|
|
Konu Araçları |
gizli, kennedy, pazarlıklar, tutanakları, türkiye, üzerine |
Kennedy Tutanakları Ve Türkiye Üzerine Gizli Pazarlıklar |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kennedy Tutanakları Ve Türkiye Üzerine Gizli PazarlıklarKennedy Tutanakları ve Türkiye Üzerine Gizli Pazarlıklar kitabının özeti: Kitapta, John Fitzgerald Kennedynin ABD başkanı olmadan önceki siyasi faaliyetleri, ABDnin diğer ülkelerle ilişkisini ve gerçekleştirmeye çalıştığı stratejileri Kennedynin eğitimi, onun nasıl ABD başkanı olduğu anlatılmıştır Başkanlığının ilk krizi olan Küba krizini nasıl çözdüğünü Avrupa ile nasıl bir ilişki içinde olduğunu Rusyanın olaylara karşı takındığı tavrı anlatılmıştır Dünyanın iki kutbu olup bu iki kutup arasındaki çekişmeler Kennedynin kimliği ile anlatılmaya çalışılmıştır 16 Ekim Salı Saat 11:50 Kabine Toplantı Salonu Küba üzerinde U2 uçuşu ile füze belirlenmesi sonucunda çıkan krizin çözümü anlatılmıştır Türkiyede bulunan 15 adet Jüpiter füzesine karşılık Rusya da Türkiyedeki füzelerin karşılığı olarak dengeleri sağlamak için MRBM füzelerini Kübaya yerleştirmiştir Bu gelişme karşısında ABDnin takındığı tavır ve çözüm için neler yaptıkları anlatılmıştır Askeri bir krizde güvenlik için hangi yollar takip edilmiş, kimlere ne görev düşmüş ve görev bölüşümü ne? 16 Ekim Salı Saat 18:00 Kabine Toplantısı Salonu Küba krizindeki diğer gelişmeler ile bunun dünya siyaseti ve jeopolitik açıdan sonuçları anlatılmıştır Rusyanın böyle bir olaydan ne gibi çıkarları olacağı, denge kurmak için neler yaptığı anlatılmıştır Küba krizi ile, ABDnin dünya üzerindeki politik ve askeri etkisinin ne kadar olduğu ve bunları nasıl kullandığı anlatılmıştır 18 Ekim Perşembe Saat 11:00 Kabine Toplantısı Kübaya yapılacak askeri bir müdahale sonucunda Türkiyeye misilleme yapılacağı üzerinde durulmuştur ABD, müttefiklerine böyle bir saldırının gerekliliği hususunda nasıl bir yol kullanacağını anlatmıştır Küba füzelerine karşı Türkiyedeki füzeleri kaldırmayı teklif edeceklerini söylemiştir Eğer Kübaya askeri müdahale yapılırsa aynı müdahaleyi Rusların Türkiyeye yapabilecekleri ihtimalinin üzerinde durulmuştur Türkiyedeki Jüpiter füzelerinin yerine Polaris füzelerini koymayı önermişlerdir Rusyanın İran ve Türkiyeyi vurma ihtimalinin üzerinde durulmuştur Türkiyenin ise 15 füzesi ve nükleer teçhizatlı uçakları vardır 18 Ekim Perşembe Geceyarısına Doğru Oval Ofis Kennedynin Japonya Ticaret ve Sanayi Bakanı ile görüşmesi ve onunla fikir alışverişi yapması anlatılmıştır Rusya heyetiyle görüşüp Küba krizinin ne gibi sonuçlar doğuracağı anlatılmıştır Sonuçta Kübaya karşı nasıl bir hareket tarzı seçileceği kararlaştırılmaya çalışılmıştır Sonunda konsensüs pazar gecesi başlayacak abluka lehinde sonuçlanmıştır 19 Ekim Cuma Saat 21:45 Kabine Toplantı Salonu Amerikanın Kübayı vurmasına karşılık olarak Ruslar da Berlini işgal edeceklerdi Bu durumda dengelerin iyi ayarlanması gerekmiştir İyi bir tercihte bulunmak için çok ince hesaplar yapılmıştır Tehditle yaşamanın veya tehdidi ortadan kaldırmanın hesabı yapılmıştır 20 Ekim Cumartesi Saat 14:30 Oval Ofis Kübadaki füzeler ile Türkiye ve İtalyadaki füzelerin durumu karşılaştırılmıştır Kübadaki füzelere karşı Türkiye ve İtalyadakilerden ne kadar vazgeçilebilinirdi, vazgeçmenin neler getirip, neler götüreceği üzerinde durulmuştur Abluka altına almanın zorluklarından bahsedilmiştir Buna karşılık ablukanın sağladığı avantajlar sayılmıştır ABDnin Küba ablukasının sonuçları şunlardır: Ablukanın Dezavantajları: *Kübadan stratejik füzelerin kaldırılması için çok uzun zaman gerekmesi *Birleşik devletlerde ciddi politik karışıklık çıkarması *Birleşik devletlerin dünyadaki durumunun zayıflamakta olduğu görüntüsünü vermesi Ablukanın Avantajları : *Müttefiklerimizle aramızda sıkıntı yaratmayacak olması *Kübaya sürpriz baskın yapılmaz, zaten bu geleneklerimize aykırı olurdu *Özgür dünyanın lideri olarak, duruma uygulanacak tek yol, askeri hareket yoludur *SSCBnin genel bir savaşa yol açabilecek tırmandırıcı bir askeri hareketten uzak kalmasını sağlar 22 Ekim Pazartesi Saat 11:30 Kabine Toplantı Salonu Kübanın vurulmasıyla ilgili olarak basının tepkisi ve savaş durumunda basının devlet ile ilişkisi üzerinde durulmuştur Devletin çıkarı ön planda olduğu zaman basının takındığı tavrı bir örnekle anlatılmıştır Kübaya karadan veya havadan, nasıl bir saldırı yapılacağı ve planlar üzerinde durulmuştur KRİZ DURUMUNDA YAPILACAKLARIN ÖZETİ Büyükelçiliklere bilgi verilmiş Londra, Paris ve Bonna brifing memurları gönderilmiş Kennedynin Kruşçeve yazdığı mektubu, Moskova büyükelçiliğine gönderilmiş Çeşitli başkanlara mektup gönderilmiş 60 ABD büyükelçiliğine Başkanın demeci ve talimatı ile ilgili mektup gönderilmiş İttifak halinde olduğu 18 ülke bakanına mektup gönderilmiş 21 Latin Amerika Devlet Başkanına mektup gönderilmiş 136 elçilik ve konsolosluk düşmanca gösterilere karşı uyarılmış Başkanın demeci 129 Büyükelçilik ve Konsolosluğa gönderilmiş 95 yabancı büyükelçiye sözlü brifing verilmiş Güvenlik konseyine acele toplantı için mektup gönderilmiş Basına brifing verilmiş Türkiyede bulunan füzeler ile ilgili olarak ise alarm durumu verilmiş ve füzeler hazır durumda bekletilmiştir Yani her an ateşlemeye hazır hale getirilmiştir Dikkat edilmesi gereken husus ise Türkiyede kimsenin hiçbir şeyden habersiz olmasıdır Türkiye topraklarında Türkiyenin haberi olmadan savaş hazırlığı başlamıştır 22 Ekim Pazartesi Saat 15:00 Kabine Toplantı Salonu Hareket tarzı ile ilgili görüşler ortaya atılmıştır Çeşitli diplomatik girişimlerde bulunulmuş, ambargolar ve ekonomik önlemler üzerinde durulmuştur 22 Ekim Pazartesi Saat 17:00 Kabine Toplantı Salonu Krizin basında bulduğu yankılar anlatılmıştır Silah sayılarını belirlemeye çalışılmış, çeşitli temaslarda bulunulmuş ve bekleme kararı alınmıştır 23 Ekim Salı Saat 10:00 Kabine Toplantı Salonu Kennedynin açıklaması sonucu ABD halkındaki değişiklikler, etkiler anlatılmıştır Halkın nükleer tehlikeye karşı nasıl önlemler aldığını anlatılmıştır 23 Ekim Salı Saat 18:00 Kabine Odası ve Oval Ofis Rusya Başkanı Krusçevin Kennedyye gönderdiği mektup anlatılmıştır Bunun sonucunda yapılan planlar ile izlenecek stratejiler tekrar gözden geçirilmiştir 24 Ekim Çarşamba Saat 10:00 Kabine Odası Milli Güvenlik Yürütme Konseyi saat 10:00da toplanmıştır Komite toplanırken karantina hukuken yürürlüğe girmiştir ABD bu yönde uygulamaya koyduğu işlemlerde Rusyanın haberdar olduğunu kabul etmiştir Sovyetler ile ABDnin denizdeki mücadelesi ve gelişmeler anlatılmıştır Denizde olan faaliyetler ile, ABDnin ablukayı nasıl ve ne şekilde uyguladığını ayrıntılarıyla aktarmıştır 24 Ekim Çarşamba Saat 17:00 Kabine Odası ve Oval Ofis ABD, Sovyet gemileri ile ilgili bilgileri değerlendirip diplomatik yönden çözüme ulaşmaya çalışmıştır Kennedye Moskovadan gelen mesajın içeriği de Amerikanın gemileri denetlemesinden mütevellit şikayettir 25 Ekim Perşembe Saat 10:00 Kabine Toplantı Salonu Macmillandan gelen mesaj ile Küba sorununda Kennedynin davranışının akıllıca olup olmadığı tartışılmıştır İngiliz kamuoyunun fikrini Macmillan mesajında hissettirmiştir 25 Ekim Perşembe Saat 17:00 Kabine Toplantı Salonu Denizdeki karantinanın sonucunda geri dönen Sovyet gemileri ve Kennedynin birkaç gün daha gemilere vur emri vermemesi gerektiği üzerinde durulmuştur 26 Ekim Cuma Saat 10:00 Kabine Toplantı Salonu Karantina bölgesine yaklaşılmadığı sürece çatışma olmayacağı söylenmiştir Karantinaya yaklaşan gemiler aranmış büyük bir kararlılıkla bu uygulamaya devam edilmiştir Bu arada birlikler Kübaya yakın yerlere kaydırılmış, hava taarruzu hazırlıkları sürdürülmüştür 26 Ekim Cuma Öğleden Sonra ve Akşam Oval Ofis İngiltere kriz durumunda Karantina işleminin yerine başka neler yapılacağını sormuştur Kübada füzeler savaşa hazır hale getirilmiştir Kübanın elindeki MİC uçaklarına karşı savunma sistemi geliştirildiği için korku azalmıştır Kruşçevin el yazısı ile Kennedye mektubu anlatılmıştır Mektupta “Kübadan füzeleri geri çekeriz, ancak işgal edilmeme garantisi olursa” izlenimi uyandırılmıştır 27 Ekim Cumartesi Saat 10:00 Kabine Toplantı Salonu Kübadaki füzelerin hazır duruma geldiği bildirilmiş, gemilerle ilgili gelişmeler anlatılmıştır Gemilerin rota değiştirdiği ancak bununla ilgili bir bilgi gelmediği belirtilmiştir Bu sırada Raymond Hare Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapmıştır Dışişleri Bakanı birkaç gün önce kendisine telgraf çekip Türklerin, Jüpiter füzelerinin Türkiyeden geri çekilmesini içeren anlaşmaya ne tepki göstereceğini sormuştur Hareden Türklere danışmadan kendi fikrini söylemesi istenmiştir Hare Türklerin buna itiraz edeceklerinden emindi “Sorun kısmen psiko-politiktir Türkler mağrur, cesur insanlardır ve uzlaşma kavramı ve sürecini anlamazlar İhtiyaçlarını karşılamak, gerekli olduğuna inandıkları silahlara büyük önem vermişlerdir Eğer ısrar edersek boşluğu dolduracak silah istekleri çok spesifik ve büyük olacaktır” diye belirtmiştir Türk Dışişleri Bakanı, Türkiye ile Kübanın karşılaştırılması durumundan şok olduğunu açıklamıştır Türklerin krize ilk tepkileri destekleyici olmuş, sadece F 104 savaş uçakları ile F 100 uçak parçalarının daha hızlı teslim edilmesini istemiştir 27 Ekim Cumartesi Saat 16:00 Kabine Toplantı Salonu Türkiyenin kıyılarında Polaris balistik füzeli denizaltının ateşe hazır duruma getirilmiş, Jüpitere karşı yapılacak olası bir saldırıya bu yolla cevap verilmesi planlanmıştır Türkiye NATOda olduğu için, böyle bir işte tek başına hareket etmeyeceğinden, bunu tüm NATO ülkelerine bildirmesinden korkulmuştur Türkiye ile NATO aynı şekilde düşünülüyor Türklerle direk temasa geçmek istemiyorlar, NATO ile temasa geçmek istiyorlar Kübaya karşılık Türkiye yerine, İttifaklara karşı bir tehlike varmış gibi göstermeye çalışıyorlardı Türkiyedeki füzeler üzerine yine stratejiler belirliyorlardı 27 Ekim Cumartesi Saat 21:00 Oval Ofis ve Kabine Toplantı Salonu Toplantıda Kübadan Sovyet füzeleri kalkacak aksi taktirde ABD ülkeyi işgal edecekti Kübadaki füzelerin kalkmamasını Amerika kabullenmemiştir 29 Ekim Pazartesi Saat 10:00 Kabine Toplantı Salonu ve Oval Ofis Karantina hattına doğru giden Grozny 28 Ekim sabahı birden durmuştur Washingtonda saat 9:00da haber ajansları Kruşçevin Washingtona yeni mesaj göndermekte olduğunu bildirdiler Özetle Sovyet hükümeti Kübadaki füzelerini söküp kaldıracağını bildiriyordu Kriz bitmişti Kriz bitse de yine temkinli davranılmış, 1962nin Aralık ayında Pariste yapılan toplantıda Türkiyedeki Jüpiter füzelerinin kaldırılmasını kabul etmişlerdir Füzeler 1963 Nisan sonunda sökülmüş Polaris füzesi taşıyan bir denizaltı Akdenizde göreve başlamıştır Hikayenin Sovyet Yanı : Ruslar Kübaya füzeleri neden koydukları konusunda hala kararsızdı Berlinde “siz Amerikalıların nükleer bir savaşa gireceğine neden inanalım” diye konuşmalar esnasında mesajlar verilmiştir Buna karşılık Amerikalılar ise “Biz Amerikalıların aptal olduğumuz olasılığını akıldan çıkarmamalısınız” diye cevap mesajı verilmişti Başkan Kennedy 1963te öldürülmüş, Kruşçev ise küçültücü yenilgiden sorumlu tutulmuştur Bant Kayıtları İle İlgili Düşünceler : Bu kitap çağdaş bir devletin önemli kararları nasıl aldığını gösteren komple verilerdir Kennedy Türkiyedeki işe yaramaz füzeler için savaşa girmemeye kararlı bir tek kişi olarak kabinede görülmektedir Ancak sonuçta durumu anlamış ve Türkleri satmış gibi görünmenin sonuçlarından kurtulma yolunu anlamıştır Berlini vermektense işe yaramaz Türkiyedeki Jüpiterleri vermeyi tercih ettiler, sonuçta savaş çıkmadı Ancak Berlin de gitmedi SONUÇ OLARAK : Soğuk savaş döneminde Türkiyenin misyonu konumu ve diğer devletler ile ilişkisinin ne derece önemi olduğunu görmekteyiz Türkiyenin hangi konumda ne gibi oyunlara alet edildiğini ve bunlardan ne sonuçlar çıkaracağımız hakkındaki bilgileri görmekteyiz Sonuç itibariyle ABD Berlini Rusyaya vermek istememekte buna karşılık tehdit olan Kübadaki füzeleri de istememekte ve gündemde olmayan, herhangi bir süreçte adı geçmeyen Türkiyedeki füzeler pazarlık konusu yapılıp Türkiye çok kolay satılabilmektedir Bir devletin yönetiminde bir sorun karşısında nasıl davranılması gerektiği ve kimlere ne görevler düştüğü çok ince ayrıntılarıyla anlatılmaya çalışılmıştır Rusyanın bir kumara başlayıp bunun sonunda nasıl oyunu kaybettiği ve soğuk savaşın hangi boyutlara ulaşabileceği, dünya için ne gibi tehditler oluşabileceği kitapta açıkça belirtilmiştir Dünyanın iki kutuplu olduğu, bu kutuplar arasında Türkiyenin hangi kutuptan nasıl etkilendiği, hangisinin çekimine kapıldığı ve bu düzende neleri üstlendiği, nelere alet edildiği, hiç fikri sorulmadan icra edilmiştir Bir devleti yönetirken onu dünya ile bir bütün düşünüp, küçük bir problem bile olsa detaylara inip dünya muvazenesinde değerlendirilmesi gerektiği sonucu çıkarılmıştır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|