Evrim Teorisinin Sakat Mantığı

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evrim Teorisinin Sakat Mantığı



Bir Deli Bir Kuyuya Bir Taşa Atar, Kırk Akıllı Çıkaramaz (atasözü)

EVRİM TEORİSİNİN SAKAT MANTIĞI

Taraftarları evrim teorisine taassup sahibi dindarların dinlerine bağlı oldukları gibi körü körüne bağlıdırlar Bütün olumsuz bulgulara rağmen gerçekliği konusunda en küçük bir şüphe duymazlar Onlara göre evrim teorisi kanıt gösterilmesine gerek olmayan açık bir gerçektir
Evrimcilerin çok belirgin bir özelliği, inandıkları bu teoriyi tartışmaya çok inatçı bir şekilde karşı çıkmalarıdır Canlılığın rastlantıların ve doğa kanunlarının ürünü olduğuna körü körüne inanmışlardır ve bunu sorgulayan her türlü eleştiriye büyük bir öfkeyle cevap vermektedirler Kendilerine son derece somut deliller gösterilse de, bu delilleri tamamen görmezden gelir, konuyu demagoji düzeyine çekmeye çalışırlar
Fakat teori taraftarlarının açık bir taassup olan bu davranışlarını normal karşılamak gerekir Eğer var oluş gibi bilimsel bir sorunun sadece iki yanıtı varsa ve yanıtlardan birisi bilimsel verilerle geçersizliği gösterilmeden ret ve inkâr edilirse bu davranış gerçeği arayıp bulma değil, açık bir taraf tutma, koyu bir taassup olur Eğer taassup varsa o teori körü körüne inanılan bir dine dönüştürülmüş demektir Bir yaratıcının var olmadığını bilimsel kanıtlarla göstermeden ret ve inkâr ederseniz kendinizi karşıt cevaba mahkûm etmiş olursunuz Aynı şekilde var oluşun rastlantılarla oluşamayacağını iddia edenler bunu bilimsel kanıtlarla gösterip kanıtlamak zorundadırlar
Bu güçlü fakat aynı zamanda inatçı inanışı teorinin kurucusu ve üstadı Charles Darwinde de görüyoruz Charles Darwin teorisini kanıtlama yönünden düştüğü çıkmazların farkındadır Bocalayışlar içindedir ama hiç bir çıkmaz onu teorisini mantıklı, mantıksız; genelde saçma varsayımlarla savunmaktan alıkoyamaz
Aynı inatçı davranışı sayıları çok az olan bazı aklı başında evrim teorisi taraftarları dışında hemen hemen hepsinde görmekteyiz
Evrim taraftarlarınca inkâr edilemez bir gerçek olarak kabul edilmesi ortaya konulan bilimsel gerçeklerin teori paralelinde yorumlanmasına neden olmuştur Örneğin kademeli evrim doğası gereği devam etmesi gerektiğinden milyonlarca yıl önce yaşamış canlılara ait her fosil mantıken bir ara format canlısına ait olmak zorundadır Bilimsel bulguların o canlılarla günümüzde yaşayanları arasında herhangi bir farklılığın olmadığını (ya da negatif yönde farklılıkların olduğunu) göstermesi onlar için her hangi bir anlam ifade etmez Bu konularda aşırı sıkıştıklarında teoriye yeni eklemeler, çıkarmalar yaparak, yorumlar ekleyerek gerçekleri teoriye uyduramazlarsa teoriyi gerçeklere uydurmanın yollarını ararlar Teorilerinin gerçekliği konusu gözlerini öylesine kör etmiştir ki önlerinde duran gerçekleri sadece teorilerine ters geldiği için göremezler, görmek istemezler
Örneğin teori taraftarı bir biyolog, bir protein molekülünün yapısının çok karmaşık olduğunu gözleriyle görür Gördüklerini bilimsel bulgular inkârı mümkün olmayacak bir şekilde onaylar Bu karmaşıklığın içinde inanılmaz bir düzen olduğunu ve bu düzenin rastlantılarla kendi kendine oluşma ihtimalinin olmadığını gayet iyi bilirler Buna rağmen elinde en küçük bir kanıt olmadan canlılığın yapıtaşı olan proteinin, milyarlarca yıl önce ilkel dünya şartlarında rastlantılar sonucunda oluştuğunu iddia eder ve bu iddiasının gerçekliğini yürekten inanır Bununla da kalmaz, bir değil, binlerce proteinin rastlantılarla oluşup, sonra inanılmaz bir plan ve düzen içinde bir araya gelerek ilk canlı hücresini oluşturduklarını da bu iddiasına ekler Daha sonrada bu iddiasını kanıtlanmış bilimsel bir gerçekmiş gibi inatçılıkla savunur
Oysa aynı bilim adamı, boş bir arazide yürürken üst üste dizilmiş üç beş tuğlalı bir harabe görse, bu harabenin rüzgâr, yağmur, yıldırım, şimşek gibi doğa olaylarının etkisiyle ve rastlantılarla meydana geldiğini ihtimal dahi vermez ve bunu iddia etmez Böyle bir iddianın akıl ve mantık dışı olduğunu çok iyi bilir Gördüğü üç beş tuğlalı harabeyi bir zamanlar akıl sahibi birileri yapmıştır Muhakkak ki her yapıtın birde yapıcısı vardır
Bilim, bir sorunun birden fazla yanıtı varsa gerçek bulununca kadar her yanıtın doğru olabilirliğini kabul etmek zorundadır Gerçekler bilimsel bulgularla ortaya konulmadan yanıtlardan birini kesin doğru, diğerini kesin yanlış kabul etmek ve buna göre davranmak bilimsel bir davranış değildir Bu olsa, olsa ancak bir taassup olur
Fakat bilim taassup kabul etmez İnsanların zaafları nedeniyle yanılabilir, aldanabilir olması gayet doğaldır Doğru ve akıllı davranış gerçekler bilimsel bulgularla ortaya çıktıkça yanlışlarda ısrar etmemek, doğruyu kabullenmektir
Evrim teorisinin materyalizme, materyalizminde maddenin sakımı gibi bilimsel bir kanuna dayanıyor görünmesi özellikle aydın, yol gösterici konumunda olan insanlar arasında yayılmasının ve destek görmesinin ana nedenidir Bu nedenle uzun yıllar bilim ve toplum hayatını derinden etkilemiş, kimi insanlarca tartışılamaz gerçekler haline getirilmiş, taassupla savunulmuştur Öyle ki materyalizmi ve uzantısı olan evrim teorisini ret eden kişiler aklı, mantığı dolaysıyla bilimi ret etmiş duruma düşmekteydiler Bilim dünyasının önde gelen kişilerinden olan Einstein bile hesaplamalarla ortaya koyduğu evrenin durağan olmayıp genişlediği gerçeğini bilimsel kişiliğine zarar verebilir endişesiyle ilan etmekten çekinmiş, yıllar boyu gizlemek zorunda kalmıştır
Evrim teorisi taraftarı Dobzansky Evrimin ışığı dışında biyolojide hiçbir şeyin anlamı yoktur der Diğer ifade ile bir evrim teorisi taraftarı için evrim dışında bir başka gerçek yoktur Biyoloji ile ilgilenen herkes ister istemez bu gerçeği kabul etmek zorundadır
Tanımış evrim teorisi savunucusu bir bilim insanımız ise gerçekliği konusunda en küçük bir bilimsel kanıt ortaya koymaya gerek görmeden evrim kuramının tüm dünyadaki bilimsel faaliyetlerin direği olduğunu, bu direk yıkıldığı takdirde bilimin çökeceğini iddia edebilmektedir Bu bilim insanımız insanlık tarihindeki bilim çöplüğünün Newton mekaniği, Batlamyus Evren Modeli gibi nice yüzyıllar yadsınması mümkün olamayan doğrular zannedilen yanlışlarla dolu olduğunu unutmuş görünmektedir Bu bilim insanımız eğer gerçekten evrim teorisinin bilimsel faaliyetlerin direği olduğunu inanıyorsa ve bunu savunuyorsa bu varsayımını bilimsel kanıtlarla desteklemek zorundadır
Böyle bir varsayımının yanlışlığını gösteren pek çok kanıt olduğu halde doğruluğunu gösteren ya da ima eden tek bir kanıtın olmaması bu varsayımı en baştan yıkar
Taraftarlarınca inkâr edilemez bir gerçek olarak kabul edilmesi ortaya konulan bilimsel gerçeklerin teori paralelinde yorumlanmasına neden olmuştur Kademeli evrim mantığı gereği zaman içinde kesintisiz devam etmesi gerektiğinden milyonlarca yıl önce yaşamış canlılara ait bulunmuş her fosil bir ara format canlısına ait olmak zorundadır Bu evrimsel kaide tüm canlılar için geçerlidir Darwine göre hiçbir canlı şu andaki yapısını geleceğe taşıyamayacak, muhakkak evrimleşip değişecektir Fakat yüz milyonlarca yıl önce yaşayanlarla günümüzde yaşayanları arasında herhangi bir evrimsel farklılığın olmadığı (yada tersinimsel farkların olduğu) nice canlı türleri vardır Fosil kayıtları bunun böyle olduğunu açık bir şekilde gösterir Bu da evrim olayının yaşanmadığının açık ve kesin kanıtları olur
Fakat evrim teorisi taraftarları bu fikirde değildir Bilimsel bulguların o canlılarla günümüzde yaşayanları arasında herhangi bir farklılığın olmadığını göstermesi onlar için her hangi bir anlam ifade etmez Varılan bu gibi bilimsel sonuçlarda muhakkak bir yanlışlık ya da yanlışlıklar vardır Evrime ters gelen hiçbir bulgu tamamen bilimsel olsa dahi doğru olamaz
Bilimin teoriyle çatıştığı, inkârının da mümkün olmadığı durumlarda bilim teoriye uydurulmaya çalışılır Uydurulamıyor, değiştirilemiyor, inkârda edilemiyorsa eklemeler çıkarmalar yapılarak bu kez de teoriyi bilime uydurmanın yolları aranır
Sıçramalı evrim, ilk canlı hücresinin nasıl oluştuğu konusundaki varsayımlar bu tür çabaların ürünüdür Taraftarları için evrim teorisinin doğruluğu gözlerini öylesine kapatmıştır ki önlerinde duran gerçekleri sadece teorilerine ters geldiği için görmezler, görmek istemezler, daha sonrada bilimsel olduklarını iddia ederler
Ünlü bir evrim teorisi savunucusu olan Richard Dawkinsin şu sözleri evrim teorisi savunucularına özgü bir yaratıcının var olduğunu kabul etmektense imkânsız kere imkânsız kere imkânsızı (bilim tarafından kesin bir şekilde ret edilenleri) kabul etmenin daha kolay olduğu mantığını açık bir şekilde gösterir
-…Eğer bir Meryem Ana heykelinin sizlere el salladığını görseniz dahi, bir mucize ile karşı karşıya olduğunuzu sanmayın Çok küçük bir olasılıktır ama belki de heykelin sağ kolundaki atomların hepsi, tesadüfen, bir anda aynı yönde hareket etme eğilimi içine girmiş olabilirler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.