekvator düzlemi üst üste çakışmaz
Aralarında 23°27' lık bir açı bulunur
Yörünge düzlemi ile eksen arasında ise 66°33' lık bir açı oluşur Buna Dünya'nın Eksen Eğikliği denir

Ekliptik: Dünya'nın yörüngesinden geçtiği varsayılan düzleme Ekliptik veya Yörünge Düzlemi denir

UYARI : Dünya ekseniyle, yörünge düzlemi arasında 66°33'lık,
Ekvator ile yörünge düzlemi arasında 23°27' lık açı bulunmaktadır
Bu açı daha küçük ya da daha büyük olsaydı, dönence ve kutup dairelerinin enlem dereceleri değişirdi

Eksen Eğikliğinin Sonuçları

 Dünya'nın Güneşe karşı konumu yıl içinde değişir
Dünya'nın Güneşe Karşı Konumları

21 Mart - 23 Eylül Durumları (Ekinokslar)

a) 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator üzerindeki noktalar yerel saat 1200'de Güneş ışınlarını dik açı ile alır
b) b) Ekvator'da yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 1200' de gölgesi oluşmaz
c) Aydınlanma çemberi, Kutup Noktalarından geçer
d) Dünya'nın her yerinde gündüz ve gece süresi birbirine eşittir
e) Aynı meridyen üzerinde yer alan tüm noktalarda Güneş, yerel saatle aynı anda doğar ve aynı anda batar
f) 21 Mart'tan sonra Kuzey Y'de, 23 Eylül'den sonra da Güney Y' de gündüzler gecelere göre daha uzun olmaya başlar

21 Haziran Durumu (Solstisi)

a) Güneş ışınları dik açı ile yerel saat 1200'de Yengeç Dönencesi'ne gelir
b) Yengeç Dönencesi'nde yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 1200'de gölgesi
oluşmaz
c) Aydınlanma çemberi Kutup Dairelerine teğet geçer
d) Bir noktadan kuzeye doğru gidildiğinde gece süresi uzamaya başlar
e) Kuzey Yarım Küre'de yılın en uzun gündüzü, Güney Yarım Küre'de ise yılın en uzun gecesi
yaşanır Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de gündüzler, Güney Yarım Küre'de ise geceler
kısalmaya başlar

21 Aralık Durumu (Solstisi)

a) Güneş ışınları dik açı ile yerel saat 1200'de Oğlak dönencesi'ne gelir
b) Oğlak dönencesi'nde yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 1200'de gölgesi oluşmaz
c) Aydınlanma çemberi Kutup Daireleri'ne teğet geçer
d) Bir noktadan kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzamaya başlar
e) Kuzey Yarım Küre'de yılın en uzun gecesi, Güney Yarım Küre'de ise yılın en uzun gündüzü
yaşanır Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de geceler, Güney Yarım Küre'de gündüzler
kısalmaya başlar

UYARI : 21 Haziran'da Yengeç Dönencesi, 21 Aralık'ta Oğlak dönencesi, 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator üzerindeki noktalarda, cisimlerin saat 1200'da oluşan gölgesi tam dibe düşer Ekinokslarda, 450 enlemlerinde oluşan gölge boyu cismin boyuna eşittir

UYARI : 21 Haziran'da,
- Güney Kutup Dairesi ile Güney Kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır
- Türkiye'de saat 1200'de cisimlerin yıl içindeki en kısa gölgeleri oluşur

UYARI : 21 Aralık'ta;
- Kuzey Kutup Dairesi ile Kuzey Kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır
- Türkiye'de yerel saat 1200'de cisimlerin yıl içindeki en uzun gölgeleri oluşur

 Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak Dönenceler ve Kutup Daireleri'nin yerleri belirlenir

Dönenceler
23°27' Kuzeye paralelleridir Güneş ışınlarının düz zeminlere dik açı ile geldiği en son yerlerdir
Kutup Daireleri
66°33' Kuzey ve Güney paralelleridir Aydınlanma çemberinin yıl içinde yer değiştirdiği, 21 Haziran ve 21 Aralık tarihlerinde teğet geçtiği paralellerdir

 Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak matematik iklim kuşakları oluşur

Matematik İklim Kuşakları

Dünya'nın 23°27' lık eksen eğikliği dikkate alınarak belirlenmiştir Dönenceler arasında kalan alan, güneş ışınlarının yıl içinde iki kez dik açı ile geldiği Tropikal Kuşak'tır Dönenceler ile Kutup Daireleri arasında kalan alanlar, güneş ışınlarının yıl içinde gelme açısının en çok değiştiği, bu nedenle 4 mevsimin belirgin olarak yaşandığı Orta Kuşak, Kutup Daireleri ile Kutup Noktaları arasında kalan alanlar ise Kutup Kuşağıdır

 Dünya'nın eğikliğine bağlı olarak mevsimler oluşur

Dünya'nın ekseni 23°27' eğik olduğu için Güneş ışınlarının yıl içinde gelme açısı ve buna bağlı
olarak ısıtma miktarı değişir
21 Haziran'da Kuzey Yarım Küre'de yaz mevsimi,
Güney Yarım Küre'de tam tersine kış mevsimi başlar
23 Eylül, Kuzey Yarım Küre'de sonbahar,
Güney Yarım Küre'de ilkbahar mevsiminin başlangıcıdır
21 Aralık'ta Güney Yarım Küre'de yaz mevsimi, Kuzey Yarım Küre'de kış mevsimi başlar
21 Mart'ta Kuzey Yarım Küre'de ilkbahar, Güney Yarım Küre'de sonbahar mevsimi başlar

 Dünya'nın eksen eğikliği nedeniyle bir noktaya Güneş ışınlarının gelme açısı ve atmosferde tutulma miktarı yıl içinde değişir

Örnek : Güneş ışınları 21 Aralık'ta Oğlak Dönencesi'ne dik gelir Bu tarihte ışınlar Ankara'ya yıl içindeki en dar açı (260) ile ulaşır Işınların gelme açısının daralmasının yanı sıra, atmosferde en uzun yolu geçerek yeryüzüne ulaşmaları nedeniyle atmosfer tarafından tutulma oranı da en fazladır
21 Haziran'da ise ışınların Ankara'ya 73° ile ulaşmasına bağlı olarak atmosferde kat ettikleri yol ve atmosfer tarafından tutulma oranı en azdır

 Eksen eğikliği nedeniyle Güneş'in ufuk düzleminde öğle vakti ulaştığı tepe noktasının yeri yıl içinde değişir

 Dünya üzerinde aynı anda gece ve gündüz yaşayan alanları birbirinden ayıran sınıra aydınlanma çemberi denir Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak aydınlanma çemberi Kutup noktaları ile Kutup Daireleri arasında yer değiştirir Bu yer değiştirme soncunda gece ve gündüz süreleri değişir, aralarındaki fark Ekvator'dan kutuplara doğru artar Bu fark 21 Haziran ve 21 Aralık'ta en fazla olur

 Bir noktada Güneş'în doğuş ve batış saatleri yıl boyunca değişir Güneş, yaz aylarında erken doğup geç batarken kış aylarında geç doğup erken batar
Örnek : 21 Haziran'da Güneş ışınları Yengeç Dönencesi'ne dik gelir Aydınlanma çemberi Kutup Daireleri'ne teğet geçer Bunun doğal sonucu olarak Kuzey Yarım Küre'de gündüzler gecelere göre uzundur

Eksen Eğikliği Olmasaydı

Dünya'nın ekseni 23°27' eğik olmasaydı eksen ile yörünge düzlemi (ekliptik) arasındaki açı 90° olurdu
• Yerleri eksen eğikliğine bağlı olarak belirlenen Dönenceler, Kutup Daireleri ve Matematik İklim Kuşakları oluşmazdı
• Işınlar yıl boyunca Ekvator'a dik gelirdi
• Aydınlanma çemberi yıl boyunca Kutup Noktaları'ndan geçeceği için yeryüzünde gece ve gündüz süreleri sürekli 12 şer saat olurdu
• Dünya üzerindeki bir nokta Güneş ışınlarını yıl boyunca aynı açı ile alacağı için mevsimler oluşmazdı

Eksen Eğikliği Daha Fazla Olsaydı

Dünya'nın ekseni 23°27' dan daha fazla eğik olsaydı, Dönenceler ve Kutup Daireleri'nin yerleri değişirdi
Buna bağlı olarak;
• Tropikal kuşak ve Kutup kuşağı genişler, Orta kuşak daralırdı
• Orta kuşakta yazlar daha sıcak, kışlar daha soğuk geçerdi
• Aydınlanma çemberinin yer değiştirme alanı genişleyeceği için gece ve gündüz süreleri arasındaki fark daha da artardı

Eksen Eğikliği Daha Az Olsaydı

Dünya'nın ekseni 23°27' dan daha aza eğik olsaydı, dönencelerin ve kutup dairelerinin yerleri değişirdi Buna bağlı olarak;
• Tropikal kuşak ve Kutup Kuşağı daralır, Orta Kuşak genişlerdi
• Orta Kuşak'ta yazlar daha serin, kışlar daha ılık geçerdi
• Aydınlanma çemberinin yer değiştirme alanı daralacağı için gece ve gündüz süreleri arasındaki fark daha da azalırdı

Coğrafi Konum

Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere, o alanın coğrafi konumu denir Coğrafi konum, matematik konum ve özel konum olarak iki şekilde ifade edilir

Matematik Konum

Dünya üzerinde bir nokta veya alanın yerinin belirlenmesi için, o noktanın Ekvator'a ve başlangıç meridyenine olan uzaklığının bilinmesi gerekir Bunun için enlem ve boylam kavramlarından yararlanılır
Örnek : Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri,
26° - 45° Doğu boylamları arasında yer alır

Özel Konum

Dünya üzerindeki bir yerin çevresine, denizlere, yer şekillerine, anayollara, geçitlere ve komşularına göre konumudur
Özel Konum;
İklim koşullarını,
Doğal bitki örtüsünü,
Tarımsal etkinlikleri,
Nüfus ve yerleşme biçimini,
Ekonomik etkinlikleri,
Ulaşım olanaklarını,
Siyasal ve kültürel yapıyı etkiler

Enlem

Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç paraleli olan Ekvator'a uzaklığının açısal değeridir
Q açısı, D noktasının Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının enlem derecesini verir
Örnek :
Q açısının değeri 45 ise, D noktasının enlem derecesi 45° dir

Enlemin Etkileri

Bir yerin enlemi,
Güneş'in ufukta ulaşabileceği yükseklik
Güneş ışınlarının yere değme açısı,
Gölge boylarının yıl içindeki değişimi,
Gece - gündüz sürelerindeki değişim,
İklim koşulları, hakkında bilgi verir
İklim koşullarına bağlı olarak,
Bitki örtüsü,
Tarım ürünleri ve hayvan ürünleri,
Akarsu rejimleri,
Deniz sularının özelliği,
Nüfus ve yerleşme özelliği
Tarımın ve ormanların üst yükseklik sınırı,
Kalıcı karların başlama yüksekliği hakkında bilgi edinilebilir

Boylam

Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç meridyenine olan uzaklığının açısal değeridir
Q açısı, D noktasının başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının boylam derecesini verir
Örnek : D noktasına ait Q açısının değeri 30 derece ise,
D noktasının boylam derecesi 30° dir

Boylamın Etkileri

Bir yerin boylamı ;
Yerel saatler,
Saat dilimleri,
Aynı enlem üzerindeki noktalarda Güneşin doğuş ve batış saatleri hakkında bilgi verir

Yerel Saat : Bir noktada Güneş'in gökyüzündeki konumuna göre belirlenen saate yerel saat denir Aynı boylam üzerindeki noktalarda yerel saat aynıdır Herhangi bir meridyenin Güneşin tam karşısına geldiği an, meridyen üzerindeki tüm noktalarda yerel saat 1200'dir
Güneş, doğudaki bir noktada batıdaki yerlere göre daha önce doğar ve daha önce batar; bu nedenle yerel saat doğudaki yerlerde daha ileridir

Yerel Saat Hesaplamalarında İzlenecek Yol

• Meridyen farkı hesaplanır
• Meridyenler başlangıç boylamına göre aynı yönde ise çıkarma, farklı yönde ise toplama işlemi yapılarak meridyen farkı bulunur
• Zaman farkı hesaplanır
• Birbirini izleyen iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır Meridyen farkı ile 4 dakika çarpılarak zaman farkı bulunur
• Zaman farkı soruda verilen yerel saate eklenir veya çıkartılır
• Doğuda olan bir yerin yerel saati ileridir Bu nedenle soruda verilen yerin yerel saati ileri ise zaman farkı çıkarılır, yerel saati geri ise zaman farkı eklenir
Örnek : 20 Doğu meridyeni üzerindeki A noktasında yerel saat 2100 iken,
B noktasının yerel saati kaçtır? Çözüm :
Meridyenler başlangıç boylamına göre aynı yönde oldukları için çıkarma işlemi yapılır
Meridyen farkı = 40 - 20 = 20 meridyen
Zaman farkı = 4 * 20 = 80 dakika ise 80 / 60 = 1 saat 20 dakika
B noktası A noktasına göre daha doğuda olduğu için yerel saati ileridir
B'nin yerel saati = 2100 + 0120 = 2220 dir

Güneş'in Doğuş veya Batış Saatinin Bulunması

Bir noktada Güneş'in doğuş veya batış saati verildiğinde, aynı paralel üzerinde bulunan başka bir noktada Güneş'in doğuş veya batış saatini bulmak için,
• Aradaki zaman farkı bulunur
• Güneş doğudaki yerlerde daha erken doğup battığı için, Güneş'in doğuş ve batış saatinin sorulduğu nokta doğuda ise zaman farkı verilen saatten çıkarılır Sorulan nokta batıda ise zaman farkı verilen saate eklenir

UYARI : Meridyenler, Greenwich'e (0°) göre farklı yönde ise, meridyen farkını bulmak için toplama işlemi yapılır
UYARI : 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde (ekinokslarda) bir yerdeki Güneş'in doğuş veya batış saati verilirse, bir başka yerdeki Güneş'in doğuş veya batış saati bulunabilir Çünkü bu tarihlerde gece - gündüz süreleri eşit olduğu için Güneş doğduktan 12 saat sonra batar ve battıktan 12 saat sonra doğar
Saat Dilimleri
Dünya 15 derecelik aralıklarla 24 saat dilimine ayrılmıştır Her saat diliminin ortasından geçen meridyen o saat dilimini kullanan ülkelerin ortak saat ayar meridyenidir Türkiye 2 Ve 3 Saat dilimlerinde yer alır

UYARI : Bir ülkede birden çok saat dilimi kullanılması için, ülkenin doğu - batı doğrultusunda en az 2 saat dilimini kapsayacak kadar geniş olması gerekir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.