Felsefi Terimler Sözlügü Y

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Felsefi Terimler Sözlügü Y



Felsefi Terimler Sözlügü Y

YÖNTEME HAYIR

Burada Feyerabend 'in görüslerini özetlemeyecegim; çevirdigim yapiti, onun basyapiti, anlatimi yer yer çetrefillesse de, yeterince açik yaziyor, okur kitabin tümünü okudugunda, Feyerabend 'i taniyabilir Çagdas felsefedeki yeri konusunda da konusmak istemiyorum; okur, Feyerabend'in hesaplastigi görüslerden, felsefecilerden bunu çikarabilir Karl Paul Feyerabend , 1924'de Viyana'da dogmus Felsefeye geçmeden önce, matematik, fizik, astronomi, tiyatro ve opera çalismis Simdi, Kaliforniya (Üniversitesi, Berkeley ve Zürih'teki Federal Teknoloji Enstitü'sünde bilim felsefesi profesörü Son kitabi (1987), 'Elveda Akil', (Farewell to Reason) kültür farkliliklari ve degisimleri üstüne yazdigi yazilari içeriyor Kitabi niçin çevirdim; kitabin dünya ve Türk kültüründe etkileri ne olabilir? Bilimin sinirlari, etkileri, siyasal, kültürel yasamimizdaki yeri konusunda, doga bilimleriyle, Avrupa kültürüyle, sanatla, toplumbilimiyle siki iliskiler içinde olan Feyerabend, Popper 'in etkisinde yasayip onu astiktan sonra, sonuca variyor: Ne olsa gider! Bilimin diger kültür yapilari, insan yaratimlari, düsünceleri içinde ayricalikli yapisi yoktur Bilimi gereksiz yere abartmak, bizi kati görüslülüge, bilim bagnazligina götürebilir Bilim degisik kültürel etkinliklerle birarada islevini sürdürmelidir Bu görüsler, Amerikan-Ingiliz felsefesinin 1950'lerin sonlarina dek etkilemis mantikçi pozitivist okulu sarsmis; Gadamer, Wittgenstein, Austin, Searle, Kuhn, Derrida, Rorty ile gelen çogulcu anlayisin ortaya çikisina katkida bulunmustur Bati felsefesi, 'görecelik' ve 'nesnellik' arasindaki çatismayi asmaya çalisan tartismalar gelistirmektedir Bu anlamda Bati Felsefesi, tarihinde çok önemli bir geçisi daha yasamaktadir Nesnelligin mutlaklastirilip dondurulmasindan kurtulmak, ama göreceligin belirsizligine düsmemek istemektedir Özellikle bilimin, dilin yapisinin incelenmesi, Bati insanini böylesi zor bir sorunla karsi karsiya getirmistir Feyerabend'in anarsizmi oldukça elestirilmis, asilmaya çalisilmistir Burada, Feyerabend'in bilime yönelttigi elestiriyi anlamak gerek Kültürün dondurulmasi, tek yönlü, birörnek biçime sokulmasina karsi çikiyor, Feyerabend Söyledikleri yeni degil, bir bakima, daha 1920'lerde Whitehead; Science and Modern World (Bilim ve Modern Dünya) adli yapitinin son bölümünde, sahip oldugumuz degerlerin korunmasi için, yaraticiligin zorunlu olusunu vurgulamisti Tutucu biri bile, degerlerini elinde tutabilmek için degismek zorundadir Yaraticilik, kokusmamak, ortadan kalkmamak için, kültürümüzü sürdürebilmek için gereklidir Bu da, yaraticiliga olanak saglayan elestiri ruhuyla, elestiri ortaminin zenginligiyle, distan müdahelelerle zedelenip, yipratilmamasiyla olanaklidir Bugün kültürümüzde, degisik nedenlerden dolayi, çok sesliligin saglanamadigini, özgün çalismalarla gelisen bir ortamin henüz yeterince olusamadigini görüyoruz Eldeki kitap, bu açidan, Türk aydininin ufkunu genisletmekte önemli olabilir: Üstünkörü, irdelenmemis, önyargilarla yanlis anlasilabilir bu kitap: Bilim düsmanligi savunulmuyor burada: Bilimin sinirlan, yeri yurdu, ortaya konuyor, tartisiliyor Bilimde yaratici olabilmis, bilime katkida bulunmus Batili insan için anarsizmin bir anlami var: Zincirlerinden kurtulmaya çalisiyor Kör bilimciligin tehlikelerini görüyor Feyerabend, deyim yerindeyse, bilimi 'ti'ye aliyor, yer yer bir kara mizah yapiyor bilim üstüne Buna hakki var: Bilimi taniyor, bilim tarihi üstünde ayrintili, kapsamli çalismalar yapmis, son gelismeleri üstüne yabana atilmayacak görüsler ileri sürmüs: Ukalaligim bagislansin: Bilimin bir yigin canalici, teknik ayrintilarina girmeden, onlar üstünde kafa patlatmadan, tez elden, tepkisel olarak, kimbilir hangi kaygilarla, bilim düsmanligi yapmak, Türk kültüründe tehlikelidir derim (Bilim saksakciligi da onun kadar tehlikelidir!) Türk aydini, Tanzimattan bu yana, Batiyla olan hesaplasmalarinda, kalipçi düsüncelerden taklitçilikten, papaganliktan kurtulmalidir Unutmamali ki, bilim düsmanligi da Batidan devsirdigi bir görüs olur, eger kendine Özgü tartismalarla, yaratici ürünlerle, kendi görüsünü pekistiremezse! Feyerabend'dan ögrenecegimiz çok sey var: Ilki, onu körü körüne taklit etmemeli, düsüncelerinin kaynaklarina gitmeden (Çagdas bilime, bilim tarihine, bilim felsefesine), 'demek, bilimin herhangi bir kültürel yaratima göre ayricaligi yokmus' deyivermek, kültürümüzde, bir kokusmayi, durgunlugu baslatabilir Kültür anarsizminin bir kargasaya yol açabilecegi tehlikesine karsi, Feyerabend, insanin sinir sisteminin buna dayanikli oldugunu söylüyor (Giris bölümü sonu) Ona göre, öyle bir an gelecektir ki, akil yine yardima çagrilacaktir; ama henüz o an gelmemistir Simdi soru: Türk kültürü öyle bir tutumu kaldirabilecek midir? Üstelik, 'anarsizm' sözü, Feyerabend'in düsüncelerini enine boyuna anlama zahmetine girmeyen birçok sözde aydinin tüylerini diken diken edecektir Bir çevirmen ukalaliligi daha: anarsizm, sayipta erk yoklugu, yöneten, iktidar yoklugu demek, Feyerabend'in gözünde: Kisinin kendi kendisinin efendisi olmasi, kültürün hiçbir diliminin digerine egemen olmamasi demek; böyle bir düzen demek Türk toplumu, son zamanlarda geçirdigi aci deneylerden dolayi 'anarsizm' sözünden ürkmektedir Sorun bence surada: Anarsizmin ne oldugunun anlasilmasi, bu kavramin üzerine korkusuzca yürümekle olanaklidir Bir anarsist olarak Feyerabend, zamani gelince akla basvurabilecegimizi kabul ediyor Ben diyorum ki, aklin yardimiyla, aklin sinirlarinin üstüne üstüne gidelim Deyim yerindeyse, 'aklin akincilari' olmayi basarabilelim Yoksa, farkli görüslere kapalilik , kültürümüzü kokusmaya götürür Neye inanirsak inanalim, inandigimizin disinda olanin farkina varalim: Kendi gözlerimizle, ufkumuzu açik tutarak, sinirimizi görelim Bu anlamda, anarsist bilim anlayisi, iyice anlasilir, dayandigi kaynaklar tarih içinde degerlendirilirse, onun korkulan anlamiyla, insanlarin birbirlerini bogazladigi bir anarsizm olmadigi görülür Yunuslarin, Mevlânâlarin hosgörüsüne sahip Türk insanina yakisir bir kültürün olusturulmasina katkida bulunabilecektir Türk insani, Batinin Feyerabend ile ulastigi bu asamada, kendi Öz degerlerini ararken, kendini farkli düsüncelerin saglayabilecegi ufuk zenginliyle donatip, hizla degisen çagimizda, nasil bir dünyada yasamasi gerektigini sürekli sorgulamalidir Feyerabend 'i Türk okurlarina bu önemli kitabiyla tanistirdigim için sevinçliyim: Çilginligi hak etmis bir çilgindir o: Uçlarda dolanmanin ne büyük bir emek gerektirdigini görsünler, akilli olmayan insanlarin, farkli düsünceleri, enine boyuna incelemeden kolaya kaçan insanlarin, uçta görünen düsüncelerine saygi duyulamayacagini anlasinlar

YANLIŞLANABİLİRLİK: Bilimde, önermelerin yanlışlanabilme niteliği, Popper'in bilimle sözde - bilimi ayırmada kullanılmasını önerdiği ölçüt

YAPISALCILIK: Alm Strukturalismus, Fr structuralisme, İng structuralism, Lat structura = yapı

Özellikle Fransa'da gelişen, temel bir gerçeklik olarak yapıya dayanan, yapı üzerine kurulan bilim kuramı Yapı, öğeleri birbirine ve kendisine bağlı olan, ama öğelerinin toplamından daha fazla bir şey oluşturan bir bütündür Çıkış noktasını dilbilimden alan yapısalcılık, bu etki ile, insanbilimlerinin yöntemi olmuştur; gerçekliğin yapısını kavramada dili örnek alır, dil örneği insan davranışlarının tüm alanına, özellikle de toplumsal olaylara, belli bir yönteme uyularak, uygulanır Yapısalcı yöntem ele aldığı konuyu, bütünleştiği yapı içine koyarak, sonra da daha geniş kapsamlı yapılar içine koyarak aydınlatmaya çalışır Bugüne dek bir yapısalcı felsefe olmamıştır, ama yapısalcılığa yönelmiş Toplumbilim, ruhbilim, insanbilim araştırmaları vardır Yapısalcılığın başlıca temsilcileri:
Dilbilimde: Saussure, Jakobson;
Budunbilimde: Levi-Strauss;
Ruhsal çözümlemede: J Lacan;
Felsefede: M Foucault
Marksçı kuramda: L Althusser'dir

Yapısalcılık, yapıya (bütüne) yöneliş olarak ilkin 19 yüzyılın sonu ile 20 yüzyılın başlarında Ehrenfels, Wertheimer, Köhler ve Koffka'nın geliştirdikleri biçim-kuramı (Gestalttheorie)nda kendini gösterir Biçim (Gestalt) görüde verilmiş olan bütün demektir; örneğin algı bir bütündür, bir bütünselliktir; öğelere ayrılmış olan algı birliği öğelerin toplamından daha fazla bir şeydir, bundan dolayı özel bir bütünsellik niteliği vardır, örneğin bir melodi, notaların toplamından daha fazla bir şeydir ve kendine özgü bir bütün oluşturur

YARARCILIK: Alm Utilitarismus, Fr utilitarisme, İng utilitarism, Lat uti- fis = fayda, yarar, es t nefiye
1 Yararın yaşam ilkesi yapılması
2 Ahlaksal eylem ve davranışlarda yararın ilke yapılması: Yararlı olan iyidir:

a tek kişinin, ya da
b toplumun yararı göz önünde bulundurulur
3 Özellikle Bentham ve J S Mill'in ahlak ve siyasa öğretisi, temel ilkesi: "Olabildiğince çok sayıda insanın olabildiğince çok mutluluğu"
YENİ PLATONCULUK: Alm Neuplatonismus, Fr neo-platonizme, İng Neo -Platonism, Es t nev Eflatuniye

Platon'dan başka Aristoteles'e stoalılara, Pitagorasçılara da dayanan ayrıca doğu dinlerinden ve Hıristiyanlıktan da etkilenmiş olan, bütün bunları kendi içinde karıştırıp eriten felsefe okulu
İS 2-6 yüzyıllar arasında türlü biçimlerde ortaya çıkmıştır Kurucusu Ammonias Sakkas sayılır, bu okulun dizgesel temellendirilişini onun öğrencisi Plotinos
Yeni İdealizm

Alm Neuideolismus, Fr neo-idealisme, İng neo-idealism

19 yüzyılın ikinci yarısından sonra özdekçilik, olguculuk ve doğalcılığın egemenliği karşısında idealizmi yeniden canlandırmaya çalışan akımlar Bu adı ilkin İtalya'da yeni Hegelciler (Croce, Gentille) kullanmışlardır
Başlıca temsilcileri: Lotze, Eucken, Dilthey, yeni Kantçılar ve yeni Hegelciler

YENİ HEGELCİLİK: Alm Neuhegelianismus, Fr neo-hegelianisme, İng Neo -Hegelianism

20 yüzyılda Hegel felsefesini yeniden canlandıran, Hegel'-in eytişimsel yöntemine ve fizikötesine dayanarak kültür ve tarih felsefesine yeni bir yön vermeye ve doğa bilimleri karşısında yeniden tinsel bilimleri güçlendirmeye çalışan akım
Özellikle Almanya'da, ayrıca Fransa, İtalya, İngiltere, Rusya, İskandiynavya ve Amerikâ da gelişmiş bir akımdır Temsilcileri: Freyer, Glockner, Litt, Bosanquet, Bradley, Croce, Gentille vb

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.