Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



- Genel Bilgi



Marmara Bölgesinin kuzeydoğu bölümünde, kendi adı ile anılan ovanın güneybatı kenarında yer alan Sakarya, doğusunda Bolunun Göynük, Mudurnu, Düzce ve Akçakoca ilçeleri, güneyinde Bilecikin Gölpazarı ve Osmaneli ilçeleri, batısında Kocaelinin Kandıra, Merkez ve Gölcük İlçeleri, kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir Sakarya, Tarihi İstanbul - Anadolu yolunun Sakarya Irmağını aştığı noktada bir köprü başı ve kavşak noktası konumuna sahiptir İl toprakları güneydeki Göynük Suyu vadisinden başlayarak Karadenize kadar uzanmaktadır İlin doğu ve güney kesimleri diğerlerinden daha yüksek ve engebelidir Doğusunda Çam Dağı (990 m), Elmacık Dağı; güneyinde Kapıorman Dağı (1467 m), güneydoğusunda Samanlı Dağları, kuzeyinde de Karadeniz ilin doğal sınırını oluşturmaktadır Samanlı Dağı il topraklarında Keremali Dağında 1543 mye ulaşır



İlin Merkezi olan Adapazarı Akova adıyla anılan düzlükte, Sakarya Havzasının aşağı kısmındadır İl toprakları içerisinde Adapazarı Ovası (Akova), Pamukova (Akhisar Ovası), tektonik kökenli düzlük alanlardır Geyve Boğazı aynı zamanda bu iki ovayı birbirine bağlamaktadır Akarsuların taşıdığı alüvyonlardan oluşan bu ovalar ilin tarım alanlarıdır

İl topraklarını 159 km uzunluktaki Sakarya Nehri ile ona karışan Mudurnu Çayı, Göynük Suyu ve Sapanca Gölünün ayağını oluşturan Çark Suyu sulamaktadır Sapanca, Taşkısığı, Poyrazlar, Akgöl, Küçük Akgöl, Küçük Boğaz, Gökçeören ve Acarlar Gölü ilin başlıca gölleridir Yüzölçümü 4817 km2 olan ilin 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 756168dir

Adapazarı Ovasının bulunduğu alan kırık fay hattı üzerinde olduğundan, tarih boyunca çeşitli depremlere sahne olmuştur



Sakarya ili doğal bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir Kuzey Anadolu kıyı dağlarının uzantısı olan dağlar gür ormanlarla kaplıdır Bu ormanlarda gürgen, meşe, kayın, kızılçam ve karaçam ağaçları bulunmaktadır

İlin iklimi hem Marmara Bölgesi iklimi hem de Karadeniz iklimi özelliklerini taşır Kışlar bol yağışlı ve az soğuk, yazlar ise sıcak geçer

Sakaryanın ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayii, ormancılık ve balıkçılığa dayalıdır Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; mısır, şeker pancarı, patates, buğday, arpa, soğan, ayçiçeği, fındık, meyve ve sebzedir Özellikle üzüm, elma, domates, armut, karpuz, kavun, kiraz, dolmalık biber, lahana, ayva, sakız kabağı, taze fasulye, erik, şeftali ve ceviz yetiştirilir Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yanında tavukçuluk ve ipekböcekçiliği, su kenarlarında balıkçılık yapılmaktadır Ormancılık geçim kaynakları arasında gelmektedir



İlde kamuya ait sanayii kuruluşları vardır Devlet Demir Yolları İşletmesine bağlı Türkiye Vagon sanayii, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna bağlı Ziraat Aletleri ve Makinesi Fabrikaları, Tarım Fabrikaları ve Ekipman işletmesi, Traktör Fabrikası başlıcalarıdır Ayrıca kamu ve özel kesime ait un, unlu ürünler, süt ve süt ürünleri, patates işlemesi, şeker, yem, bitkisel yağ, kemik unu, asit, lastik, bakır tel, kireç, tuğla-kiremit fabrikaları da bulunmaktadır Bunlara ek olarak da küçük sanayii işletmeleri de bulunmaktadır

Sakarya yer altı kaynakları yönünden zengin değildir Yalnızca Karasuda demir, tuğla-kiremit hammaddesi, Sapancada da talk yatakları bulunmaktadır

Turizm ilin ekonomisine katkıda bulunmaktadır Sapanca Gölü kıyıları, Karasu ve Kocaali Plajları, Hasan Dağı, Pozyrazlar Gölü Orman İçi Dinlenme Yerleri, Acarlar Gölü kıyısındaki Av Koruma ve Üretme alanları, çevredeki tarihi anıtlar ve Türk evi örnekleri turizm açısından önem taşımaktadır



Antik Çağlarda Bithynia Bölgesinin sınırları içerisinde kalan Sakarya yöresinde MÖ1200 yıllarında Yunanistandan Anadoluya yönelik kavimler göçü sırasında Bebriklerin bu yörede yaşadığı tarihi kaynaklardan öğrenilmektedir900de Bithynialılar bu bölgeye yerleşmişlerdirVIIyüzyılda yöre Friglerin, ardından Lydialıların egemenliğine girmiştir VIyüzyıl ortalarında tüm Anadolu ile birlikte burası da Perslerin Satraplık merkezlerinden biri olmuştur Bu durum 334te Büyük İskenderin Persleri yenmesine kadar sürmüştür Bundan sonra Makedonya Krallığı yönetimi altına giren Sakarya bölgesi, İskenderin ölümünden sonra Seleukosların hakimiyeti altına girmiştir

IIIyüzyılda başlayan Bithynia Krallığının egemenliği MÖIyüzyıldaki Roma yönetimine kadar sürmüştür Bizanslıların Optimation Themasının sınırları içerisindeki Sakarya bölgesi zaman zaman Arap istilalarına uğramıştır XIyüzyılın sonlarında Selçuklulardan Artuk Beyin buradaki Bizanslıları yenmesi ile yöre Selçukluların eline geçmişse de 1072de yeniden Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır Bunun ardından 1097de Haçlıların, Danişmendlilerin, Anadolu Selçuklularının ve İznikte merkezi kurulan Nicaia İmparatorluğunun yönetimine girmiştir Konuralp ve Akçakoca tarafından 1324te Osmanlı topraklarına katılmıştır



Osmanlı döneminde bir köy niteliğindeki Adapazarında kurulan Pazar yerinden ötürü ilk ismi Adanın Pazarı anlamında Adaköy idi Sonradan bu isim Adapazarı şekline dönüşmüştür 1837 yılında Kocaeli Sancağına bağlı bir ilçe olmuştur İlk belediye örgütü 1852 yılında kurulmuş, 1899da Arifiyeye demiryolu ile bağlanmıştır

XIXyüzyılda Kırım, Kafkasya ve Rumelide kaybedilen topraklardan ötürü, oralarda yaşayan halkın bir kısmı buraya yerleştirilmiştir Müstakil İzmit Mutasarrıflığının yönetimindeki yöre Kurtuluş Savaşı sırasında önemli direniş hareketlerine merkez olmuştur Özellikle önemli bir geçit olan Geyve Boğazından ötürü de yöre önem kazanmıştır Kurtuluş Savaşı sırasında 10 Mayıs 1920de Ahmet Aznavur ve Kuvay-ı İnzibatiye kuvvetlerinin eline geçmiş, 23 Mayıs 1920de Çerkez Ethemin Kuvay-ı Seyyare birlikleri tarafından geri alınmıştır Milli Mücadele sırasında burada başlayan ayaklanmalar General Ali Fuat Cebesoy tarafından bastırılmıştır 27 Mayıs 1921de Yunan işgaline uğramış, 21 Haziran 1921de işgale son verilmiştir

Cumhuriyetin ilanından sonra Kocaeline bağlı olarak yönetilmiş, 1954 yılında Sakarya ismi ile il merkezi olmuştur



İlde günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Tersiye Tümülüsü başta olmak üzere yöredeki tümülüsler, Harmantepe, Seyifler, Kurtköy, Çobankale, Paşalar, Mekece, Adliye ve Söğütlü kaleleri, Sapancadaki Iustinianus Köprüsü, Orhangazi Camisi, Geyvede Ulu Cami (Yunus Paşa Camisi) (1324), Orhangazi Zaviyesi, Elvan Bey İmareti (XVyüzyıl), Kaynarcada Şeyh Muslihittin Camisi (XIVyüzyıl), Vezirhan'da Vezirhanı bulunmaktadır Ayrıca Atatürk Evi,Atatürk Anıtı, Taraklı Evleri ve il sınırları içerisindeki çeşitli yerleşim alanlarındaki Türk evleri vardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Gezgin Gözüyle



Tabii güzelliği, kumsalları, plajları ve turistik tesisleriyle görülmeye değer bir yer olan ilimiz, yörenin günübirlik deniz ihtiyacını karşıladığından ve özellikle İstanbul ve Ankara gibi yakın yörelerde yaşayıp hafta sonunda sakin bir tatil için denizden yararlanmayı düşünenlere bu imkanı tanıdığından ikinci konut yeri seçimi yönünden tercih edilen iller arasındadır Sapanca Gölü, Büyük Akgöl, Küçük Akgöl ve Poyrazlar Gölü ilin önemli tabii güzellikleri arasındadır
Karasu ve Kocaali ilçelerinin kıyı kesimleri yörenin turizm faaliyetlerine önemli bir katkı ve canlılık sağlamaktadır
İl, deniz, dağ, orman, ve sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte bu potansiyelinin tam olarak değerlendirildiği söylenemez
Akyazı Kuzuluk Kaplıcaları, ülkemiz çapındaki en önemli merkezlerden biri durumundadır
Ayrıca; Akyazı Çökek Kaplıcası, Geyve Acısu, Geyve Ilıca Köyü İçmesi ile Taraklı kil Hamamı sağlık turizmi açısından değerlendirilebilecek yerlerdendir
TARİHİ ESERLERİ:



Tarihi eserler olarak Beşköprü (Justinianus Köprüsü), Harmantepe Kalesi, Adliye Kalesi, Orhan Camii, Orhan Gazi Camii ve Atatürk Evi en önemli tarihi eserler arasında sayılabilir Tarihimizde önemli bir yeri olan Sakarya Nehri de ili bir baştan bir başa katederek Karadenize dökülmektedir
Atatürk Evi ve Müzesi ( Sakarya Müzesi) Atatütk İl Ormanı Sapanca Gölü Poyrazlar Gölü ve Mesiresi Taşkısığı Gölü ve Çevresi Çark Mesiresi Maltepe Tesisleri Göl Tesisleri Tarihi göç yolları üzerinde bulunan Sakaryanın Türk hakimiyetine girmesinden sonra Türk-İslam kültürü, kültürel yapıyı şekillendirerek kalıcı olurken, 19yüzyılın ikinci yarısından sonra bölgeye yerleşen Kafkas ve Balkan göçmenleri ile Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu göçmenleri kültürel yapıya ayrı bir güzellik ve zenginlik katmışlardır




Dolayısıyla, Sakaryaya özgü bir folklordan ziyade, çok renkli bir folklorik yapı söz konusudur Sakarya, milli kültürümüzün, milli önceliklerimizin bir seromonisi durumunda olup, en eski kültür ve folklorik özellikler, Hendek, Geyve ve Taraklı ilçelerimizde görülmektedir Yerli halkın örf ve adetleriyle iç ve dış göçlerle gelenlerin kendilerine has örf ve adetleri karışmıştır



İlin bu özelliği, el sanatlarına, mimariye, gelenek ve göreneklerine ve yaşam biçimine kadar yansımıştır Geleneksel hayat tarzı halen, şehir merkezlerinden ziyade küçük yerleşim birimlerinde birbirleriyle çatışmadan yan yana yaşatılabilmektedir
Geleneksel sanatlar yönüyle de oldukça zengin olan ilde, eskiden yaygın olan çömlekçilik, ağaç oymacılığı, mobilyacılık, dokumacılık, el örgü işleri, süpürgecilik, sepetçilik ve bakırcılık modern teknolojiye yenik düşerek unutulmaya yüz tutarken halen az da olsa Taraklı yöresinde, ağaç işçiliği ve oymacılığı görülmektedir



Nitekim, il merkezindeki “Hasırcılar, Semerciler, Pabuççular, Tığcılar” gibi mahalle isimleri, geçmişte geleneksel el sanatlarının ilimizdeki önemini ortaya koymaktadır
Tescili ve tasnifi yapılmış kültür varlıklarının sergilendiği il merkezindeki Atatürk Müzesi ile Geyve Alifuatpaşa Beldesindeki Kuva-i Milliye Müzesi olmak üzere 2 müze bulunmaktadır
Geleneksel konut mimarisinde 158 konut mevcut olup, bunların 38i Adapazarında, 85i Taraklıda, 23ü Sapancada, 6sı Pamukovada, 5i Karasuda ve 1i Akyazı Kuzuluk Beldesindedir Tescili Yapılmış Kültür Varlıklarından; 24 cami, 15 mezarlık, şehitlik ve türbe, 5 çeşme, 7 kale, 4 hamam, 3 köprü, 1 imaret, 158 tarihi konut, 24 çınar ve 3 selvi ağacı ve 13 sit alanı bulunmaktadır
GÜNLERİ VE ŞENLİKLERİ:



Adapazarında 21-23 Haziran tarihleri arasında Kurtuluş Şenlikleri ve Fotoğraf Yarışması, Sakarya Üniversitesi Esentepe Kampüsünde 20-24 Mayıs tarihleri arasında Bahar Şenlikleri ve Ramazan ayı süresince Kitap Fuarı, Akyazıda Haziran ayında Büyük Karapınar Şenlikleri ve Temmuz ayında Kadırga Şenliği,Geyvede her yıl 10 Ocak tarihlerinde Ali Fuat CEBESOYu anma törenleri, Haziran ayında Kiraz Festivali, Temmuz ayında Kırca Yaylası Şenlikleri ve Eylül ayında Panayır, Hendekte Ağustos ayında Hacet Bayramı ve Dikmen Köyünde Ağustos-Eylül aylarında Çiğdem Yaylası Şenlikleri, Karasuda 1 Temmuzda Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Temmuz ayında Fındık ve Turizm Festivali, Kaynarcada 3 Mayısta Kurtuluş Günü ve Şenlikleri, Pamukovada Ağustos-Eylül aylarında Hayvan ve Emtia Panayırı, Sapancada 22 Haziranda Kurtuluş Şenliği ve Temmuz ayı içinde 1 gün süreyle Kültür Sanat Festivali, Söğütlüde Ağustos ayında Tarım Hayvancılık ve Süt Festivali, Taraklıda Haziran ayının Pazartesi günü ile başlayan ilk haftasında Hıdırlık Şenliği (geleneksel pilav günü) ve Eylül ayında Panayır düzenlenmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Camileri

Orhan Camisi (Adapazarı)

Sakarya Adapazarında bulunan Orhan Camisi, Orhan Gazi döneminde yapılmıştır Ancak cami Sultan II Abdülhamit döneminde bütünüyle yenilenmiş, orijinalliğinden uzaklaşmıştır

Günümüze gelen yapı XIX yüzyıl üslubunda kesme taştan dikdörtgen planlı olup, üzeri çatı ile örtülmüştür Son cemaat yeri ile ibadet mekânının üzerini aynı çatı örtmektedir Giriş cephesinde altlı üstlü iki sıra halinde basık kemerli dörder pencere bulunmaktadır Yan cephelerde de aynı şekilde dörder penceresi bulunmaktadır Mihrap nişinin iki yanında da ikişer pencere vardır Mihrap yuvarlak bir niş şeklinde olup barok üslupta kalem işleriyle bezenmiştir Bitkisel motifler bezemede ağırlık kazanmıştır Caminin yanındaki taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli tek şerefeli bir minaresi vardır Minare kaidesindeki kitabe Sultan II Abdülhamit döneminde yenilendiğini göstermektedir

Yunus Paşa (Ulu Cami) Camisi (Geyve)



Sakarya ili Geyve ilçesinde bulunan Yunus Paşa Camisi Orhan Gazi döneminde (1324-1360) 1324 yılında yanındaki zaviye ile birlikte yapılmıştır

Cami kesme taştan kare planlı olarak yapılmıştır İbadet mekânının üzeri pandantifli, kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Caminin önünde yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış üç bölümlü, üzeri kasnaklı kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Caminin mihrabı niş şeklinde olup, bir özellik taşımamaktadır

Caminin yanında kesme taş kaideli yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır Ayrıca son cemaat yerinin önündeki avluda ahşap direklerin taşıdığı, ahşap çatılı mermer su haznesinden oluşmuş bir şadırvan vardır

Süleyman Paşa Camisi (Geyve)

Sakarya Geyve ilçesinde bulunan Süleyman Bey Camisi XIVyüzyılda Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır Kurtuluş Savaşı sırasında yıkılmış ve yerine Cumhuriyetin ilanından sonra yeni bir cami yapılmıştır

Süleyman Bey Camisinin mimari yapısı bilinmemektedir Ancak bugünkü caminin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır

Şeyh Müslihiddin Camisi (Kaynarca)

Sakarya Kaynarca ilçesinde bulunan Şeyh Müslihiddin Camisinin yapım tarihi bilinmemektedir Büyük olasılıkla Ahi teşkilatından Şeyh Müslihiddin tarafından XIV yüzyılda yaptırılmıştır Cami 1820 yılında yapılan onarımla özelliğini yitirmiş, dış cephesi tahta kaplanmıştır Bu onarımı belirten bir kitabe yanındaki çeşmede bulunmaktadır

Caminin ilk yapımının moloz taş duvarlı, dikdörtgen planlı ve üst örtüsünün de çatı ile kaplanmış olduğu sanılmaktadır Günümüze gelen yapı dikdörtgen planlı ve ampir üslubunda bir yapıdır Mihrap ve minberi de ampir üslubunda bezenmiştir Cami duvarlarında v tavanda da ampir ve barok karışım bir bezeme dikkati çekmektedir

Caminin yanındaki taş kaideli yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli bir minaresi bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Köprüleri

Sangarius Köprüsü (Merkez)

Sakarya ilinde, Sakarya Nehrinin kollarından Çark Suyu üzerindeki Sangarius Köprüsü Bizans Döneminde VIyüzyılda İmparator Iustinianus tarafından yaptırılmıştır Bu köprüden Bizans tarihçilerinden Procopiusda “ İmparator Iustinianus halkın Sagaris dediği nehrin üzerinde bir köprü yaptırmayı uygun buldu Tanrı her işinde olduğu gibi bu işte de ona yardım edecektir” diye söz etmiştir

Köprü, Sakarya-Ankara karayolunun yakınındadır Kesme taştan yapılmış olup, uzunluğu 33650 m genişliği de 1000 mdir Köprünün yüksekliği 990 mdir ve 12 gözden meydana gelmiştir Günümüze orijinal olarak gelen köprü taş kaplama sistemiyle yapılmıştır Ancak korkulukları günümüze ulaşamamıştır Kemer ayakları her iki yönde de dışarı doğru çıkıntılıdır Ayrıca ayaklar güneyde yarım silindirik, kuzeyde de üçgen mahmuzlarla takviye edilmiştir Köprünün bir ve dördüncü kemerlerinin kilit taşları üzerinde daire içerisinde haç motiflerine yer verilmiştir Yedinci kemerin kilit taşında ise tılsım amaçlı bir mask görülmektedir

Köprü çevresinde Bizans dönemine ait bazı yapı kalıntıları dikkati çekmektedir

Beş Köprü (Iustinianus) (Sapanca)



Sakarya Adapazarı-Arifiye Demir yolunun üzerinden geçtiği köprü Bizans döneminde İmparator İustunuanus döneminde, 558-560 yıllarında, Sapanca Gölünün sularını Sakarya Nehrine boşaltan Çark deresi (Melas) üzerinde yapılmıştır Aynı bölgedeki beş Bizans köprüsünden ötürü Beş Köprü ismiyle tanınmıştır Kitabesi günümüze gelememiştir Yapıldığı dönemde altıdan geçen akarsu kurumuş ve köprü toprak üzerinde kalmıştır

Kesme taştan yapılan köprü 43000 m uzunluğundadır Dokuz kemerden meydana gelen köprünün kemer açıklıkları 650 mdir Yalnızca en büyük orta kemerin uzunluğu 23 mdir

Karaaptiler Köprüsü (Merkez)

Sakarya ili Sangarius Köprüsü yakınındaki, Karaaptiler Köyü yakınında Çark Suyu üzerinde bulunan bu köprünün yalnızca ayakları günümüze gelebilmiştir Bizans döneminde yapıldığı sanılan köprü ile ilgili bir bilgiye kaynaklarda rastlanamamıştır

Ali Fuat Paşa Köprüsü (Geyve-Göynük)



Sakarya ili Geyve-Göynük yolu üzerinde bulunan bu köprü, tam okunamamakla beraber kitabesinden öğrenildiğine göre, Sultan II Beyazıt tarafından 1495 yılında yaptırılmıştır Kitabesinin arkasında dikdörtgen bir mermere de kabartma olarak “Şifa-ül Kulub Lika-ül Mahbub” yazılıdır Bunun altında da köprüyü yapan mimarlardan Abdullah oğlu Muratın ismi yazılıdır Kitabelerin çevresi çiçek motifleriyle bezenmiştir

Köprü beyaz kesme taştan, sivri kemerli 15 gözden meydana gelmiştir Bu gözlerden 5 tanesi suyun içerisinde diğer 10 göz ise seviyeyi düzenlemek için toprak üzerindedir Köprünün uzunluğu 19650m eni 550 m dir En büyük kemer açıklığı ise 1250 mdir Kemerlerin etrafında ikinci ve daha ince bir kemer yapılmıştır Köprünün 5 ve 6 gözleri arasında yuvarlak kemerli bir boşaltma gözü bulunmaktadır Ayrıca tempan duvarları ile korkulukları taş bloklardan meydana gelmiştir

Köprünün Geyve girişindeki gözlerinden 1 ve 4 gözleri yıkılmış, buraya çelik kafeslerden kirişler yapılmıştır Köprü günümüzde kullanılmaktadır

Küçük Köprü (Merkez)

Sakarya ili, Adapazarı-İstanbulda, Çark Suyu üzerinde bulunan bu köprüyü CTexier Roma Köprüsü olarak tanımlamıştır Çark Suyunu Kilis Suyu olarak tanımlayan CTexier “Bu su Romalılardan kalma tek kemerli bir köprünün altından geçer Oradan güneye döner Buradan az bir mesafede kırmızı tebeşirden bir tepeyi aşınca Beş Köprüye gelir” demektedir
Köprü işçilik ve kullanılan malzeme bakından yakınındaki Sangarius Köprüsüne benzemektedir Köprünün yapımında kalker türü bir taş kullanılmıştır Köprünün kemer açıklığı 1000 mdir Köprünün iki uçtaki dayanak ayakları yıkılmıştır Tabliyesi büyük ölçüde blok taşlardan yapılmıştır Günümüze nispeten iyi bir durumda gelebilmiştir

Uzunköprü (Tavuklar) (Merkez)

Sakarya, Adapazarı-İstanbul yolu üzerinde bulunan bu köprü Bizans Döneminde VIyüzyılda yapılmıştır Büyük olasılıkla İmparator İustinianus dönemine aittir

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Kaplıca ve İçmeleri

Sakarya, kırık bir fay çizgisi üzerinde bulunduğundan termal kaynaklar bakımından oldukça zengindir Bunların büyük bir kısmında turistik tesisler yapılmıştır Sakaryadaki başlıca termal kaynakları Kuzuluk Kaplıcaları ile Taraklı İçmeleridir

Kuzuluk Kaplıcaları (Akyazı)



Sakaryanın Akyazı ilçesi Kuzuluk Beldesindeki bu kaplıca 100 mlik yükseltisi olan bir tepededir Çevresinde çok sayıda kaynaklar ve meşe ormanları bulunmaktadır Saniyede 21 litre su akıtma kapasitesine sahip olan kaplıcanın sıcaklığı 85 ºC dir

Kaplıcanın suyu mide, karaciğer, safra kesesi, damar sertliği, şeker hastalığı, böbrek rahatsızlıkları, romatizma, siyatik, lumbago, egzama ve sedef hastalıklarına iyi gelmektedir

Kuzuluk Kaplıcası çevresinde Kuzuluk ve Kovuk Maden suları bulunmaktadır Bunların yanı sıra da soğuk ve gazlı sular da kaynamaktadır

1996 yılında inşası tamamlanarak faaliyete geçen Kuzuluk Evleri, Kuzuluk Beldesinde bulunan tek kür merkezidir Merkezde, toplu kullanıma sunulan 250 kişilik lokanta, 250 kişilik eğlence merkezi, kafeterya, alış-veriş merkezi, 20 araçlık go-cart araç pisti bulunmaktadır

Çökek Kaplıcası (Akyazı)

Sakarya ili, Akyazı ilçesi Kuzuluk Beldesinde bulunan Çökek Kaplıcasında toplam 9 kuyu bulunmaktadır Bunlardan 4ü su, 5i ise çamur banyosu amaçlı olarak kullanılmaktadır Kaplıca suyu, romatizma, siyatik ve kaşıntılara iyi gelmektedir

Acısu İçmesi (Geyve)

Sakarya ili Geyve İlçesinin 5 km güneydoğusunda, Ahibaba Köyünde bulunan Acısu içmesi tadından ötürü halk arasında Acısu olarak isimlendirilmiştir Su sıcaklığı 26 ºC olup, mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir Suyun çevresi, içinden akan dere ve doğal çevresi ile mesire ve dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır

Ilıcak Köyü Gazlısuyu (Geyve)

Sakarya ili Geyve ilçesinin 15 km güneydoğusunda, Geyve-Taraklı yolunun 13 kilometresinden sonra gelen Ilıcak Köyü içinde yer almaktadır Mineral yönünden çok zengin ve şifalı olan kaplıca suyu bromür ve iyodür içermektedir Suyun ortalama sıcaklığı 26 ºC dir

Kil Hamamı Kaplıcaları (Taraklı)

Sakarya ili Taraklı İlçesi, Hacıyakuplar Köyünde bulunan kaplıca, Taraklıya 7 km, Adapazarına 55 km, İstanbula ise 185 km uzaklıktadır Kaplıca bir dere içinde ve çam ormanları arasındadır Tesislerin bahçesinde eski kaplıca binası da bulunmakta ancak kullanılmamaktadır

Kaplıcanın suyu kalsiyum, sülfat, sodyum, hidrokarbonat, magnezyum, klorür, potasyum, alüminyum, nitrat ve demir içermektedir

Taraklının1987 yılında ilçe olmasından sonra inşaat halindeki kaplıca hamamı, ilçe kaymakamlığına devredilmiş, inşaatı tamamlandıktan sonra, İl Özel İdare Müdürlüğünce de kiraya verilmiştir

Taraklı İçmeleri (Taraklı)

Sakarya ili, Taraklı ilçesinde Geyve-Taraklı yolu üzerindeki bu içmenin suyunun mide ve deri hastalıklarına yararlı olduğu bilinmektedir Yakınında Acısu Kaplıcası bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Kaleleri

Paşalar Kalesi (Pamukova)



Sakarya ili Pamukova ilçesi Paşalar Köyünde oldukça sarp bir tepe üzerindeki kalenin yapım tarihini belirleyecek bir kitabeye rastlanmamıştır Bununla beraber, sur duvarlarında yer yer Roma dönemine ait mimari parçaların ve mezar stellerinin kullanılmış oluşu, kalenin Bizans döneminde yapıldığını göstermektedir Kalenin kuzey ve güney sur duvarları arasında yapım farklılıklarının oluşu Erken Bizans döneminde yapılıp, geç Bizans Devrinde onarılarak kullanıldığını göstermektedir Kale Geyveden Mekeceye kadar uzanan Pamukovaya tamamen hâkim bir konumdadır

Kaletepe denilen mevkideki kalenin ana kaya üzerindeki sur duvarları tepeyi yuvarlak biçimde çevirmiştir Surların büyük bir bölümü tahrip olmasına karşılık kalıntılarından iri kesme taşlardan yapıldığı, taşların aralarına tuğla hatıllarının yerleştirilerek duvarların örüldüğü görülmektedir Duvarlarda 9-10 m aralıklarla üç adet üçgen çıkıntının bulunuşu kulelerle takviye edildiğini göstermektedir Bu çıkıntıların arkasındaki mekânların üzerinin tonoz veya kubbe ile örtüldüğü izlerden anlaşılmaktadır

Güney yönündeki surlar diğerlerinden biraz farklı bir görünümdedir Burada diğerlerine göre daha küçük ölçüde 7-8 sıra taşlar üzerine tuğladan yuvarlak kemerli bir girişe yer verilmiştir
Surların içerisinde bulunan yapılar büyük ölçüde tahrip olmuştur Bunun en büyük nedeni de kalede yapılan kaçak define kazılarıdır

Harmantepe Kalesi (Merkez)



Sakarya il merkezinde Harmantepe Köyünün kuzeyinde bulunan kale doğal bir tepe üzerinde Bizans döneminde yapılmıştır Kalenin bulunduğu yere Küçük Söğütlüden Akçakamış Köyüne giden yoldan, tarlalar arasından gidilmektedir

Günümüze iyi bir durumda gelen kalenin elips şeklinde bir planı vardır Yöresel kesme taşlardan yapılmış olan sur duvarları 2 m kalınlığındadır, yüksekliği ise 8-10 m arasında değişmektedir Ayrıca 500x500 m ölçüsünde altı kare kule ile sur duvarları desteklenmiştir Kuleler moloz taş ve kireç harçlıdır Kulelerin içerisindeki izlerden ahşap katların bulunduğu da anlaşılmaktadır Sur duvarları ve kuleler üzerinde mazgal delikleri bulunmaktadır

Kalenin girişi güney yönünde olmasına karşılık, değişik yerlerde beş tane yuvarlak girişe daha yer verilmiştir Bu kapıların iç yüzlerinde ahşap sürgü yerlerinin delikleri görülmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Sözlü Tarih

Sapanca gölü Söylencesi: Günün birinde Sapancaya bir ermiş gelirSelam verir selamını alan olmazKonuk olmak ister kimse konuk etmek istemezakşama yorgun argın kasabadan dönerken uzaktan ışık sızan küçük bir kulübe görürBir adım daah atacak gücü kalmamıştırKulübeye varır,kulübede geçimini sapan yaparak sağlayan iyi yürekli bir insan yaşamaktadırErmişi güler yüzle karşılar:buyur eder"Hoş geldin safala rgetirdin aşı şimdi ocaktan inidirmişitim Tanrıdan bir misafir istiyordum sen geldin" der ve en rahat köşeye misafirini oturturizeeiti ikramda bulunurDaha sonra da yatacak yer gösterip yatırırDavranışı ermişi çok memnun etmiştir

Ertesi gün erkenden kalkarlarErmiş teşekkür edip izin ister ve yolaö koyulurSapancı da karşı tepelere değin onu uğurlardönüşte aşağıdaki kasabayı göremezYerinde kocaman bir göl olmuşturKüçük kulübesinden başka ev kandisinden başka insan kalmamıştır Kasaba tüm kötülükleriyle yok olmuşturO günden sonra göle Sapancı Gölü denilirZamanla da bu Sapancaya dönüşür
Ağaç Baba Söylencesi: Adapazarının Erenler Tepesinde Ağaç Baba adlı bir ermiş yaşarmışSöylenceye göre Ağaç Baba bahr gelince ormana iner,boş tarlalara fidan dikerağaç yetiştirirağaç Babanın diktiği fidanlara el sürenin,onlara zarar verenin elleri kurur;Başına her türlü kötülük gelirBu yüzden kimse ormana el süremez Söylenceye göre Ağaç Baba ölüm döşeğinde iken "Benden sonra çocuklarınızın mutlu,topraklarınızın bereketli olmasını isterseniz ağaçlara dokunmayın benim hayır duamı alarak ,dünya ve Ahirette mutlu olmakistiyorsanız ağaç dikin" diye vasiyet eder Günümüzde de yörede ağaçlara zarar verenlerin kötülük görecekelerine inanılır
Beş köprü söylencesi: Günün birinde sakar Dede adında bir ermişin yolu bu yöreye düşerSakarya üzerindeki Beşköprüden durdurulup geçiş vergisi istenirDede parasaı olmadığını ve bu parayı ödeyemeceğini söylerFaakt parası yoksa köprüden e geçemeyeceği kendisine söylenince ellerini açıp Tanrıya dua ederDuası bitmeden nnehir yer değiştirip ovadan akmaya başlarsakar Dednin gösterdiği ovadan akmaya başlamıştır

İnanışa göre o günden sonra nehrin adı sakar diye anılmaya başlarBu ad zamanla Sakaryaya dönüşmüştürErenler Tepesindeki ermişin de Sakar Dede olduğuna inanılır
Beş köprü söylencesi: Günün birinde sakar Dede adında bir ermişin yolu bu yöreye düşerSakarya üzerindeki Beşköprüden durdurulup geçiş vergisi istenirDede parasaı olmadığını ve bu parayı ödeyemeceğini söylerFaakt parası yoksa köprüden e geçemeyeceği kendisine söylenince ellerini açıp Tanrıya dua ederDuası bitmeden nnehir yer değiştirip ovadan akmaya başlarsakar Dednin gösterdiği ovadan akmaya başlamıştır İnanışa göre o günden sonra nehrin adı sakar diye anılmaya başlarBu ad zamanla Sakaryaya dönüşmüştürErenler Tepesindeki ermişin de Sakar Dede olduğuna inanılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya İmareleri

Elvan Bey İmareti (Geyve)



Sakarya ili Geyve ilçesinde bulunan Elvan Bey İmareti XVyüzyılda Elvan Bey tarafından yaptırılmıştır

Kesme taş ve tuğladan yapılan imaretin girişinde kare kaideli dört ayak ve bunların karşısındaki duvara bitişik dört payenin oluşturduğu bir giriş bölümü bulunmaktadır Bu bölüm imarete 1746 yılında eklenmiştir Ortadaki giriş yayvan, iki yanlarındakilerde ise iki küçük kubbe ile örtülmüştür Girişte peş peşe iki kare mekân bulunmaktadır Bunlardan öndeki mekân kare planlı olup, diğerinden daha büyük ölçüdedir Üzeri Türk üçgenleriyle geçişi sağlanmış sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Diğer bölüm ise daha küçük ve kare planlı olup üzeri ayna tonozludur

Giriş ekseninde bir mihrap nişi ile iki yanında birer penceresi vardır Ayrıca dışarı çıkıntılı bu bölümün iki yanına da birer pencere açılmıştır Girişteki bölümün iki yanında kare planlı iki küçük mekân vardır Bunların da üzeri Türk üçgenli tromplarla örtülmüştür Yan mekânların üç kenarında yuvarlak kemerli birer pencere bulunmaktadır

İmaretin avlusunda Elvan Beyin mezarı bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Müzeleri

Sakarya (Atatürk Evi) Müzesi (Merkez)



Sakarya Semerciler Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesinde, İstasyon karşısında bulunan Sakarya Müzesinin bulunduğu bina, 1910–1915 yıllarında Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Baha Bey tarafından yaptırılmıştır Sonraki yıllarda Atatürkün yakın arkadaşlarından Milletvekili Hasan Cavit Bey tarafından satın alınmıştır Atatürk 17 Haziran 1922de bu evde annesi Zübeyde Hanım ile buluşmuş ve üç gün kalmıştır

Zemin kat ile birlikte üç katlı olan bu yapı 1967 depreminde büyük hasar görmüş, Kültür Bakanlığı tarafından 1983 yılında kamulaştırılmış ve aslına uygun olarak restore edilmiştir Yeniden betonarme olarak yapılmış, dış cepheleri ahşap kaplanmıştır Restorasyon sonrasında 1993 yılında Sakarya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır

Müzenin zemin katında yönetim büroları, kalorifer dairesi bulunmaktadır Birinci katta müdür odası ve 85 m2 genişliğinde bir sergi salonu, ikinci katta 50 kişilik bir konferans salonu bulunmaktadır



Müzenin arkeoloji ve etnografya seksiyonları bulunmaktadır Arkeoloji seksiyonunda Prehistorik Çağ, Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen, yörede bulunmuş eserler sergilenmektedir Bunların arasında yassı baltalar, pişmiş topraktan yapılmış kap kaçaklar, cam şişeler ve madeni eserler bulunmaktadır

Etnografya bölümünde ise Bursa, Konya, Tokat müzeleri ve Ankara Etnografya Müzesinden seçilerek buraya gönderilen Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi eserlerine yer verilmiştir Etnoğrafik eserler arasında kesici ve ateşli silahlar, bakır eşyalar, çeşitli mühürler, el işlemeleri bulunmaktadır Ayrıca Atatürke ait bazı eşyalar da burada bulunmaktadır
Müze bahçesinde Sakarya yöresinde bulunan Roma ve Bizans dönemi mimari parçaları, mezar taşları, sunaklar, kitabeler, steller, erzak küpleri sergilenmektedir

Semerciler Mahallesi, Milli Egemenlik Cad
Tel: (0264) 277 36 68
Faks0264) 274 25 15

Kuvayi Milliye Müzesi (Geyve)

Sakarya Geyve ilçesinde bulunan Kuvayi Milliye Müzesi, İl Özel İdaresi yönetimindedir Müze 30 Ekim 1989 tarihinde açılmıştır

Müzede Mondros Mütarekesinin imzalandığı 30 Ekim 1918 ile TBMMnin açıldığı 23 Nisan 1923 tarihleri arasını kapsayan döneme ait belge, fotoğraf ve kitaplar sergilenmektedir Ayrıca müzede sergilenen eserlerin büyük bir bölümü ilk Kuvayi Milliye Genel Komutanı ve Garp Cephesi Komutanı General Ali Fuat Cebesoyun belge, fotoğraf ve anı eşyalarıdır Bu eşyalar General Ali Fuat Cebesoyun ailesi ve yeğeni Ayşe Sarıalp tarafından buraya bağışlanmıştır

Ali Fuat Paşa, Geyve
Tel: (0264) 630 09 16

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Sivil Mimari Örnekleri



Sakarya ve çevresinin doğası ve yaşam biçimleri sivil mimariyi de etkilemiştir Ayrıca yörenin birinci deprem kuşağı içerisinde bulunması, zaman zaman meydana gelen depremler ve su taşkınlıkları da mimariyi etkileyen olaylardır Bunun sonucu olarak da ahşap karkas tekniği yörede uygulanmış ve zararların en alt boyuta indirilmesine çalışılmaktadır Taş temeller üzerine dikey ve yatay olarak ahşap taşıyıcılar kullanılmış, araları tuğla veya kerpiçle kapatılmıştır Yapıların üzeri de yatay veya kırma çatılarla örtülmüştür

Osmanlı döneminde bu yöre akarsuların taşıdığı alüvyonlar yumuşak bir toprak örtüsü oluşturmuş, ayrıca yeraltı suları da zemin altı yumuşaklığına neden olmuştur Ayrıca seller ve depremlerden ötürü Osmanlılar bölgeye önemli olarak yerleşmemişlerdir Yalnızca düzeltilen alanlara küçük köy yerleşimlerinin dışına çıkılmamıştır Nitekim XVII Yüzyılda buraya gelen Kâtip Çelebi Cihannüma isimli eserinde “Ada Nahiyesi” isimli küçük bir uğrak yerinden söz etmiştir Burası da bugünkü Adapazarının ilk yerleşim yeridir

XIX yüzyılda Charles Texier buradan küçük bir köy olarak söz etmiştir Ayrıca Ade Moustier 1862 yılında buradan “Adaköy” isimli 10000 nüfuslu bir şehir olarak söz etmiştir Sakarya nehrinin doğu ve batı kolları arasında bulunan Tığcılar Köyü ve çevresinde pazarlar kurulduğundan ilk yerleşim olmuştur Bunun yanı sıra Erenler Mahallesinde avlu içerisinde tek katlı ahşap çatılı, kiremit örtülü moloz taştan yapılmış eler bulunuyordu Bu evlerin iç ve dış yüzleri samanlı çamur sıva ile örtülmüştü Bu evlere toprak bir avludan girilmektedir Çoğunlukla sofalar U biçiminde olup oturma ve yatak odaları ile mutfak bu sofanın sonunda bulunmaktadır Avluda ise hayvanlar için ahırlar ve depolara yer verilmiştir Günümüzde bu ilk yerleşimi gösteren evlerin yerini iki katlı betonarme evler almıştır



Sakaryanın Adapazarı Tığcılar Mahallesindeki evler ahşap veya ahşap karkaslı bağdadi sıvalı iki katlıdırlar Bazı örneklerde üç katlı olanlar ile de karşılaşılmaktadır

Sakaryada XIX yüzyıldan sonra yapılmış evler çoğunlukla ahşap, bağdadi sıvalı iki ile üç katlı yapılardır Bu yapıların sokak ile bağlantıları bulunmamaktadır Dışa açılan pencerelerin tümü ahşap kafeslidir Üst katlarda çardaklar (balkon) ve çıkmalar bulunmaktadır Bunlar daha çok bahçeye ve avluya yöneliktir Evlerin ana kapısından taş döşeli büyük bir sofaya geçilmektedir Bu sofanın bir kenarında toprak bir fırın ile mutfak, diğer kenarında da odunluk, kömürlük gibi ve ambar gibi bölümlere yer verilmiştir Sofadan birkaç basamakla üst kat sofasına çıkılır Merdiven sonunda ikinci sofanın etrafında yatma ve oturma odaları, helâ bulunmaktadır Odalarda Türk evlerinin geleneksel öğelerinden dolaplar, yüklükler ve sedirlere yer verilmiştir



Sakaryanın İstasyon caddesinde daha çok şehrin zengin kesiminin oturduğu büyük evler bulunmaktadır Bu evlerin zemin katları kesme taşlardan örülmüştür Bunların bazılara taş bazıları da taş temeller üzerine ahşaplar Evlerin ana girişleri evlerin ön yüzlerinde ve ortada bulunmaktadır Giriş katlarında ortada bir sofa yanlarında birer oda bulunmaktadır Üst katlar büyük bir sofanın çevresinde 4-5 yatak odası ile oturma odaları sıralanmıştır Bu evlerde en üst kat daha çok konuklara ayrılmıştır

Evlerin odalarındaki döşeme ve tavanlara özen gösterilmiş ve bunların çoğu ahşap bezemelerle süslenmiştir

XIXyüzyıldan sonra Ermenilerin yaşadığı Kömür Pazarında bulunan evler genellikle üç katlı olup, ahşap veya ahşap karkastan yapılmışlardır İstasyon Caddesi üzerindeki evlerle yapı üslubu bakımından büyük benzerlik göstermektedirler Bu evlerin zemin katlarında ortada sofa ve bunun iki yanında oda ve mutfaklara yer verilmiştir İkinci katta ise, yine ortada bir sofa bulunmakta olup, çevresine odalar sıralanmıştır Bezeme olarak ahşap tavanlar ve dolap kapakları, ahşap işçiliğinin ortaya konduğu motiflerle bezenmiştir Tavanlarda yağlı boya resimlere de yer verilmiştir



Sakaryanın Çark Caddesinde ise daha çok bahçe içerisindeki konaklar bulunmaktadır İstanbul konaklarının bir bakıma benzerleri olan bu yapılar harem ve selamlık olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelmiştir Buradaki evler iki veya üç katlı olup, dışa taşkın üst katlarında oymalı çardakları ile dikkati çekmektedir Çoğunlukla dış cepheler beyaz yağlı boya ile boyanmıştır İçlerinde özenli bir işçilik uygulanmıştır Yüksek tavanlar, ahşap bezemeli olduğu gibi yağlı boya motif ve resimlere de yer verilmiştir Evlerin pencereleri ahşap kafeslidir Kapılarında oymalar ve birbirlerinden farklı görünümde madeni tokmaklara ve kilitlere de rastlanmaktadır

Sakarya yöresinin Hendek, Geyve, Karasu ilçeleri ile Taraklıda da kendine özgü yöre mimarisini yansıtan yapılarla karşılaşılmaktadır Bu evler çoğunlukla bir yamaca yaslanmış iki katlı ahşap karkastan yapılmış olup, bağdadi sıvalıdır Evlerin üst katları çıkmalarla dışarı taşırılmıştır Buradaki konak tipi evler ise Türk sivil mimarisinin kendisine özgün örneklerini ortaya koymaktadır

Sakaryanın ilçelerinden Taraklı XIX yüzyıldan günümüze gelen evleri ile tanınmıştır Taraklının kentsel yerleşim dokusu bozulmamıştır Günümüzde sit alanı ilan edilen ve koruma altına alınan ilçede 120 civarında ev bulunmaktadır



Yavuz Sultan Selim döneminde Sadrazamlık yapan Yunus Paşanın Taraklıda bir cami yaptırmış olması yörenin önem kazanmasına neden olmuştur

Taraklıda iki, üç ender olarak da dört katlı evlerden oluşan sivil mimarinin önemli yapıları bulunmaktadır Bu evler arazi konumuna göre biçimlendirilmiş sokakların çevresinde, bahçeler içerisinde, birbirlerinin görünümlerini engellemeyecek şekilde yapılmışlardır Dar ve dik sokakların çevresindeki bu evlere Arnavut kaldırımlı yokuş ve rampalardan çıkılmaktadır Arazinin eğimli oluşu evlerin planlarını da etkilemiştir Evlerin giriş katlarında depo ve kilerlere, hizmetçi odalarına, ocaklı fırınların bulunduğu mutfaklara yer verilmiştir Evlerin üst katları dışa açılan geniş dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmıştır Bu pencerelerin bazılarına kafesler, kim geldi pencereleri, cumbalar ve vitraylar yerleştirilmiştir Odalar ortadaki bir sofanın iki yanına sıralanmıştır

Taraklı evlerinin yapımında çoğunlukla ahşap yığma ve ahşap karkas teknikleri kullanılmıştır Duvarlar içeriden ve dışarıdan çamur sıva ile sıvanmış, dışları beyaz badana ile boyanmıştır Ayrıca geniş yüzeyli duvarlar, sıvaların çatlamaması için tahta mastarlarla bölünmüşlerdir Bu mastarlar aynı zamanda süs ögesi olarak da kullanılmıştır Evlerin içerisindeki odalarda dolap ve tavanlarda ahşap bezemelere yer verilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Sakarya-Adapazari

Eski 11-04-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya-Adapazari



Sakarya Doğal Güzellikleri

Sapanca Gölü



Marmara Bölgesinin doğusunda, büyük bir bölümü Sakarya il sınırları içerisinde, küçük bir bölümü de Kocaeli il sınırları içerisinde bulunan Sapanca Gölü, Adapazarı Ovası ile Düzce ve Bolu ovaları çukurlar dizisinin bir devamıdır Batı-doğu doğrultusunda uzanan fay hattının batı kesiminde yer alan gölün su toplama alanı 252 m2dir Yüzölçümü 42 km2, deniz seviyesinden 32 m Yüksekliktedir Gölün kuzeyini 300 m Yüksekliğinde bir plato, güneyini de Samanlı Dağları çevirir Doğu-batı doğrultusunda 17 km kadar uzanan gölün kuzey-güney doğrultusunda genişliği Sapancanın doğusunda 5,50 kmye ulaşmaktadır Bundan sonra batıya doğru daralan gölün en derin yeri Sapancanın kuzeyinde 61 myi bulmaktadır

İzmit Körfezinden Büyük Derbent isimli bir eşikle ayrılan göl, doğu ve batısındaki alüvyon birikintileri sonucunda nispeten küçülmüştür Güneyindeki Samanlı Dağlarından akan ve gölü besleyen küçük derelerin taşıdığı birikintiler kıyıda uzun bir şerit oluşturmuştur Bu birikintilerin sürekli ilerleyişi sonunda gölün batı kesimi oldukça darlaşmıştır Gölün fazla suları kuzeydoğudan çıkan Çark Suyu aracılığıyla Sakarya Nehrine boşalmaktadır

İlkbaharda yükselen gölün suları, Sonbaharda en alçak düzeye iner Göl sularının derinlikleri arasında da ısı farkları olduğu saptanmıştır

Sapanca Gölü ile İzmit Körfezi arasında MÖIIyüzyıl başlarında Bithyniada görevli Plinius Roma imparatoru Traianustan izin alarak bir kanal açılmasına başlamış, ancak bu gerçekleşememiştir Osmanlı döneminde Mimar Sinan bu konuda bazı çalışmalarda bulunmuş, ancak bu çalışmalar da sonuçlanmamıştır Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Sapanca Gölüne değinmiştir



”Sapanca Gölünün çevresi 24 mildir Dört çevresinde kasaba gibi 76 köy vardır Cümle halkı bu haliçin suyundan içtiklerinden yüzlerinin rengi kırmızıdır Ürünleri çok ise de bağları yoktur Bahçeleri hadden aşkındır Bu gölün kenarında bir tür kavun ve karpuz olur ki, ancak ikisini bir eşek çekebilir Bu göl içinde 80 pare kayık ve çırnaklar (tahıl kayığı) vardır ki, köyden adam, kereste ve eşya götürürler Bu gölde bulunan yetmiş seksen çeşit balıktan avlayıp kar ederler Alabalığı, Sazan balığı, turna balığı gibi tatlı su balıkları gayet lezzetli olur Gölün derinliği ekseri yerlerinde yirmi kulaçtır Suyu gayet saf ve berraktır Kıyısında olan köylerin kadınları elbise yıkadıklarında asla sabun sürmezler Bu gölün doğusunda iki saat uzaklıktan Sakarya nehri geçer Kocaelinde İrva kasabası kenarında Karadenize dökülür Sakarya azıcık bir himmet ile bu göle akıtılabilir Bu göl, İzmit Körfezine üç saat kadar yakın olduğundan ayağı İzmit Tuzlası önünde deryaya karışır Hatta bir asırda bu gölü İzmit Körfezine katmak için yüz binlerce kazma ve çapalı ırgat toplattırılmış ise de İzmit halkının buna birçok hazineler ve Nuh Ömrü gerektirir diye gevşeklik göstermesi işin tamamlanmasına engel olmuş Ama Sakarya Nehri bu gölde, İzmit körfezine karıştırılsa Boluya kadar beş konaklık yer mamur olurdu İstanbul gemileri ta Boluya yetişir ve İstanbulda bir tahta üç akçeye, bir kantar odun beş akçeye olup hayratı büyük olurdu

Poyrazlar Gölü



Sakarya, Adapazarının 7-8 km kuzeydoğusunda Sakarya Irmağı yakınındaki Poyrazlar Gölü, doğusundaki Poyrazlar Köyünden ötürü bu isimle anılmıştır Gölün bir diğer ismi de Teke Gölüdür

Poyrazlar Gölü, iki sırt arasındaki 60 hektarlık bir alana yayılmış olup, Sakarya Nehrinin eski yatağını oluşturmaktadır Sakarya Irmağının fazla suları Kapaklı Boğazından geçerek bu göle boşalmaktadır Sakarya Nehrinden beslenen Poyrazlar Gölü oldukça derin olup, yalnızca güney kıyıları sığ ve sazlıklarla kaplıdır

Poyrazlar Gölünde sazan başta olmak üzere çeşitli tatlı su balıkları üretilmektedir Günümüzde gölün çevresi mesire ve dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır

Taşkısığı Gölü

Poyraz Gölünün 15 km kuzeybatısında Göktepenin kuzeyinde bulunan Taşkısığı Gölüne Çaltıcak Gölü de denilmektedir Göl, 90 hektarlık bir alana yayılmış olup, dipten kaynayan sularla beslenmektedir Kış aylarında genişleyip, Yaz aylarında da daralmaktadır Kuzey kesimi oldukça derin olan gölün kıyıları sazlık ve bataklıktır

Göl içerisinde kerevit ve sazan başta olmak üzere çeşitli tatlı su balıkları bulunmaktadır Gölün çevresi yöre halkı tarafından dinlenme ve mesire yeri olarak kullanılmaktadır

Küçük Akgöl

Taşkısık Gölünün 3 km doğusunda bulunan Küçük Akgöl 20 hektarlık bir alana yayılmıştır Dipten kaynayan sularla beslenen gölün fazla suları Çark Suyuna boşalmaktadır Gölün kuzey kesimi sazlık ve bataklıktır Suyunun tatlı olmasına rağmen bulanıktır İçerisinde tatlı su balıkları yaşamamaktadır

Büyük Akgöl

Adapazarı ile Karasu ilçesi arasında bulunan Büyük Akgöl 190 hektarlık bir alanı kaplamaktadır Gölün büyük bir bölümü sazlık ve bataklıktır Göl çevresinde yabankazı, yaban ördeği yaşamakta, göl sularında da çeşitli tatlı su balıkları bulunmaktadır

Acarlar Gölü

Karasu ile Kaynarca arasında bulunan Acarlar Gölü, 1562 hektarlık bir alanı kapsamaktadır Çevresi ormanlık olup, gölün büyük bir bölümü bataklıktır Gölün fazla suları bir ayakla Sakarya Nehrine boşalmaktadır

Gökçeören Gölü

Sakarya il merkezinin 7-8 km kuzeybatısında bulunan Gökçeören Gölünün çevresi basık sırtlarla çevrelenmiştir Gölün yakınındaki yerleşmelerden ötürü Aralık Gölü veya Meşeli Gölü ismi de buraya verilmiştir

Gölün yüzölçümü 25 hektardır Çukur bir alanda bulunan bu gölün devamında Dipsiz Göl isimli bir göl daha bulunmaktadır Pek derin olmayan, yağmur ve kaynak suları ile beslenen göl Kış ve Bahar aylarında genişlemekte, Yaz aylarında da oldukça daralmaktadır Suların çekilmesinden sonra kalan arazide tarım yapılmaktadır

Göl içerisinde çeşitli tatlı su balıkları yaşamaktadır

Sakarya Nehri



Anadolunun kuzeybatı kesiminde bulunan Sakarya Nehri, 324 km uzunluğu ile Kızılırmak ve Fırat Nehrinden sonra Türkiyenin üçüncü büyük akarsuyudur Sakaryanın birkaç km batısından geçen Sakarya Nehri Karasu ilçesinin batısında Sakaryaağzı olarak isimlendirilen yerde Karadenize dökülmektedir Yağmur ve kar sularıyla beslenen Sakarya Nehrinin Geyve Boğazından çıktığı kesimlerde debisi farklılıklar göstermektedir Bu oran 1162-6 m3 sn arasında değişmektedir

Sakarya Nehri Pamukovanın güneyinden il topraklarına girerek güneybatı-kuzeybatı yönünde akar ve bu alan içerisinde Geyve Suyu, Mudurnu Çayı, Çark Suyu ve Alaçam Deresi ile beslenir

Sakarya Nehri 58000 kmlik bir alandan su toplamasına rağmen suyu bol bir nehir olarak tanınmamaktadır İl topraklarında Geyve Boğazı boyunca uzanan nehri, bir yandan demiryolu, bir yandan da karayolu izlemektedir Yol boyunca hemen nehrin kenarında bulunan dinlenme tesisleri, kır gazinoları bulunmaktadır

Mudurnu Çayı

Sakarya ili Akyazı ilçesi sınırları içerisinde Dokurcun yöresinden il topraklarına giren Mudurnu Çayı 65 km sonra Sakarya Nehrine dökülmektedir İl toprakları içerisinde batı ve kuzeybatıya doğru akan Mudurnu Çayı, il sınırları içerisinde, 649 km uzunluğu ile en uzun akarsudur

Aygır Deresi

Sakarya ili içerisinde Sapanca Gölüne dökülen Aygır Deresi debisi yüksek bir akarsu olup, kısmen kanyon içerisinden akmaktadır Bu kanyonda bulunan iki şelalenin çevresi mesire yeri olarak kullanılmaktadır

Dere içerisinde tatlı su balıkları bulunmaktadır

Kurtköy Deresi

Sapanca Gölünün su seviyesinin yükselmesinde bu derenin katkısı bulunmaktadır Derenin taşıdığı alüvyonlar Sapanca çevresinde ovalık bir arazi oluşmasına neden olmuştur Yaz aylarında bu dere kurumaktadır

Doğançay

Sakarya ile Bilecik arasında akan Doğançayın içerisinde bir de çağlayan bulunmaktadır Yaz aylarında suyu azalan çayın çevresinde mesire yerleri bulunmaktadır

Çark Suyu



Sapanca Gölünün bir ayağını oluşturan Çark Suyu, Sapanca Gölünün doğusundan kaynayarak batıdan Elmalı Deresi, Kocadere ve Söğüt Deresini de alarak kuzeydoğuya akmaktadır Adapazarı içerisinden geçen Çark Suyu Seyfiler Köyü yakınında da Sakarya Nehri ile birleşmektedir Çark Suyunun uzunluğu 45 kmdir

Çark Suyunun çevresi mesire yeri olarak kullanılmakta olup, hayvanat bahçesi ve turistik tesisleri bulunmaktadır

Dinsiz Çayı

Sakarya ili Hendek ilçesinde, Beynevit Köyünden doğan Dinsiz Çayı aynı zamanda Mudurnu Çayının da bir kolunu oluşturmaktadır Kaynağından sonra Fabrika Dere, Balıklı Dere, Bıçkı Dere ve Gürcü Derelerini de alarak akan Dinsiz Çayının uzunluğu 34 km dir

Maden Deresi

Sakarya ili Hendekı ilçesinin kuzeyinde Çaltepeden kaynayan Maden Deresi 30 km uzunluğunda olup, Kocaalinin batısından Karadenize dökülmektedir Ormanlık bir alan ve derin bir vadi içerisinden akan derenin çevresinde çeşitli mağaralar bulunmaktadır Cumhuriyetin ilk yıllarında burada bir altın madeni bulunmuş ve sonra da terk edilmiştir

Derenin çevresi ağaçlık olduğundan mesire yeri olarak kullanılmaktadır Dere içerisinde alabalık ve sazan başta olmak üzere çeşitli tatlı su balıkları yaşamaktadır

Akçay

Sakarya Geyve ilçesinin kuzeybatısındaki Eskiyayla mevkiinden doğan Akçay Deresi, çok sayıda küçük dere ile birleştikten sonra Adliye Köyü kenarından Sakarya Nehrine dökülmektedir

Akçay Deresi boyunca alabalık üretme çiftlikleri ve lokantaları bulunmaktadır Derenin çevresi yaz aylarında mesire yeri olarak kullanılmaktadır

Karaçay

Sakarya ili Geyve ilçesinin doğusundaki Mancarlı yöresinden doğan Karaçay 29 km uzunluğunda olup, Secce Deresi ile Karaçay Deresi ile birleşmektedir Daha sonra güneydoğudan gelen Karakaya Deresi ile birleşerek Geyvenin kuzeybatısından Sakarya Nehrine dökülür

Orman İçi Dinlenme ve Mesire Yerleri

Sakaryada Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce tescil edilmiş dört adet B Tipi mesire yeri bulunmaktadır B Tipi Mesire yeri, kent merkezlerinin yakın çevresinde günübirlik kullanım imkânı sağlayan alanlardır Bu alanların yanında, henüz resmi bir tescil almamış da olsa yoğun ziyaretçisi olan mesire yerleri ve doğal dinlenme alanlarının sayısı oldukça fazladır

İl Ormanı Orman İçi Dinlenme Yeri

Adapazarına 12 km uzaklıkta, Adapazarı-Sapanca karayolu üzerinde bulunan İl Ormanı Orman İçi Dinlenme Yeri, 1545 Hektarlık bir alana yayılmıştır İlk defa 1983 yılında tesis edilen bu alanın çevresinde turistik tesisler bulunmaktadır Ayrıca meşe, karaçam, sarıçam, kızılçam ve sahil çamından oluşan bir orman örtüsüne sahiptir

Kuzuluk Orman İçi Dinlenme Yeri

Adapazarı-Akyazı-Mudurnu yolu üzerinde, Akyazıya 8 km, Adapazarına 34 km uzaklıktaki Kuzuluk Orman İçi Dinlenme Yeri, 73 hektarlık bir alana sahiptir Kayın ve meşe ormanları ile kaplı olan, 1996 yılında kurulan bu mesire yerinde çeşitli tesisler bulunmaktadır

Çadır Gölü Orman İçi Dinlenme Yeri

Adapazarı - Karasu yolunda, Ferizliye 500 m uzaklıkta olan Çadır Gölü Orman İçi Dinlenme Yeri, 71 Hektar alana yayılmıştır Dışbudak ve gürgen orman örtüsü ile kaplı olan bu alanda çeşitli dinlenme tesisleri bulunmaktadır

Karasu Plajı

Sakarya ili Karasu ilçesinde uzunluğu 20 km bulan Karasu kumsalı yörenin ve diğer illerden gelenlerin rağbet ettiği doğal bir plajdır Kumsalın ince taneli kumu ve temiz deniz suyu romatizma hastalığına iyi gelmektedir Karasuda çeşitli tesisler bulunmaktadır

Sakarya Yaylaları

Soğucak Yaylası

Sakarya ili Sapanca ilçesinde bulunan Soğucak Yaylası deniz seviyesinden 1100 m yüksekliktedir İlçe merkezine 17 km uzaklıkta bulunan bu yaylada Soğucak Yayla Şenlikleri yapılmaktadır Ayrıca yaylada çeşitli spor müsabakaları, folklor gösterileri ve halk konserleri düzenlenmektedir İlin rağbet edilen mesire yerlerinin başında gelmektedir

Kırca Yaylası

Sakarya İli Pamukova ilçesine 2 km uzaklıkta Karapınar Köyünden 13 km mesafede bulunan Kırca Yaylasında Menekşe Oruç ve Menekşe Olak Köyleri bulunmaktadır Her yıl Kırca yaylasında şenlikler düzenlenmektedir

Katırözü Yaylası

Sakarya ili Pamukova ilçesi, Eskiyayla Köyünde bulunan Katırözü Yaylası deniz seviyesinden 1125 m Yüksekliktedir Yaylanın yanındaki tepe üzerindeki mağarada sarkıt ve dikitler bulunmaktadır Yaylanın kaynak suları, doğal güzelliğinden ötürü mesire yeri ve piknik alanı olarak kullanılmaktadır

Kirpiyan Yaylası

Sakarya ili Geyve ilçesine 28 km uzaklıkta bulunan Kirpiyan Yaylası yakınında Karagöl yaylası bulunmaktadır Günümüzde doğal ortamını korumakta olup, yaylada tesis bulunmamaktadır

Keremali Yaylası

Sakarya ili Akyazı ilçesine 17 km uzaklıkta bulunan Keremali Yaylasının çevresinde dört yayla daha bulunmaktadır Yaylada yayla evleri olup, yerleşim alanı olarak kullanılmaktadır

Sultanpınar Yaylası

Sakarya ili Akyazı ilçesine 45 km uzaklıkta bulunan Sultanpınar Yaylası ormanlık bir alandadır Boztepe Köyü üzerinden ulaşılan bu yaylanın çevresinde Güzlek Yaylası, Sultanpınarı Yaylası, Yörükyeri Yaylası, Çiçekli Yaylası ve Acelle Yaylası bulunmaktadır

Sultanpınar Yaylasında turistik tesisler, yayla evleri ve pansiyonlar bulunmaktadır

Acelle Yaylası

Sakarya ili Akyazı İlçesinin 35-40 km güneyinde bulunan Acele Yaylası, geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan bir bitki örtüsüne sahiptir Yayla içerisinde Enişte Deresinin yatağı bulunmaktadır

Acelle yaylasında her yıl Temmuz ayının son haftası, genellikle 25-26-27 Temmuz tarihlerinde şenlikler düzenlenmektedir Dışardan gelenlerin kalabilecekleri otel-motel, kamp türü konaklama yeri olmayan yaylada, sürekli ikamet edenlerin ahşap evleri vardır Bunun dışında şenlik boyunca 200-250 civarında çadır kurulmaktadır

Yanık Yaylası

Sakarya ili Akyazı ilçesinde bulunan Acelle Yaylasından 15-20 dakika uzaklıkta olup, yaylada yayla evleri vardır

Çiğdem Yaylası

Sakarya ili Hendek ilçesinde bulunan, deniz seviyesinden 1500 m yüksekliğindeki Çiğden Yaylası yöresel topukotu olarak isimlendirilen çimle kaplıdır Hafif eğimli tepelerden oluşan yaylada yayla evleri bulunmaktadır Her yıl Temmuz aylarında yayla şenlikleri düzenlenmektedir

Bu yayla aynı zamanda Türkiyenin on yaylasından biri olarak seçilmiştir

Karagöl Yaylası

Sakarya ili Taraklı ilçesinin 21 km kuzeydoğusunda Samanlı Dağlarının uzantısı üzerinde bulunan Karagöl Yaylası deniz seviyesinden 1200 m yüksekliktedir Yayla 567 hektar genişliğinde bir alanı kapsamakta olup, çam, kayın, köknar ve meşe ağaçları ile kaplı bir bitki örtüsüne sahiptir

İlkbahar aylarında karların erimesiyle sularla kaplanan yayla, Nisan ayının ikinci yarısında, sular tamamen çekilmektedir Yaylada her hafta Cuma günleri pazar kurulmakta ve aynı gün çeşitli şenlikler yapılmaktadır Yaylada ahşap yayla evleri bulunmaktadır

Hamzapınar Yaylası

Sakarya ili Taraklı ilçesinde bulunan Taraklı Yaylasının 1 km aşağısındaki Belengerme Tepesinin arkasında kalan Hamzapınarı Yaylasında Orman İşletmesi tarafından düzenlenmiş halka açık piknik alanı bulunmaktadır Soğuk suları ile ünlü olan bu yayla yörenin önemli bir mesire yeridir

İnönü Yaylası

Sakarya ili Pamukova ilçesinde bulunan İnönü Yaylası, Erikli Yaylasının yakınındadır Hüseyinli Köyü üzerinden ulaşılan bu yayla İstanbul ve İzmitten gelenler tarafından dinlenme ve piknik yeri olarak kullanılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.