Zeytinbağı Ya Da Eski Adı İle Trilye | 
     
| 
	
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Zeytinbağı Ya Da Eski Adı İle TrilyeBu seferki istikametimiz Mudanya’nın yanıbaşındaki Zeytinbağı ya da eski adı ile Trilye   Mudanya, Mütareke Binası ve eski Rum Mahallesi ile çok daha fazla bilinen bir yer, ama 10 dakika mesafedeki Trilye, tam anlamıyla korunmuş köyü, zeytinleri, tarihi yerleri ve tertemiz havası ile özellikle günübirlik geziler için bire bir  Trilye, Güney Marmara’da küçücük bir belde  İstanbul’dan araçsız gelecekler için en kolay yol Mudanya’ya kalkan deniz otobüsüne binmek  Oradan yarım saatte bir kalkan minibüslerle hemen Trilye’ye ulaşılıyor  Deniz yolunu katınca İstanbul Trilye arası 135 km  Ama biz araçla feribota binip Yalova’ya ulaşıyoruz   İstanbul Deniz Otobüsleri’nin Yenikapı ya da Pendik’ten kalkan feribotları, hem çok rahat hem de yolu çok kısaltıyor  Fakat özellikle yaz aylarında biletleri önceden almak en iyisi  Biz feribottan indikten sonra Gemlik yolundan devam ediyoruz  Deniz kokusu burnumuzda, zeytin ağaçları arasından Mudanya’ya varıyoruz  Mudanya sahili denize girmek için pek uygun değil ama yöredeki turizm belgeli tek tesis Montana Otel, hem turistik amaçlı hem de iş toplantıları için gelen konukları ağırlıyor  Mudanya’nın dar sokaklarında ve cumbalı evlerin arasında kısa bir tur attıktan sonra esas istikametimiz Trilye’ye doğru yola koyuluyoruz   Yol biraz keskin virajlı olduğu için dikkat etmek gerekiyor  Tam yemek saatinde kırmızı kiremitleri hemen göze çarpan Trilye’ye varıyoruz  Trliye sahilinde dört tane balık lokantası ve çay bahçeleri var  Tesislerin hepsi tertemiz aile işletmeleri  Balık lokantaları, yöresel tarzda döşenmiş  Tahta masalar ve rengarenk örtüler, daha masaya oturmadan insanın içini açıyor doğrusu  ![]() Trilye barbunya balığının ana vatanı   Mevsimine göre balık yemek en iyisi  Ama yemeklere esas lezzeti katan zeytinyağı  Bu yüzden önce o meşhur zeytinyağına geleneksel olarak kekik ve pul biber ekip odun ekmeği banılıyor  Bu, o kadar lezzetli ki, balığa yer bırakmaya dikkat etmek gerekiyor  Sahildeki restoranlar Şekerev, Liman ve Savarona, deniz ürünleri ağırlıklı menüleri ile haftasonu köy havasını yaşayabileceğiniz yerler  Lokantaların biraz ilerisi deniz   Aslında Trilye bir sahil kasabası ama denizin temiziliği rüzgara göre değişiyor  Kimileri denizin tadını çıkarsa da kimilerine göre Marmara Denizi’ne güven olmuyor  Fakat Trilye, dar sokakları, tarih dolu mekanları ile turistlere farklı imkanlar sunuyor  Trilye bölgesi Sit alanı olduğu için doğallığını hiç yitirmemiş  1920′lerdeki Trilye resimlerinde yörenin görüntüsü nasılsa şimdi de hemen hemen aynı  Tabii bakımsızlıktan eski havasını yitirmiş tarihi yerler hariç  Son yıllarda yaşanan turist sayısındaki artış ile birlikte yöre de gelişme göstermiş   Bu yüzden özellikle haftasonları esnaf hayatından memnun  Esnaf Hatice Çelik, Mudanya’ya yanaşan vapur saatlerine göre çiğ böreklerini hazırlıyor ve çevredeki tüm yörelerden gelenleri ağırladıklarını söylüyor  Trilye’nin ismi ile ilgili birkaç varsayım var  Rumca üç aziz anlamına geldiği ya da ismin barbunya balığı demek olan “trigliya”dan geldiği rivayetler arasında  Aslında belde Cumhuriyet döneminde Zeytinbağı adını almış, fakat hala yaygın olarak Trilye olarak biliniyor ve kullanılıyor  ????: Web Hattı - Türkiyenin En Güncel Forumu /turizm-turistik-mekanlar/463694-turistik-yerler-trilye  htmlTrilye’nin içinde evi olan dışardan gelmiş birkaç aile var   Yerleşik olanlarla son derece uyumlular  Trilye halkı güleryüzlü ve sıcak  Yöreye girer girmez bunu fark ediyorsunuz zaten  Bizi gezdiren Zeytinci Hasan, gururla gösteriyor, evlerinin önünde zeytin satan köylüleri  “Biz eskiden Gemlik ve İstanbul tüccarlarına satardık, şimdi sadece burada evimizin önünde satıyoruz” diyor  Trilye halkının başlıca geçim kaynağı zeytin  Zeytin ve yan ürünlerini burada her köşeden almak mümkün  Ama açıkçası buraya henüz turistik bir yer demek güç  Köy havasını hala muhafaza ediyor  Trilye zeytini gerçekten başka zeytinlere benzemiyor   Başka yerlerde bulmak da mümkün değil, bu yüzden köylüler daha sonra isteyenlere zeytinleri kargo ile gönderiyorlar  Orta boyda, küçük çekirdekli ve çekirdeği meyvesine yapışmayan Trilye zeytini salamura yöntemiyle 3-4 yıl saklanabiliyor  Ayrıca olgunlaşmış yeşil zeytinlerden kırma, çizme ve az tuzlu konserve zeytin üretiliyor  Yörenin zeytini yağ yapımı için de çok uygun![]() ![]() trilye sahilleri Eski zamanlarında Trilye’de bağcılık da yapılırmış   Şimdi artık üzüm üretilmiyor ama başka yerlerden gelen üzümler Trilye’deki tesislerde işlenip şarap yapılıyor  Kırmızı ve beyaz şaraplar için Türkiye’nin dört bir yanından boğazkere, merlot, ********* ve narince gibi üzümler getiriliyor  Baküs Şarapevi’nde satılıyor  İstenirse tadım da yapılabiliyor  Zeytinler ve şarap yapımı bir yana, Trilye’nin her yanı tarihle dolu ama bölgenin geçmişi ile ilgili kesin bilgiler yok çünkü burada hiç arkeolojik kazı yapılmamış![]() Trilye ve çevresi antik çağlardan beri yerleşime açık olmuş   Bu yüzden attığınız her adımda tarihi bir eserle karşılaşıyorsunuz  Hatta bazı eserler köylülerin bahçelerinin içinde kalmış  Zeytinci Hasan’ın bahçesindeki tarihi çeşme gibi Tarihi kayıtlara göre Trilye’de 1908 yılında 820 hane varmış  19  yüzyılın sonlarında ise beldede 109 Türk ve 3657 Rum’un yaşadığı kayıtlara geçmiş  Zaten köyde Rum ve Türk mimarisinin örnekleri görülebiliyor  ????: Web Hattı - Türkiyenin En Güncel Forumu http://www  ******** com/showthread php?t=463694Fakat Trilye’de hiç Rum kalmamış   Sadece Yunanistan’da kurulan yine aynı isimli kasabada, Trilye’de oturanlar turistik amaçla beldeye sıkça geliyor  Zaten Yunanistan’daki Trilye ile Türkiye’deki, kardeş belde ilan edilmiş  Tarih içinde Trilye ve çevresinde çok sayıda kilise, manastır ve ayazmalar inşa edilmiş  Ancak bunlardan günümüze 3 kilise ve bir manastır kalmış  Onlar da şu anda son derece bakımsız durumda  Osmanlılarca camiye dönüştürülen ve Fatih Cami adını alan Büyük Kilise, ev olarak kullanılan Yuannes Kilisesi, Türklerin yaptırmış olduğu hamam Trilye’de görülmesi gereken tarihi yerler   Tarihi eser niteliğindeki Yuannes Kilisesi’nin mesken olarak kullanılması insanı şaşırtmıyor değil  Resimli Kilise’nin 3  yüzyıldan kalma olduğu rivayet ediliyor  Duvarlarına kazınmış isimlere ise hayret etmemek elde değil  1909′da Papaz Okulu olarak inşa edilen ve 1980′li yıllara kadar okul olarak hizmet veren Taş Mektep ise görkemli bir bina, ancak o da çok bakımsız durumda  Taş Mektep’in yanından taş evlerin arasından yukarıya doğru çıkıyoruz ve Trilye’nin balkonu tabir edilen yerde bir mola veriyoruz  Buranın her daim estiği söyleniyor  Biz de bu sıcakta doğal klimadan biraz yararlanıp Tarihi Çamlı Kahve’ye çıkacağız![]() Trilye’ye gelip de Çamlı Kahve’ye uğramadan dönmeyin   Burada asırlık çınarların altında, denize ve zeytin bahçelerine bakarak çay içebilirsiniz  Çamlı Kahve bu sene hizmete girmiş  Daha önce kullanılamaz durumda olan bu alan şimdi pırıl pırıl bir çay bahçesi  Püfür püfür esiyor ve manzara şahane  Tam bir tepe olduğu için çevredeki yöreler kuşbakışı görülebiliyor  Bir tek kahvenin karşısında önce otel olarak inşa edilen ama şimdi site olarak kullanılan bina göz zevkini bozuyor  Bu yapı bölgenin dokusuna hiç uymuyor doğrusu  Trilye’de tarihle ve doğayla içiçe bir gün geçirdikten sonra şehre doğru yola koyulabilirsiniz   Konaklamak isteyenlerin ise restore edilmiş iki pansiyondan birini ya da Trilye Otel’i tercih etmesi gerekiyor  Otel Trilye’nin odaları sokağa bakıyor ama temiz ve bakımlı  Pansiyonlar ise çok kısıtlı sayıda odası olmasına rağmen, hem konforlu hem de geleneksel yapıyı bozmadan inşa edilmiş  Özenle dikilmiş perdeler ve yatak örtüleri bile yöresel dokuyu yansıtıyor ve tamamen şehirden uzak olduğunuzu size sonuna kadar hissettiriyor
 | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
| 
		 |